Jump to content

Guillaume APOLLINAIRE Şirlerii


KATA

Önerilen Mesajlar

SANTÉ HAPİSHANESİ’NDE

I

Soyunmam gerekti çırılçıplak

Hücreme girmeden önce

Ve hangi ses ötüyor Guillaume

Sana ne oldu diye

 

Mezardan çıkacağı yerde

İçine giriyor Lazar

Elveda elveda şarkılı türkülü oyun

Ey benim yıllarım ey genç kızlar

 

II

Hayır hissetmiyorum kendimi artık

Bu yerde

Hem ben on beş numarayım

On birincide

 

Camlardan camların içinden

Güneş süzülüyor

Işınları benim kafiyelerimde

Maskaralık ediyor

 

Ve dans ediyorlar kağıt üzerinde

Dinliyorum işte

İçlerinden birini tavana vuran

Ayağı ile

 

III

Her sabah yürüyüşe çıkıyorum

Kapana düşmüş bir ayı gibi

Dönüyor dönüyor hep dönüyoruz

Gökyüzü bir zincir kadar mavi

Her sabah yürüyüşe çıkıyorum

Kapana düşmüş bir ayı gibi

 

Çeşmeyi de açmışlar işte

Bitişikteki hücrede

Gardiyan bir gitsin bir gelsin

Şıngırdayan anahtarları ile

Çeşmeyi de açmışlar işte

Bitişikteki hücrede

 

IV

Nasıl da sıkılıyorum bu çıplak ve rengi atmış

Duvarların arasında

Kağıt üzerinde küçücük adımlarıyla bir sinek dolaşıyor

Eğri büğrü satırlarımda

 

N’olacak benim halim ey acımı bile Tanrı

O acıyı veren sensin bana

Pınarları kurumuş gözüme şu solgun halime acı

Yere çakılmış sandalyemin gıcırtısına

 

Ve hapishanede çarpan bütün zavallı yüreklere

Bana eşlik eden aşka

Şu kaçıp giden aklıma acı daha çok

Ve onu saran umutsuzluğa

 

V

Saatler ağır ağır geçsin

Geçişi gibi bir cenazenin

 

Özleyeceksin ağladığın saati

Çok çabuk geçtiği için

Geçişi gibi tüm saatlerin

 

VI

Kentin gürültüsünü dinliyorum

Ve ufku olmayan bir hükümlü gibi

Sadece düşman bir gökyüzü görüyorum

Bir de çıplak duvarları hücremdeki

 

Gün bitmek üzere işte

Bir lamba yandı hapishanede

Ey sevgili akıl güzelaydınlık

Bak yapayalnızız hücremde

 

Eylül 1911

 

 

Guillaume APOLLINAIRE

Çeviri: Gertrude DURUSOY - Ahmet NECDET

 

 

MİRABEAU KÖPRÜSÜ

Seine akıyor Mirabeau Köprüsü’nün altından

Ve şu bizim aşkımız

Olur mu durasın şimdi anımsamadan

Sevincin geldiğini ancak acının ardından

 

Çalsana saat insene ey gece

Günler geçiyor bense hep aynı yerde

 

Yüz yüze duralım böyle elin elimde kalsın

Ve aksın dursun

Sonsuz bakışlar dalgalar yorgun argın

Köprüsü altından kollarımızın

 

Çalsana saat insene ey gece

Günler geçiyor bense hep aynı yerde

 

Aşklar akıp gidiyor şu akarsu gibi

Akıp gidiyor aşklar

Hayat öyle durgun öyle yavaş ki

Ve umut nasıl zorlu nasıl depdeli

 

Çalsana saat insene ey gece

Günler geçiyor bense hep aynı yerde

 

Günler geçiyor günler haftalar yaman

Ve dönmüyor geri

Ne çıkıp giden aşklar ne geçen zaman

Seine akıyor Mirabeau Köprüsü’nün altından

 

Çalsana saat insene ey gece

Günler geçiyor bense hep aynı yerde

 

 

Guillaume APOLLINAIRE

Çeviri:

Cemal SÜREYA

 

 

REN GECESİ

 

Bardağımda şarap, bir alev gibi titriyor.

Bakın kayıkçı ağırdan bir şarkı tutturmuş.

Ayışığında yedi kız görmüş, öyle diyor;

Yeşil saçları ta topuklarını bulurmuş.

 

Kalkın, türküler söyleyin, oynayın yan yana;

Kayıkçının şarkısını duymayayım gayrı;

Bütün sarışın kızları getirin yanıma:

Saçları örülmüş durgun bakışlı kızları.

 

Ren sarhoştur, sularına asmalar vuran Ren;

Üzerinde gecelerin altını serili.

Yazı büyüleyen yeşil saçlı perilerden

Bahseder ölü bir ses, son nefesinde gibi.

 

Bir kahkaha gibi kırılır kadehim birden.

 

 

Guillaume APOLLINAIRE

Çeviri:

Orhan Veli KANIK - Sabahattin EYUBOĞLU

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

BAĞLAR

 

Çığlıktan ipler

 

Avrupa’yı baştan başa saran çan sesleri

Darağacında asırlar

 

Ulusları bağlayan raylar

Bunun şurasında iki üç kişiyiz

Bütün bağlardan sıyrılmışız

El ele verelim

 

Dumanları tarayan hırçın yağmur

İpler

 

Örülmüş ipler

Denizaltı kabloları

Köprüye dönen Babil kuleleri

Örümce-Din adamları

Tek bir bağla birleşen bütün sevgililer

 

Sonra daha sık örülmüş başka başka bağlar

Beyaz gün ışınları

Bağlar, bağlanmalar

 

Yalnız sizleri uyandırmak için yazıyorum

Ey duyular, sevgili duyular

Hatıra düşmanı

Arzu düşmanı

 

Pişmanlık düşmanı

Gözyaşı düşmanı

Hâlâ sevdiğim her şeye düşman

Ey duyular, sevgili duyular.

 

 

Guillaume APOLLINAIRE

Çeviri: Adnan BENK

--------------------

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Teşekkürler sevgili Amnesia! Apollinaire şiirlerinden hep övgüyle sözedildiğini duyardım. Sayende ilk kez okuma fırsatı buldum. Tipik pesimist fransız sembolizmi; tam hoşlandığım şiir tarzı... Baudelaire ve Rimbaud'yu çağrıştırıyor. Gerçekten çok hoş... Çok keskin nihilist, ve depresif bi hava var dizelerinde.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

MARIZIBILL

Büyük bir caddesinde Kolonya’nın

Bir gider bir gelirdi akşam vakti.

Herkese cömert, şirin, cana yakın;

Bitince kaldırım gider içerdi,

Basık meyhanelerde yorgun argın.

 

Kuru tahtalarda yatmaya razı,

Alyanak kumral bir oğlan yüzünden;

Bir Yahudi, sarmısak kokar ağzı,

Çin dönüşü Şanghay kerhanesinden

Çıkarıp getirmişti kızcağızı.

 

Çok görmüşlüğüm var böylelerini,

Omuzlarına ağır gelir kader;

Kararsız, rüzgârda yaprak misali;

Gözleri kısık lambalara benzer;

Kalpleri işler kapıları gibi.

Çeviri: Sabahattin EYUBOĞLU - Necati CUMALI

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...