Jump to content

Okültizm Nedir?


nevermore

Önerilen Mesajlar

Okültizmle ilgilenenlerin çok azı okültizmin gerçekte ne olduğunu kendilerine sormak için duraksarlar. Onlar "okült" sözcüğünün "gizli" ve sık sık onun eş anlamlısı olarak kullanılan "ezoterik" sözcüğünün "az kişiyle sınırlı" anlamına geldiğini biliyor olabilirler. Eğer ikisini bir araya getirirlerse, kesin olarak okült bilimin gerçekten de birçoklarından gizlenmiş ve pek az kişiye sunulmuş bir bilim dalı olduğu sonucuna varabilirler.


Madam Blavatsky tapınağın perdesini açtığından beri kutsal bilimin etrafında muazzam bir laf kalabalığı birikti ve Teozofi Derneği eski gizem öğretilerini popülerleştirmenin yollarını aramaya başlamıştı. Kanıt sunma gereğini duymadan, her türlü başıboş ve ölçüsüz hayal ürünleri ortaya konmuş ve şüphe besleyenlerin haklı eleştirilerine meydan veren bol malzeme sağlanmıştır.


Günümüzün sözde-okültizmi, görüş çerçevesinin dayanağı etrafında biriken tortudan başka, şüpheli psişizmini, vahşi kuramlaşmasını ve en gelişigüzel sınavlara bile karşı koyamadığının kanıtını da içinde barındırır. Tüm bu değersiz ıvır zıvır hakkında tartışma çabası sarf etmeye değmez.


Kutsal Bilimle ilgili geçerli bir tahmin yürütmek için orijinal eserleri etüt etmek ve duyu-üstü dünyaların ilk elden bilgeliğinin kanıtını taşıyan büyük mistik ve inisiyelerin düşüncelerine ve çalışmalarına vakıf olmayı denemek zorundayız.


Tüm teorileri ve dogmatik öğretiyi bir kenara bırakarak deneyimle ilgili belirli konularda ortak bir fikir buluruz. Normalden üstün olan bilinç düzeyleri vardır ve bu düzeylere eriştiğimiz zaman, normalde iletişim kuramadığımız varoluş biçimlerini fark edebiliriz. Tüm kâhinler bu konuda hemfikirdir ve biz onu okült bilimin türetildiği temel deneyim olarak düşünebiliriz. Irkların en eski atalarına okült bilimi öğreten ve onların uygarlıklarının temelini atan insanüstü varlıklara ilişkin evrensel tradisyonlar vardır. Her ne şekilde olursa olsun doğruluğu kanıtlanamaz olan bu ifadeler, mevcut tartışmanın amacı dolayısıyla bir kenara bırakılacak. O zaman kabullenelim ki, insan zihninin normalüstü yeteneklerinin insana deneyimin doğaüstü bir boyutunu açtığını çok fazla inkâr edemeyiz.


Bu, okült bilimin konusunu ve hakkındaki varsayımlar için gerekli veriyi oluşturan, insanoğlunda nadiren gelişmiş normalüstü yetenekler sayesinde algılanan, çağlar boyunca birikmiş doğaüstü bir deneyimdir.


Bu normalüstü yeteneklerin ara sıra görülen, ancak bir zorluğu apaçık kanıt haline getiren gelişimidir. Doğal bilim kanıtlarını her normal insan tarafından sahip olunan beş fiziksel duyunun önüne serer. Okült bilim ise, insanlarda nadiren gelişmiş bulunan duyuların hükmüne göre verilerini elde eder.


Sıradan insan, okült konulardaki düşüncesini koşula bağlı kanıtlar üzerine dayandırmak zorundadır. Okült bilim, klasik müzik gibi, eğitimi ve tanrı vergisi yeteneklerinin onu takdir etmelerine imkân sağladığı çok az kişiye özeldir. Kültürsüz bir kişiyle anlaşılamaz, çünkü tartışacak ortak nokta bulunamaz.


Her nedense, günümüzde düşük seviyeli psişizm vakalarının oldukça yaygın olduğu görülmektedir. Birçok insanın başından onları düşünmeye ve yanıt aramaya sevk eden bu tür deneyimler geçmiştir. Günlük yaşamımızın dört duvarı dışındaki bir şey onlara bir anlığına görünüp kaybolmuştur ve onlar ‘bizim alışılagelmiş bir şekilde gördüklerimizin haricinde hiçbir şey yoktur' açıklamasını artık tatmin edici bulmamaktadırlar.


Spiritüalistlerin yaptığı gibi, arayışlarında deneysel araştırma yolunu izleyebilirler, böylece çalışmaları sırasında duyu-üstü varoluş vakalarıyla ilgili önemli çapta veriler elde edebilirler. Ya da, başka bir gelişim yolunu izleyenler, açıklama bulmak için sorularını geleneği takip edenlere sorabilirler.


