evimdeki varlık

geçtiğimiz senelerde kendimi spiritual ortamlardan çekmeye karar vermiştim öyle de yaptım

abim bizimle yaşamaya başlamadan önce bir problem yoktu taa ki o gelene kadar.

abim sadece kendisi gelmedi yanında birini daha getirdi ve hiç farkında değil.. Ev halkı özellikle de küçük yeğenim olmakla beraber kimsenin rüyaları güvende değil.

geceleri 3 ila 5 arası ev hiç güvenli olmuyor gelen sesler ürpertici olaylar..

gecen gün rüyamda ben küçükken ölmüş olan anannnem gibi geldi ve hiç hoş değildi yardımınız dokunabilirse veya bir firkiniz varsa paylaşabilirsiniz

merhaba, burada kilit nokta abiniz o zaman. abinizin bu tür parazitik enerjilerle bir geçmiş ilişkisi (özellikle büyü yaptırma vs) var mıydı ?

Merhaba geçmiş olsun. Rüyada ise duyduğunuz gördüğünüz çok problem değil demektir, uyanıkken görüp kasılma düşme bayılma var ise işlem gerekir. 

İnancınızı belirtirseniz ona göre bazı rahatlatıcı şeyler önerebiliriz

Zihnimizde var olan o en kıymetli şey, yaratma gücü. Düşünceler ve fikirleri yaratmak. Sonra bu yarattığımız düşünceleri beslemek ve onlara zihnen can vermek, sonrasında ise onları korkularımızla besleyip büyütüp yaşatmak.

Bir insan gözleriyle bir şeyi görüyor fakat kimse görmüyor ise o kişiye o şey yok dediğinizde size asla inanmayacaktır çünkü o gördüğüne inanacaktır ve bunda haklıdır.

Bu varlıklar tamamen yaratma gücünün eseri, bu şeyleri beslediğin besinler ise düşünceler, korkular, heyecanlar, özlem, hasret ve fanteziler gibi duygulardır. Onları neler ile beslediğini bulup o besinleri kesmeye başlamalısın, en canlandırıcı olan besin ise inançtır, o şeye inandıkça o şeyi yaratmaya geliştirmeye başlarsın. Önce o varlıkları veya gördüğün şeylerin sizi nasıl etkilediğini kalbinizde tanımlayın, korku, endişe, özlem, çaresizlik, sevgi, hasret veya inanç gibi. Ardından bu şeyleri yavaş yavaş terketmeye çalışın kendinize yalan söyleyin. Red etmeye başlayın ve red etmenin düşüncesinin bile sizi rahatsız ettiğini farkedeceksiniz. İşte yakaladınız beslendiği şeyi. İnanmayı bile red etmenin düşüncesi sizin benliğinize aykırı geldiği şeyi yakalayın. Sizi siz yapan bir bütün gibi hissettiğiniz o şey o inanç, işte o şeyin yeri orada. Bu tür şeyleri delete etmek kolay olmuyor, size ters gelen o düşünce ve doğal süreçlerde yapmayacağınız o şey, kendinize ihanet eder gibi hissettiren o his, işte o şeyleri yarattığınız ve beslediğiniz öz budur. O şeyi bulup tam tersi üzerine gidin. Bir süre sonra besinsiz kalan bu yarattığımız veya yaratılan o varlılklar yok olacaklardır. Ama en önemlisi önce kişiye sormak gereken şey şudur, mesela alkolik bir adamın ona alkolün zarar verdiğini bilmesi gibi, o alkolü bırakmayı gerçekten istiyor mu istemiyor mu? Hiç bir ilaç kişi istemedikçe işe yaramayacaktır. Bunlar imgesel varlıklardır ve bahsettiğim yöntem ile kesinlikle her çeşit imgesel yaratılmış varlıklardan sizi kurtaracaktır. Bunlar varlık bile değildir aslında, varlık konumuna getirmekte bir hata aslında. Sadece birer imgeden ibaret, bir düşünsel enerji.

On 11/7/2023 at 3:36 PM, Rapit said:

Zihnimizde var olan o en kıymetli şey, yaratma gücü. Düşünceler ve fikirleri yaratmak. Sonra bu yarattığımız düşünceleri beslemek ve onlara zihnen can vermek, sonrasında ise onları korkularımızla besleyip büyütüp yaşatmak.

