Majide Hak

Eminim çoğunuz böyle bir şey duymadığınız. Birçok kişi insanların hak etmedikleri şeyleri ( para, şöhret, sevgi vs.) maji aracılığıyla almaya çalıştıklarını düşünür. Pek te yanlış bir düşünce değildir.
Yanlız majide hak vicdan ile ilgili birşey değil de, tamamen enerji ile alakalı. Aldığımız her lütfün, maddi ya da manevi, enerjimizle ödüyoruz. Enerjiyi para gibi düşünürseniz anlayacaksınız. Bazılarımız doğuştan "zengin" olur. Her istediklerini kolay elde eder. Bazılarımız tam tersi, ne kadar çabalarsalar çabalasinlar, olmuyor bir türlü.
Bir de enerjiler farklı alanlar için, farklı miktarda verilir. Sağlık, finans, iş başarısı, şans ve diğer alanlara eşitsiz miktarda dağıtılır.
Enerjilerle calisabilenler, o enerji dağıtımı yeniden yapabilirler.
Yani, çok çabalayan ve emek veren fakat bir türlü başarıyı yakalamayan arkadaşlar kendilerini fazla paralamasinlar. Bilin ki, hakkınız bukadar.


Enerji vampirleri çoğunuz biliyorsunuz, hatta çevrenizde birkaç tane vardır mutlaka. Bilmiyenler için, enerji vampirligi örneği. Diyelim ki sizin despot bir patronunuz var sürekli sizi azarlayip aşağılar. O bir enerji vampiri. Çünkü eğer sizden memnun değilse, sizi kovabilir ve yerinize daha iyisini alabilir. Ama bunu yapmaz, siz onu enerjinizle beslediğiniz sürece yapmaz. Kızgınlık anında bedeninizden bir miktar düşük frekanslı enerji atılır. Vampir de onunla "beslenir". Bu durumda siz enerji donöru oluyorsunuz. Patronunuzun buna hakkı yok diye düşünebilirsiniz. Yanlış bir düşünce. Gayet de var. Karşılığında o size maaş ödüyor. Ve siz de bunu gayet yeterli buluyorsunuz ki, orada çalışmaya devam ediyorsunuz. Daha kötü durumda , aile içinde vampiri olanlar. Ama vampir hakkında bu kadar yeter bence.


Peki nasıl enerjimizi yukseltebiliriz? Nasıl hakkımızı arttırırız?
Kara büyü ile yapılabilir. Başkalarının sağlığı, bereketi, şansı, hatta gençliği bile çalınabilir.
Başkasının enerji kanalına "kaçak hat " yapılıyor ve o kişinin enerjisi size akıyor. Tabi sonsuza kadar böyle sürmüyor bir süre sonra doğal hali alıyor, büyüyü tazelemezseniz eğer.


Diğer yol ise daha zor bir yol kendinizi sürekli geliştirmek gerekiyor. Hem enerji olarak, hem zihinsel, hem fiziksel,hem ruhsal, hem duygusal, hem farkındalık olarak. Ve bunu dengeli yapmanız gerekir. Böylece enerji miktarınız arttıkça onu kullanma alanlarınız de eşit miktarda arttıkça, haklarınız de artmış olacak.


Bir de majide hak konusuna değinmek istiyorum. Diyelim ki biri sizi üzmüş, ondan oc almak en doğal hakkınız. Çünkü, siz üzülürken epey enerji kaybettiğiniz, ona da aynısını yaşatmak hakkınız. Fakat bu size enerji kazandiramaz. Benim tavsiyem o kişinin şansını ya da artık onda iyi olan ne varsa çalmaktır. Bu gayet adaletli enerji alışverişi olur. Tabi tanrıya da havale edebilirsiniz bu olayı. Ama oradaki "bürokrasi" nedeniyle, o havaleler ya çok geç gelir ya kaybolur hiç gelmez. Ücretleri de yüksek olur tanrıların. Evet, yanlış okumadınız, tanrılar da ücret alırlar, bedava birşey yok! Ben kendi işimi kendim görmeye tercih ederim. Ben kimseye borçlu değilim, bana da kimse borçlu değil. Tanrılar da yorulmuyor.


Kapkara cadılar bile, size, yaptığınız olumsuzluğun yıllar sonra aniden ve beklenmedik bir şekilde geri dönebileceğini söylerler. Durumu değiştirme hakkınız olup olmadığını öğrenmek için, durumu tartmanız gerekir. İntikam alıyorsanız, cevap suçla eşit olmalıdır. Komşunuza, sizinle kaba bir şekilde konuştuğu için ölüm büyü yaptıysanız, buna dengeli bir cevap demek, zordur. İkinci olarak, eğer insanlarla çalışıyorsanız, o zaman müşterilerin istekleri yerine getirirken aslında siz, yapmamış oluyorsunuz, ancak yine de ciddi bir şey yapmadan önce tavsiye almaniz gerekir, Güç'e sormanız gerekir - bu müdahaleye hakkınız var mı?
Tabi ki herhangi bir hakkınız olmadan da müdahale edebilirsiniz. Bu durumda yapacağınız büyünün tutup tutmayacağını iradenizin gücüne ve çalıştığınız "Gücünün" isteğine bağlı.
O zaman farkın ne olduğunu sorusu doğar? Aradaki fark, hem sizin, hem de müdahalenin dayatıldığı kişi için sonuçlardadır. Hak sahibi ve yeterince deneyimli bir uygulayıcı her zaman bu tür seçenekleri hesaplar ve eğer müdahale hakkına sahip değilse, o zaman önce tüm bu hareket uğruna, neyi feda etmeye hazır olduğuna kendisi karar verecektir. Basitçe söylemek gerekirse, müdahale hakkı varsa, işlemin fiyatı mecazi bir lira olacaktır, eğer böyle bir hak yoksa, ancak gerçekten istiyorsa - işlemin fiyatı her iki durumda da mecazi yüz lira olacaktır. % 100 garantili sonuç...



Bu nedenle, her majisyen "isteği" için şu anda 100 lira vermeye hazır olup olmadığına ve belki de gelecekte ciddi bir şekilde ödeme yapıp yapmayacağına, veya hazır olup olmadığına kendisi karar verir veya sorunu çözmek için başka yollar arar.
Müdahale hakkının özü, enerji dengesi kavramında yatar, ya da Aristoteles'in sözleriyle, doğanın boşluğa tahammül etmediği.


Bu hakkı isteyerek elde etmek imkansızdır, genellikle şartlara göre verilir, bir kişi sizden belirli bir miktar para ödünç aldı ve vermedi ise - uygun gördüğünüz şekilde ondan istediğinizi alma hakkınız var, çünkü bu elaman enerji dengesini ihlal etti, kocaniz sizi aldattı ise - size maji yardımıyla "kanatlarını kesme" hakkı verdi. Ve sonucu olarak bir enerji dengesizliği yaşadığınız her durumda , "dengeleme" hakkına sahipsiniz.


Sonuç olarak, karar verirken, acele etmeden ve soğukkanlılıkla vermek gerekir. Duygusal kararları siz vermiyorsunuz, size verdirtiyorlar.(İntikamdan bahsediyorum.)