Akrabamın Yaptığı Büyü

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki ben inançsız bir insanım. Fakat ufak çaplı bir şeyler yaşadım ve bunu sizinle paylaşmak istedim.

Yıllarca ailemizin gündeminde olan bir büyü yaptırılma olayı var ve bunun yıllardır da konusu açılıyor zaten. Yapan kişisin de annemin teyzesi ve kızı olduğu söyleniyor. Sadece annem ve benim yaşadığım eve değil anneannem ve dedemin yaşadığı eve de bir takım şeyler yapıldığı söyleniyor. Anneannem ve annem bu hacı hoca dediğimiz insanlara gitti ben pek tasvif etmesem de. O insanların söylediğine göre bizim evimize yapılan büyüden en çok etkilenen ben olmuşum. Ben de olan şeyler öyle varlık görmek ya da dokunduğunu hissetmek değil. Ama çoğu gece, mesela haftanın 4-5 gecesi yaklaşık aynı saatlerde uyanıyorum ve geri uyuyamıyorum, annemi çağırıyorum yanıma anca öyle geri uykuya dalabiliyorum. Gece uyurken yalnız kalmaktan korkuyorum ve gün boyu halsiz ve yorgun hissediyorum. Psikiyatıra gitmelisin diyecekler için de; ben zaten düzenli olarak yıllardır gidiyorum ve kullandığım ilacı da düzenli olarak kullanıyorum.

Yani kısacası geceleri hissettiğim kötü bir enerji var ve gündüz vakti de yorgun oluyorum, genelde evden de çıkmıyorum zaten. Bunun sebebini bilmiyorum. Bu konular hakkında bilgi sahibi arkadaşlar konuya yazarsa çok sevinirim, iyi forumlar.

aynen inançsızlığa katkısı oluyor musallat varlıkların.senin inançsız olman musallat varlığın gücünü arttırıyor.her hangi bir inanca sahip olduğunda ona göre yaptığın dua ritüellleri arınmışlık ritüelleri ile varlığı uzaklaştırabilirdin. ben önce inancını keşfet derim.

dinlere inanmıyorsan cinlere de inanma.

Anlattığınız her şey büyü belirtilerinin tamamını karşılıyor.

Anlattığınız her şey büyü belirtilerinin tamamını karşılıyor.

katılıyorum.

aynen inançsızlığa katkısı oluyor musallat varlıkların.senin inançsız olman musallat varlığın gücünü arttırıyor.her hangi bir inanca sahip olduğunda ona göre yaptığın dua ritüellleri arınmışlık ritüelleri ile varlığı uzaklaştırabilirdin. ben önce inancını keşfet derim.

Yani güleyim mi yoksa şaşırayım mı bilemedim. İnançsız olmak ile varlığın gücünü arttırmanın ne alakası var yahu )))

Lütfen arkadaşlar bilip bilmeden atıp tutma yapmayalım. Birazcık bilgi edinme , araştırma iyidir

İnsan bu tür varlıklardan korktuğu sürece onları güçlendirir ve onların saldırılarına daha açık hale gelir. Yani inançsızlığın bu varlıkları güçlendirdiğini düşünmüyorum. Resonance'ın anlattıklarına bakılırsa da ortada bir varlık olup olmadığı kesin değil. Varlık olsa ona göre yazacaktım.

Bedensiz varlıklar olarak kategorize edilen formları korkunun beslemesi ve/veya inançsızlığın güçlendirmesi yorumları son derece ilkel ve genelde yanlıştır. Obsesyon esnasında obsede olan kişinin duyguları söz konusu ilişkiyi minimum düzeyde etkiler. Söz konusu duyguların ardındaki mentalite, elemental denge ve bilinç-bilinçaltı ilişkisi obsedör varlığı daha çok ilgilendirir. Ancak varlıklar büyü sonucu obsesyona zorlanmışsa durum çok daha farklı yorumlanmalıdır. En azından genel bir bilgi olarak varlığın güçlendiğini söylemek yerine obsede olan kişinin zayıflayarak aradaki ilişkinin güçlendiğini belirtmek olayın gelişimini daha iyi değerlendirmemizi sağlar. Bahsettiğiniz türden basit yorumlar durumu daha da karmaşıklaştırmaktan başka işe yaramaz.

Ayrıca ilk mesajı okuduğunuzda hangi obsesyon belirtisini gördünüz acaba ki musallat varlık konusunu açtınız?

Vücudun enerji alanında parazit gibi yaşayan varlıklardan bahsediyorum. 4. boyutu görebilen insanlar bu varlıkları ve hatta onların insanların enerji alanlarına tutundukları kancaya benzer uzuvlarını gördüklerini iddia ediyorlar. Bu varlıklar insanların zayıflıklarını, duygusal dengesizliklerini kullanıyorlar. Bu nedenle kişi yorgun ve hasta hissediyor, olumsuz duyguları aktive oluyor. Bu parazit varlıkların hepsi malefik değil. Malefik varlıkların hepsi de parazit değil. Ama böyle bir tür de var. Bu arada varlık konusunu ortaya atan Resonance değil. Hatta öyle bir şey hissetmediğini yazmış. Diğer üyeler ortada varlık varmış gibi yorumlar yapmışlar.

