Jump to content

Mustafa Kemal Atatürk


vhercle

Önerilen Mesajlar

MUSTAFA KEMAL'İN ÇOCUKLUĞU VE EĞİTİMİ

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve

ilk Cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal. 1881 yılında Selanik'te doğmuştur.

Babası Ali Rıza Efendi, bir gümrük memurudur. Annesinin adı Zübeyde Hanım'dır.

İlkokul eğitimi için, Selanik'teki Şemsi

Efendi okuluna gitmiş, ancak babasını çok küçük yaşlarda

kaybedince okuldan ayrılmak zorunda kalmıştır. Mustafa, kız kardeşi Makbule

ve annesi ile birlikte dayısının Selanik yakınlarındaki çiftlik evine yerleşmişlerdir; yaşamları bu şekilde bir süre devam etmiştir.

Mustafa

çiftlikte çalışırken, annesi okula gitmemesinden

endişe duymaya başlamıştır. Sonra, annesinin Selanik'te bulunan kız kardeşinin

yanına giderek Askeri Rüştiyeye kaydını yaptırmıştır. Rüştiye'yi 1895

yılında bitiren Mustafa Kemal Manastır'daki Askeri İdadi'ye

girmiş ve başarılı bir şekilde bitirmiştir.

Mustafa Kemal daha sonra İstanbul'a gitmiş, 13 Mart 1899 yılında başladığı Harbiye'yi bitirdikten sonra,1902 yılında Harp Akademisine başlamış ve 11 Ocak 1905

yılında kurmay yüzbaşı rütbesiyle mezun olmuştur

ORDU KUMANDANI OLARAK MUSTAFA KEMAL

1906 yılında Şam'a gönderilen Mustafa Kemal ve arkadaşları Şam'da

"Vatan ve Hürriyet" adında bir dernek kurmuşlardır. 1911 yılında İtalya

ile yapılan savaş esnasında, kendi isteğiyle Trablus'a gitmiş, Derne ve

Tobruk'un savunmalarında görev almıştır. Mustafa Kemal henüz Libya'da

iken başlayan Balkan Savaşında da, başarılı bir kumandan

olarak (1912 - 1914) hizmet vermiş ve savaş sonunda Sofya'ya askeri ataşe

olarak atanmıştır.

 

Mustafa Kemal'in Sofya'da bulunduğu sırada 1. Dünya Savaşı çıkmıştır.

8 Ağustos 1915 tarihinde Anafartalar Grup Kumandanlığına getirilen Mustafa Kemal,

kritik bir zamanda Anafartalar'daki Türk kuvvetlerine kumanda etmiştir.

Bu sırada İngilizler, Fransızlarla birlikte Çanakkale Boğazı'na çıkarma yapmış,

savaş esnasında, Mustafa Kemal'in kalbinin üzerine bir şarapnel parçası

isabet etmiş ise de, göğüs cebinde bulunan saati onun hayatını

kurtarmıştır. Mustafa Kemal o anda içinde bulunduğu ruh halini üstlenmiş olduğu

büyük sorumluluğa bağlamış ve : "Aslında, bu tür bir

sorumluluğu üstlenmek hiç de kolay değildi, ancak yurdumun parçalandığını

görmektense ölmeyi tercih etmiş olmam nedeniyle, bunu gururla kabul

ettim." sözleriyle duygularını ifade etmiştir. Düşman saldırısının püskürtülmesinde Mustafa Kemal’in üstün cesareti, askeri bilgisi, yeteneği ve uzak görüşlülüğünün büyük bir rolü olmuş, genel olarak Çanakkale, özel olarak Anafartalar savunması, dünya siyasi ve askeri tarihine onun adıyla yazılmıştır.

Mustafa Kemal daha sonra Kafkaslarda ve Suriye'de hizmet etmiş ve 1918 Mondros Mütarekesi’nden hemen önce Suriye'de bulunan Yıldırım Orduları

grubunun kumandanlığına getirilmiştir. Mütarekeden (ateşkes) sonra,

İstanbul'a dönmüştür.

İSTİKLAL SAVAŞI

Mondros Mütarekesinden sonra, anlaşmayı imzalamış olan ülkeler anlaşmanın

öngördüğü koşullara uymamışlardır. Çeşitli bahaneler öne süren İtilaf Devletlerinin ( Fransa,

İngiltere ve İtalya ) Donanmaları İstanbul'a gelmiş, Adana vilayeti Fransızlar tarafından,

Urfa ile Maraş vilayetleri ise, İngilizler tarafından işgal edilmiştir. Antalya ve Konya'da

İtalyan askerleri, Merzifon ve Samsunda ise İngiliz askerleri, hemen her yerde yabancı subaylar, yetkililer ve ajanlar vardır. Yine İtilaf Devletlerinin onayıyla Yunan Ordusu'nun 15 Mayıs 1919'da

İzmir'e çıkması üzerine, Mustafa Kemal Anadolu'ya gitmeye karar vermiş ve 16 Mayıs 1919'da, "Bandırma" isimli küçük bir tekne ile İstanbul'dan ayrılmıştır. Mustafa Kemal, Anadolu'ya yapacağı bu yolculuğu esnasında düşmanlarının bu gemiyi batırmayı planladıkları konusunda uyarılmıştır. Ama o bundan korkmamış ve 19 Mayıs 1919 Pazartesi tarihinde Samsuna ulaşarak Anadolu toprağına ayak basmıştır.

İşte bu tarih, Türk İstiklal Savaşının başlangıcıdır. Mustafa Kemal bu tarihi daha sonra kendi doğum tarihi olarak da seçmiştir.

Böylece, Anadolu'da bir ulusal direniş dalgası oluşmuş, Doğu’da Erzurum'da da bir hareketlilik başlamıştır. Mustafa Kemal hızlı bir biçimde hareket ederek tüm organizasyonun başına

geçmiştir. 1919 yılının yazında yapılan Erzurum ve Sivas kongrelerinde ulusal bir sözleşme ile ulusal hedefler ilan edilmiştir.

 

İstanbul'un, İşgal kuvvetlerince işgal edilmesi üzerine, Mustafa Kemal, 23

Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisini açarak merkezi Ankara olan yeni ve

geçici bir hükümet kurmuştur. Mustafa Kemal aynı gün Meclis Başkanlığına getirilmiştir.