Bir insan gözleriyle bir şeyi görüyor fakat kimse görmüyor ise o kişiye o şey yok dediğinizde size asla inanmayacaktır çünkü o gördüğüne inanacaktır ve bunda haklıdır.

Bu varlıklar tamamen yaratma gücünün eseri, bu şeyleri beslediğin besinler ise düşünceler, korkular, heyecanlar, özlem, hasret ve fanteziler gibi duygulardır. Onları neler ile beslediğini bulup o besinleri kesmeye başlamalısın, en canlandırıcı olan besin ise inançtır, o şeye inandıkça o şeyi yaratmaya geliştirmeye başlarsın. Önce o varlıkları veya gördüğün şeylerin sizi nasıl etkilediğini kalbinizde tanımlayın, korku, endişe, özlem, çaresizlik, sevgi, hasret veya inanç gibi. Ardından bu şeyleri yavaş yavaş terketmeye çalışın kendinize yalan söyleyin. Red etmeye başlayın ve red etmenin düşüncesinin bile sizi rahatsız ettiğini farkedeceksiniz. İşte yakaladınız beslendiği şeyi. İnanmayı bile red etmenin düşüncesi sizin benliğinize aykırı geldiği şeyi yakalayın. Sizi siz yapan bir bütün gibi hissettiğiniz o şey o inanç, işte o şeyin yeri orada. Bu tür şeyleri delete etmek kolay olmuyor, size ters gelen o düşünce ve doğal süreçlerde yapmayacağınız o şey, kendinize ihanet eder gibi hissettiren o his, işte o şeyleri yarattığınız ve beslediğiniz öz budur. O şeyi bulup tam tersi üzerine gidin. Bir süre sonra besinsiz kalan bu yarattığımız veya yaratılan o varlılklar yok olacaklardır. Ama en önemlisi önce kişiye sormak gereken şey şudur, mesela alkolik bir adamın ona alkolün zarar verdiğini bilmesi gibi, o alkolü bırakmayı gerçekten istiyor mu istemiyor mu? Hiç bir ilaç kişi istemedikçe işe yaramayacaktır. Bunlar imgesel varlıklardır ve bahsettiğim yöntem ile kesinlikle her çeşit imgesel yaratılmış varlıklardan sizi kurtaracaktır. Bunlar varlık bile değildir aslında, varlık konumuna getirmekte bir hata aslında. Sadece birer imgeden ibaret, bir düşünsel enerji.

Yukarıda bahsedilen olay için mi böyle dediniz yoksa genel olarak mı konuşuyorsunuz bilemedim ama eğer genel olarak ise bu kadar net bir biçimde “öyle bir şey olamaz” denilmesine son derece karşıyım. Zira tek kişinin değil en az iki kişinin gördüğü/duyduğu konusunda hemfikir olduğu sayısız vaka var, çok yakınlarım dâhil. Bir de bu tür olaylara göz gezdirdiğimizde anlatılan hikâyeler hatta betimlenen o “şeyler” son derece benzerlik gösteriyor. Zihinsel olarak çok sağlıklı da olsa o birey, böyle şeylere inanmasa da başına gelebiliyor.

On 11/10/2023 at 8:48 AM, pyromantic said:

Yukarıda bahsedilen olay için mi böyle dediniz yoksa genel olarak mı konuşuyorsunuz bilemedim ama eğer genel olarak ise bu kadar net bir biçimde “öyle bir şey olamaz” denilmesine son derece karşıyım. Zira tek kişinin değil en az iki kişinin gördüğü/duyduğu konusunda hemfikir olduğu sayısız vaka var, çok yakınlarım dâhil. Bir de bu tür olaylara göz gezdirdiğimizde anlatılan hikâyeler hatta betimlenen o “şeyler” son derece benzerlik gösteriyor. Zihinsel olarak çok sağlıklı da olsa o birey, böyle şeylere inanmasa da başına gelebiliyor.

