Jump to content

Çin'de ATATÜRK'ün Ölümü-12 Kasım 1938


Önerilen Mesajlar

Oluşturma zamanı:

http://alper.darcin.googlepages.com/ataturkcince.jpg

 

Aşağıdaki yazı, Shanghai'da basılan Shen Bao isimli gazetede Atatürk'ün vefatı üzerine yazılmıştır:

 

"Yeni Türkiye'nin kurucusu Kemal önceki sabah vefat etmiştir. Yaşamı boyunca elde ettiği ve bütün dünya tarafından bilinen başarılarını burada tekrar etmeye gerek yoktur. Burada anlatmak istediğimiz konu, O'nun, 1.Dünya Savaşı sonrasında gerçekleştirdiği direniş savaşının ardından yeni bir devlet kurmasıdır. Bu noktada, bizi yüreklendiren ve ders çıkartmamız gereken birçok husus bulunmaktadır. O'nun verdiği savaşın başarı ile sonuçlanması, bizim Japon Savaşı'nda mutlaka galip gelmemize dair güvenimizi artırmaktadır. Çünkü, biliyoruz ki, Türkiye İmparatorluğu 1.Dünya Savaşı'ndan sonra dağılarak paramparça olmuş, dış emperyalistlerin etkili tacizine maruz kalmıştır. Zamanın emperyalistleri galip olmanın verdiği kibir ile Türkiye'yi esir almışlardır. Aynı zamanda İstanbul'daki aciz hükümet de kesilmeye hazır kuzu gibi çaresiz durumda idi. Sevr Anlaşması'nın imzalanmasından hemen önce bu emperyalistler Türkiye'den neler alabileceklerinin, hangi bölgeleri ele geçirebileceklerinin hesabı içindeydiler ve bu toprakları Türkiye'den nasıl koparabileceklerini ve bunu gerçekleştirdikten sonra bu toprakları nasıl kullanacaklarını planlıyorlardı. Sevr Anlaşması imzalandıktan sonra hemen hemen bütün Türkiye'yi böldüler. Suriye, Filistin, Mezopotamya, Ermenistan hatta İzmir bile Türk toprağı olmaktan çıktı. Türkiye'nin başkenti İstanbul bile ancak kağıt üzerinde bağımsızlığını koruyabildi. Üstelik Marmara Denizi'nin yönetimini dahi emperyalistlerle paylaşmak zorunda bırakıldı. Kıyıdaki küçük adaların bırakılması ise hiç söz edilmeyecek kadar önemsiz bir konu oldu."

 

"Devlete son veren böyle bir anlaşma, şüphesiz Kemal liderliğindeki Ankara'daki devrim hükümetinin protestosuyla karşılaştı. Ancak, dönemin emperyalistleri yeni kurulan Ankara hükümetini hiçe sayıyorlardı. Onlar ancak asi olabilirdi. Emperyalistler, Ankara hükümetini çok kolaylıkla yok edebileceklerini düşünerek seviniyorlardı. Kemal ise, kuvvete başvurmadığı takdirde, Türkiye'nin bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü tekrar sağlayamayacağını çok iyi biliyordu. Bunun üzerine, askeri açıdan milli bir ordu oluşturdu, aynı zamanda diplomatik bakımdan da kendisine müttefik bulma gayretine girişti. Kemal, o zamanki uluslararası ortamı inceledi ve devrimini yeni gerçekleştiren, Türkiye'den toprak talebi olmayan ve üstelik Türkiye'ye yardım edebilecek Sovyetler'in, Türkiye'nin müttefiki olabileceğini fark etti. Ayrıca Türkiye ile Sovyetler Komşu idi. Askeri bakımdan diğer ülkelere nazaran daha avantajlı idi. Bunun üzerine, 1921 yılının Mart ayında, Sovyetler ile Türkiye arasında Dostluk Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma hükümleri arasında, Sovyetler'in Türkiye'ye eşit muamele etmesinin yanı sıra, Türkiye ile dostça ilişkiler kurması, askeri ekipman ve ihtiyaçlarını gizli olarak Türk devrim ordusuna sağlaması hususları da bulunmaktaydı. Aynı zamanda bazı Sovyet askeri uzmanlarının Türkiye'ye gönderilerek askeri danışmanlık yapması da öngörülmekteydi. Bu hükümler daha sonra Yunan Savaşı sırasında Türkiye'nin Yunanistan'ı yenerek ülke topraklarını tekrar alması ve Lozan Anlaşması'nın imzalanmasındaki en önemli etkeni oluşturmuştur. Bu nokta bizim dikkat etmemiz gereken bir husustur."