Bu sırada Yunan Ordusu da, Çerkez Ethem'in ayaklanmasından yararlanarak ve onunla işbirliği

içerisinde Bursa ve Eskişehir yönünde harekete geçmiştir. Ancak 10 Ocak 1921

tarihinde, düşman kuvvetleri Batı Cephesi Kumandanı Albay İsmet İnönü ve orduları tarafından

çok ağır bir yenilgiye uğratılmıştır. 10 Temmuz 1921 tarihinde ise, Yunan Ordusu beş tümen ile Sakarya'ya bir cephe saldırısı başlatmıştır. 23 Ağustos tarihinden 13 Eylül tarihine kadar aralıksız olarak

süren büyük Sakarya Savaşı sonrasında, Yunan Ordusu yenilmiş ve çekilmeye zorlanmıştır.

Bu savaş sonrasında, Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal'e Gazi ve Mareşal unvanlarını vermiştir. Düşmanlarını ülkesinden kovmaya kararlı olan Mustafa Kemal, 26 Ağustos 1922 sabahında, ordularına saldırıyı başlatma emrini vermiştir. 30 Ağustos 1922 tarihinde, tüm düşman kuvvetleri Dumlupınar'da ya öldürülmüş ya da esir edilmiş, düşman ordularının Kumandanı General Trikupis esir alınmıştır.

9 Eylül 1922 tarihinde Atatürk’ün “ORDULAR! İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR, İLERİ!...” emriyle, kendilerini kovalayan ordularımızdan kaçmakta olan düşman kuvvetleri İzmir yakınlarında denize dökülmüşlerdir.

Olağanüstü askeri bir yeteneğe sahip olan Mustafa Kemal komutasındaki Türk kuvvetleri yurdu

işgal etmiş olan Müttefik kuvvetlere karşı bir İstiklal mücadelesi vermişler ve sonunda bütün cephelerde zaferler kazanmışlardır. 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Antlaşmasının imzalanmasıyla, hem bu zafer hem de bu zaferin ürünü olan yeni Türk devleti tüm dünyaca tanınmıştır. Mustafa Kemal, yeni, sağlam ve dinç bir devlet kurmuştur. 29 Ekim 1923 tarihinde, yeni Türk Devletinin idare şeklinin Cumhuriyet olduğunu ilan etmiştir. Ve Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyetinin ilk Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir.

ATATÜRK'ÜN GÖRÜŞLERİ

 

Ekonomi üzerine

 

Atatürk Devrimlerinin sonucunda, Türkiye'nin ekonomik yapısı tümüyle iyi

yönde bir gelişme göstermiştir. Kapitülasyonların kaldırılması ile

birlikte, ulusal bir ekonomi için gerekli olan temel

atılmıştır. Atatürk'ün ülke ekonomisi hakkındaki düşüncesini, "Memleketin

efendisi hakiki müstahsil olan köylüdür" sözlerinde bulmak mümkündür.

 

Dış Politika üzerine

O dönemde birçok

ülke yöneticisinin izlediği iç çatışma politikalarına, polis devleti taktiklerine ve nihayet

uluslararası ihtilaflara yönelmelerine rağmen, Atatürk'ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" sözüne

sıkı bir biçimde, bağlı kalan Türkiye, bu dönemde ülke içerisindeki devleti ve

onun kurumlarını içten çökertme girişimlerini engelleyebildiği gibi,

savaşlara da bulaşmamayı başarmıştır.

ATATÜRK DEVRİMLERİ

Atatürk askeri bir dahi ve karizmatik bir lider olduğu gibi, aynı zamanda

büyük bir devrimcidir. O dönemde, Türkiye Cumhuriyetinin çağdaş

medeniyetler seviyesine ulaşabilmesi ve kültürel açıdan gelişmiş toplumların

aktif bir üyesi olabilmesi için, modernize edilmesi gerekmektedir.

Mustafa Kemal de bunu yapmış,

1924 ile 1938 yılları arasında, insanlarının kurtuluşu ve hayatta

kalabilmesi için yaşamsal öneme sahip olan devrimleri hayata

geçirmiş; bu devrimler, Türk halkı tarafından büyük bir coşku ile

karşılanmıştır.

 

Harf Devrimi

 

Atatürk'ün gerçekleştirdiği en önemli devrimlerden birisi de, 3 Kasım 1928 tarihinde

Arap alfabesinin kaldırılması ve Latin alfabesinin kabul edilmesi olmuştur.

Kıyafet Devrimi

 

Kıyafet devrimi ile birlikte, kadınlar dinsel geleneklerden kaynaklanan çarşafı atıp,

modern giysiler, erkekler ise fes yerine şapka giymeye başlamışlardır.

 

Hukuk Sisteminin Laikleştirilmesi

 

1920 yılında kurulmuş olan yeni Türkiye Devletinin yeni bir hukuk

sistemine de ihtiyacı olduğunu bilen Atatürk, Mecelle, yani din esaslarına dayalı

Medeni Kanun yerine İsviçre Medeni Kanununu getirmiş, o dönemde geçerli olan ceza

yasasını ise İtalyan Ceza Yasası ile değiştirmiştir. Kısacası Türk Hukuk Sistemi tüm çağdaş

gereksinimler ışığında modernize edilmiştir.

 

Öğrenimin Laikleştirilmesi

 

19. Yüzyıl başlarına dek, Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde çeşitli eğitim sistemleri

uygulanmıştır. Atatürk, İslami eğitim veren medrese sisteminin, yeni toplumun

ihtiyaçlarına cevap veremeyeceğini; bu nedenle, batı modellerine benzeyen yeni bir eğitim

sisteminin oluşturulması gerektiğini görmüş, böylece önce öğretimin birleştirilmesi

(Tevhid-i Tedrisat) kanunu çıkarılıp dini eğitim veren tüm öğrenim kurumları kapatılarak,

bütün eğitim işleri Milli Eğitim Bakanlığı çatısında birleştirilmiş,

1933 yılında da bir üniversite reformu gerçekleştirilmiştir.

 

Kadınlara Sağlanan Medeni Haklar

 

Atatürk Devrimleri ile birlikte, yüzyıllar boyunca ihmal edilmiş olan Türk kadınına

yeni haklar tanınmış; kabul edilmiş olan yeni Medeni Kanun gereğince kadınlar da

erkeklerle eşit haklara sahip olmuş, resmi görevlere atanmaları, oy vermeleri ve

Millet Meclisine seçilmeleri mümkün kılınmış; tek eşlilik ilkesi ve

kadınlara tanınan eşit haklar, Türk toplumuna bir canlılık kazandırmıştır.

 

ATATÜRK İLKELERİ

Atatürk ilkeleri, altı ana başlık altında toplanabilir:

 

Cumhuriyetçilik:

 

Atatürk devrimleri siyasi nitelik taşır. Çok uluslu bir

İmparatorluktan ulus devlete geçiş gerçekleştirilmiş ve böylece

modern Türkiye'nin ulusal kimliği oluşturulmuştur. Bu kimliğin oluşmasında, kul nitelikli insanların yurttaş-birey niteliği kazanması önemli bir noktadır. Atatürk bunun yolunu, kısaca halkın kendi kendisini idaresi, yani demokrasi demek olan Cumhuriyet’te görmüştür.

