Mandela Etkisi

Günümüzde birçok defa gerçek sandığımız, hatta gerçekliğinden emin olduğumuz şeylerin tam tersi çıkması ya da alakası olmaması durumunda yaşadığımız şok gerçekten garip olur. Bunun literatürde Mandela Etkisi adıyla olduğunu duymuş olabilirsiniz.

Mandela Etkisi, 2010 yılında Fiona Broome adlı bir blogger tarafından ortaya atılan bir gerçeklik yanılsaması durumudur. Fikir ise Nelson Mandela’nın 80’li yıllarda hapisteyken ölme efsanesinden geliyor. 2013 yılının sonlarında kaybettiğimiz Mandela’nın ölüm haberi birçok kişiyi üzerken aslında birçok kişiyi de şok etmiş “Yahu bu adam 80’lerde ölmemiş miydi?” algısı oluşmuştu. İşte bu tarz aslında A olarak bildiğimiz şeyin alakasız bir şekilde B ya da C olması durumuna verilen Mandela Etkisi adına günümüzde fazlasıyla örnek var.

Alıntıdır.

Ancak Mandela etkisi için 2 teori var ;

1) Paralel Evren Teorisi

2)Gelecekten Gelen Birinin Geçmişi Değiştirmesi

Şahsen paralel evren teorisinden çok 2.teori daha çok dikkatimi çekti.Mesela bir adam geçmişe geliyor ve bildiğimiz bir şeyi değiştiriyor.Örneğin : semboller,çizgi film karakterleri

Bu gerçek olabilir mi yoksa biz mi yanlış hatırlıyoruz.Mandela etkisine örnek olarak;

Çocukluğumda pokemon hastasıydım ve çok izlerdim.Pikachu nun kuyruğu siyahtı ve buna yemin dahi edebilitm ancak şu anda hiç bir görselde hatta 1.bölümü açıp izledim hiç bir yerde kuyruğunda siyahlık yok.Emin olduğum diğer bir şey ise Mickey Mouse'nın pantolonunun askısının olması.Buna da yemin edebilirim öyle hatırlıyorum ama gelin görün kü öyle bir şey yokmuş.

Sizin bu konu hakkında ki düşünceleriniz neler paylaşırsanız sevinirim.

Ciddiye alınmamış ilginç konulardan aslında ama sanırım bu biraz zihnimizin hafızasıyla da geçerli bir durum ayrıntıları herkes görmez kendimden örnek verecek olursam sağ elimin yüzük parmağında eklem çizgim yok bunu daha iki hafta önce gibi kısa bir sürede farkettim hep var olduğunu düşünüyordum oysa...

Çocukluk ile yetişkinlik bir bireyde iki farklı evren gibidir. Ben de küçüklüğümde sayı sayarken 1 - 2 - 3 - 4 - 6 diye sayardım ve bana herkes doğru saydığımı söylerdi, sonra aynı kişiler yanlış saydığımı söyleyip 5 diye bir rakam icat ettiler...

Bir keresinde hiç unutmam; ilkokulda Türkçe dersinden test sınavı olmuştuk, 20 sorudan 17 yanlış 3 doğru şeklinde bi sonuç almıştım. Oysa o kadar iyi geçmişti ki sınav, sonuca itiraz edip sınav kağıdıma baktığımda afallamıştım. Yazı stili bana aitti, fakat o şıkları ben işaretlemiş olamazdım, kağıdıma hayli yabancıydım...

Aslında her bireyin içinde ayrılıklar mevcut; içerideki ben, öteki ben, beriki... Bedende birlik varmış gibi görünür, fakat bazen ikilik gün yüzüne çıkar, çatışma, karmaşa vs. olur. Çocukluktan, ergenliğe oradan yetişkinlik ve yaşlılık...

Acaba bu gecişlerde çocukluk benliği ergenlik benliğine mi dönüşür, yoksa sırada bekleyen ergenlik benliğimi vücudu ele geçirir? Ve yetişkinken aniden çocuk benliği ortaya çıkıp; "o öyle değil böyleydi..." diye yetişkinlikle mi çatışır?

Duygularımızda böyledir, gurur, nefret, öfke... bir bedende var olan ikiliklerdir...