Hem yukarıdaki olay hemde genel için anlatıyorum, ama onca metin ve anlatılan arasından sadece var yada yok konusuna odaklanmak son derece tutarsız olur. Aslında yazdığım metin son derece açık ve net. Böyle bir şeye direk olarak var demek yada yok demek bir yanılsamadan öteye geçemez. Var diyemem ama yok desem dahi altına uzun uzun detaylı bir açıklamada yazmam uygun olmazdı. Var olana neden var olduğu, yok olana neden yok olduğunu oldukça detaylı ve anlaşılır bir şekilde açıkladığımı düşünmüştüm. Eğer duymak istediğiniz salt bir "VAR" ise üzgünüm, çünkü bu egoistsel olarak mazoşistçe alınacak bir hazzın fantezisinden öteye gidemez. Şahsi düşüncemi merak ediyorsanız eğer bunada salt bir "YOK" diyemiyorum ama benim için yok, yukarıda oldukça detaylı bir şekilde neden var veya yok olacağını belirttim. Hayatınızda deneyimsel olarak yaşarken Yok olmasını istiyorsanız bahsettiğim yöntemi uygulayın, var olmasına inanmak istiyorsanız inanarak bu düşünceleri besleyip bunları var etmeye devam edebilirsiniz. Ciddi anlamda bu yöntem işe yaramıyor ise bir pisikiyatri kliniğine görünmekte fayda var, çünkü beyindeki bazı tutarsızlıklar ve düzensiz salgılanan bir takım hormonel problemlerden ötürü bu şeyin önüne geçemeyebilirsiniz, bu süreçte ilgili hormon ve beyindeki aktiviteyi değiştiren/düzenleyen tıbbi desteğe ihtiyacınız olabilir.

Sağlıklı günler dilerim.

Kimse alınmasın ama diyeceğim şu ki bu konuyla ilgili olarak , paranormal  olaylar yaşayan varlıklar var diyorlar,yaşamayan insanlar ise yok diyorlar.Bu olayları yaşayan varlıklar zaten hiçbir insana söylemezler/soýlememeliler..

Bu olayları yaşamayan insanlar ise genelde olaya mantık çerçevesinde yaklaşırlar normal olarak .2 3 paranormal olay yaşa da normal bir insana yada psikiyatriste söyle bakalım söyleyebilirsen direk şizofreni teşhisini yersin.

Ha bunu göze alıyorsan söyle,sonuçlarına katlanırsın..Yardım almak için de paranormal bir sitede paylaşırsın başka elinden bişey gelmez zaten..Genel olarak söylüyorum kimseye laf sokma falan derdinde değilim sadece görüşlerimi paylaşmak istedim.

On 10/29/2023 at 9:20 AM, Pneumatic said:

merhaba, burada kilit nokta abiniz o zaman. abinizin bu tür parazitik enerjilerle bir geçmiş ilişkisi (özellikle büyü yaptırma vs) var mıydı ?

Yani bir büyü yapılmadı ancak yaşadığı hayattan cok farkli bir hayata adim atti sanki basla bir dünyada yasiyormus gibiydi ve yasadigi evler tasindigi evlerde hep eskiden tanidigi insanlari veya o an orda asla olamayacak kisileri birden gordugunu ve onlardan korkup kactigini soyluyordu

15.11.2023 - 17:28 tarihinde, AbraKadabra yazdı:

Kimse alınmasın ama diyeceğim şu ki bu konuyla ilgili olarak , paranormal  olaylar yaşayan varlıklar var diyorlar,yaşamayan insanlar ise yok diyorlar.Bu olayları yaşayan varlıklar zaten hiçbir insana söylemezler/soýlememeliler..

Bu olayları yaşamayan insanlar ise genelde olaya mantık çerçevesinde yaklaşırlar normal olarak .2 3 paranormal olay yaşa da normal bir insana yada psikiyatriste söyle bakalım söyleyebilirsen direk şizofreni teşhisini yersin.

Ha bunu göze alıyorsan söyle,sonuçlarına katlanırsın..Yardım almak için de paranormal bir sitede paylaşırsın başka elinden bişey gelmez zaten..Genel olarak söylüyorum kimseye laf sokma falan derdinde değilim sadece görüşlerimi paylaşmak istedim.

 

 

Bu işlerle merak salıp ciddi anlamda üzerine çalışmalar yaptığım zamanlarda çeşitli paranormal olaylar, varlık görüleri & teması yaşadım. Ben her şeyi mantık çerçevesinde değerlendiririm, doğaüstü bir olay yaşadıysam da bunları makul mantıklı bir zemine oturturum ki  zaten bilimsel metodoloji de böyle işler.

