nameste Oluşturma zamanı: Nisan 13, 2017 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 13, 2017 Neredeyse 1 senedir aklımı haddinden fazla kurcalayan, yanıtlamak adına kendimi paraladığım bir sorun mevcut. Forumda felsefi düzlemde aktif pek kişi olduğunu düşünmesem de, her yine de bir ihtimal derman umuduyla paylaşıma açmak istedim. Yaptığım araştırmalarda bu soruma karşılık kaynak bulamadım. Bulduklarım da, cevap niteliği taşımayan şeyler oldu. Öncelikle belirtmek isterim ki, "hiç", "yok" değildir. Yani, toplumun zannettiği gibi değil ve günlük dillerinde fazlaca kullandıkları "hiç" kelimesi, esasen "yok" anlamının yerine kullanılageliyor. Lakin dediğim gibi, hiç'in, yok ile hiçbir alakası bulunmuyor. Hiçlik, ontolojik bir karşılıktan ve temelden yoksundur. Çünkü varlık ve yokluk ikileminden tamamen muaftır. İçeriği ile ilgili epistemik bir yargıda da bulunamıyoruz doğal olarak. Şimdi, hiçlik, duyumsal algımızı, deneyimlerimizi ve fenomenal/numenal alemin kategorilerini aşıyorsa, varlık ve yokluk kavramları ile anlaşılamıyorsa ;burada diğer metafiziksel kavramlarda bulunmayan bir sorun ile karşılaşıyoruz. Bizim yaklaşımımıza göre, hiçlik, kavranılamayan, bunun içindir ki tanımlanamayan, imgelenemeyendir, üzerine düşünülemeyendir. Hiçlik üzerine konuştuğumuzu söylüyoruz, fakat aslında ne üzerine konuşuyoruz? Bu dahi ortada belli değil. Hiçlik yokluk değil, ontolojik değeri yok. Varlığın, dolayısıyla yokluğun da meydana gelmesine elverişli bir yapısı yok. Ancak hiçlik gibi bir kavram hala orada, apaçık duruyor. Tıpkı 'Hakikat' gibi. Zira 'hakikat' dediğimiz şey de, hiç gibi kavranılamaz, adlandırılamaz, isimlendirilemez, üzerine düşünülemez ve tanımlanamaz olarak karşımızda. Biz, hakikat ve hiç üzerine yargıda bulunulamayacağını söylerken dahi yargıda bulunmuyor muyuz? Hiç'in bir durum olduğunu söylerken dahi yanlış yapmıyor muyuz? Durum, bir şeyin içinde bulunduğu koşulların tümüdür diyorsak ve durum/hadise/hal sadece evrene yani varlık ve yokluk dualitesine has bir şey ise; bu durumda hiç nasıl durum olabilir ve nasıl söz konusu olabilir? Bu son derece paradoksal bir durum. Hiçliği varlık kümesinde ele alabilmemizin mümkünatı nereden gelmekte? Zira yapısı gereği onun farkındalığında dahi olmamamız, onu asla fark edemememiz gerekmez mi? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Anafiel girl Yanıtlama zamanı: Nisan 13, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 13, 2017 Bak benimde kafamı kurcaladın şimdi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
arecrateria Yanıtlama zamanı: Nisan 14, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 14, 2017 Anaksagoras önerebilirim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nameste Yanıtlama zamanı: Nisan 14, 2017 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 14, 2017 Anaksagoras önerebilirim. Teşekkür ederim, ilgileneceğim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PiaA Yanıtlama zamanı: Nisan 14, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 14, 2017 Teoride her şey, herkes bir olasılıktır. ''Hiç'' ise olasılık olmaması durumudur. Yani bir şeyin var olma olasılığı söz konusu olduğunda ''yok'' denilebilir. Eğer var olma olasılığı yok ise '' hiç '' denilebilir. Olabilirlik kavramı yerine ulaşılabilirlik kavramını koyduğunda sonuç yine aynıdır. Hiçlik var oluşun zıtlığından günümüz sıradanlığına indirgenmiş derin bir karanlıktan ibarettir. Lakin karanlık bir deliğe ışık tutarsan hiçlik yokluğa dönüşecektir. Başka bir deyişle, cennete inanıyorsan, cennet yoktur. Cennete inanmıyorsan, cennet hiçtir. Düşünce tarzımı en iyi bu şekilde cümlelere dökebildim. Ne kadar mantıklı gelir bilmem ama umarım kendi fikrimi yeterince anlatabilmişimdir... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
