NizaL Oluşturma zamanı: Temmuz 10, 2018 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 10, 2018 http://i.hizliresim.com/oVEWdX.jpg Mezopotamya kültür çevreleri Mısır’da olduğu gibi geniş çapta bir resim faaliyetine sahne olmuş gibi görünmüyorlar. M.Ö. 2700 yılında Ur şehrinde yapılmış olan bazı resim örnekleri savaş sahnelerinin yanı sıra gündelik hayattan bazı sahneleri de kapsıyorlar. Bunlara örnek olarak bir küçük sandık üzerine uygulanmış olan ve krallığın savaş ve barış faaliyetlerini sembolleştiren resimleri verebiliriz (Resim 01). Bu resimler, mavi zemin üzerine kakma tekniği ile yapılmışlardır. Biri savaş, öbürü barış temalarına ayrılmış olan iki uzunlamasına panonun boyları 50 cm. kadardır. Mezopotamya’da Erken Sülale dönemine ait olan bu eserlerde üslup özellikleri katı bir şematizme bağlı değildir. Figürler, başın profilden, gövdenin cepheden ve bacakların yine profilden ele alındığı yaygın şemaya uygun olmakla birlikte, düzenleme sürekli donuk ve hareketsiz bir görünüş ortaya koymaz. Serbest bir hareket ve ritim duygusu uyandırır. Bu da bir ölçüde geometrik şematizmin düzene egemen olmayışından ileri gelir. Bu kakma resimlerde hayvan figürlerinin sağlam bir gözlem sonunda gerçekçi bir bakışla meydana getirilmiş olmaları ayrıca dikkat çekicidir. İnsan figürünün yalın klişelere indirgenip, hayvan figürünün belli bir gözleme bağlı oluşu Doğu sanatlarında yüzyıllarca kendini göstermiş olan bir kavrayıştır. Yazının bulunduğu Mezopotamya bölgeleriyle eski İran kültürlerinin en erken aşamalarında, seramik vazolar üzerinde figür stilizasyonları önemli bir yer tutmuştur. Özgün bir heykel ve rölyef sanatının da geliştiği Mezopotamya kültürlerinde özellikle resimli mühürler önemli bir alan teşkil ederler. Hammurabi M.Ö. 1900 yıllarında yaptırdığı Mari sarayı içindeki duvar resimleri ile de ün kazanmıştır. Bu duvar resimleri geometrik çerçeveler ve stilize bitki motifleriyle sınırlanmış insan ve mitolojik hayvan resimlerini kapsar. Mari sarayı Kuzey Suriye bölgesinde inşa edilmiş ve sanat faaliyetleri ile Anadolu bölgesine etkileri olmuştur. Bu duvar resimlerinde de görüldüğü gibi Mezopotamya çevresi resim sanatı, stilize niteliklerine rağmen şematik sertlikten uzaktır. Derin bir doğa fantezisinin serbest ve sıcak bir biçim duyarlığıyla kaynaştığı bellidir. Mezopotamya kültürlerinin daha geç dönemlerinde, Asur krallarından Sargon II’nin yaptırdığı saraydaki taht salonu resimleri (M.Ö. 8. yüzyıl) ve Geç Asur Krallığı döneminde, İştar kapısı adı verilen Babil kapısının renkli tuğla örgüsünde yer alan çeşitli hayvan tasvirlerinden (M.Ö. 6. yüzyıl) söz edilebilir. İştar kapısı bugün Berlin Müzesi’ndedir. Aynı çağda İran bölgesine egemen olan Pers İmparatorluğu’nun Susa şehrindeki mitolojik hayvan figürleri ve savaşçı geçidi tasvirlerini kapsayan renkli duvar işçiliği, İştar kapısında olduğu gibi rölyef sanatı çerçevesi içine de girmekle beraber, figüratif üslubun ayrıntıları hakkında fikir vermesi bakımından önemlidir. Resim Sanatının Tarihi, Sezer Tansuğ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.