Rapit Oluşturma zamanı: Temmuz 17, 2019 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 17, 2019 Özgürlük nedir, özgür olmak ? Özgür olmanın ne anlama geldiğini fark etmiyoruz. Özgürlüğü, arzularımızdan tamamen çıktığımız zaman ediniriz. "Özgürlük" dendiğinde, bizler bunun "başkalarının esiri olmamak" anlamına geldiğini zannederiz. Oysa ben başkalarının esareti altındayım; Çalışmam gerekiyor, kendimi belli bir biçimde hissetmem gerekiyor, belli bir şekilde giyinmem gerekiyor, yemeğimi belli bir şekilde yemem gerekiyor, kendimi toplum karşısında saygın tutmam gerekiyor... Özgürlük bu mudur? Hayır! İçsel dürtülerim, hormon ve genlerim doğrultusunda yaşıyorum... Bu mu özgür olduğum anlamına gelir? Hayır! Sürekli haz ve doyumlar peşinden koşturuyorum. Bu şekilde mi özgür olurum? Hayır! Yani kendimi özgür hissettiğim zamanlarda, aslında sadece bedenimin isteklerini karşılamışımdır. Buna neden "özgürlük" denir ki? Bu yalnızca bedeninizi susturmak için, bedeninizi sakin tutmak için edinilmiş bir olanaktır. Sürekli bunun için çalışırsınız. Bedenin arzularını karşılamak için çalışma fırsatını bulduğunuzda, buna "özgürlük" dersiniz... ...Oysa aslında esirisinizdir. kendinizi her şeyden soyutlayabilir, sanki özgürmüş gibi hissedebilirsiniz. Gidip ormanda yaşayabilirsiniz, orada gözlerden uzak bir eviniz olur ve orada kimsecikler size dokunmaz... ...fakat orada yine kendi ihtiyaçlarınızı temin etmek zorunda kalırsınız ve bu da esarettir. Kendini tanımak ve bilmeye başlamak, kendini bilme sanatı yani kişinin kendini tanıması, bilmeye gelip öğrenmesi, ne olduğunu ve farkına varıp bunları analiz edip bir çalışma haline getirmesi, bunu başarabilmiş insanların anlattıkları örnekler ve tavsiyeler doğrultusunda bu arzuların üzerine çıkmak ve farkında olmak, bir çalışma yapmak Sizi arzularınızdan çıkarabilir... Arzularınızın tümünden... hiçbir şey istemeyeceğiniz şekilde! ...arzularınızın üstünde olacak şekilde. İşte o zaman özgür olursunuz... Bedensel arzuların esiri olmak yerine onlara hükmeden olmak, bedenin hayvansal arzularının kişiye hükmetmesi yerine kendi kontrolünü eline almak, bizleri hayvanlardan ayıran özelliğimiz arzularımıza hükmedebilecek kapasitemizin olması, hayvanlar arzular ve yaparlar, sorgulamazlar ve sadece yaparlar. Gider çiftleşir, beslenir, sürüye liderlik edip hükmetmeyi ister, diğer cinsleriyle üstünlük mücadelesine girer vs. vs. vs. Dikkat ettiğimizde hayvanların arzuları onlara sorgusuz sualsiz hükmeder, Peki ya bizler ? Bizlerde bu arzuların hükmü altında otopilotta mı yaşıyoruz ? yoksa bu arzuların peşinde sürüklenirken, neden bunu yapıyorum, neden yaşıyorum, ben neyim, bana hükmeden bu şey de neyin nesi diye sorguya mı geliyoruz... Bu arzular nereden geliyor ? Neden bunları gerçekleştirme ihtiyacı hissediyorum ? Arzularım gerçekten bana mı aitler ? Yoksa hayvansal birer içgüdüden mi ibaretler ? Bana hükmeden ben değilsem öyleyse kim ? Arzularıma hükmettiğimde hükmeden gerçekten benmiyim ? Ben bunlardan ibaretsem bunların üzerinde olduğumda öyleyse Ben neyim, ben kimim ? Sevgilerimle sevgili dostlar... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sare Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2019 Merhaba Rapit ; Yazını okudum gayet güzel akıcı ve mantıklı. Benim içinde şu açıdan bakmak var bence özgürlüğe ; Neden özgürlüğe bu kadar ilgisi vardır insanın ve insan zaten özgür değil midir her saniye ? Neden fiziki bir özgürlük ister her zaman ? Zihnen özgürlüğün var iken ? Ve bonus sorum ; Özgür olmak ikili ilişkilerde bence bir insana ait olup o insanda kendin olmakla başlar diye düşünüyorum ya sence ? Özgür müyüm evet sonuna kadar çünkü özgürlük benim için istediğimi yapmaktır. yasaklar olmasın kurallar olmasın bilmem ne tarzı değil de fiziken ve zihnen istediğimi yapmam düşünmem tabi bunu yaparken ahlaki değerlimi öngörmem lazım. ahlaki değerleri özgürlük kısıtlayıcı bi şey olarak görenler olduğu sürece onlar ne özgürlüğün anlamını anlayabilirler ne de özgür olduklarının farkına varabilirler. çünkü özgürlük günümüzde ahlaki değerlerin hiçe sayılması ile her b.ku yemek olarak anımsandığı için insanlar aslında özgür olduğunu fark etmeyip ben özgür değilim diyerek özgürlük için çabalamakta.. Peki ya özgürlüğünü asıl insanın kendisi kısıtlıyorsa ? şuan işteyim o yüzden çok uzun ve daha detaylı yazmadım kaçıyorum... Sevgilerimle... