NizaL Oluşturma zamanı: Temmuz 9, 2018 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 9, 2018 http://i.hizliresim.com/Q2Q3M3.jpg Çalışma masamın üstünde günlerdir: Eski bir madenci lâmbası. Yerdeydi nerdeyse üç yıldır. Neden göz önüne çıkardım bu tuhaf gereci? Bir simge mi aranıyordum, bir göçüğün önsezisi mi yeşermişti içimde? Zonguldaklı şair Lütfi Fikri, -Fikri Lütfi miydi yoksa ?- armağan getirmişti. Adlar! -Kişi, kent, kitap fark etmez- ; turnusol kağıdıdır belleğin, onlar da ihtiyarlıyor ve bunuyoruz. Sürgün kitabımdaki üç dize için tepilmişti onca mesafe: "Madencinin lâmbası ve kandili Ozan'ın aydınlatsın yolu". Ben de bir şaire ulaşmak üzre binmedim mi gece otobüslerine? Çalmadım mı Şişli'de bir bodrum katının kapısını? Göğsümde inanılmaz bir panik. Aydınlattı mı yolu lâmba ve kandil? Aydınlatabilir miydi? Yarınlarda yanıt, benim bilemeyeceğim. Yine de tutuk dilimde söküldükçe açan alevsi bir çiçek var: herkesin düşlerinden devşirilmiş, ve karabasanlarından. Yaslıyım bir ölü evi kadar ve dudaklarımda, bir gelinin gülümseyişi. Bir madenci lâmbası işte. Sayılar ve tuhaf harfler üzerinde: 19 ve C 249 D. Bir alt satırda 24 yazıyor. Gizemli aidiyetler: Kuyu, ekip, madenci ve lâmba. Kişinin silindiği yerler. Kuyudan kuyuya dolaşıyorum en olmaz vakitlerde. Vuruyorum korkuyla damarlara kazmayı ve kalıyorum geçmişin göçüklerinin de altında. Bir lâmba. Nedir onu Keats'in "Yunan Vazosu"ndan ayıran? Sır nerde, ölümsüzlük nerde? "Güzellik gerçek, gerçek de güzelliktir" demişti Keats. Günlerdir dinliyorum, dokunuyorum metalin soğuk gövdesine ve konuşsun diye bekliyorum benimle yoksulluğun kalbi. Bilmem sordu mu bunları kendine boğazı düğümlenmiş ve alnı siyah Zonguldaklı kardeşim; bekledi mi gerçeğin ve güzelin yanıtını taşların ve köklerin içinden? Ahmet Oktay Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.