Acıkcası herşeyi büyüye bağlamamak lazım . Obsesyon yada posesyonun ise yukarıdaki belirtilerle bir alakaları yok .(Gece uyurken yalnız kalmaktan bel bile korkarım ara sıra bu yetişkin halim ile ). Ama bizim milletin büyü ile olan ilgileri komik . Evlenememe , iktidarsızlık , depresyon , ibadet ederken vesveselere kapılma bunlar hep dış mihrak . Hep birileri bizimle uğraşıyor , kimse çekemiyor bizi . . Varsa ciddi şüpheleriniz uzman birine başvurun . Kendi başınıza büyü bozmayada kalkmayın . Ruhsal bir saldırı olasılığı ;zamanla kendini ruhsal düzeyde ilan etmeye başlar , Alabileceğiniz en iyi ipuçları rüyalarınız ve sezgileriniz olacaktır bu konuda . Egonuz değil .Egoya bakarsak herkes bize düşman zaten .

Vücudun enerji alanında parazit gibi yaşayan varlıklardan bahsediyorum. 4. boyutu görebilen insanlar bu varlıkları ve hatta onların insanların enerji alanlarına tutundukları kancaya benzer uzuvlarını gördüklerini iddia ediyorlar. Bu varlıklar insanların zayıflıklarını, duygusal dengesizliklerini kullanıyorlar. Bu nedenle kişi yorgun ve hasta hissediyor, olumsuz duyguları aktive oluyor. Bu parazit varlıkların hepsi malefik değil. Malefik varlıkların hepsi de parazit değil. Ama böyle bir tür de var. Bu arada varlık konusunu ortaya atan Resonance değil. Hatta öyle bir şey hissetmediğini yazmış. Diğer üyeler ortada varlık varmış gibi yorumlar yapmışlar.

Sorum size değil genele hitaben idi, yanlış anlaşıldıysa özür dilerim. Bahsettiğiniz parazit varlıklar da obsesyon içinde değerlendirilir. Ancak söylediğiniz yaklaşım ancak spiritüalizmde görülür. Spritüalizmde edinilen herhangi bir bilgiyi benimsenmeden evvel defalarca düşünmek ve gerekirse deneye tabi tutmak gerekir. Obsesyon konusunu hiçbir zaman bu şekilde basitleştirmemenizi öneririm. Mesela parazit özelliği gösteren çoğu varlık durumlar biraz değiştiğinde simbiyoz formlara dönüşebilir. Ritüel esnasında geri çağrılmayan sapmış düşünceler ve enerjilerden bedenlenmiş obsedörler majisyenlerin hemen hepsinin baş belasıdır. Ancak onlar dahi çeşitli durumlarda yararlı olabilirler. W.E. Butler kitaplarında ve konuşmalarında bu yanılgılara değinir ve ne kadar zararlı olabileceklerini anlatır. Okunmalarını tavsiye ederim.

Dabbe , siccin , el - cin gibi zehirler izlememeniz yeterli olucaktır.

Bence ilk başta spora başlamayı deneyin, gün içinde sürekli evde olmak yatar pozisyonda telefonda takılmak, içerinin basıklığı havası bunların hepsi insanı mayhoş bir hale getirip tabiri caizse "mal" yapan şeyler. Koşuya başlayın, beslenmenize dikkat edin, bol bol su tüketin, çok fazla ve ağır şeyler yememeye çalışın (spor yaparken de kolaylık sağlayacaktır bunlar), geceleri ise düzgün bir uyku düzeniniz yoksa düzene oturtun, 5 saat uyuyabiliyorsan kendini buna göre ayarla, 1'de yat sabah 6'da kalk, evden bol bol çıkmaya çalış. Bu belirtilerin geçtiğini görürsen bilki hepsi sende bitiyordur, eğer bunların hiçbirinin sana bir yararı olmazsa o zaman ciddi bir şekilde obsesyon veya büyüyü düşünebilirsin fakat dediğim gibi ilk önce bir bilim penceresinden bakmanda yarar var. Aslında etkilemediğini düşündüğümüz, gün içinde tükketiğimiz her yiyeceğin, içeceğin, davranışın bizi çok etkilediğini bilmekte yarar var.

Kendim not düşmek istiyorum: Bunlar ile de geçmezse evde büyü olabilir gerçekten, benim anneannemgil var Konya'da, hangi yaz evlerine gitsem kendimi çok halsiz, yorgun, bitkin ve mayhoş hissediyorum fakat dışarı çıkmam ile 5 dakika da bunların hepsi benden arınıp gidiyorlar. Oysa ki kendi evimdeyken bunları yaşamıyorum. Anneannem biraz fena bir kadın, düşündüğüm gibi onların evinde büyü olabileceği kanaatindeyim. Bilemiyorum.

Obsesyon ve spiritüalizm ilişkisi bu başlığın konusu değil . Bedri ruhselmanın ilahi nizam ve kainat adlı kitabının obsedörlerle ilişkili olan bir bölümü var . Onun okunmasını tavsiye ederim . Genel olarak obsesyonu tekamül içerisinde değerlendiriyor . Daha detayına ben girmeyecem . Neyse bu konuda önemli olan şey fazla enerji üretiminden kaçınmak . Çünkü bir yüzücünün bedeninden akan kanın miktarı nasıl etraftaki köpek balıklarının ilgisini üzerine çekiyorsa bu da öyle bir durum . Zaten fazlası bastırılmak zorunda kalıyor duyguların eşliğinde , Bu da bilinçaltı ilişkisini bozuyor insanın . Endirekt yoldan yem oluyorsun yani . Hiperseksüalizm , alkolizm ve madde bağımlılıkları gibi durumlarda da gözükür obsesyon . Maji ile uğraşmadan önce güçlü bir astral zırh ve içsel denge geliştirmek gerekiyor . Bu da daha çok maji ile değil . Meditasyon teknikleri ve konsantrasyon yeteneği ile alakalı bir durum . Zaten son dediklerimde yeteri kadar ilerleyenler okültizmle uğraşmaz . Geçici hevesler ..

cinde ver kutsal kitapda büyüde var ...