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rapit Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2019 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 17, 2019 (düzenlendi) Yorumun için teşekkürler "Sare" Özgür olmanın ikili ilişkilerde ki konusunda bu bir teslimiyet gibi, ona teslim olmak ve onunda sana teslim olması, kendinden çıkıp onu hissetmek onunla bir bütün olmak, "AŞK" gibi, aşık olursun ve karşındaki kişinin hiç bir kusurunu görmezsin gözlerin kusurlara kapanır, kalbin ona karşılıksız teslim olur ve onunla olmayı bir olmayı, O'nunla yapılacak her şey, Ona karşılıksız hizmet etmek dahi kişiye haz vermeye başlar. Fakat bu aşkı her anında içinde bir sonsuzlukla besleyerek teslim olmak hep ateşini canlı tutmak. Anı hissetmek ve o andan haz almak. Aşık olanın gözleri sadece güzelliği görür, bir kusur olmadan. Aşkın teslimiyet ve kendinden vazgeçmişlik duygusunu içimizde ki yaşanan kavga, esaret, arzularının kişiye olan hükmedişi ile nasıl bir aşk olabilir ? Seven sevdiğine eziyet etmez ki, tatmin olmak için onu kullanmaz, kişinin arzularına duyduğu esaretin bitmesi ve kişinin sanki aşıkmışcasına teslimiyet hissiyatına girmesi ancak içindeki barışla mümkün olabileceğini düşünüyorum. Sonsuz aşkın ve anın kendisini hissetmesi, kişinin kendisiyle uzlaşması, onunla uzlaşabilecek bir yöntem bulması gerekiyor gibi. Esir olmadan özgürce yaşadığını hissettiğin bir hayat, artık kendini düşünme durumunda değilsin, hayatını yaşıyorsun normal bir şekilde ve kendine ne olacak kaygısını hissetmiyorsun, anlamsız şeylerin peşinden kör gibi koşmadan, yaşadığını hissedercesine, tıpkı birine Aşık olduğunda ki gibi bir teslim olmuşluk hissiyle, bir başkasını hissetmek ve ona ait olmak yada bütün insanların bir parçan olduğunu hissetmek o birliği yaşamak, bir kişiye duyduğun AŞKın insana yaşattığı özgürlük hissi gibi tüm herkesi ve her şeyi bir AŞK ile görmek, işte bu özgürlüğü hissetmek, özgürlüğü yaşamak olabilirdi. Temmuz 18, 2019 Rapit tarafından düzenlendi 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mrs_Echelon Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2019 İnsanlar başkalarının özgürlüğünü kısıtlamamayı öğrenmeli önce. Mesela yolda yürürken sigara içenler kendilerini özgür sanıyorlar ama arka tarafta onun o pis dumanını soluyan bir astım hastası olabileceğini düşünmüyorlar. Bir insanın özgürüm diyebilmesi için herhangi bir bağımlılığı olmaması lazım ve empat olması gerekiyor. Başkalarına zarar vermediğin ve engel olmadığın her noktada özgürüm diyebilirsin. Herkesin bu bilinçte olduğu bir toplumu düşünemiyorum. Kaos ortadan kalkar ve hayat kolaylaşır. Zaten dünya üzerinde zamana karşı hiçbir özgürlüğü yok insanın. Gerçi nasıl bir özgürlükten bahsettiğimize göre değişir ama %100 özgürlük diye bir şey yoktur. Yemek zorundasın, tuvalete gitmek zorundasın,çalışmak zorundasın,uyumak ve ölmek zorundasın. Geriye ne kalıyorsa o noktada özgürlüğün tartışmaya açık. 3 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Temmuz 25, 2021 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 25, 2021 Kendisinin efendisi olmayan hiç kimse özgür değildir. (Epiktetos) Özgürlük üzerine söylenmiş en sağlam cümlelerden... 