En Sevdiğiniz Film Replikleri

replik değilde hafızamda kalan bir sahne. Kızım olmadan asla filmine aitti sanırım. Çok eskiden hatrımda kaldığı için iyi bilmiyorum. İrana ayak basan kadın arabadan ayağını yere basar basmaz ayaklarının altında ki kanı görür bu ülkenin geleneklerinden zaten korkmaktadır bu ilk adımda pek iyi bir izlenim olamaz onun için. O sahne hafızamda aynen kaldı çünkü kadının hissettiğinin aynını ben de hissetmiştim.

gerçek şeytan içimizdeki şeytandır..içimizdeki şeytan iyi insanların kötülük karşısındaki vurdumduymazlığıdır..

bir gün zina, hıırsızlık, cinayet işleyip şeytana uyduğunuzda; o zaman azizler karanlık kanatlarını açıp tanrının intikamını almak için geleceklerdir..o gün arkanıza döndüğünüzde bizi bulacaksınız..

"

Şehrin Azizleri;)

Erdemli adamın yolu, bencillerin insafsızlıkları ve kötü insanların zulmüyle sarmalanmıştır. Ancak merhamet ve iyi niyet adına karanlıklar vadinde zayıf olana rehberlik eden kişi kutsanmıştır. Çünkü kardeşlerinin gerçek hanesi ve kayıp çocukların kurtarıcısıdır o, kardeşlerimi zehirlemeye ve yok etmeye kalkışanlardan intikamımı mutlaka alacak ve onları büyük bir öfke ve güçle vuracağım. Ve senden intikam almaya geldiğimde adımın Tanrı olduğunu anlayacaksın...

pulpfiction

http://www.kent.ac.uk/cdo/images/trainspotting.jpg

hayatını seç. mesleğini seç. kariyerini seç. kocaman s..tiriboktan bir televizyon seç. çamaşır makinesi, araba, cd çalar ve elektrikli konserve açacağı seç. sağlıklı olmayı, düşük kolesterolü ve dental sigortayı seç. ev ipoteğine sabit faiz uygulayan bankayı seç. pembe panjurlu bir ev seç. arkadaşlarını seç. güzel spor kıyafetlerle bir örnek bavullar seç. s..tiriboktan bir katalogdan s..tiriboktan taksitle yelekli takım elbise almayı seç. ev işlerini ve pazar geceleri oturup nasıl bir bok herif olduğunu anlamaya çalışmayı seç. kanapene yayılıp o kafa uyuşturan yarışma programlarını seyrederken sürekli tıkınmayı seç. sonunda da çürüyüp çökmeyi, kendi modelinden üretesin diye dünyaya getirdiğin bencil piçlerine utanç kaynağı olarak sefil bir evde tek başına geberip gitmeyi seç. geleceğini seç. hayatı seç. ama neden yapayım ki bunu? hayatı seçmemeyi seçiyorum. başka bir şey seçtim ben. sebepleri? sebebi yok. eroin varken kim ne etsin sebebi?

O mükemmel değil. Sen de mükemmel degilsin. Asıl soru birbiriniz için mükemmel olup olmadığınız...

'' Can Dostum"

