KATA Oluşturma zamanı: Eylül 6, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 6, 2007 SANTÉ HAPİSHANESİ’NDE I Soyunmam gerekti çırılçıplak Hücreme girmeden önce Ve hangi ses ötüyor Guillaume Sana ne oldu diye Mezardan çıkacağı yerde İçine giriyor Lazar Elveda elveda şarkılı türkülü oyun Ey benim yıllarım ey genç kızlar II Hayır hissetmiyorum kendimi artık Bu yerde Hem ben on beş numarayım On birincide Camlardan camların içinden Güneş süzülüyor Işınları benim kafiyelerimde Maskaralık ediyor Ve dans ediyorlar kağıt üzerinde Dinliyorum işte İçlerinden birini tavana vuran Ayağı ile III Her sabah yürüyüşe çıkıyorum Kapana düşmüş bir ayı gibi Dönüyor dönüyor hep dönüyoruz Gökyüzü bir zincir kadar mavi Her sabah yürüyüşe çıkıyorum Kapana düşmüş bir ayı gibi Çeşmeyi de açmışlar işte Bitişikteki hücrede Gardiyan bir gitsin bir gelsin Şıngırdayan anahtarları ile Çeşmeyi de açmışlar işte Bitişikteki hücrede IV Nasıl da sıkılıyorum bu çıplak ve rengi atmış Duvarların arasında Kağıt üzerinde küçücük adımlarıyla bir sinek dolaşıyor Eğri büğrü satırlarımda N’olacak benim halim ey acımı bile Tanrı O acıyı veren sensin bana Pınarları kurumuş gözüme şu solgun halime acı Yere çakılmış sandalyemin gıcırtısına Ve hapishanede çarpan bütün zavallı yüreklere Bana eşlik eden aşka Şu kaçıp giden aklıma acı daha çok Ve onu saran umutsuzluğa V Saatler ağır ağır geçsin Geçişi gibi bir cenazenin Özleyeceksin ağladığın saati Çok çabuk geçtiği için Geçişi gibi tüm saatlerin VI Kentin gürültüsünü dinliyorum Ve ufku olmayan bir hükümlü gibi Sadece düşman bir gökyüzü görüyorum Bir de çıplak duvarları hücremdeki Gün bitmek üzere işte Bir lamba yandı hapishanede Ey sevgili akıl güzelaydınlık Bak yapayalnızız hücremde Eylül 1911 Guillaume APOLLINAIRE Çeviri: Gertrude DURUSOY - Ahmet NECDET MİRABEAU KÖPRÜSÜ Seine akıyor Mirabeau Köprüsü’nün altından Ve şu bizim aşkımız Olur mu durasın şimdi anımsamadan Sevincin geldiğini ancak acının ardından Çalsana saat insene ey gece Günler geçiyor bense hep aynı yerde Yüz yüze duralım böyle elin elimde kalsın Ve aksın dursun Sonsuz bakışlar dalgalar yorgun argın Köprüsü altından kollarımızın Çalsana saat insene ey gece Günler geçiyor bense hep aynı yerde Aşklar akıp gidiyor şu akarsu gibi Akıp gidiyor aşklar Hayat öyle durgun öyle yavaş ki Ve umut nasıl zorlu nasıl depdeli Çalsana saat insene ey gece Günler geçiyor bense hep aynı yerde Günler geçiyor günler haftalar yaman Ve dönmüyor geri Ne çıkıp giden aşklar ne geçen zaman Seine akıyor Mirabeau Köprüsü’nün altından Çalsana saat insene ey gece Günler geçiyor bense hep aynı yerde Guillaume APOLLINAIRE Çeviri: Cemal SÜREYA REN GECESİ Bardağımda şarap, bir alev gibi titriyor. Bakın kayıkçı ağırdan bir şarkı tutturmuş. Ayışığında yedi kız görmüş, öyle diyor; Yeşil saçları ta topuklarını bulurmuş. Kalkın, türküler söyleyin, oynayın yan yana; Kayıkçının şarkısını duymayayım gayrı; Bütün sarışın kızları getirin yanıma: Saçları örülmüş durgun bakışlı kızları. Ren sarhoştur, sularına asmalar vuran Ren; Üzerinde gecelerin altını serili. Yazı büyüleyen yeşil saçlı perilerden Bahseder ölü bir ses, son nefesinde gibi. Bir kahkaha gibi kırılır kadehim birden. Guillaume APOLLINAIRE Çeviri: Orhan Veli KANIK - Sabahattin EYUBOĞLU Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
losteirosss Yanıtlama zamanı: Eylül 12, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 12, 2007 önemli fransız şairlerden lakin rimbaud ve baudelaire kadar önemli değil benim açımdan.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Eylül 12, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 12, 2007 :rolleyes:ama ama ben onları da actım:p Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
semuel Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2008 BAĞLAR Çığlıktan ipler Avrupa’yı baştan başa saran çan sesleri Darağacında asırlar Ulusları bağlayan raylar Bunun şurasında iki üç kişiyiz Bütün bağlardan sıyrılmışız El ele verelim Dumanları tarayan hırçın yağmur İpler Örülmüş ipler Denizaltı kabloları Köprüye dönen Babil kuleleri Örümce-Din adamları Tek bir bağla birleşen bütün sevgililer Sonra daha sık örülmüş başka başka bağlar Beyaz gün ışınları Bağlar, bağlanmalar Yalnız sizleri uyandırmak için yazıyorum Ey duyular, sevgili duyular Hatıra düşmanı Arzu düşmanı Pişmanlık düşmanı Gözyaşı düşmanı Hâlâ sevdiğim her şeye düşman Ey duyular, sevgili duyular. Guillaume APOLLINAIRE Çeviri: Adnan BENK -------------------- Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Ağustos 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 18, 2008 Teşekkürler sevgili Amnesia! Apollinaire şiirlerinden hep övgüyle sözedildiğini duyardım. Sayende ilk kez okuma fırsatı buldum. Tipik pesimist fransız sembolizmi; tam hoşlandığım şiir tarzı... Baudelaire ve Rimbaud'yu çağrıştırıyor. Gerçekten çok hoş... Çok keskin nihilist, ve depresif bi hava var dizelerinde. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
semuel Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 30, 2011 MARIZIBILL Büyük bir caddesinde Kolonya’nın Bir gider bir gelirdi akşam vakti. Herkese cömert, şirin, cana yakın; Bitince kaldırım gider içerdi, Basık meyhanelerde yorgun argın. Kuru tahtalarda yatmaya razı, Alyanak kumral bir oğlan yüzünden; Bir Yahudi, sarmısak kokar ağzı, Çin dönüşü Şanghay kerhanesinden Çıkarıp getirmişti kızcağızı. Çok görmüşlüğüm var böylelerini, Omuzlarına ağır gelir kader; Kararsız, rüzgârda yaprak misali; Gözleri kısık lambalara benzer; Kalpleri işler kapıları gibi. Çeviri: Sabahattin EYUBOĞLU - Necati CUMALI Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.