Sonuç olarak bu tecrübe ettiğim olayların tamamen insan bilincinin ürünü olduğu kanısına vardım. Seremoni içerisinde yapılan davranışlar, kullanılan araçlar tütsü, sigil, buhurdanlık, söylenen sözcükler, renkler vs. bunların hepsi insan bilincinde bazı noktaları uyarıyor, belirli şeyler görmeni (aslında olmayan) ve yaşamanı sağlıyor. 

Şaşırtıcı olan nokta şu, aslında var olmayan şeyleri görsen de bunların fiziksel olarak maddeler üzerindeki temasları gerçek. Burada çoğu insan şu kanıya varıyor bir varlık gördüm ve bu varlık bir fiziksel olay gerçekleştirdi, demek ki bu varlık gerçek. Aslında alakası bile yok, burada eylemi gerçekleştiren şey varlığın kendisi değil insanın doğrudan doğruya kendi psişik gücü, sen sadece gerçekleşen fiziksel eylemin o varlık tarafından gerçekleştirildiğini düşünüyorsun.

Çalışmaları bıraktıktan sonra artık böyle görüler, vakalarla karşılaşmadım. Daha fazla ilerleme kaydedemediğim için devam da etmedim açıkçası, ancak şuna eminim ki paranormal olarak yaşanan şeylerin hepsinin kesinlikle bilimsel bir temeli bir mekanizması var, bunların şu anda apaçık olarak bilim camiası tarafından cevaplanamıyor olması bunun aksini ispat etmiyor.

Çözüm arayan arkadaşlar önce modern tıp, çözüm bulamazlar ise alternatif şeylere yönelmeli doğrusu budur.

Bir saat önce, reincarnated yazdı:

Bu işlerle merak salıp ciddi anlamda üzerine çalışmalar yaptığım zamanlarda çeşitli paranormal olaylar, varlık görüleri & teması yaşadım. Ben her şeyi mantık çerçevesinde değerlendiririm, doğaüstü bir olay yaşadıysam da bunları makul mantıklı bir zemine oturturum ki  zaten bilimsel metodoloji de böyle işler.

Sonuç olarak bu tecrübe ettiğim olayların tamamen insan bilincinin ürünü olduğu kanısına vardım. Seremoni içerisinde yapılan davranışlar, kullanılan araçlar tütsü, sigil, buhurdanlık, söylenen sözcükler, renkler vs. bunların hepsi insan bilincinde bazı noktaları uyarıyor, belirli şeyler görmeni (aslında olmayan) ve yaşamanı sağlıyor. 

Şaşırtıcı olan nokta şu, aslında var olmayan şeyleri görsen de bunların fiziksel olarak maddeler üzerindeki temasları gerçek. Burada çoğu insan şu kanıya varıyor bir varlık gördüm ve bu varlık bir fiziksel olay gerçekleştirdi, demek ki bu varlık gerçek. Aslında alakası bile yok, burada eylemi gerçekleştiren şey varlığın kendisi değil insanın doğrudan doğruya kendi psişik gücü, sen sadece gerçekleşen fiziksel eylemin o varlık tarafından gerçekleştirildiğini düşünüyorsun.

Çalışmaları bıraktıktan sonra artık böyle görüler, vakalarla karşılaşmadım. Daha fazla ilerleme kaydedemediğim için devam da etmedim açıkçası, ancak şuna eminim ki paranormal olarak yaşanan şeylerin hepsinin kesinlikle bilimsel bir temeli bir mekanizması var, bunların şu anda apaçık olarak bilim camiası tarafından cevaplanamıyor olması bunun aksini ispat etmiyor.

Çözüm arayan arkadaşlar önce modern tıp, çözüm bulamazlar ise alternatif şeylere yönelmeli doğrusu budur.

