Feminizm

Feminizm üzerine çok kısa kendi görüşlerimle başlıyorum ve devamını sizden bekliyorum..

Feminizm her şeyden önce erkek düşmanlığı değildir ve feministler kadın-erkek eşitliğinden erkek yaparsa kadın da yapmalıdır düşüncesini çıkarmazlar.

feminizm; toplum içersinde kadınların konumunun erkeklere kıyasla eşit olmadığını kabul ederek, kadınlar açısından dezavantajlı olan bu durumu, fırsatlardan daha eşit yararlanabilmek için kadınların lehine değiştirme çabasıdır.

Erkekler bu tanıma şöyle çıkışlar yapabiliyorlar:''Kadınlar bizim toplumumuzda eşit.Ben karıma eşit davranıyorum.Bizim ülkemiz kadına seçme ve seçilme hakkını veren ilk ülkelerdendir.''

Mecliste kaç tane kadın var??

Kadınlar feminist hareketle bugün geldikleri noktaya çok ağır bedeller ödeyerek ulaştılar ve feminizm kavram olarak hala var olabiliyorsa bu; toplum içinde kadın-erkek arası eşitsiz ilişkilerin devam ettiği kadar, kadınların da bunu değiştirme çabasının sürdüğünü gösterir.

feminizmin derdini doğru anlatmak, ve bilmeyenler veya yanlış bilenleri düzeltmek için yeniden söylenmelidir ki; feminizmin karşı durduğu erkekler değildir, feminizmin karşı durduğu ve değiştirmeye çalıştığı kadınları baskı altında tutmaya çalışan erkek egemen sistem ya da ataerkil sistemdir.

bu konudaki görüşleri merak ediyorum..paylaşırsanız sevinirim..

okudum ama ne yazıkkı eklıyebılecgım bır sey yok

+

Feminizm erkek düşmanlıgı olmadıgını biliyordum ama erkek düşmanlıgı olmadıgını cok az kişi biliyordur eminim.

Feminizm;erkeklerin egemenliğindeki bir pazarda kadının kadınlığını değil işgücünü, akılını ve zamanını satmaya çalışmasıdır. Üretime, tüketime ve çalışmaya tapan bir toplumda kadının cinsiyetini bir mal olmaktan çıkartıp, bu sefer tüm varoluşunu bir mal haline getirme gayretidir. Eğer bu özgürlük olsaydı, bütün erkekler ezelden beri özgürdüler.

Kadın 20. yüzyılda özgürlüğüne kavuştu.

Yok yahu! Peki sonra ne oldu?

Hiç.İş kölesi

Ekonomik özgürlük yoktur. Sadece yeni efendilere yeni bağımlılıklar vardır. Kocadan kaçan kadın patrona tutulur. Patrondan kaçan müşterilere.

Gelen dünya eğer kölelere ihtiyaç duyarsa, en gönüllü kölelerini kadınlar arasından bulacak. Feminizm onları erkeklerle eşit ücret aldıkları müddetçe en pis işlerde çalıştırmak için can atmaktadır.

Emre YILMAZ

Akıllı kadın üzerindeki dişiliği yerinde kullanarak tüm dünyayı elde edebilir. Kadın; kocasını, eşini hep ileri sürsede arka planda eşi hep avcunun içindedir..

Tarihe bakdığımızda bazı kadınlar tarihin akışını değiştirmiştir havvadan başlayarak kleopatra ya ve daha milyonlarca kadın var aklıma gelmeyen..

Feminizm aslında tam tersi erkil egemenliğin savunucusudur feminizim kadının paronoyasıdır. bu çığlığı atan kadınların bazılarının dişiliğini neredeyse kıskançlık yüzünden hiç kullanamayışı, lesbiyen bir cinselliği tercih eden kadınlar ve kendilerine ne tür bir canlı olsada sevgi gösterilemeyecek kadar ters bir etki uyandırması ile kadınlığına erkeğin farklı yollardan tepkisel bir karşılığını yaratmaları kadınlıklarına saygınlık sağlamayacağı gibi bu davranışlar kendilerini aşağılamaktan öteye gitmeyecektir.

