adEda Yanıtlama zamanı: Şubat 1, 2020 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 1, 2020 Bilinmezlik'e Bilinmezlik insan egosunun yüzleşmesi gereken son şeylerden biri olmalı. Kahrınız, hayal gücünüzün avuçlarına düşmüşse acı çekmeye sürekli sıfırdan başlayabilirsiniz çünkü. Ne yaşadığınızı, başınızdan geçeni, sizi ilgilendireni bilemiyorsanız, bu konuda hiç bir fikriniz yoksa, daha kötüsü çok fazla fikriniz varsa eksiliyor hissetmek kaçınılmaz. Düşündükçe ağırlaşıyorsunuz, ağırlaştıkça doğru yere varmak zorlaşıyor ama işte düşünmeden de olmuyor, haklı bir refleks. İnsanın varlığı deneyiminden ibaret olmayabilir belki ama deneyim insanın varlığındaki tek reddedilmez gerçek, bu yüzden onu anlama gerekliliği duyuyor. Anlayamazsa eksildiğiyle kalmış gibi geliyor ona, hayatta verdiklerini bir şeyler almak için vermemiş olsa da. Almak için vermemiş olsa bile içten içe doğal bulduğu hakkını arıyor: Hayatına emin adımlarla devam edebilmesi için ihtiyaç duyduğu motivasyon şüphesiz ki deneyimlerini anlamaktan geçiyor. İnsan sıkı bir gözlemciyse deneyiminden alması gereken dersi fevkalade alıyor ama aynı insan bilinmezlikte kaldığında çok savunmasız bir duruma düşüyor. Hayal gücü ona o kadar çok gerçeklik gösteriyor, o kadar çok dert yüklüyor ve o kadar çok ders veriyor ki doğal olmayan, altında ezildiği bir yoğunlukta yaşıyor hislerini. Binbir acıyı barındırıyor ama zihni birini bile benimseyemiyor; onun yerine yaşama ters, devinimsiz bir şekilde oradan oraya sürükleniyor. Haddinden fazla fikir sanki o güne kadar öğrendiklerini de unutturuyor. O güne kadar hep hakkını vermiş olan cesaret dürüstlükten başka bir şey getirmiyor bu sefer. Yapması gerekenin ne olduğu kocaman bi muamma. Yapmaması gerekenler var. O yüzden kendine engeller koyuyor, sınırlar çiziyor. Bunu da bilgece yapamadığından özgür değil, esir oluyor. Niyetim kafa karıştırmak değil. Anlaşılması güç. Benim bunu anlatmaya kapasitem yetmiyor. Sözlerimi filtrelemem gerekiyor. Ama metnin bir kısmına güveniyorum. Bilinmezlik insan egosunun yüzleşmesi gereken ilk şeylerden değil, son şeylerden biri olmalı. Kahrınız, hayal gücünüzün avuçlarına düşmüşse acınız sürekli tazelenebilir çünkü. 240120-0440 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adEda Yanıtlama zamanı: Şubat 1, 2020 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 1, 2020 Get ready, Rosinante. We've got a lot to do. Follow the will-o'-the-wisps, but do not go through the same old pathways. Follow the spirits of dead ones but not the dead advices of mean people. They say we'll end up drowning in a marsh if we keep following these vague lights. They must be believing that life is it, because they abstain from moving. No, you know we can't waste all this time doing nothing but waiting here. I don't know whether these marvellous lights are guiding or just ridiculing. I guess I know nothing, but... I feel how old you are. No, I beg you to believe me, struggling won't tire us as much as waiting and overthinking. Yeah, I feel how old you are. Do not leave me, though. I feel how old you are in my heart. Do not leave without me, though. I feel how wise you are. So, do not leave me lonely. I don't have enough time to learn all these from the very beginning. New dawn... It's coming soon. I can hear the colours breathing. Birds have been silent all night. A rehearsal for the coda. I'll let it happen at the right time. So, tomorrow morning they'll be singing. Get ready, Rosinante. Come on, dear. We've got a lot to do. We've got a lot to see. There may be a lot spirits to meet. Come on, dear. We are the team. I'm gonna try hard to keep calm and not to rage against liars, I swear. I'm gonna keep my sword clean as long as I can. I'll carry it along with me as a sign of power. I'll keep all my guns virgin as a sign of compassion. Just don't let me down. Oh, come on, my friend. We'll be singing holy songs, dancing around the fire and drinking our beers. There may be some guests. Get ready for the voyage, Rosinante... 210419 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adEda Yanıtlama zamanı: Ağustos 14, 2020 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 14, 2020 Baktım şiirsiz kalmışsınız... --- güvenmek ellerine kapamak gözlerini ve yaslanmak deri koltuğa güvenmek soğuk makasın kulağını teyit geçişine neşeyle irkilmek saçlarına sıkılan suyla fıss fıss! fıss fıss! şimdi güvenemem bir başkasına (yeni emekli olan kuaförüm ve aile dostumuza) :’( 190720 --- yarasa olmak istiyorum kulakları keskin bi mağarada yarasa deri kanatlarım olsun istiyorum uzun dişlerle küçük bir surat tüylü ve çirkin 190720 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adEda Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2020 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2020 Dev bir kuş, neandertal çocuğun kemiklerini yemiş. Minik parmaklarıyla dokunurken suya. Suya. Çocuk çoktan tanışmıştı suyla, annesinin karnında. Neandertal çocuk tanışmış mıydı kendi suratıyla? Dev bir sapiens, sapiens çocuğun yüreğini yemiş. Çocuk ağlarmış: “Dünya; değiş, değiş, değiş!” Çocuk ağlarmış. Hüngür hüngür değil. Sapiens, çocuğun yüreğini yemiş! Dev bir sapiens, küçük bir kuşun etini yemiş. Şşşşşşş… Şşşş! ŞŞŞŞŞŞŞŞ… Ss ssapiensss arkassını dönmüşş Ssinssi bi şşey yaklaşşıyor gibiymişşş Derken bi aslan kükremiş Her şey ürkmüş Ama hiç bi şey değişmemiş. 011020 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.