Matrix Reloaded

Mimar: Merhaba, Neo. Neo: Sen kimsin? Mimar: Ben mimar'ım. Matrix'i ben yarattım. Seni bekliyordum. Birçok sorun var, ve sürecin bilincini değiştirmiş olmasına rağmen... hâlâ bir insansın. Bu yüzden cevaplarımın bazılarını anlayacaksın, bazılarını da anlamayacaksın. Buna bağlı olarak, ilk sorun en geçerli soru olsa bile aynı zamanda -sen farkına varabilir ya da varmayabilirsin- en konu dışı olanı. Neo: Neden buradayım? Mimar: Hayatın matrix'in programlamasına has, dengelenmemiş bir denklemin artıklarının toplamı. Sen, aksi takdirde matematiksel kesinliğin bir uyumu olan bir şeyin, en içten çabalarıma rağmen ortadan kaldırmayı başaramadığım bir anomalinin sonucusun. Bu, sinsice kaçınılan bir yük olmasına rağmen, beklenmedik bir olay değil ve dolayısıyla kontrol edilemez durumda değil. Seni kaçınılmaz bir şekilde buraya getiren de bu kontrol. Neo: Soruma cevap vermedin. Mimar: Çok doğru. İlginç. Bu diğerlerinden daha hızlı. (Mimar’ın oturduğu koltuğun arkasındaki ekranda beliren önceki seçilmiş kişiler araya girer:) Diğerleri mi? Hangi diğerleri. Kaç kişi? Bana cevap ver. Mimar: Matrix düşündüğünden daha eski. Ben, bir integral anomalinin çıkışından sonrakinin çıkışına saymayı tercih ediyorum ki; bu durumda bu altıncı sürüm oluyor. Neo: Yalan söylüyorsun! Bu mümkün değil. Neden kimse bana bunu söylemedi? Mimar: Kimse Bilmiyor. Kesinlikle. Senin de şüphesiz fark etmeye başladığın gibi, en basit denklemlerde bile dalgalanma meydana getiren anomali sistemik. Neo: Seçim. Sorun seçim.

Mimar: Tasarladığım ilk matrix, doğal olarak mükemmeldi. Bir sanat eseriydi. Hatasız, haşmetli. Bu zafere eşdeğer tek şey muazzam başarısızlığıydı. Her insanda bulunan kusurların sonucu olarak yok olmasının kaçınılmazlığı artık benim için çok açık. Bu yüzden, tarihinizi temel alarak doğanızın garipliklerini yansıtacak şekilde tekrar tasarladım. Ama bir kez daha başarısızlık yüzünden hayal kırıklığına uğradım. O zamandan beri cevabın gözümden kaçtığını, çünkü daha daha küçük... ya da belki de kusursuzluğun|parametreleriyle daha az sınırlanmış bir aklın gerektiğini anladım. Böylece cevabı bir başkası tesadüfen buldu. Sezgileri olan bir program. İlk başta insan ruhunun belirli bazı|özelliklerini araştırmak için programlanmıştı. Eğer matrix'in babası bensem… o da, şüphesiz, annesi olur. Neo: Kahin. Mimar: Lütfen. Dediğim gibi, ancak bilinçaltı seviyesinde farkında olsalar bile, bir seçme hakkı tanındığı zaman... deneklerin neredeyse %99'unun programı kabul etmesi üzerine, tesadüfen bir çözüm buldu. Bu bir fonksiyonu sona erdiriyor olsa da, açıkça temelden hatalıydı. Bu yüzden, kontrol edilmediği takdirde sistemin kendisini tehdit edebilecek, aslında çelişkili bir kavram olan sistemik anomaliyi yaratıyordu. Bu yüzden, azınlık olmalarına rağmen, programı kabul etmeyenler kontrol edilmedikleri takdirde, yükselen bir felaket ihtimali teşkil edeceklerdi. Neo: Sorun Zion. Mimar: Buradasın, çünkü Zion yok edilmek üzere. Yaşayan herkes yok edilecek, tüm varlığı ortadan kaldırılacak. (Mimar’ın oturduğu koltuğun arkasındaki ekranda beliren önceki seçilmiş kişiler araya girer:) Palavra! Mimar: İnkar, insani tepkilerin en öngörülebilen olanıdır. Ama emin ol. Bu, onu altıncı yok edişimiz olacak Ve bunda fazlasıyla iyi hale geldik. Seçilen kişinin şimdiki görevi kaynağa geri dönüp, taşıdığın kodun geçici olarak yayılmasına izin vererek... ana programın yeniden yüklenmesini sağlamak. Ardından, Zion'u yeniden inşa etmek için, matrix'ten 16'sı kadın, 7'si erkek, 23 birey seçmen istenecek. Bu işleme uymamak matrix'e bağlı herkesi öldürecek korkunç bir sistem çökmesine neden olacak Ve bu da Zion'un yok edilmesiyle birleştiğinde sonunda tüm insan ırkının soyu tükenecek. Neo: Bunun olmasına izin vermeyeceksiniz. Yapamazsınız. Hayatta kalmak|için insanlara ihtiyacınız var. Mimar: Kabul etmeye hazır olduğumuz varoluş seviyeleri var. Ama şu anki konu, senin bu dünyadaki tüm insanların ölümünün sorumluluğunu kabul etmeye hazır olup olmadığın. Tepkilerini okumak çok ilginç. Beş selefin, seçilmiş kişinin görevini kolaylaştıran, türünüzün geri kalanına derin bir sevgi duymalarını sağlayacak belirsiz bir doğrulama, benzer bir hüküm üzerine temellenmişlerdi. Onlar bu deneyimi çok genel bir şekilde yaşarken, senin deneyimin çok daha özel. Karşılıklı aşk. Neo: Trinity. Mimar: Konu sizden açılmışken, Seni kurtarmak için kendi hayatı pahasına matrix'e girdi. Neo: Hayır. Mimar: Ve bu da bizi nihayet, temel gerçeğin vurgulandığı ve anomalinin hem başlangıç, hem de son olarak ortaya çıktığı, gerçek anına getiriyor. İki kapı var. Sağındaki kapı kaynağa ve Zion'un kurtuluşuna açılıyor. Solundaki kapı matrix'e, sevgiline ve türünün sonuna açılıyor. Senin de layıkıyla belirttiğin gibi sorun seçim. Ama ne yapacağını zaten biliyoruz, değil mi? Daha şimdiden zincirleme reaksiyonu görebiliyorum. Kimyasal haberciler, özel olarak akıl ve mantığı bastırmak için tasarlanmış bir duygunun başlangıcının işaretlerini veriyorlar. Basit ve açık bir gerçeği görmeni engelleyen bir duygu. O ölecek ve bunu önlemek için yapabileceğin hiçbir şey yok… Umut. İnsanın en temel yanılsaması. Aynı anda, hem gücünüzün, hem de zayıflığınızın kaynağı. Neo: Senin yerinde olsam, bir daha karşılaşmamayı dilerdim. Mimar: Karşılaşmayacağız.

