Rimmon-ex Oluşturma zamanı: Eylül 6, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 6, 2007 Miser Catulle, desinas ineptire, et quod vides perisse perditum ducas. Fulsere quondam candidi tibi soles, cum ventitabas quo puella ducebat amata nobis quantum amabitur nulla. Ibi illa multa cum iocosa fiebant, quae tu volebas nec puella nolebat, fulsere vere candidi tibi soles. Nunc iam illa non vult: tu quoque impotens noli, nec quae fugit sectare, nec miser vive, sed obstinata mente perfer, obdura. Vale puella, iam Catullus obdurat, nec te requiret nec rogabit invitam. At tu dolebis, cum rogaberis nulla. Scelesta, uae te, quae tibi manet uita? Quis nunc te adibit? cui videberis bella? Quem nunc amabis? Cuius esse diceris? Quem basiabis? Cui labella mordebis? At tu, Catulle, destinatus obdura. Zavallı Catullus, bırak artık budalalığı Kaybolmuş bil kaybolanı Bir zamanlar güzeldi günlerin Elinden tuttuğu zaman sevgilinin Hiç kimsenin sevmediği kadar sevdiğin Ne oyunlar ne latifeler vardı onda Senin istediğin, istemem demediği kızın da. Ama şimdi , ey iradesiz, o istemiyor, sen de isteme. Kaçanı kovalama, zavallı olma. Katlan, dayan, boyun eğme. Güle güle sevgilim. Sağlam Catullus'un iradesi Artık aramayacak, istemeyecek kendisini istemeyeni. Sen de ağlayacaksın istenmediğin için. Vicdansız, lanet sana, ne olacaksın şimdi? Kim arayacak seni? Kim seni güzel bulacak? Kimi seveceksin? Kimin olacaksın ? Kimi öpeceksin? Kimin ısıracaksın dudaklarını? Sen, Catullus, sağlam dur, boyun eğme sakın. CATULLUS . MÖ .87-54 VERONALI CATULLUS Bu günkü harabelerin kapladığı sahanın tahmin ettirdiğine göre, Roma devrinde nüfusu 15000 kadar olan Verona'da -Hieronymos'un verdiği tarih doğru ise- MÖ.87 yılında Valerius Catullus doğmuştur. Catullus kendi yaşamına yön verememiş bir insandır. Birçok isteklerini uygulama alanına geçirememiş, çaresizlik içinde beceriksizce bocalamıştır, Doğa aşkını, aktif yaşam isteğini, sanatını ve büyük sevgisini bir araya getirememiş, ne ruhunda, ne de hayatında bir denge yaratamamıştır. Catullus'da Romalılara özgü ağır başlılık, kendini aileye, devlet işlerine adama hissi de yoktur. Catullus Verona'lı zengin bir ailenin çocuğudur. Kendisinin Roma'ya ne zaman gelip yerleştiği belli değildir. Ribbeck'in yaptığı ve Plessis'in kabul ettiği hesaplara göre yirmi yaşlarına doğru gelmiş olması öngörülebilir. Ama genç yaşta ölen şairde görülen hellenistik eğitimi Verona'da almış olamıyacağına göre, kendisinin başkente daha genç yaşta geldiğine karar vermek gerekir. Catullus'un gelip yerleştiği Roma, ticareti ile, illerden topladığı vergilerle zenginleşmiş, dili, âdetleri yunan kültürü ile incelmiş, sosyal yaşamın zevkli akışına kendini kaptırmış bir Roma idi. Roma büyümekte, İtalya'lı birçok zengin aile çocukları da bu büyük şehre yerleşmekteydi. Bunlarda ilk Roma halkının özellikleri- kendini aile ve devlet işlerine adama gibi özellikler- yoktu. Siyasi gidiş de zaten buna elverişli değildi: Seçimlerde hileler yapılıyor, yönetim kademeleri tekel altında tutuluyordu; imparatorluğa doğru kaymayı önliyecek kuvvet ruhlarda yoktu. Bu ancak birkaç idealistin hayali olabilirdi. Sosyal yaşamın gelişmesinde Roma kadınlarının oynadığı rol önemlidir. Zaten Roma'da kadın hiçbir zaman (belki de Etrüsk uygarlığının etkisiyle) Yunanistan'da olduğu kadar sosyal yaşamdan uzak kalmamıştı. Eğlence şehri olmaya yüz tutan Roma'ya, yakın doğudan hetaira'lar akın etmeye başlıyalıdan beri Romalı kadınlar da,o bilgili, sosyal yaşamın inceliklerini bilen yabancı kadınlardan aşağı kalmak istememişler, az zamanda yabancı rakipleriyle boy ölçüşebilecek duruma gelmişlerdir. Nüfuzlu ailelere ait olmaları, Roma 'da yalnız sosyal yaşama değil, devlet işlerine de hâkim