Doğru ve Yanlış Durugörü

Vizyonlarda, rehber ve öğretmen rolünü üstlenen, ancak konuyla ilgisizmiş gibi görünen belirli bir karakter ortaya çıkar, bu karakter bir melek, yaşlı bir adam, konuşan bir hayvan olarak tezahür edebilir. Bu tür canlı ve gizemli vizyonlar zaman zaman kişinin dikkatini dağıtır ve aradığını unutturur, bunun sonucunda ise astral seyahat konusunda acemi olan birisi birçok izlenim ve keşifle maddi dünyaya "dönebilir", ancak yine de sorduğu soruya bir cevap bulamamış olur. Bu tür durumlardan kaçınmak için astral dünyaya ana ulaşım aracının niyet olduğu unutulmamalıdır, cevap alma arzusunun yolu mutlaka bir cevaba çıkar. Görevinizi, yani amacınızı hatırlamak, astral seyahatte en önemli şeydir.

Astral dünyanın görünümü algınıza göre değişmeye her zaman hazırdır. Seksenlerde başarılı bir şekilde astral seyahat yapan bir kadın, doğru bilgiyi bulma konusundaki bireysel yönteminden şu şekilde bahseder: Astral dünyaya girdikten sonra orada bir kütüphane ve içerisinde ilgilendiği konularda metinlerin ve illüstrasyonların bulunduğu bir kitap bulur. Çoğu zaman bu kitap soruyu soran kişinin adını taşır; bazen arka kapağında bir fotoğrafı bile olur.

Bu kadının dünyevi hayatta kütüphaneci olarak çalıştığını eklememe gerek var mı?

Astral alanlarda gerekli bilgiyi bulma yöntemleri tamamen bireyseldir. Bir Sibirya şamanı dünya ağacına tırmanır veya kökleri boyunca iner; Eskimo sualtı dünyasına dalar; Latin Amerikalı bir kargaya dönüşür ve çölün üzerinde daireler çizerek av arar; Avrupalı okültist, dip noktalara gelince, birçok ritüel gerçekleştirerek ve gerekli sembollerin izini sürerek yükselir; Çinli kahin yeraltı dünyasına iner ve Yanlo'nun hizmetkârlarına rüşvet vererek kader kitabından ayrılır; bir Hintli brahmana ve bir Tibet lama uzun dualar eder ve fedakarlıklar yapar, istenen vizyon onlara Tanrı'nın bir armağanı olarak görünür, bu bazen başkaları tarafından da görülebilir. Medyumların astralde dolaşması mümkündür ve bunda kötü bir şey yoktur. Herkes neye ihtiyacı olduğunu kendi seçer ve sonuçları onlar için hizalanır. Ancak sorulan soruya uygun şekilde odaklanıldığında ekstra bir arayış genellikle gereksizdir. Bazen gerekli vizyon ya da his hemen ortaya çıkar, geriye kalan tek şey onu daha yakından incelemek ve daha iyi hatırlamaktır.

Peki ya aldığınız cevap yanlış çıkarsa? Yanlış versiyonları doğru cevaplardan nasıl ayırt edebiliriz? Ne yazık ki burada sadece tek bir kriter var, o da elbette pratik yapmak. Kişinin tahminleri gerçekleşmezse o zaman bu kişi üç yaygın hatadan birini yapmış olabilir:

Bilgiyi aramak yerine kanıt aramak. Bu genellikle beyin theta frekansına düşmeden önce kişi halihazırda kendi cevabına sahipse olur. Bu durumda benzer bir "vizyon" bulmak ve onu taklit etmek zor değildir. Bununla başa çıkabilmek için soru theta frekansında sorulmalıdır. 

 Gördüklerini yanlış anlamak. Kişi gördüklerine bir yorum katmadan sadece hatırladıklarını aktarmalıdır.

Titizlik. İstenilen görüyü gördükten sonra, astral seyahat konusunda acemi olanlar gördüklerini tüm ayrıntılarıyla düşünmeye çalışırlar. Böyle bir değerlendirme sırasında görüdeki nesne sıklıkla değiştirilir, bu da onun hakkında yanlış bir fikir verir. 

Ancak durugörü konusunda yapılan hatalar, theta frekansına geçme veya gerekli bilgileri arama yöntemleri kadar bireyseldir. Bunları burada listelemek mümkün değildir. Bu nedenle, herhangi bir nedenle kendi durugörü girişimleriniz %50 oranında bile gerçekleşmiyorsa, bu işi bırakıp duruişiti, durusezi gibi alanlara yönelmeniz daha doğru olacaktır.

Derleyen & Çeviren
Mehmet Levent Ünal, Bengisu Ersoy