 

Halkçılık:

Gerek içeriği gerekse hedefleri açısından bakıldığında, Cumhuriyet Devrimi

ayrıca bir sosyal devrim niteliği de taşır. Başta İsviçre Medeni Kanunu

olmak üzere, Batı kanunlarının Türkiye'de uygulamaya konulmasıyla birlikte

kadınların statüsünde köklü değişiklikler olmuş, 1934

yılında kabul edilen bir kanun ile kadınlar seçme ve seçilme hakkını almışlardır.

Atatürk çeşitli ortamlarda, Türkiye'nin gerçek yöneticilerinin köylüler

olduğunu söylemiştir. Aslında bu durum Türkiye için bir gerçek olmaktan

çok bir hedef niteliğindedir. Halkçılık ilkesi sınıf ayrıcalıklarına ve sınıf

farklılıklarına karşı olmak ve hiçbir bireyin, ailenin,

sınıfın veya organizasyonun diğerlerinin daha üzerinde olmasını kabul

etmemek demektir. Halkçılık, Türk vatandaşlığı olarak ifade

edilen bir fikre dayanır. Gurur ile birleşen vatandaşlık fikri,

halkın daha fazla çalışması için gerekli psikolojik teşviki

sağlar, birlik fikrinin ve ulusal bir kimliğin kazanılmasına yardımcı olur.

 

Laiklik:

Laiklik yalnızca devlet ve dinin birbirinden ayrılması anlamına

gelmez ayrıca eğitim, kültür ve yasama alanlarının da dinden bağımsız olması

anlamını taşır. Laiklik, devletin dini düşünce ve dini kuruluşların etkisinden bağımsız

olması, ve genel olarak düşünce özgürlüğü anlamına gelmektedir.

Devrimlerin birçoğu laikliği gerçekleştirmek amacıyla yapılmış ve diğerleri

ise laikliğe ulaşılmış olması sayesinde gerçekleştirilebilmiştir. Laiklik ilkesi

akılcı ve dini siyasetin dışında tutan bir ilkedir.

Osmanlı döneminde matbaanın geciktirilmesinde olduğu gibi dinin yenilikler karşısında nasıl tutucu bir silah haline geldiğini yaşamış olan Türkiye Cumhuriyeti kurucuları açısından dinin din dışı sivil yapı üzerinde yaratabileceği baskıları önlemenin bir aracıdır.

Devrimcilik:

 

Atatürk'ün ortaya koyduğu en önemli ilkelerden birisi de devrimciliktir. Bu ilkenin anlamı

Türkiye'nin devrimler yaparak geleneksel kuruluşlarını modern kuruluşlarla değiştirmiş olmasıdır.

Geleneksel kavramların bir kenara itilip modern kavramların benimsenmesi demektir.

Devrimcilik ilkesi, yapılmış olan devrimlerin tanınıp kabul edilmelerinin çok ötesine geçmiştir.

 

Milliyetçilik:

 

Cumhuriyet devrimi ayrıca milliyetçi bir devrimdir. Bu milliyetçilik

ırkçı bir yapıda değildir; yurtseverlikle sınırlıdır. Bu devrimin amacı, Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığının korunması ve ayrıca Cumhuriyetin siyasal yönden gelişmesidir.

Bu milliyetçilik, tüm diğer ulusların bağımsızlık haklarına saygılıdır; sosyal içeriklidir;

yalnızca anti - emperyalist olmayıp, aynı zamanda gerek hanedan yönetimine,

gerekse herhangi bir sınıfın Türk toplumunu yönetmesine de karşıdır ve nihayet bu milliyetçilik

Türk devletinin vatanı ve halkı ile bölünmez bir bütün olduğu ilkesine inanmaktadır.

 

Devletçilik:

 

Mustafa Kemal Atatürk yapmış olduğu açıklamalarda ve politikalarında Türkiye'nin

bir bütün olarak modernizasyonunun ekonomik ve teknolojik gelişmeye önemli ölçüde bağlı

olduğunu ifade etmiştir. Bu bağlamda, devletçilik ilkesini de devletin, ülkenin genel ekonomik faaliyetlerinin düzenlenmesi ve özel sektörün girmek istemediği veya yetersiz kaldığı ya da ulusal çıkarların gerekli kıldığı alanlara girmesi anlamında yorumlamaktadır. Ancak, devletçilik ilkesinin uygulanmasında, devlet yalnızca ekonomik faaliyetlerin temel kaynağını teşkil etmemiş, aynı zamanda ülkenin büyük sanayi kuruluşlarının da sahibi olmuştur.

 

ATATÜRK'ÜN ÖLÜMÜ

Atatürk ülke içerisinde sık sık seyahat etmektedir.

Gemlik ve Bursa gezileri esnasında Atatürk soğuk alır. Tedavi olmak ve dinlenmek üzere

İstanbul'a geri döner. Ama, ne yazık ki hastalık ciddidir.

10 Kasım 1938 tarihinde saat 9.05'te tüm çabalara rağmen çok sevdiği halkından

ayrılmak zorunda kalır. Ama insanlarının gözünde ölümsüzlük kazanmıştır. Öldüğü andan

itibaren, çok sevilen ismi ve hatırası, çok sevdiği halkının kalbinde

yerini almıştır. O bir kumandan olarak birçok savaş kazanmış, bir lider

olarak kitleleri etkilemiş, bir devlet adamı olarak başarılı bir yönetim

sergilemiş ve nihayet bir devrimci olarak bir toplumun sosyal, kültürel,

ekonomik, politik ve hukuki yapısını kökten değiştirmeyi başarmış; dünya tarihindeki

en üstün şahsiyetlerden birisi olmuştur.Tarih onu Türk ulusunun en şerefli evlatları ve

insanlığın en büyük liderleri arasında sayacaktır.

--------------------

CUMHURİYETİN 10. YILDÖNÜMÜ NEDENİYLE

ATATÜRK'ÜN NUTKU - ORİJİNAL

Türk Milleti!

 

Kurtuluş savaşına başladığımızın 15'inci yılındayız. Bugün

cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır.

 

Kutlu olsun!

 

Bu anda büyük Türk milletinin bir ferdi olarak bu kutlu güne kavuşmanın

en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.

 

Yurttaşlarım!