olmaya başlamalarını sağlamıştır. Lucullus'un böyle bir kadının iltimasıyla Mitridates savaşını yönetmek görevini alabildiği, Catullus'un da böyle bir kadına tutulduğu bilinmektedir. Catullus'un Lesbia'ya olan aşkının ilhamı ile yazdığı şiirler en güzelidir.Catullus'un yaşamına da, sanatına da hâkim olan bu kara sevda ona aşkı tattırmışsa da, onu Roma'ya bağlamış, ailesinden uzak tutmuş, sevgili Sirmio'sunu, adaların ve yarımadaların incisi Sirmio'yu ihmal ettirmiş, aktif yaşamdan ayırmış, Catullus bu hareketsiz yaşama, zevkten çok, acı veren, fırtınalı, mücadeleli ve heyhat sayısız rakiplerle paylaşılmış aşka bir son vermeye zaman zaman yeltenmiştir. İşte şiirlerini en doğru bir şekilde yorumlayabilmek için bu ruh halini anlamak şarttır. Ille mi par esse deo videtur Ille, si fas est, superare divos, Qui sedens adversus identidem te Spectat et audit Dulce ridentem, misero quod omnis Eripit sensus mihi; nam simul et, Lesbia, aspexi, ni il est super mi Vocis in ore Lingus sed torpet, tenuis sub artus Flamma demanat, sonitu suopte Tintinnant aures, gemina teguntur Lumina nocte. Otium, Catulle, tibi molestum est; Otio exultas nimiumque gestis. Otium et reges prius et beatas Perdidit urbes. CATULLUS O bana tanrının bir eşi görünür, Mümkünse tanrılardan da üstün görünür. O adam ki karşına geçer oturur. Ve sen tatlı tatlı gülümserken Sık sık seyredebilir ve dinler. O zaman ben kendimden geçerim; Çünkü seni gördümmü Lesbia, Derhal [ağzımda] sesim kesilir, dilim tutulur. İnce bir alev tenimde kaynar, İçten bir uğultu kulaklarımı çınlatır, Gözlerime gecenin karanlığı çöker. İşsizlik Catullus seni hasta ediyor, O yüzden taşkınlıklar, pek çok aşırılıklar ediyorsun. İşsizlik geçmişte Kralların da, mâmur şehirlerin de Mahvına sebep olmuştur. Sonuçta bu aşk Catullus için sanat alanında hayırlı olmuşsa da yaşamını baskı altına almış ve mutsuz etmiştir. Kara sevdasının baskısından kurtulmaya çalışmıştır. Kendi kendine başkaldırılar, Lesbia'ya hakaretler, kendi kendini inandırma çabası... En büyük bir sevinçten en derin bir ümitsizliğe, en ağır öfkeden, en ağır hakaretten en tatlı söze, en büyük bir kabalıktan en hassas bir hüzne bir anda geçen bu heyecanlı şair her ihtimale göre MÖ.54 yılında 30 ya da 33 yaşında ölmüştür. Odi et amo. Quare id faciam, fortasse requiris. nescio, sed fieri sentio et excrucior. Nefret ediyorum ve seviyorum. Nasıl olur diye belki sorarsın. Bilmiyorum, ama öyle hissediyorum ve acı çekiyorum. CATULLUS trad. Sunar Yazicioglu Vivamus mea Lesbia atque amemus, rumoresque senum severiorum omnes unius aestimemus assis! soles occidere et redire possunt: nobis cum semel occidit brevis lux, nox est perpetua una dormienda. da mi basia mille, deinde centum, dein mille altera, dein secunda centum, deinde usque altera mille, deinde centum. dein, cum milia multa fecerimus, conturbabimus illa, ne sciamus, aut ne quis malus inuidere possit, cum tantum sciat esse basiorum. Yaşayalım benim Lesbiam ve sevelim birbirimizi. Değerlendirelim mızmız ihtiyarların, Bir para etmez çekiştirmelerini! Güneş gidebilir, sonra geri gelir: Kısa ışık bizim için bir kayboldumu, O zaman sonsuz bir gecede uyumak gerekir. Bana binlerce öpücük ver, sonra yüzlerce, Ve sonra başka binlerce, başka yüzlerce. Sonra gene bir başka binler, bir başka yüzler, Ve sonra, bu binler pek çok olunca, Dağıtalım hepsini unutalım diye, Böylece kıskanan olmayacak Ne kadar çok öpücük paylaşdığımızı bilip de. CATULLUS çev. Sunar Yazicioglu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Eylül 6, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 6, 2007 oblomovu anımsattı her yonu ıle:ermm: cok guzel bır sunum..elıne saglık rim:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.