Konuyu görünce bir anım aklıma geldi.Sizinle paylaşmak isterim.Mandela etkisini daha önce duymamıştım ama konuyu görünce bu anımın bağlantılı olabileceğini düşündüm.

Bir gün evde akrabalarla oturmus çay-kahve sohbet ediyorduk.Bir abimiz bize komik hatıralarını anlatıyordu.Bir hatırası da Bodrum ilçesine gitmek için çıktığı bir seyahatle ilgiliydi.Sanırım daha önce hiç oraya gitmemiş ve kendisi trakyalıydı.Ortalama 8-10 kişi sohbet ediyorduk ve kimsenin oraya daha önce gittiğini sanmıyorum.Bu abimiz zamanında Bodrum'a gitmek için Antalya ' ya gitmiş.Ve kimseden de Bodrum un nerede olduğuna dair bir bilgi almamış.Ama anlattığına göre %100 eminim ki diyor ben Antalya yı bodrum da biliyorum .Tabi muhabbet çok uzun ve daha komikti fakat ilginç olan şu ki o anlatılan muhabbetin ardında salondaki herkeste bir anda bir ampul yandı sanki, ben de dahil.'Bodrum Antalya da değil mi ki ?' Bir an herkes ben de öyle biliyordum falan diye söylenmeye basladi.Bana da çok ilginç geldi çünkü bana sorsalar bende Antalya - Bodrum derdim.Oysaki Bodrum muğla nın bir ilçesi .Tabi olan abimize olmuş oraya vardıktan sonra şoka uğrayıp bir sürü km daha kat etmek zorunda kalmış.

Bu bizim - daha önce bodruma gitmeyenlerde veya bir ilgisi olmayanlarda - medya aracılığı ile olsun başka bir şey aracılığı ile olsun bilinçaltımızda yer etmiş olabilir ama mandela etkisini okuduktan sonra bir şaşkınlık yaratmadı değil.

Tek bir şey yaşadım buda Türkiye'de Algida markası altında satılan ve benim isminin ''Nugger'' olduğuna 100% emin olduğum dondurmanın, marketteki dondurma menüsüne baktığımda isminin aslında ''Nogger'' olduğu görüp şok olmam.

Aa! Nugger degilmiydi cidden o?

Gerçekten ilginç bu konu.

Bilinç bazı şeyleri farklı anımsayabiliyor. Mickey Maus'un şortunun şekli pantolan askına ihtiyacı olduğunu çağrıştırıyor olabilir ve zihin görüntüleri birleştiri veriyordur. Bir palyaço resmini hatırlamamızı isteseler, o palyaçonun burnu olmasa bile bir burnu olduğunu hatırlarız muhtemelen.

Tam olarak alakalı mıdır bilmiyorum ama, şöyle bir durum da var: İnsanlara basit toplama işlemleri sorup zihinlerini oyaladıktan sonra aniden "bir renk ve bir alet söyle?" diye sorulduğunda büyük çoğunluk "kırmızı çekiç" diyor.

Bazı şeyleri aslından daha çok yakıştırdığız biçimde hatırlıyor olabiliriz. Belki Nugger, Nogger'dan daha doğal geliyordur.

Belki yeşil renginin ismini 'mavi' sanıyorsunuzdur küçükken ve zihninize "topum mavi" diye kodladığınız için mavinin mavi, yeşilin yeşil olduğunu sonradan öğrenseniz bile aklınızda bir mavi top imajı kalıyordur.

Yoksa hangimiz küçüklükte uçtuğumuz gibi anıları sağduyumuz reddetmese gerçekmiş gibi kesin hatırlamıyoruz ki?

Tabii ikinci teori de ilgi çekici. Ama duyularımıza güvenerek bunu bilmemiz imkansız sayılır ne yazık ki.

Mandela etkisi son birkaç yıldır çok ilgi gören bir konu. Forumda neden bu kadar az ilgi gördüğünü anlamadım. Örnekleri okuduğumda ben de çok şaşırıyorum. Ben de Pikachu'nun kuyruğunda siyahlık olduğunu, Mickey Mouse'un pantalon askısı olduğunu ve La Vache qui rit ineğinin burnunda halka olduğunu sananlardandım. Buna benzer başka birçok şaşırdığım şey de var ama şimdi aklıma gelmiyor. Film repliklerini farklı duymak, çizgi film karakterlerini veya marka logolarını farklı görmek psikolojik diye açıklanabilir belki ama bazı olayları yanlış hatırlamak bence burada sayılan Paralel Evren veya Zamanda Yolculuk gibi olasılıkları akla getiriyor. Çünkü blogger Nelson Mandela'nın ölümünü haberlerde görmüş. Hatta ölümünden sonra ülkede ayaklanmalar olmuş falan. Tankın önündeki Çinli olayını da çok farklı hatırlayanlar var. Tankın adamı ezdiğini çok canlı bir şekilde hatırlayanlar var. Bu da psikolojiyle açıklanabilir mi, bilemiyorum.