 

 

 

Çok sevgili forum üyesi, olaylara mantık çerçevesinde ve bilimsel olarak bakmaktan bahsetmişsiniz.Haydi olaya bizde hepbirlikte Tanrı'nın gözünden bakmayı deneyelim.Çünkü mantık denilen olgu varlıktan varlığa, bireyden bireye, ruhtan ruha değişenbir olgu.Yukarıda bir Tanrı var, oturuyor ve olayları kendi ''mantığı'' çerçevesinde gözlüyor.Bu bir gerçek.En azından benim için.E çünkü yaşanmışlıklar var..
Sen kalkıpda bilimle ilimle irfanla paranomal bir varlığı tanımlıyacak olursan(Bu tanrı olur şeytan olur) tökezlersin..
Çünkü bunu şuana kadar literatürde ispat edebilen bir ''İnsan'' yok ! .. Varsa da insan değil..
Şöyle bir değerlendirme yapayım mantık dediğin nedir ki.(yanlış!) Mantık dediğin benim için nedir. cünkü benim için hiçbirşey mantıklı değil..
E ama şöyle bir gerçeği biliyorum.Karabasan denilen insanları felce sokan bilimsel olarakda ispat edilen bir hastalığın asılsebebini biliyorum.E ama benbiliyorum diye illaki bilimsel yada illaki paranormal bir olgu demek değil ki bu.Bana göre karabasan azazil adı verilen tüylü kemiksiz varlığın insanları çoğu zaman uykularında ziyaret etmesi felce uğratmasıdı.Size göre uykufelci dir. yani iki yerdede aynı yere çıkıyouz ama yaşanmışlıklar farklı.değinmek istediğim nokta bu..
Kafası bilime daha yatkın insanların genelde 6. hissi yada 3.göz durugörü gibi yeteneklere hissiyatları cüzi miktardadır....Ama şöyle de bir gerçek var.Bilimin peşinden gideceğiz diye paranormal olayları yok sayamayız.Yok saymak isteseyen varsa da yoksayabilir.Beni ilgilendirmez..
Şöyle bir gerçek  var en azından benim için; Tanrı , şeytan ,melek, cin vs hepsi gerçek.supernaturaldeki tüm canavarlar gerçek repliği gibi bitirdim ama neyse artık 😄

12.12.2023 - 00:31 tarihinde, reincarnated yazdı:

Bu işlerle merak salıp ciddi anlamda üzerine çalışmalar yaptığım zamanlarda çeşitli paranormal olaylar, varlık görüleri & teması yaşadım. Ben her şeyi mantık çerçevesinde değerlendiririm, doğaüstü bir olay yaşadıysam da bunları makul mantıklı bir zemine oturturum ki  zaten bilimsel metodoloji de böyle işler.

Sonuç olarak bu tecrübe ettiğim olayların tamamen insan bilincinin ürünü olduğu kanısına vardım. Seremoni içerisinde yapılan davranışlar, kullanılan araçlar tütsü, sigil, buhurdanlık, söylenen sözcükler, renkler vs. bunların hepsi insan bilincinde bazı noktaları uyarıyor, belirli şeyler görmeni (aslında olmayan) ve yaşamanı sağlıyor. 

Şaşırtıcı olan nokta şu, aslında var olmayan şeyleri görsen de bunların fiziksel olarak maddeler üzerindeki temasları gerçek. Burada çoğu insan şu kanıya varıyor bir varlık gördüm ve bu varlık bir fiziksel olay gerçekleştirdi, demek ki bu varlık gerçek. Aslında alakası bile yok, burada eylemi gerçekleştiren şey varlığın kendisi değil insanın doğrudan doğruya kendi psişik gücü, sen sadece gerçekleşen fiziksel eylemin o varlık tarafından gerçekleştirildiğini düşünüyorsun.

Çalışmaları bıraktıktan sonra artık böyle görüler, vakalarla karşılaşmadım. Daha fazla ilerleme kaydedemediğim için devam da etmedim açıkçası, ancak şuna eminim ki paranormal olarak yaşanan şeylerin hepsinin kesinlikle bilimsel bir temeli bir mekanizması var, bunların şu anda apaçık olarak bilim camiası tarafından cevaplanamıyor olması bunun aksini ispat etmiyor.

Çözüm arayan arkadaşlar önce modern tıp, çözüm bulamazlar ise alternatif şeylere yönelmeli doğrusu budur.

 

 

 

güzel yorum için teşekkürler. ben de yıllar süren uğraşlar sonucunda yaklaşık böyle bir noktaya vardım.