"I see dead people..."

--------------------

Morpheus: Bu senin son şansın. Bundan sonra geri dönüş yok. Mavi hapı alırsan - bu öykü biter, yatağında uyanır ve neye istersen ona inanırsın. Kırmızı hapı alırsan - Harikalar Ülkesi'nde kalırsın ve ben de sana tavşan deliğinin ne kadar derine indiğini gösteririm.

üvey baba:bütün gün bukadarmı kazandın lan

sezercik:bu cebimdede büyükleyi vay anneme manto alcam ilac alcam o parayla

üvey baba:nerden buldun lan bu kadar parayı trende vapurdamı iş gördün

sezercik:amcalar abiyler verdi

baba.neyse üzümünü yerim bağını sormam ben

bi de

Biy gün bende o şekeyleyden yiycem lafına bitiyorum :p

Papaz-Bunları yaparken bir fahişe için değermi onu düşün.

Marv- Dann(silah sesi) ölmeye değer dann cehenneme gitmeye değer.

Sin City filminden.

Bir şair ne yapabilir?

Devrimi şarkılarla kutlayabilirim... ölülere ağıt yakıp,özgürlüğün kayıp ruhu için yas tutabilirim...

Eternity And a Day (Sonsuzluk ve Bir Gün) /Angelopoulos

Alexander (alıntı: Solomos)

Sana bir şey yapmayacağım tatlım,sadece beynini dağıtacağım!