 

Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, Temeli, Türk

kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir. Bundaki

muvaffakiyeti Türk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber

olarak azimkarane yürümesine borçluyuz. Fakat yaptıklarımızı asla kafi

göremeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve

azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri

seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah, vasıta ve

kaynaklarına sahip kılacağız. Milli kültürümüzü muasır medeniyet

seviyesinin üstüne çıkaracağız. Bunun için, bizce zaman ölçüsü geçmiş

asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket

mefhumuna göre düşünülmelidir. Geçen zamana nispetle, daha çok

çalışacağız. Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız. Bunda da

muvaffak olacağımıza şüphem yoktur. Çünkü, Türk milletinin karakteri

yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. Çünkü Türk

milleti milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve

çünkü, Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda,

elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.

 

Şunu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti

olan Türk milletinin tarihi bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda

yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz

çalışkanlığını, fıtri zekasını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara

sevgisini, milli birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve

tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür. Türk milletine

çok yaraşan bu ülkü, onu, bütün beşeriyete hakiki huzurun temini yolunda,

kendine düşen medeni vazifeyi yapmakta, muvaffak kılacaktır.

 

Büyük Türk Milleti,

 

On beş yıldan beri giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vaat eden çok

sözlerimi işittin. Bahtiyarım ki, bu sözlerimin hiçbirinde, milletimin

hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. Bugün, aynı

iman ve katiyetle söylüyorum ki, milli ülküye, tam bir bütünlükle

yürümekte olan Türk milletinin büyük millet olduğunu, bütün medeni alem,

az zamanda bir kere daha tanıyacaktır. Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün

unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki

inkişafıyla, atinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi

doğacaktır.

 

Türk Milleti!

 

Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük

şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.

 

Ne mutlu Türküm diyene!

 

Ankara, 29 Ekim 1933

 

 

 

CUMHURİYETİN 10. YILDÖNÜMÜ NEDENİYLE

ATATÜRK'ÜN NUTKU - YENİ TÜRKÇE

 

Türk Ulusu!

 

Kurtuluş Savaşı'na başladığımız 15'inci yılındayız. Bugün

cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır.

 

Kutlu olsun!

 

Bu anda büyük Türk Ulusunun bir bireyi olarak, bu kutlu güne kavuşmanın

en derin sevinici ve coşkunluğu içindeyim.

 

Yurttaşlarım!

 

Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk

kahramanlığı ve yüksek Türk Kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir. Bundaki

başarıyı, Türk Ulusunun ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak

azimle yürümesine borçluyuz. Fakat yaptıklarımızı hiçbir zaman yeterli

görmeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak zorunluluğunda ve

azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanın en bayındır ve uygar ülkeleri düzeyine

çıkaracağız. Ulusumuzu en geniş refah araç ve kaynaklarına sahip

kılacağız. Ulusal kültürümüzü çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne

çıkaracağız. Bunun için, bize zaman ölçüsü geçmiş yüzyılların gevşetici

görüşüne göre değil, çağımızın hız ve hareket kavramına göre

düşünülmektedir. Geçen zamana oranla, daha çok çalışacağız. Bunda da

başarılı olacağımıza kuşkum yoktur. Çünkü Türk ulusunun karakteri

yüksektir. Türk ulusu çalışkandır. Türk Ulusu zekidir. Çünkü Türk Ulusu,

ulusal birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Çünkü Türk

Ulusunun yürütmekte olduğu yükselme ve uygarlık yolunda, elinde ve

kafasında tuttuğu meşale, müsbet bilimdir. Şunu da önemle belirtmeliyim

ki, yüksek bir insan topluluğu olan Türk Ulusunun tarihsel bir niteliği

de, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki

ulusumuzun yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, doğuştan

zekasını, bilime bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, ulusal birlik

duygusuna ara vermeden ve her türlü araç ve önlemlerle besleyerek

geliştirmek ulusal ülkümüzdür. Türk ulusuna çok yaraşan bu ülkü, onu,

bütün insanlığa gerçek huzurun sağlanması yolunda, kendine düşen uygarca

vazifeyi yapmakta başarılı kılacaktır. Büyük Türk Ulusu! Onbeş yıldan

beri, giriştiğimiz işlerde başarı vaat eden çok sözlerimi işittin.

Mutluyum ki, bu sözlerimin, hiçbirinde, ulusumun, hakkımdaki güvenini

sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. Bugün, aynı inanç ve kesinlikle

söylüyorum ki, ulusal ülküye, tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk

Ulusunun büyük ulus olduğunu bütün uygar dünya, az zamanda, bir kere daha

tanıyacaktır. Hiçbir an kuşkum yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük uygar

niteliği ve büyük uygar yeteneği, bundan sonra ki gelişmesi ile,

geleceğin yüksek uygarlık ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.

 

Türk Ulusu!

 

Sonsuzluğa akıp giden her on yılda, bu büyük ulus bayramını daha büyük

onurla, mutluluklarla, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.

 

Ne mutlu Türküm diyene!

 

29 Ekim 1933

 

 

ATATÜRK'ÜN BAZI ÖZDEYİŞLERİ

 

- Ne mutlu "Türküm" diyene.

 

- Geldikleri gibi giderler.

 

- Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak

Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.

 

- Bu millete çok şey öğretebildim ama onlara uşak olmayı

bir türlü öğretemedim.

 

- Yurtta sulh, cihanda sulh.

 

- Sizlere saldırmanızı değil, ölmenizi emrediyorum.

 

- Memleketin efendisi hakiki müstahsil olan köylüdür.

 

- Doğruyu söylemekten korkmayınız.

 

- Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir.

Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve

hissediyorsanız bu yeterlidir.

 

- Türkiye Cumhuriyeti mutlu, zengin ve muzaffer olacaktır.

 

- Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.

 

- Ordular, ilk hedefiniz Akdenizdir. İleri !

 

- Büyük hedefimiz, milletimizi en yüksek medeniyet seviyesine

ve refaha ulaştırmaktır.

 

- Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür.

 

- Süngülerle, silahlarla ve kanla kazandığımız askeri zaferlerden

sonra, kültür, bilim, fen ve ekonomi alanlarında da zaferler

kazanmaya devam edeceğiz.

 

- Zafer, "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı ise,

"Başaracağım" diye başlayarak sonunda "Başardım"

diyebilenindir.

 

- Egemenlik verilmez, alınır.

 

- Egemenlik, kayıtsız şartsız ulusundur.

 

- Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.

 

- Öğretmenler: Yeni nesiller sizlerin eseri olacaktır.

 

- Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.

 

- Türk Milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı varolmalarının

yegane koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır.

Bu millet hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz

ve yaşamayacaktır.

 

- Biz Türkler tarih boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz.

 

- Milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir

bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur

 

 

ATATÜRK'ÜN YAŞAMINDAKİ KRONOLOJİK OLARAK OLAYLAR

1881

Mustafa'nın Selanik'te dünyaya gelmesi.

