Anafiel girl Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2016 Wake up.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2016 Son uyanışımın üzerinden 38 saatten fazla zaman geçti. Hala gözüme uyku girmiyor... Zamanı yitirdim, dünyayı da kaybedeceğim ellerimin arasından. Zorlayarak gözlerimi kapattığımda ne ben varım ne de dünya... Ne bir yaşam ne bir doğa... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Eolo Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2016 Ben de uyuyorum surekli. Ne kadar gec uyanırsam ne kadar cok uyursam uyuyaym uyuyorum. Uykuya doymuyorum. Sanrım artık en iyi care uyumak benim icin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2016 Ha sabahın körü, ha elinin körü ne fark eder... Bir anormallik var sonuçta... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Anafiel girl Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2016 Ha sabahın körü, ha elinin körü ne fark eder... Bir anormallik var sonuçta... Bir paranormallikte var sanki.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Eylül 19, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 19, 2016 Sabahı bekleyen çocuklara... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MerLin Yanıtlama zamanı: Eylül 19, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 19, 2016 Bu da benden gelsin o zaman.6 yıl ne çabuk geçmiş ya. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2016 Bundan yıllar yıllar önce, Antalya'da Aqualand'de çalışıyorum, havanın çok sıcak olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Bir İngiliz çift, Adam isminde bir çocukları var, ufak ve dalgıç elbisesi içinde mavi gözlü bir yumurcak. Anlamam ama; olsun en fazla 2 yaşında. Çocukları pek sevmem, özelliksiz olanları yani, yani çoğunu. Bu çocuk; o bedene sıkışmış bir büyük gibi ama aynı zamanda da yaşının enerjisinde garipçe. Neyse uzatmayayım; kanım kaynadı Adam'a ve gittim kendi ellerimle dondurma standından, güzel renkli bir külah hazırladım ve fotoğraf çektirmeyen ben, Adam kişisiyle bir de fotoğraf çekindim elin İngilizine... Adam hayatında ilk defa dondurma yiyecekmiş, öyle dedi anası ve Adam bunu der demez takribi ağzına doğru külahı yüzüne yapıştırdı. Dondurma topları yanaklarına yapışıp, külahtan kayıp yere düştü. Adam yüzüme baktı, ifadesi dün gibi aklımda, anası şaşkın, ben gülüyorum... Bunu niye anlattım; çünkü şuan Adam gibi hissediyorum... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2016 Konuştuğum insanlar duvar gibi; bense hala eline geçen ilk kalemle manasız resimler çizen o çocuğum. İnsan açlığı çekmiyorum ama; ağzımdaki kireç tadını silecek bir yudum su lazım... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2016 Bu gece yazmayacağım bir şey, diğer geceler de kim bilir. Yine yavaş yavaş soğuyorum her şeyden, malum mevsimsel, neyse ki kışı rahat rahat geçirecek hüzün biriktirdik bu sene... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2016 Kıymetini bilemediğimiz bir yalnızlığımız var. Ben seninle olmayı özlüyorum, film seyretmeyi, çay demlemeyi, beceriksiz kahve girişimlerimizi. Beraber olamıyoruz, insanların içinde unutuyoruz birbirimizi, görmezden geliyoruz, yok sayıyoruz küstahça. Sen hep kaçıp gidelim eve diyorsun, ben oturup kalıyorum. Alışamıyoruz topluma, alışamayacağız da biliyorum... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 30, 2016 Başımızın dönmesi geçsin diye bekliyoruz. Leyla çarpıyor bizi. Bak ne çalıyor; dünyanın en güzel sesinden, en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2016 Kendini çok sevenlerin suçuydu mahkum olmak ucuzun birine. Çimenlere basmayın diyorlardı, biz çiçekleri seviyorduk. Biri derdi papatya, diğeri güzel bir hanımın eli. Ne güzel kokuyor her yer duyuyor musun? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2016 Elimiz sigara tuttuğundan beri adam olmayı öğrenmiştik. Büyümüştük ne de olsa. Hele bir de derin derin çekip, boşluğa doğru üfledik mi dumanlarımızı, biz tam oluyorduk işte... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 9, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 9, 2016 Şaşıp kalıyoruz aklı çalışan insanları gördüğümüzde. Oysa öyle normal ki bu bizde. Ama çıkmıyoruz topluma işte, çıkamıyoruz değil, o bir acizlik belirtisi. Çıkmıyoruz, her şey tenezzül meselesi. Hayatın gölgesinde dinlenen çocuklarız biz. [video=youtube;cX6T-odtbsY] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2016 Leyla'ya beş kala... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2016 "sorun nedir?" diye sormuş adam, kadın susmuş, adam susmuş sanki konuşmak büyük suçmuş... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2016 Evet, suçmuş konuşmak. Çünkü; hayalperestmiş adam. Bir şeyler yaratırmış kafasında ve ona inanırmış. Ülkenin orta yerinde, en yakın denize binlerce kilometre uzakta bir yerlerde, ufukkta gördüğü fabrikayı gemi sanarmış. İnanmazmış kimsenin dediğine, sabah erkenden evden kaçıp onu görmeye gidermiş. Yakalanıp eve kapatılırmış, dayak yermiş. Camlardan "kaptaaaaaaaan" diye bağırırmış çocukken adam... Böyle bir adamla gerçekten kim konuşabilir ki? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BayParadoks Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2016 lolipopum nerede baba...lolipopum... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BayParadoks Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2016 bıla bıla bıla ve br takım takımsızlıklar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2016 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 24, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 24, 2016 Bugün dedim ki kendi kendime; "sessizlik güzel şey..." Bilemezsin ne çıkacağını, gizemlidir yani, çekicidir. Sonra sen hayal kurarsın, bir takım melodiler çalmaya başlar kafanda. Mesela; bende hep moonlight sonato çalmaya başlar hemen, ardından pat!!! bir ses çıkar. Çok güzel bir kadından çıkan, davudi bir erkek sesi gibi, şık bir enstrümanın akortsuz çalışı gibi ya da karlı bir kış sabahında yüzüne vurduğun ilk su gibi hani. Sonra o piyanonun tuşları tek tek fırlamaya başlar ve Beethoven kanlar içinde yere yığılır... Dedim ya; sessizlik güzel şey arkadaş, konuşmak her şeyi halletmez. Kaldı ki; ben yürümeden önce konuşmuşum mesela, hatta o kadar geç yürümüşüm ki; sakat sanmışlar beni. Elbette varmış bir sakatlık ben de ama; daha işlevsel organlarda. O yüzden çocukken hiç 1-2-3 tıp!!! oynayamadım ben mesela. Çocuk hiç susar mı ? Çocuklar konuşarak büyümeyi öğrenirler ve büyüdükçe de unuturlar susmayı. "Söz gümüşse, sükut altındır" sözü buradan gelir zaten. Kısacası; bir Leyla ile Mecnun klasiğinde de dediği gibi; -Ağızdan çıkanla kulağın tuttuğunu hiç göremezsin... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Anafiel girl Yanıtlama zamanı: Ekim 25, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 25, 2016 Güneşin doğduğu zamanda neden kör diyoruz? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 25, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 25, 2016 Neyse neyse, geçelim bu konuları, biraz müzik dinleyelim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 25, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 25, 2016 Eveeet en son neye değinmiştik "sessizlik". Tamam güzel şey sessizlik, müzikler, hayaller falan. Herkes aklının oranı kadar özgür bu sahnede yani. Hiç bir canlı eksikliğini duymaz bilmediği bir ihtiyacın. Yani ihtiyaçların, senin çapınla doğru orantılı öyleyse değil mi? O zaman kim belirliyor bu çapın değerini, büyük müyüz, küçük mü? Toplum dediğin; bir kesme şekerin etrafına toplanmış karınca sürüsü. Abarttık mı? Yoo... Adama sormazlar mı peki "çapın ne?" Pi sabit zaten, siz de bi sabit durun! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.