unforgiven32 Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2017 Hiçlik her şeyde bir olmak bütün olmak benim için Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BayParadoks Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2017 Belki de hakikat hiçliktir Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Renesmee Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2020 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2020 Hiçlik ne kadar var yada çok bende emin değilim. Yazdığın yazıyı ilk okuduğumda aklıma gelen Kuantum ve Kuantum da "hiçbir şey imkansız değildir." denmiş olması geldi. Araştırmaya başladım bende. Okuduğum bir yazıda bu resim ve bu yazı var. Bakıldığı zaman sanırım biraz olayı açıklamış, tabi yine de karışık duruyor. Evrende bir hiçlikten oluşmadı mı? Her şey bir şeylerin gelişimi ile başladı ve var oldu. "Ana görselde gördüğünüz çizim, konuyu güzel bir şekilde özetliyor. En alt tabakadaki ızgaralar, aslında var olan şeyler değildir. Hiçlik, hayali bir ızgara olarak tanımlanmaktadır (bilgisayar çizim eğitimi almış olanlar bunu iyi bileceklerdir). Bunun içerisinde durmaksızın ve her noktada dalgalanmalar olur. Bu sırada hiçlikten var olan parçacıklar, anlık olarak var olup yok olurlar. Bazen (eğer ki bu yaklaşıma yöneltilen eleştirileri dikkate alacak olursak, çok çok nadiren demeliyiz), bu dalgalanmalardan bir tanesi anlık olarak oluşup yok olmaz ve hızla genişlemeye başlar. İşte Büyük Patlama anı, bu an olabilir. Sonrasında ise, devasa bir "sıfır" şişip genişler ve kendi içinde madde ve anti-madde oluşmaya başlar. Hayal etmesi her kuantum mekaniği konusunda olduğu gibi çok zor, farkındayız. Ancak bu, gerçeklik değerini değiştiren bir sorun değil." Kanyak:Science for Thought 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Apotheous Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2020 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2020 Hiçlik ne kadar var yada çok bende emin değilim. Yazdığın yazıyı ilk okuduğumda aklıma gelen Kuantum ve Kuantum da "hiçbir şey imkansız değildir." denmiş olması geldi. Araştırmaya başladım bende. Okuduğum bir yazıda bu resim ve bu yazı var. Bakıldığı zaman sanırım biraz olayı açıklamış, tabi yine de karışık duruyor. Evrende bir hiçlikten oluşmadı mı? Her şey bir şeylerin gelişimi ile başladı ve var oldu. [ATTACH]17760[/ATTACH] "Ana görselde gördüğünüz çizim, konuyu güzel bir şekilde özetliyor. En alt tabakadaki ızgaralar, aslında var olan şeyler değildir. Hiçlik, hayali bir ızgara olarak tanımlanmaktadır (bilgisayar çizim eğitimi almış olanlar bunu iyi bileceklerdir). Bunun içerisinde durmaksızın ve her noktada dalgalanmalar olur. Bu sırada hiçlikten var olan parçacıklar, anlık olarak var olup yok olurlar. Bazen (eğer ki bu yaklaşıma yöneltilen eleştirileri dikkate alacak olursak, çok çok nadiren demeliyiz), bu dalgalanmalardan bir tanesi anlık olarak oluşup yok olmaz ve hızla genişlemeye başlar. İşte Büyük Patlama anı, bu an olabilir. Sonrasında ise, devasa bir "sıfır" şişip genişler ve kendi içinde madde ve anti-madde oluşmaya başlar. Hayal etmesi her kuantum mekaniği konusunda olduğu gibi çok zor, farkındayız. Ancak bu, gerçeklik değerini değiştiren bir sorun değil." Kanyak:Science for Thought İyi güzel bir yaklaşım ama sormak istediğim bir soru var. O hiçlik ızgaraları neyin içinde titreşiyor? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.