 

1893

Mustafa Selanik'teki Askeri Hazırlık Okuluna başlar ve burada öğretmeni

tarafından kendisine ikinci ismi "Kemal" verilir.

 

1895

Mustafa Kemal Manastırdaki Askeri Liseye başlar.

 

1899

Mustafa Kemal İstanbul'da Harbiye'nin hazırlık sınıfına başlar.

 

1902

Mustafa Kemal Harbiye'den mezun olur ve buradan sonra Harp Akademisine

devam eder.

 

11 Ocak 1905

Mustafa Kemal Harp Akademisinden Kurmay Yüzbaşı olarak mezun

olur ve Şam'da bulunan Beşinci Orduda görev almak üzere Şam'a gönderilir.

 

Ekim 1906

Mustafa Kemal ve arkadaşları Şam'da "Vatan ve Hürriyet" adıyla gizli bir

dernek kurarlar.

 

 

Eylül 1907

Mustafa Kemal Üçüncü Orduya tayin edilir ve Selanik'e gönderilir.

 

13 Eylül 1911

Mustafa Kemal İstanbul'daki Genel Kurmaya tayin edilir.

 

 

9 Ocak 1912

Mustafa Kemal Libya'daki Tobruk taarruzunu başarılı bir şekilde yönetir.

 

25 Kasım 1912

Mustafa Kemal Hareket Başkanı olarak Akdeniz Boğazları özel Kuvvetlerine

atanır.

 

27 Ekim 1913

Mustafa Kemal Sofya'ya Askeri Ataşe olarak atanır.

 

25 Nisan 1915

İttifak Devletleri Arıburnuna çıkarma yaparlar ve Mustafa Kemal Tümeni

ile ilerlemelerini durdurur.

 

9 Ağustos 1915

Mustafa Kemal Anafartalar Grup Kumandanlığına getirilir.

 

1 Nisan 1916

Mustafa Kemal Tuğgeneralliğe terfi eder.

 

6-7 Ağustos 1916

Mustafa Kemal Bitlis ve Muş'u düşmandan geri alır.

 

31 Ekim 1918

Mustafa Kemal Yıldırım Orduları Grup Kumandanı olur.

 

30 Nisan 1919

Mustafa Kemal Erzurum'da bulunan Dokuzuncu Orduya geniş yetkilerle

Müfettiş olarak atanır.

 

16 Mayıs 1919

Mustafa Kemal İstanbul'u terkeder.

 

19 Mayıs 1919

Mustafa Kemal Samsun'a ayak basar.

 

8 Temmuz 1919

Mustafa Kemal gerek Üçüncü Ordu Müfettişliği görevinden gerekse

ordudan istifa eder.

 

23 Temmuz 1919

Mustafa Kemal Erzurum Kongresi Başkanlığına getirilir.

 

4 Eylül 1919

Mustafa Kemal Sivas Kongresi Başkanlığına getirilir.

 

27 Aralık 1919

Mustafa Kemal İcra Heyeti ile Ankara'ya gelir.

 

23 Nisan 1920

Mustafa Kemal Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisini açar.

 

11 Mayıs 1920

Mustafa Kemal İstanbul hükümeti tarafından ölüme mahkum edilir.

 

5 Ağustos 1921

Mustafa Kemal Büyük Millet Meclisi tarafından Başkumandan olarak atanır.

 

23 Ağustos 1921

Türk birliklerinin Mustafa Kemal tarafından yönetildiği Sakarya savaşı başlar.

 

19 Eylül 1921

Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ile Gazi

unvanını verir.

 

26 Ağustos 1922

Gazi Mustafa Kemal Büyük Taarruzu Kocatepe'den yönetmeye başlar.

 

30 Ağustos 1922

Gazi Mustafa Kemal Paşa Dumlupınar savaşını kazanır.

 

10 Eylül 1922

Gazi Mustafa Kemal İzmir'e girer.

 

1 Kasım 1922

Büyük Millet Meclisi, Gazi Mustafa Kemal'in Hilafetin kaldırılması

Yönündeki önerisini kabul eder.

 

14 Ocak 1923

Mustafa Kemal'in annesi Zübeyde Hanım İzmir'de vefat eder.

 

29 Ekim 1923

Türkiye Cumhuriyetinin ilan edilmesi ve Gazi Mustafa Kemal'in

ilk Cumhurbaşkanı seçilmesi.

 

24 Ağustos 1924

Gazi Mustafa Kemal İstanbul Sarayburnu'nda ilk kez şapka giyer.

 

9 Ağustos 1928

Gazi Mustafa Kemal Sarayburnu'nda yeni Türk Alfabesi ile ilgili konuşma yapar.

 

12 Nisan 1931

Gazi Mustafa Kemal Türk Tarih Kurumunu kurar.

 

12 Temmuz 1932

Gazi Mustafa Kemal Türk Dil Kurumunu kurar.

 

16 Haziran 1934

Büyük Millet Meclisi bir yasa geçirerek Gazi Mustafa Kemal'e "Atatürk"

soyadını verme kararı alır.

 

10 Kasım 1938

Atatürk vefat eder.

--------------------

AMERİKA

 

Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi

başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern

dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak

kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır.

Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye' nin

doğması, yeni Türkiye' nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli

bir şekilde ilan etmesi ve o zamandan beri koruması, Atatürk' ün Türk

halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye' de giriştiği derin ve

geniş inkilaplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini

daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.

 

John F. KENNEDY (A.B.D. Başkanı)

 

 

Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun

gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır.

 

Franklin D. ROOSEVELT (A.B.D. Başkanı)

 

 

Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi.

Kendisi, Türkiye' nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında

hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir

milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine

güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir.

 

General Mc ARTHUR

 

 

Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine

onun fikrince bütün Avrupa' nın en kıymetli ve en ziyade

dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana

Avrupa' nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı

Mustafa Kemal olduğunu söyledi.

 

Franklin D. ROOSEVELT A.B.D. Başkanı

 

 

Dünya sahnesinden tarihin en dikkatli, çekici adamlarından biri

geçti.

 

Chicago Tribune

 

 

Savaş sonrası döneminin en yetenekli liderlerinden biri.

 

New York Times

 

 

İnsanı teslim alıcı fevkalade önderlik kuvveti vardır. O,

tetiktir, hazır cevaptır, dikkati çekecek kadar zekidir.

 

Gladys Baker (Gazeteci)

 

 

ALMANYA

 

O kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir diktatör değil,

gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmaya uğraşan bir

kahramandı.

 

Prof. Walter L. WRIHT Jr.