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AbraKadabra Yanıtlama zamanı: Nisan 7, 2022 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 7, 2022 Yeterince Özgür olduğumu düşünmüyorum.Zihnime sürekli bir engel koyuyorum.Özgür olmaya çabalıyorum.Hergün hergün bunu deniyorum.Belkide en özgürü ben olmak istiyorum bunu başaramadığım için kasıyorum kimbilir.Bilen bir kişi var gerçi.Hayatımın kadını.Aşık olduğum kadın.Aynı şehirdeyiz ama uzun bir süredir birbirimizden uzağız.Yeterince özgür olmazsam ona ulaşamayacağım bunu biliyorum.Özgürlük belkide onun elini tutunca hakim olucak ruhumun kalan kalıntılarına kimbilir. Felsefede özgür olmak kendini bilmek belkide.Peki ya gerçek hayatta? Ya ben kendimi biliyorsam ama başkaları beni bilmiyorlarsa o zaman da özgür olabilir miyim? Bunu zaman göstericek. 15 yıl bekledim Onu , bir 15 yıl daha beklerim. Benim için özgürlük ona kavuşmak, bakalım kavuşuncaya kadar geçen sürede O olmadan da özgür olabilecek miyim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rapit Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2022 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2022 On 4/8/2022 at 2:33 AM, AbraKadabra said: Yeterince Özgür olduğumu düşünmüyorum.Zihnime sürekli bir engel koyuyorum.Özgür olmaya çabalıyorum.Hergün hergün bunu deniyorum.Belkide en özgürü ben olmak istiyorum bunu başaramadığım için kasıyorum kimbilir.Bilen bir kişi var gerçi.Hayatımın kadını.Aşık olduğum kadın.Aynı şehirdeyiz ama uzun bir süredir birbirimizden uzağız.Yeterince özgür olmazsam ona ulaşamayacağım bunu biliyorum.Özgürlük belkide onun elini tutunca hakim olucak ruhumun kalan kalıntılarına kimbilir. Felsefede özgür olmak kendini bilmek belkide.Peki ya gerçek hayatta? Ya ben kendimi biliyorsam ama başkaları beni bilmiyorlarsa o zaman da özgür olabilir miyim? Bunu zaman göstericek. 15 yıl bekledim Onu , bir 15 yıl daha beklerim. Benim için özgürlük ona kavuşmak, bakalım kavuşuncaya kadar geçen sürede O olmadan da özgür olabilecek miyim Siz yinede bir 15 yıl daha bekleyecekseniz eğer tabi ki bekleyin, ama ömür geçiyor hayat sınırlı, o yüzden beklerken arada diğer olasılıkları da gözden geçirmeyi ihmal etmeyin. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Münzevi Büyücü Yanıtlama zamanı: Haziran 8, 2022 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 8, 2022 (düzenlendi) Aslında yaşamda bizi biz yapan olguların elimizden alınmaya çalışılması(Özgürlük gibi), ortaya bir sancı ve acı doğurur.Tabi burdaki sancı ve acı senin olgu üzerine sorgulama mekanizmanı devreye sokar.Felsefede sorular, cevaplardan çok daha kıymetlidir.Gerçekten iyi bir sorgulama yapmak, ''yakarış'' halinde olmayı gerektirir.Seninde burada yaptığın gibi.Harika bir paylaşım olmuş. Haziran 8, 2022 Münzevi Büyücü tarafından düzenlendi 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rapit Yanıtlama zamanı: Haziran 10, 2022 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 10, 2022 On 6/8/2022 at 5:56 PM, Münzevi Büyücü said: Aslında yaşamda bizi biz yapan olguların elimizden alınmaya çalışılması(Özgürlük gibi), ortaya bir sancı ve acı doğurur.Tabi burdaki sancı ve acı senin olgu üzerine sorgulama mekanizmanı devreye sokar.Felsefede sorular, cevaplardan çok daha kıymetlidir.Gerçekten iyi bir sorgulama yapmak, ''yakarış'' halinde olmayı gerektirir.Seninde burada yaptığın gibi.Harika bir paylaşım olmuş. Her doğum sancıyla başlar, yeni bir hayat yoğun bir acıyla dünyaya gelir. Dünyaya geldiği an acı bir anda kesilir ve yerini büyük bir huzur kaplar. Bu doğum gerek kişisel hayatımızdaki tecrübelerimiz, gerek bütün dünyanın içinden geçtiği koşullar gibi, şu an dünyada çıkan yangınlar, küresel ısınma, salgın hastalıklar, ekonomik durum, var olan ve var olacak savaşlar, hepsi yeni bir safhanın doğum sancıları. Acı sandığımız hissiyatın bir gün farklı bir şeyi var ettiğini anlıyoruz. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.