Çünkü kadın erkeği kendine rakip alıyor ne yazıkki..

'Ruhsal yollarını ayırmayı beceremediklerinde,kadınla erkek birbirlerinin Şeytanı haline gelirler,zira yaratılan varlıkların doğası her zaman farklılığın doğasıdır ' C.G. Jung

fikirsel olarak erkek-kadın hiçbir zaman eşit olamaz çünkü biz mental özellikler olarak neredeyse farklı 2 tür kadar ayrıyız türün devamı için bu ayrılıkların kötü değil iyi olduğunu anlamaya mecburuz

ayrıca feminizm in savaş öncesi İngiliz kanadına bakarsanız ne kadar feminen olduğunu görürsünüz şahsen bir erkek olarak o kadınlarda hiç bir kadınsal özellik göremedim belki zaman şartlarından belki politik hırslarından ...

erkek egemenliğinin olduğu tabi ki bir kenara atılamaz olması gerekende budur bir bayan olarakta zaten buna katılıyorum yinede her iki cinsinde yönleri çok çok farklı aynı kategoriye koyupta eşit olduğunu söylemek pek akıllıca gelmiyor, feminizmde bence mantık dışı bir savunum.

Feminizm iki cinsi aynı kategoriye koyup toptan eşit saymaz. Feminizm kadın ve erkeği insan olarak eşit sayar. Bunda mantıksız bir şey göremiyorum.

Açıkca söylemek isterim ki Lezbiyenlerin yoğunlukta olduğu fikir akımı.

Kadın, düşman erkek, kadın tanrı, kadın manifestosu gibi bir sürü şeyi içinde barındıran. Erkeğin düşüncesini sadece ''cinsellik'' sanan, dayak yediğini ileri süren(ki bazıları gerçekten yiyor.), erkeklerden daha akıllı olduğunu iddaa eden(ki evet akıllılarıda var.), sokaklarda ''Eşitlik!'' diye bağıran, psikolojik boşluk evresi geçiren günü gelmiş hanımların yer aldığı ''düşünmeme dünyasıdır.''.

İnsanlar birbirinden üstün veya aşağı değiller, insanlar bilir veya bilmezler.

Cinsiyet arası ilişkilerde böyle saçma kapitalist düzenin böl, parçala, sömür düşüncesinden türüyen çöplüktür Feminizm!. Aynı şey gibi ıııı ırkçılık, siyah-beyaz en büyük örneği.

bir de şöyle aptal,cahil bir kesimin sözü vardır ki hiç hazzetmem "Feministlik kocayı buluncaya kadardır"

Şimdi sövmek istiyorum ama yeri burası değil biliyorum.Biz erkek düşmanı değiliz.Bir kadının hayatı erkeklerden ibaret değildir.Feminist bir kişi pekala evlenebilir.Evlenmesin mi? Sevebilir tabi.Feminizm buna karşı mı? Elbette hayır.Sadece sosyal eşitlik kavramını %60'ı aptal olan bir ülkede yaymaya çalışmakta.Ancak ne kadar başarılı olur bilinmez.Son olarak feminizm bünyesinde sadece bayanları bulundurmaz.Feminist erkekler de vardır ve olmaya devam edecektir.Toplum aydınlanmadan,karanlıktaki kesim ışığa ulaştığında bu kavganın biteceğini biliyorum

bir de şöyle aptal,cahil bir kesimin sözü vardır ki hiç hazzetmem "Feministlik kocayı buluncaya kadardır"