Bilgiler için teşekkürler.

Nasıl Ortaya Çıkıyor? Neden Bu Kadar Gerçekçi?

Mandela Etkisi, aslında büyük bir grubun bir bilgiyi ya da olayı yanlış aktarmasından kaynaklanan kitlesel bir yanılsama. Bu genellikle medya üzerinden yapılan bir manipülasyon bile olabiliyor. Özellikle siyasetçi ya da ölümü gibi durumlar bunlara örnek. Hatta abartı, rant ve sırf tiraj için yapılan uydurma içerikler de bu Mandela Etkisi’ne katkı sağlamakta.

Gerçekçi olma durumu ise ilk öğrendiğiniz şekilde olması sebebiyle ortaya çıkıyor. Yani, size yıllarca A diye öğretilen bir durumun B olduğunu yıllar sonra öğrenirseniz karşı çıkmanız, istemsizce kabul etmemeniz normal. Matematikte 2+2=4 iken 2+2=5 diye söyleme durumu da diyebiliriz. Gerçekçi olması bundan kaynaklanıyor.

Mandela Etkisi Teorileri: Uzaylılar, Zaman Makinesi, Reenkarnasyon!

Mandela Etkisi o kadar büyük bir etki uyandırdı ki bir anda komplo teorileri gibi olaylar ortaya çıkmaya başladı. Bunlar arasındaki en popüleri ise zaman makinesi düşüncesi.

Yani bir yerlerde zaman makinesi üretildi ve bizim bu %100 gerçek olduğuna inandığımız gerçekleri değiştirerek “Aslında hiç öyle bir şey olmadı” diyerek tüm dünya ile dalga geçmekten zevk alan bir bilim adamı ya da bu zaman makinesine sahip biri olabilir düşüncesi gerçekten yaygın. Hatta zaman makinesi konusundaki dedeyi öldürme paradoksu sebebiyle “Zaman yolculuğu varsa geçmişe gidilemez” algısını da kabul etmiyor olarak gözüken bu durumda zaman makinesinin varlığı ve geçmişe gidildiği kabul ediliyor.

Son olarak da reenkarnasyon durumu var. Yani bu hatırladıklarımız geçmiş yaşamlarımızdan zihnimizde kalan bir dejavu durumu olduğu düşünülüyor. Tabii “Ben bu anı yaşamıştım” dejavu anı değil de “Bu durum tamamen farklıydı” şeklindeki bir ters hatırlama durumu.

webtekno

Çok ilgi çekici bir konu ben de bu tarz olaylar yaşadım ancak ilgili teoriler bana çok inandırıcı gelmedi. Ben bunu teorilerden ziyade zihnin oyunlarına bağlıyorum. Sonuçta gün içerisinde çok farklı şeyler görüyor, duyuyor ve bunları bilinçaltımıza -ister istemez- kodluyoruz. Haliyle zihin de bilinçaltındakileri harmanlayıp önümüze getiriyor ve biz de o anki dusuncemizle bilinçaltındakileri karışıyor olabiliriz diye düşünüyorum. Ama hala emin değilim ve bu olayın sebebini merak ediyorum. Reenkarnasyon olayı da bana mantıklı gelmedi, şöyle ki çok çok eski zamanlarda yaşamışsak ve yaşadığımız çağda Nogger veya Mickey Mouse yoksa durum yine çok açıklayıcı olmuyor. Konu ve yorumları okumak güzeldi çok teşekkürler...

Bilgisayar oyunları paralel evrende geçiyor,muhtemelen animasyonlar da.Bunlarda 2 sefer deneyimledim.

Yanılsama olamaz çünkü eskiden olmuş şeyi doğru hatırlıyosun.Değişen şey bugünkü hali.