Shining(pırıltı)/Kubrick

Jack Torrance

Özgürlük bedava değildir.... En büyük bedelle alınır, bir kan bedeliyle....

300

-karsiniza cikardiklari adam gercekten cok korkunc..yerinizde olsam o adamin karsisina cikmazdim efendim..

achilleus: iste o yuzden seni hic kimse hatirlamayacak..

haydarpaşa garının merdivenlerinden elinde tahta bavulla yavas yavas iner..boğaza doğru bakarak şöyle haykırır:istanbul sana yenilmeyeceğim ulen:D

ibrahim tatlıses:D:D mavi mavi:D

:Daynı manzara

istanbulu sel basmış....

master card visaaa.tüketim çılgınlığının evlatlarıyız.eğer devamlı alışveriş yaparsan birşeyler alırsan iyi bir vatandaşsın yoksa bunun farkına vardığın zaman yerin benim gibi akıl hastanesidir!

12 monkeys

ensi:

lord of the rings ve cesur yürek hayranısın kısaca savaş filmleri

bende savaş filmlerine meraklıyım..

----------------------------------------------------

Düşmanınızın karşısında başınız dik olsun..

Cesur olursanız tanrı sizi sever..

Her zaman doğruları söyleyin Canınız Pahasına..

Yemininiz bu olsun.. (tokat atar) Ve bu tokat gibi hatırlayın..

Kalkın şövalyeler..

Cennetin Krallığı

Balaian halkı şövalye ilan ederken..

--------------------

zaten onu hiç sevmemiştim

Kafası pek yerinde değil gibiydi..

Cesur yürek

Donnie Darko filminden ,

gretchen rose : donnie darko? what the hell kind of name is that? it's like some sort of superhero or something.

donnie darko : what makes you think i'm not?

Dünya değişiyor..

Bunu toprakta hissediyorum

Suda hissediyorum..

Kokusunu alıyorum..

Eski dünyadan pek birşey kalmadı artık..

Zira hatırlayanlardan yaşayan yok..

Galadriel: Yüzüklerin Efendisi film başlarken

http://www.elpais.com/recorte/20070527elpval_2/LCO340/Ies/Fellini_ensaya_Sutherland_Casanova.jpg

Giacomo Casanova: Kadınlar hakkında asla kötü konuşmayan bir erkek onları sevmiyor demektir. Çünkü onları anlamak ve sevmek için ellerinde acı çekmiş olmak gerekir. O zaman, ve ancak o zaman erkek aşkının dudaklarında mutluluğu bulabilir.

-300

-300

-300

-100

-onlara 300 bana neden 100

-onlar sendikalı

-bende harranlıyım...:thumbsup:

puajajajaahahaa

--------------------

Bu maskenin altında etten fazlası var ,bu maskenin altında bir fikir var

Ve fikirlere kurşun işlemez..

______________VFORVENDETTA________

izlemeyen arkdş.. kesinlikle izlenmesi gereken bi film.

Ben de underground da yugoslavya komünist partisi nin kurucusu Marko nun yugoslavya dağılıp kardeşi kadar yakın bir dostu tarafından bastonuyla dövüldükten sonra ölmeden önce karısı natalija ya dediği sözü söylemek istiyorum: kardeş kardeşi öldürmeden savaş asla savaş değildir.

ve bu beni çok etkilemiştir..

- neden ölmüyosun... sana ateş ettim..

- çünkü bu maskenin altında etten kemikten başka şeyler var.. fikir var dostum ... ve fikirler asla kurşun geçirmez...

V for Vendetta filminden

Kendinden nefret etmen sorun değil bencilliğin bununda üstesinden gelicektir..

hatırlamıyorum hangi film olduğunu..

senın annen bır melektı yavrum :9:) ( yesilçam seçmesidir)

ben sattım ananıda satacaam nuri alço

-There is exactly difference between knowing the path and walking the path....(Morpheus-Matrix)