Şimdi sövmek istiyorum ama yeri burası değil biliyorum.Biz erkek düşmanı değiliz.Bir kadının hayatı erkeklerden ibaret değildir.Feminist bir kişi pekala evlenebilir.Evlenmesin mi? Sevebilir tabi.Feminizm buna karşı mı? Elbette hayır.Sadece sosyal eşitlik kavramını %60'ı aptal olan bir ülkede yaymaya çalışmakta.Ancak ne kadar başarılı olur bilinmez.Son olarak feminizm bünyesinde sadece bayanları bulundurmaz.Feminist erkekler de vardır ve olmaya devam edecektir.Toplum aydınlanmadan,karanlıktaki kesim ışığa ulaştığında bu kavganın biteceğini biliyorum

Büyük saçmalık. Eşitlik dediğiniz şeyin ne olduğunu bilmeden kadın haklarını savunuyorsunuz. Eşitliği savunan birisi belli bir kısmın haklarını savunamaz. Ve senin bu ülkede yaşayan insanlara hakaret etmeye hakkın yok. Sadece kalıplaştırılmış toplum yapımız var.

10.000 küsür senedir sürekli kadınlar tarafından pışpışlanan erkekler, son 50 senede Feminizmle gelen bazı akımlarla yerden yere vurulur oldu. Kadın herzaman yönetici sıfata sahipti aslında. Bunu yaptırma yolları farklıydı. Kimi sözlerle (sen güçlüsün, sen yenilmezsin, sen şöylesin böylesin.) kimi de cinsel kimliğini kullanarak erkeğe hep gaz vermiş ve bu şekilde isteklerini yaptırmaya çalışmıştır. Bunca senedir genetik olarakta bunu benimseyen erkeğe siz son 50 senede farklı şeyler dayatırsanız alacağınız tepkiler çok normaldir.

Her konuda kadın erkek eşitliği olması imkansız birşey. Çünkü kadınında erkeğinde üstün olduğu farklı açılar var. Ben o yada bu üstündür demiyorum. Ancak eşit değiller ve asla olamazlar. Sosyal statüde ve haklar konusunda da eşit olamazlar. Çünkü iki cinsiyetinde farklı ihtiyaçları vardır. Farklı mahremiyetleri, farklı düşünceleri, farklı gereksinimleri vardır.

Son senelerde başımıza türeyen bir sürü akım ve bu akımlara uyan bir sürü gereksiz tip var. Kendilerine bir imaj yaratacaklar diye kılıktan kılığa giren erkekler, metroseksüeller bence hep kadınların kışkırtmasıyla ortaya çıkan şeyler. Çünkü erkeğin modasını kadın, kadının modasını erkek belirler. Sonuçta illaki her insanda birazda olsa kendini beğendirme kaygısı vardır. Örneğin kimse bana rahat ediyorum diye dar mini etek giyiyorum demesin. Aynı örneklerden erkekler içinde verilebilir. Erkekler güzel görmek ister ve kadını ona göre yönlendirir. Kadınlar da erkeğin kendini yakışıklı hissetmesini sağlamak için pohpohlaryarak farklı tarzların öncüsü oldu bana kalırsa. Sonra da o erkeklerle feminen diye dalga geçen ilk insanlar yine aynı kadınlardı.

Sonuç olarak, ben erkeğin aslında saf, kadının ise daha kurnaz olduğunu düşünenlerdenim. Tarih boyunca bunun bir çok örneğide mevcuttur. (Bknz: Kadın uğruna çıkan savaşlar. Hepsinde bir kışkırtma vardır.)

Dediklerine katılmakla birlikte, bahsedilen kadın tipini düşünürken aklıma çocuk denecek yaşlarda evlendirilen, başını kuma gömdürülerek büyütülen, bariz bir erkek hegemonyası altında önce aile büyüğü olan baba ya da dedenin istekleri, sonrasında da kocasının isteklerine boyun eğmek zorunda bırakılan kadınları düşünüyorum. Elbette bu konuda sadece kadınlar ezilmiyordur. Erkeklerde de aynı toplum içinde zorla kendilerini ispat etmeleri ya da evliliklerinde ailelerinin seçimlerine riayet etmeleri vs. dayatılıyor. Ancak kadın hem cinsel obje olarak görülmesinin de etkisiyle özellikle aile tarafından daha çok baskı altına alınıyor.