 

 

Atatürk Türkiye' yi tek düşman kalmaksızın bırakmıştır. Bu

zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığıdır.

 

Alman Volkischer Beobachter Gazetesi

 

 

Almanya, ATATÜRK' ün eserine ve mücadelesine hayrandır. Onda,

tarihi eseri, özgürlüğü seven bütün milletler için bir sembol

olarak kalacak kudretli bir kişilik görmektedir.

 

Berlin, Alman Ajansı

 

 

Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve

insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak

isteyenler Atatürk' ün iman verici ve yön göstericiliğinden

örnek ve kuvvet alsınlar.

 

Profesör Herbert MELZIG(Tarihçi)

 

 

Kendisinin tarihi büyüklüğü, eseri olan yeni Türkiye' ye

bakılarak bu günden ölçülebilir.

Çelik gibi azim ve gayreti, uzağı gören akıl ve hikmetle

birleşmiş olan bu gerçek halk önderi ve devlet adamı; Anadolu

dağlarının en uzak ve ıssız köşesindeki köylere bile başka bir

ruh aşılamıştır.

 

Illustrierte Dergisi

 

 

O, kendi milleti ve beşeriyet alemi için beslediği muhabbetle,

bir dahinin neler yarattığına dair, cihana fevkalade heyecanlı

bir sahne seyrettirmektedir.

 

Herbert MELZIG

 

 

FRANSA

 

İnsanlığın bütün belirtileri Onda kendini hemen gösteriyor.

 

Noelle Gazetesi

 

 

Eski Osmanlı İmparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken,

milli bir Türk Devleti'nin kuruluşu, bu çağın en şaşırtıcı

başarılarından birisidir. Mustafa Kemal, yüce bir eser ortaya

koymuştur. Atatürk' ün parlak başarısı bütün sömürgeler için bir

örnek olmuştur.

 

Maurice BAUMANT(Profesör)

 

 

Çok büyük bir adamdı...bir siyasi dahiydi.

 

Excelsior Gazetesi

 

 

Dünyanın, çağdaş, en büyük kişilerinden biri.

 

Le Jour-Echo de Paris

 

 

Atatürk' ün yurt kurtarıcı olduğunu, milletlerin en vefalısı

olan Türkler asla unutmayacaklardır.

 

Noell Roger Gazetesi

 

 

Karşımdaki bu büyük adamda, keşfettiğim bu büyük meçhulde

maharet ve karakter o kadar iyi işlenmişti ki, sözlerinde

hiçbir şüphe aranamazdı.

 

Claude Farrer (Yazar)

 

 

Bu günün Türkleri, yüzyıllar önce Avrupa' yı titreten canlı

millet durumuna erişmiştir. Ve bu aksam O büyük ulunun başında

bekleyen Türkiye, güçlü ve dipdiri Türkiye' dir.

 

Pierre Dominique(Gazeteci)

 

 

Asırları asan adam !..

 

Fransa, Paris Basını

 

Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların

tarihinde izlerini bırakacaktır.

 

Albert LEBRUN

 

Fransız Cumhurbaşkanı

 

 

Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir memlekette, bu adam,

bütün rütbeleri, kazanmıştır. O memlekete, bulabilecek en

şerefli isim Ona verilmiştir.

 

Mercel Sauvage(Gazeteci)

 

 

Bu, insanlığa denenmiş bir felsefe örneği olarak sunulabilir.

Atatürk yüz yıllara sığabilecek işleri on yılda tamamladı.

 

Gerrad Tongas(Yazar)

 

 

Atatürk öldü. Barış kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık

evrende barışı kimse garanti edemez. Nitekim Avrupalı devlet

adamları; O' nun 1930'da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri

dinlememiş ve dünyayı 1939 yılında ikinci büyük savaş

felaketinin içine sürüklemişlerdir.

 

SANERWIN Gazetesi

 

 

Atatürk, bir milleti, birkaç yılda asrileştirmek mucizesini

göstermiştir.

 

Paris-Le Temps

 

 

Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşması' nın imzalanması

nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla,

Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere Fransız Başbakanının

Mecliste verdiği cevap:

Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman

Mustafa Kemal ve O' nun tüm askerleri burada olsalardı teker

teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir

antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.

 

Fransız Başbakanı BRIAND

 

 

Sırasıyla ihtilalci ve asi, sonradan muzaffer bir kumandan

olan "Türklerin babası" Yeni Türkiye' yi yarattı, sultanları

kovdu, kadınlara hürriyet verdi fesi kaldırdı, ülkesinde

radikal bir inkilap yaptı.

 

Paris-Soir' den

 

 

Denilebilir ki onsuz, İslam alemi yolunu bulabilmek için elli

yıl daha bekleyecekti.

 

Berthe Georges-Gaulis

 

 

O, yüce bir dağa benzer. Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark

edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, Ona çok

uzaklardan bakmak gerekir.

 

Claude FARRER / Fransız Edibi

 

 

Türkiye tarihi, bugün her zamandan çok Batı ve Avrupa

tarihinden ayrılmaz bir haldedir. Ve Atatürk' ün bu yöndeki

gayretleri sonuçsuz kalmamıştır.

Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk, bu

gelişmenin temel öğelerinden biridir.

 

Charles De GAULLE

 

 

Kemal Atatürk' ün karakterinin bir cephesini göstermek

itibariyle bir noktayı hatırlatmak isterim. Bize savaşlarından birini anlatıyordu.

Birdenbire durdu: Görüyorsunuz ya, dedi: birçok zaferler kazandım. Fakat

bunların en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş alanlarında

ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin bir keder duyuyorum.

Cesaret ve zekasından başka yüreği bu kadar yüce olan böyle

bir Şef' in, yurdu için mucizeler yaratmış olmasına şaşılabilir mi?

 

George BENNES

 

Vu Gazetesi

 

 

Devrin yüksek şahsiyetleri kitaplarda, konferanslarda

Türkiye' nin asla değişmeyeceğini ve değişmeden öleceğini ilan

etmişlerdi. Halbuki ölmeden değişti. Hem de kökünden ve baştan

aşağı değişti. İnançlar, gelenekler, yöntemler yıkıldı. Son

döküntülerini de yabancı zırhlıları ve kapitülasyonlar gibi

memleketten sürüp attılar. Türkiye, ruhunu değiştirmişti.

Tamamen ve tasavvur edilmesi mümkün olduğu kadar.

 

Raymond CARTIER

 

Le Nouvelliste Gazetesi

 

 

İNGİLTERE

 

Savaş sonrasının en ileri gelen devlet adamlarından biri.

Kendi başına bir klas oluşturuyordu ve hemen her açıdan tekti.

