Düş Sokağı Sakini Oluşturma zamanı: Eylül 28, 2006 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 28, 2006 Bilmem bu filmi izlediniz mi ? BEnim şimdiye kadar izlediğim en iyi filmlerden biridir. Çok eski bir film....Eğer izlemediyseniz mutlaka bulup izleyin derim. İzleyen arkadaşlarımızda burda yorum yapabilirler film ile ilgili. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ErSt_QuEr Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2006 ailemle gittigim ve salonun dolu olmasından mütevellit sandalyede izledigim filmdir.. sinemada gittigimde kucuk oldugumdan fazla birşey anlamadım açıkcası ama sonraları izledigimde hayran kaldıgım film.. aglatma potansiyeline sahip aynı zamanda çok başarılı bir Tunç Başaran yapımıdır... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Siber_Keşiş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2006 Bende izlemiştim. Gerçekten güzel bi film. baya oldu ama izleyeli Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Düş Sokağı Sakini Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2006 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2006 Bu filmin CDsini bulabilmek için neler çekmiştim : ) Ama sonunda buldum ve buna değdi. Mütkiş bir film. BEN İŞEMEDİM MİKİM İŞEDİ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
peace.time Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2006 Küçüktüm ilk izlediğimde o zaman da çok beğenmiştim,biraz büyüdüm yine izledim fikrim değişmedi hala çok güzel bi fim olduğu kanısındayım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
axcd82 Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2006 kitabı da superdir...tavsiye ederim.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Düş Sokağı Sakini Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2006 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2006 İnci, niye uçmuyor bu uçurtma” -“Uçar birgün” Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Düş Sokağı Sakini Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2006 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2006 “Barışı tanıdığım yerde ne bulutlar vardı, ne de başı gökte bir çınar. Adının anlamı dünyayı kucaklasa taşta büyümezdi Barış ! Ama bunu bilmezdi anası ! Babasının sevdiği bir şarkıcının adıymış. Yalnızca bu yüzden konmuş adı.” Bir devrin sancılı zamanlarında, bitmek üzere olan umutların, yeşerdiği bir öykü. Acıların ve haksızlıkların dünyasında bir umut yelpazesiyle sarar sizi ve herkesin hayatını...Barış. O göremememiştir hiç özgürce, hiç seyredememiştir “özgür”ce uçabilen bir kuşu, o hiç bilmemiştir hiç özgürce koşmayı, o hiç koşmamıştır arkadaşlarıyla, o hiç tanımamıştır günbatımını... Bilmez kaderin ne olduğunu, onun kaderine kötü dendiğini bilmez... Sorar annesi yargılanmaya giderken o’na bakan askere Barış: -“Dışarısı burası mı?” Ayrıcalıktır onun için demir parmaklar arkasındaki yemeğinde, iki parça fazla et...O hiç görememiştir başının üstünde bir güneş... Tanımamıştır babasını... Babasından kalan tek anı, başkalarının anlattığı birkaç masaldır artık. Ama İnci’yi tanır sonra, düşüncenin suç sayıldığı dönemin kurbanlarından biri, içerde minik bir çocuğun umudu ve aşkı olur, başka bir aşktır bu, çıkarsız... Ama yok mudur bu öykünün gözlerinizi umutlandıran tarafları, yokmudur gözyaşlarınızın arasında kaybolduğunuz anda akan yaşlarınızın dolabileceği gamzeler, insanın içini gözyaşlarıyla ısıtabilecek birkaç şey??? Uçurtma ! Hayalden uçurtmalar uçurur Barış, sıkılmadan... Taştan avluya çizer uçurtmasını İnci, sorar Barış: -“İnci, niye uçmuyor bu uçurtma” -“Uçar birgün” Mahkumluğun pençesinde “erkek” olur Barış, altınlar takılmaz ona maşallah yazısının haricinde... Acı çekmez Barış... Hiçbirşeydir kesik acısı, çektiği acıların yanında... Kuşlardır onun habercisi, bir uçurtmadır onun gözleri, uçurtmadır onun yüreği, hem İnci’si vardır onun, devrim mahkumu İnci’si... Otururken güneşin altında düşünmediğimiz insanlardandır Barış ile İnci, özgürlük nedir bilmeyiz onlar gibi mahkumluk nedir bilmeden... Ama ayrılıktır sonu, mahkumiyet sonsuz değildir orada, ama Barış kalmak zorundadır, annesiyle beraber... Bir gün gider İnci, Barış’ın haberi olmadan.... Arkasında başkalarında umudu yeşerten umutsuz küçük bir çocuk bırakır İnci.... Rüyalarda beraberdir artık Barış İnci’yle, onsuz volta atar artık taş avluda arkasında buluşturamadığı küçük elleriyle, onsuz ağlar karanlık gecelerde... Onu arayanlar, Barış’ı gökyüzünde uçurtma ararken bulur... Onu görenler, unutur dertlerini, bu ufacık yüreğin derdini anlayınca... Geceler gündüzü kovalarken gelmez İnci onu görmeye, gün gelir barış yalnız kalır avluda, gün gelir barış kendisini İnci’nin boş yatağının karşısında bulur, İnci’nin ona bıraktığı yastığa döker gözyaşlarını... “İnci beni unuttu” der... Ama uçurtmayı engelleyemezler. Uçurtma olur döner İnci... “Vurun” der Birisi! Durur sevinç çığlıkları “Vurun Şunu” Der! Sessizlik ... Ama kaçar uçurtma mermilerden....özgürlüğüne doğru Umut tekrar yeşerir Barış’da... Vuramazlar diye düşünür Barış, Uçurtmayı Vuramazlar... -“Burda uçmaz Barış’cım, çok küçük gelir bu avlu ona.” -“Küçük uçurtma uçururuz.” -“Yine uçmaz. kocaman çayırlarda uçurmak gerekir.” -“Kocaman çayır nasıl olur İnci ?” Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ruhsuz Yanıtlama zamanı: Mart 6, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 6, 2007 hiçbir zaman etkisinden kurtulamıyacağım sayılı filmlerden.. ben işemedim micky işedi:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon-ex Yanıtlama zamanı: Mart 6, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 6, 2007 Yakın bir zaman önce filmdeki küçük barışla tanışma fırsatım olmuştu.Ama tanıştığımızda filmden bi haberdim.4-5 ay kadar önce izledim filmi ve gerçekten müthiş.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sensizim Yanıtlama zamanı: Mart 6, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 6, 2007 ben bu filmi tv de izlemiştim hiç unuturmuyum ya bu filmi amma ağlamaştım o coçuk her inci diyişinde içim bi tuaf olurdu valla Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
faust Yanıtlama zamanı: Mart 6, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 6, 2007 Duygusal yönünün ağır olmasının yanısıra insanların çırılçıplak soyulup uygun adım istiklal marşının söyletildiği,ulusal timsalimiz olan bayrağımızın bir işkence aracı olarak kullanıldığı 12 eylül zindanlarındaki akıl dışılıklarıda belli ölçülerde gözler önüne seren etkili ve iyi bir filmdir.. Başarılı bir yapıt. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.