Yani burada olay "kadınlar bu dünyanın yıldızı, erkekler bu dünyanın şapşalı" tekerlemesindeki gibi değil Bu tür şeyler bana hep ters gelmiştir zaten. Feminizm'de de tüm sonu -izm ile biten kavramlarda olduğu gibi uçlara yönelen insanlar da barındırır içinde. Ancak her etki bir tepki doğurur. Ve bana kalırsa feminizm kavramının ortaya çıkışı bu yukarıda anlattığım baskılar nedeniyle olmuştur. (En azından Türkiye'de)...

Özellikle kırsal kesimdeki ya da cahil kesimdeki kadınlar, fiziksel açıdan erkeklerden daha güçsüz olduklarından çoğunlukla dayakla, işkenceyle susturulmuş, içlerine kapanmaya ve aile reisi olarak görülen bir erkeğin boyunduruğu altında kalmaya zorlanmışlardır. Bu nedenle erkekleri yönetebilmek için kendilerince yöntemler uydurmaya çalışmış, pohpohlamalarla ya da kadınlıklarını kullanarak evlendirildikleri erkekleri yola getirmekte başarılı da olmuş olabilirler. Ancak yine de belli bir baskı altında bunu yapmaya zorlanmışlardır.

Burada feminizmi savunmaya ya da erkekleri yermeye çalışmıyorum. Bana göre bütün insanlar büyük bir zorbalık altındadırlar.

Feminizm Nedir?

Feminizm Latince femina kelimesinden türemiş bir kelimedir. Temeli, Fransızcada feminizmeye dayanır. Eşitlik, her anlamda aynı seviyede olmak olarak anlaşılan ve toplumsal gruplar arasındaki koşul farklılıklarının yok edilmesidir. Dünyada kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizliğin bulunması, feminizm düşüncesinin amacının kadının toplum içindeki yerini iyileştirmek ve gerçek anlamda bir eşitlik durumunun oluşmasını sağlamıştır.

Feminizm denince akla ilk olarak kadınlar gelebilir ama feminizmi savunan erkekler de bulunmaktadır. Feminizm akımı toplum içerisinde yaşanan kadın erkek eşitsizliğinden doğmuştur. Amaç kadınların da toplumda yeri ve söz sahibi olduğunu göstererek, gerçek bir eşitliğin varlığını ispatlamaktır. Feminizm politik, sosyolojik ve etik anlamda her alanda kadın özgürlüğünün kısıtlanmasına karşı savunulan davranış ve tutumlardan oluşmaktadır.

Kadın hakları Birleşmiş Milletler sürecine ilk olarak 1993 yılının haziran ayında, Viyana Dünya İnsan Hakları Konferansı’nda girmiştir. Dünyanın birçok yerinden harekete geçen kadınlar, kadın kuruluşlarının ve bağımsız kadınların katıldığı büyük bir kadın insan hakları kampanyası düzenleyip, “kadınların ve kız çocuklarının insan haklarının, evrensel insan haklarıyla ayrılmaz, bölünmez ve vazgeçilmez” olduğu tezini ilan etmişlerdir. Bu başarılı girişimden sonra resmi konferanslarda gündem oluşturucu bir konuma ulaşabilmişlerdir.

Feministlik Nedir?

Feminizm düşüncesini savunan, destekleyen ve çözümlemeye çalışan kişiler feminist olarak adlandırılır. Feminist olanlar sadece kadınlar değildir. Kadın-erkek eşitliğini savunan erkekler de bulunmaktadır. Günümüz şartlarında feminizmi savunan kişilerin tepkileri daha belirgin hale gelip fazlalaşmıştır.

Kaynak: https://bilgihanem.com/feminizm-ve-feministlik-nedir/