 

The Fortnightly, Londra

 

 

Avrupa, savaştan sonra belirmiş az sayıdaki yapıcı devlet

adamlarından birini kaybetti.

 

Spectator

 

 

Çağımızda hiçbir isim Atatürk' ün adı kadar büyük saygı

yaratmamıştır.

 

Observer

 

 

İngiltere önce, cesur ve asil bir düşman, sonra da sadık bir

dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.

 

Sunday Times

 

 

O, benzeri olmayan bir devlet adamı idi. Diktatörlerin tahammül

edemediği serbest bir nizamla, başaramadığı ve

başaramayacağı işler yapmıştır. Tarihte böyle adamlar

devirlerine kendi adlarını vermişlerdir.

 

Word Price

 

 

O, Türkiye' nin önceki kuşaklarından hiçbirine nasip olmayan

özgürlük ve güven dolu bir hayat sağladı. Başarıları,

Türkiye' nin Avrupa devleti olmasını sağladı, yakın doğunun

tarihini değiştirdi.

 

Times Gazetesi

 

 

Savaş Türkiye' yi kurtaran, Savaştan sonra da Türk Milletini

yeniden dirilten Atatürk' ün ölümü, yalnız yurdu için değil,

Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın O' nun ardından

döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahraman ve modern

Türkiye'nin Ata' sına değer bir görünümden başka bir şey

değildir.

 

Winston CHURCHILL İngiltere Başbakanı

 

 

Atatürk, Türk Milleti'nin ruhunda Türk Bayrağı gibi dalgalanan

bir baştı.

 

Daily Telegraph

 

 

Cumhuriyet Türkiye' sinin Devlet Başkanı Kemal Atatürk, diğer

önderlerde görmeye alışmadığımız şu değerli nitelikleri

kişiliğinde toplamış bulunuyor: alçak gönüllülük, yeterlik ve

başarı.

 

The Truth Dergisi

 

 

O genç ve dahi Türk Şefi'nin o esnada Çanakkale de bulunması,

müttefikler bakımından tarihin en acı darbelerinden biridir.

 

Alan Moorehead (Yazar)

 

 

Atatürk, eskimiş bilimlerle boş yere kafasını yormamış

olduğundan daha taze ve cesur düşünen bir önderdir.

Kendisi için, bugünkü Avrupa' nın en güçlü Devlet Adamıdır

diyebileceğimiz Atatürk, hiç şüphesiz devlet adamlarının en

cesur ve orijinalidir.

 

Herbert Sideabotham (Yazar)

 

 

Herhangi bir olayı derinliğiyle kavramak, çıkar yolu görüp

birdenbire harekete geçmek iktidarı, O' nun eşsiz otoritesinin

başlıca kaynaklarından biridir.

 

Grace Ellison (Gazeteci)

 

 

AFGANİSTAN

 

O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri

için de en büyük önderdi.

 

Emanullah HAN

 

Afgan Kralı

 

 

ARNAVUTLUK

 

Bu Türk Milleti yastadır. Çünkü yeni Türkiye' nin yaratıcısı

olan eşsiz şefini kaybetmiştir.

 

Stipsi Gazetesi

 

 

AVUSTURYA

 

Büyük düşüncelerin adamı, bir devlet mimarıydı.

 

Neue Freie Presse, Viyana

 

 

Atatürk öyle bir insandır ki, hayali değildir. İstediğini

bilir, bildiğini yapar, yapamayacağı bir şeyi de istemez.

 

Avusturyalı Heykelci KRIPPEL

 

 

BELÇİKA

 

Atatürk, yirminci asrın en büyük gerçeğini yaratan adamdır.

 

Kopenhag-Nasyonal Tidende

 

 

Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek

devlet adamı Atatürk' tür.

 

Libre Belgique gazetesi

 

 

BULGARİSTAN

 

Hiçbir memleket, yeni Türkiye' nin Ata' sı tarafından başarılan

kadar güçlü, hızlı ve kökten bir yenilik hamlesine

erişmemiştir.

 

Bulgar Dness Gazetesi

 

 

ÇİN

 

Mustafa Kemal yeni Türkiye' nin kalbidir. Eski, yıpranmış bir

toplumdan yepyeni, güçlü bir millet yaratmış, eşsiz

kişiliğiyle kendini herkese saydırmış, enerjisiyle herkesi

kendine inandırmıştır.

 

Ma Shao-Cheng (Yazar)

 

 

DANİMARKA

 

Atatürk, şahsiyet ve yeteneğin dev gibi bir simgesi idi, O,

yirminci yüzyılın en görkemli olayını yaratan adamdı.

 

National Tidence Gazetesi

 

 

FİNLANDİYA

 

Atatürk, olağanüstü nitelikte bir devlet adamı, savaş sonrası

dünya tarihinin en önemli simalarından biri idi.

 

Hufvud Stadbladet Gazetesi

 

 

HİNDİSTAN

 

Dünyanın yetiştirdiği en büyük insanlardan biri.

 

Star of India

 

 

Atatürk, yalnız Türk Milleti'nin değil, özgürlüğü uğruna

savaşan bütün milletlerin önderiydi. O' nun direktifleri

altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan

yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.

 

Bayan Sucheta KRIPALANI Hint Parlamento Heyeti Başkanı

 

 

İRAN

 

Atatürk gibi insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi belli

bir devre için de doğmazlar. Onlar önderlikleriyle yüzyıllarca

milletlerin tarihinde hüküm sürecek insanlardır.

 

Tahran Gazetesi

 

 

Atatürk yalnız kahraman milletinin büyük bir Şef'i olmakla

kalmamıştır. O, aynı zamanda insanlığın da en büyük evladı

olmuştur.

 

Iran Gazetesi

 

 

İSRAİL

 

Dünya, çağımızın en dikkati çekici adamlarından birini

kaybetti.

 

Palestine Post

 

 

Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından

önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete

nasip olmayan cesur ve büyük bir inkilapcı olmuştur.

 

Ben Gurion İsrail Başbakanı

 

 

İSVEÇ

 

O olmasaydı modern Türkiye olmazdı. O' nun sayesinde Türkler,

O' nun olağanüstü eserini izleyebilecekler ve zaten dünyaca pek

yüksek olan onurlarını daha fazla yükseltebileceklerdir.

 

Nya Dagligt Gazetesi

 

 

İSVİÇRE

 

Türkiye' yi yaratan, tarihimizin bu en Büyük Adam' ını başımı en

derin hürmetle eğerek selamlarım.

 

Profesör MORRF

 

 

Yalnız bir asker değil, aynı zamanda yüzyılımızın bir daha

göremeyeceği bir dahi idi.