 

"Askeri örgütlenme açısından bakılacak olursa, Kemal daha önce Anadolu'da dağınık olarak kalan orduyu yeniden organize ederek eğitti ve savaş yeteneğini yükseltti. Bu Türk Milli Ordusu'nun başlangıcı olup ordu zamanla gelişmiştir. İşte Yunanistan'a karşı galibiyet elde eden ordunun esas temeli bu ordudur."

 

Kemal'in, Yunanistan'ı savaşta yenmesinin son derece zor bir süreç olduğunu ve aynı zamanda biz Çinlileri de cesaretlendiren ve güvenini artıran bir başarı olduğunu biliyoruz. Türk ordusu, Yunanistan ile savaşa başladığında birbiri ardına yenik düşmüş ve birçok önemli şehrini düşmana terk etmiştir. Aynı zamanda Türkiye'nin de bizim gibi deniz kuvvetlerine sahip olmayışı, kıyı bölgelerindeki çarpışmalarda askeri açıdan son derece dezavantajlı duruma düşmesine yol açmıştır. Bu nedenle, Türkiye'nin Yunanistan ile savaşta tek avantajı düşmanı iç bölgelere çekerek kara savaşı yapmasıdır. Uzun süreli karada yapılan direniş savaşını takiben Yunan ordusunun yorgun düştüğünü gören Kemal,bütün gücüyle püskürme harekatına girişmiş ve ülke topraklarının büyük bölümünü geri alabilmiştir."

 

"1922 yılı Eylül ayına gelindiğinde Yunanistan'ın, Türkiye'deki tek askeri varlığı olan İzmir de Türk ordusunca geri alınmıştır. Bu nedenle, bizim (Çinlilerin) Japonlara karşı direnişimizin kararlılıkla değişmeden sürdürülmesine inancımız artmaktadır. Geçici olarak bir şehrin veya bölgenin düşmanın eline geçmesi hiç önemli değildir. Bizim (Çinlilerin) direnişimiz tıpkı Türkiye gibi olacak ve düşmanı kovacağız. Şimdi Kemal'i anmamız, aslında bu düşünce ve inancımızı kuvvetlendirmek ve Türkiye'yi kendimize örnek almamız halinde ancak anlamlı bir hareket olacaktır."

 

 

Başka söze gerek var mı...

Yanıtlama zamanı:

Çok güzel paylaşım sağolasın.Türk Ulusal Devrimi sadece Anadoluda değil Bütün Asya ve Dünyada Ezilen Halkların umudu ve yol göstericisi olmustur.İşte bu da çok güzel bir örnek...

Yanıtlama zamanı:

Valla ben Avustralya da yasiyorum . Bir cok Cinli arkadasim var burda. Ataturk ismini hicbir Cinli arkadasim duymamis bile. Turkiyeden bildikleri tek sey kristal bardaklarmis .:)

Yanıtlama zamanı:

Bu yazı 1938'de yazılmış,sence her gün Atatürk'ten bahsedilir mi Çin'de?Ya da 1938'den sonra kaç kere bahsedilmiştir acaba... Böyle düşünmek lazım.Ama ölüm zamanında böyle bir yazı yazılması da çok önemli bir olay.

Yanıtlama zamanı:

Eğer Atatürk çinde bir lider olsaydı bizden daha çok kıymet bilir , daha çok değerlerini sahiplenirlerdi. . .İlkelerine , Cumhuriyetine daha çok sahip çıkrlardı..Atatürkçülük ilkesinde olan insanların bu ülkeyi yönetmesini tercih ederlerdi!!...Çok acı bir farkındalık!!...

Yanıtlama zamanı:

Bkz. Çinde okutulan tarih kitaplarının ilk sayfasındaki büyük devrimciler:

Mao

Stalin

Ernesto

M.K.Atatürk

Yanıtlama zamanı:

M.K. ATATURK bıze allahın gonderdıgı bı hedıyedır dıe dusunuyorum ama kıymet bılen kac kısı kaldı kı gerıye

Yanıtlama zamanı:

çinliler bile değerini bilmişler biz bilemiyoruz..

M.K. ATATÜRK bizim kalbimizde onu kabullenmeyenler kendilerini ne sanıyorlar acaba ?

Yanıtlama zamanı:

çok şey yazdım sonra tekrar sildim onun ne kadar büyük olduğunu tarif edemedim....(büyük harf yasak diye uyarıyorsunuz hep ama başka türlü yazamam yakışmaz ayıp etmiş olurum.) sadece MUSTAFA KEMAL ATATÜRK yazsamda yeter aslında. çok şanslı bir millletmişiz çooookkkk!

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...