Kişi, konunun edebiyatı üzerinde çalışmaya başlayana dek, onun boyutundan habersizdir. Konu, bir yandan sözlü geleneklere dayanarak, antik literatürde geliştirilmiş ve sistemli hale getirilmiş mitolojilerin arasından geçerek, kuramsal düşünceleri onları bizim "zaman ve mekânın ötesine" taşıdığı yüksek eğitimli filozofların eserlerine kadar uzanır.


Ancak, her zaman akılda tutulmalıdır ki, okültizm bir felsefe veya bilimden daha fazlasıdır: o deneyimden oluşan geniş bir yelpaze ve kurguları düzen ve izahı arayan bu deneyimlerin külliyatıdır.


İnsan zihninin şüphesiz ki, az bilinen yönleriyle ve yaradılışın zihinsel tarafıyla çalışmasından dolayı, okültizmi psikolojinin bir uzantısı olarak tanımlayabiliriz. Onun doğru şekilde formülleştirilmiş ve anlaşılmış bulguları, psikoloji ve doğa biliminde zaten kesinleşmiş olanlarla uyum içindedir. Bu karşılıklı doğrulama okült bilimin kontrol kıstasıdır. Doğa bilimleri test edilebilir bir durumdayken, okültizmin bulguları ve doğa bilimininkiler arasında bu tür noktalar üzerinde tutarsızlıklar olmamalıdır.


Artık kendimizi hiçbir gölgeye yer bırakmayacak şekilde, bağımsız kanıtlarla sunulabilen psişik deneyimlerin çılgın açıklamaları konusunda tatmin etmemeliyiz. Farkına varmalıyız ki, gerçek fenomenlerle uğraşıyorsak onlar araştırma içerecektir. Araştırma arayışında zihnin bu az bilinen yönlerinin kendi tekniklerine sahip olduklarını hatırlayalım ve biz bu tekniğe uymaya hazır olmadıkça ve eğer çalışma konumuz bakteriyoloji değilse doğru sonuçları elde edemeyeceğiz.


Okültizm her nedense objektif kıstaslarla izlenen bir bilimden daha fazlasıdır, o ayrıca deneyimlerinden kaynaklanan bir hayat felsefesi ihtiyacını da karşılar ve bu, hayatlarını ona adayanların pek çoğunu cezbeden felsefi, hatta dinsel yönüdür. İncelediği nadir bilinç durumlarına dair tecrübelerden tanrısal bir esinle bildirilen dini gerçeklere yönelik hayli değişmiş bir eğilim ortaya çıkar, çünkü arayan kişi artık vahyin geldiği planlara nüfuz etmiştir ve onun için anılan planların tamamen farklı önem ve geçerliliği vardır.


O artık inanca bağlı değildir, kişisel deneyime sahiptir ve bu deneyimden dolayı, çalışmasında genellikle tanrının peygamberleri ve rahipleri gibi azizler ve meleklerle verilen görevleri paylaşmayı arzuladığı bir dini inancı formüle etme eğilimindedir. Çok eskiden beri özel olarak seçilmiş kişilerin eğitim ve öğretimi bu amaçla devam etmiştir ve bu işe adanmış okullar Gizem Okulları olarak bilinir.


Doğal fenomenlerin nadir türlerinin deneyimlenmesi, etkileri süptil ve az anlaşılmış bir biçimde normal bir insanın yaşamını kabul görülenden çok daha fazla etkilediği kanaati doğurur. Bu özellikle hastalık ve tedavilerde kendini gösterir.


Ama onların varoluşun görünmeyen planlarına ilişkin öğretilerine katıldığınızda, Gizem Okulları reenkarnasyonun temel doktrinini öğretir, yani ruhun görünen ve görünmeyen arasındaki döngüsü. Bu, hayata karşı tüm tutumumuzu değiştiren bir kavramdır. Bu noktada okültizm sadece bir felsefe değildir, ayrıca etik bir sistemdir. Bir felsefenin ya da kanıtı beş fiziksel duyu ile sınırlanmış bir bilimin alışagelmiş açıklamalarıyla tatmin olmayan bir adam ya da kadın için okültizm çalışma yapmak için zengin bir maden cevheri yaratır. Onun teorileri yaşamın her yönüne ışık tutar, onlar sadece dünyevi yönden ele alınan şeylerin açıklanamayacağını söyler ve dini boş inançların değil, deneyimin temelleri üzerine oturtur.


Gizemler baştan sona açılırken, bunlar insanlık için armağanlardır, öyle bir açılış ki, son elli yıldır devam etmektedir, şimdiye kadar kapılar ardına kadar açılmıştır ve ışık huzmeleri içeriden parlamaktadır.

Dion Fortune

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...