 

Profesör SEKRETAN

 

 

İTALYA

 

Hayatının sonuna kadar milleti' nin mutlak güveni ile kurduğu

devletin başında muzaffer kumandanının kişiliği, eşi

görülmemiş bir karakter örneğidir.

 

C.C.SFORZA

 

 

Üstün iradesi, tükenmez cesareti ve eşsiz sezişi ile

hasımlarını dize getirdi. Fazilet ve ciddiyeti, üç yılda

memleketine yalnız askeri değil, aynı zamanda tam ve doyurucu bir

siyasi zafer kazandırdı.

 

F.Perrone Di San Martino (Yazar)

 

 

Atatürk'ün ölümü ile Yakın Doğu' nun gelişmesine birinci

derecede etken olan son derece kuvvetli bir şahsiyet

kaybolmuştur.

 

Tribuna Gazetesi

 

 

JAPONYA

 

Şaşırtıcı ve çekici bir kişi. Asker olarak büyük, fakat devlet

adamı olarak daha büyük.

 

Japon Times

 

 

Yüzyıldan beri Küçük Asya'nın çıkardığı en büyük lider.

 

The Japon Chronicle

 

 

LÜBNAN

 

Büyük adamlar, kuşaklarının başındadır. Türk Milleti'nin

başındaki büyük ve dahi Atatürk, politika ve savaş alanlarında

yılmayan büyük ve yurtsever bir insandı.

 

KERAMA

 

Lübnan Başbakanı

 

 

Kelimenin tam anlamıyle bir yapıcı ve yaratıcı olan Atatürk,

dünya haritasında memleketine yepyeni bir sınır çizmiştir.

 

Loryan Gazetesi

 

 

Atatürk, dünyanın çok nadir yetiştirdiği dahilerdendir. O,

bütün bir tarihin seyrini değiştirmiştir.

 

Ennehar Gazetesi

 

 

Dünyanın çok nadir yetiştirdiği dahilerdendir. Dünya tarihinin

gidişini değiştirmiştir.

 

An Nahar

 

 

MACARİSTAN

 

Yüzyılımızda, "olmayacak hiçbir şey yoktur" şeklindeki tarihi

gerçeği ıspatlayan ilk adam olmuştur.

 

Esti Ujsag.Macar.

 

 

Dünya, bu savaş ve barış kahramanı büyük adamın ölümü ile

yoksul düşmüştür.

 

Pester lioyd Gazetesi

 

 

Türkiye'yi bir arı kovanına ve bütün Türkleri de bal aramağa

çıkmış çalışkan arı' lara benzetiyorum. Nasıl arı' lar beylerinin

etrafında toplanıp çalışırlarsa bütün Türk Milleti bu gün

büyük dahi Mustafa Kemal etrafında toplanmışlardır.

 

Prof. M. Zaajti Franes

 

 

MISIR

 

Çağının, belki de tüm tarihin en olağanüstü kişilerinden biri.

 

Egyptian Gazete

 

 

NORVEÇ

 

Atatürk, tarihte, memleketinin en büyük adamlarından biri

olarak kalacaktır.

 

Le Morgen Bladet Gazetesi

 

 

PAKİSTAN

 

Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri

değildir. Biz Pakistan'da, Onu geçmiş bütün çağların en

büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askeri bir deha,

doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever.

 

Eyüp Han, Pakistan Cumhurbaşkanı

 

 

Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken, O' nun bakışı ile

cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik.

 

İkbal (Şair)

 

 

POLANYA

 

O' nun yaratıcı ruhunun ve ateşli yurtseverliğinin harekete

geçmemiş olduğu hiçbir alan yoktur.

 

Gazeta Polska

 

 

ROMANYA

 

Atatürk, tarihte teşkilatcı bir dahi, bir milletin harikalar

yaratan yöneticisi ve memleketinin kurtarıcısı olarak

kalacaktır.

 

Independance Romaine Gazetesi

 

Bir milleti, uçurumun kenarından sarsılmaz azmiyle kurtaran,

kuvvetlendiren, yükselten yöneticiler arasında Atatürk, en

birincisidir.

 

Timpul Gazetesi

 

 

RUSYA

 

Şöhreti bütün cihana yayılmış olan tecrübeli başkanın yönetimi

herkesin sevgi ve saygısını çeken büyük Türk Milleti'nin milli

bağımsızlığını devamlı bir başarı ile kuvvetlendirmiş ve yeni

milli yapısını yaratmıştır.

 

Sovyet Başbakanı Kalinin

 

 

SURİYE

 

Vatanını muhakkak bir parçalanmaktan kurtararak devlet

gemisini güvenilir bir limana götürdükten sonra milletinden

bir taht istemedi. O, kelimesinin bütün anlamıyla bir insan,

eşsiz bir dahi, kahraman bir asker ve siyaset adamı idi...

 

Elifba Gazetesi

 

 

Atatürk'ün başardığı işler mucize ve harika kabilindedir.

Birkaç yıl içinde memleketinde yaptığı inkilaplar, birkaç

yüzyılda gerçekleştirilmeyecek işlerdir.

 

El Tekaddum Gazetesi

 

 

YUGOSLAVYA

 

Atatürk'ün dehası, tarihte Türk Milleti'nin taşıdığı ruhun

faziletine en yüksek örneklerinden birini teşkil edecektir.

 

Branko Aczemovic (Elçi)

 

 

Tarih, silinmez harflerle bu devlet adamının ismini

hak edecektir. Atatürk bir halk adamıdır. Kırılmaz azmi, keskin

zekası ve kudreti kendisini yendiği alın yazısının önüne

getirmiş, böylece yeni Türkiye'nin yaratıcısı olmuştur.

 

Politika Gazetesi

 

 

YUNANİSTAN

 

Türkiye, dost ve düşmanlarının hayran olduğu bir deha adama,

malik bulunmak bahtiyarlığına erişmiştir.

 

Katimerini

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Detaylı araştırmana teşekkürler vhercle... Bunu da eklemek istedim....

 

İçimizden Biri

 

Atatürk, özel hayatında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923'te Izmir'de Latife Hanım'la evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 "tarihine kadar sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (man), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevi evlat edindi. Abdurrahim ve Ihsan adlı çocukları himayesine aldı. Hepsine iyi bir gelecek hazırladı.

 

1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlannı da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Talih Kurumlarına pay ayırdı.

 

Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, Rumeli türkülerine, güreşe aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan zevk alırdı. Sakarya adlı atıyla köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin meselelerini tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Tabiatı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı.

 

Fransızca ve Almanca biliyordu. 10 Kasım 1938 saat 9.05 'te, yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak Istanbul'da hayata gözlerini yumdu. Cenazesi geçici istirahatgahı olan Ankara Etnogrofya Müzesi' ne getirildi.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...