Jump to content

Antik Dönem’de Şifalı Bitkiler


nevermore

Önerilen Mesajlar

Antik Dönem’de bitkilerin çiçekleri, yaprakları, kökleri, yağları ya da sıvıları tedavi amaçlı kullanılmıştır. Bitkisel tedavinin (herbal) yanında parfümeride ve zehir yapımında da  bitkilerden yararlanılmıştır. Bitkisel tedavilerde büyü ve dini inanç, teşhiste ve tedavilerin  uygulanmasında iç içe olan önemli unsurlardan olmuştur 

Mezopotamya’daki kil tabletlerden edinilen bilgilere göre; mersin ağacı, şeytanotu, kekik, söğüt, armut, köknar, incir, hurma, haşhaş, banotu, meşe mazısı, nane, rezene, safran,  adamotu ve hardal gibi bitkiler tedavi amaçlı kullanılmaktaydı. Bu bitkiler bütün halinde ya  da toz edilerek saklanıyor, Sümerler ve Akadlar zamanında bira ve süt gibi sıvıların içinde  eritilerek ilaç haline getiriliyordu 
 
 Mezopotamya’da hastalıkların tanrılar tarafından insanlara bir ceza olarak verildiğine inanılıyor, teşhis ve tedavilerde kâhinlere, rüya yorumu gibi uygulamalara başvuruluyordu 

Antik Mısır’a ait papirüslerde (Ebers Papirüsleri M.Ö. 1553-1550) bitkisel ilaç yapımında kullanılan bitkilerin hangileri olduğu kayıt altına alınmıştır. Bunlar; haşhaş, keten,  myrrh, hint yağı, kimyon, kişniş, sinameki, kına, ardıç, aloe, huş, acımarul, adasoğanı, banotu,  çiğdem, hardal, incir, centiyane, mürver, nar kabuğu, pelinotu, safran, sakız, sarısabır, soğan,  sarımsak, tarçın, terementi ve üzüm gibi bitkilerdir 


 Antik Mısır tapınakları ve mezarları bitki kullanımı ile ilgili ipuçları vermektedir. Mumyalamada ve diğer alanlarda kullanılan  parfüm, esans ve yağlar temelde bitki kökenliydi 


 Mumyalamadan önce yapılan tahnit  işleminde iç organlar temizlenirken çeşitli otlardan yararlanılmakta, ceset mumyalanırken ise  güzel kokular ve ağaç ya da çalılardan elde edilen reçinelerle sarılmaktaydı 


Mısır’da  kullanımı bilinen bitkisel ilaçlar zaman içerisinde Nubia ve Kuzey Etiyopya’da daha sonra  Akdeniz çevresine, Babil’e, Suriye’ye, Lübnan’a, İran’a ve Ermenistan’a yayılmıştır 
 
 Hatta  Grek mitolojisindeki tanrı Asklepios’un gerçekte bir insan olduğu, Mısır’daki Memfis’in  yerlisi olup Mısır’daki tıp bilgisini Yunanistan’a taşıdığı söylenmektedir 
 

Hitit tabletlerinde bitkisel ilaçlara ‘’waşşi’’ adı veriliyor ve bitkisel ilaçlar sihirle  birlikte kullanılıyordu. Bu tabletlerde adamotu, alıç, aksırıkotu, arpa, badem, banotu, buğday,  defne, dişotu, hardal, haşhaş, kayısı, köknar, mazı, mersin, meyankökü, safran, sarımsak,  sedir, selvi, soğan, üzüm ve zeytin gibi Anadolu bitkilerine rastlanmaktadır 

Homerik destanlar da bitkisel ilaç kullanımı hakkında bilgiler verilmektedir. İlyada’da  Asclepios’un iki oğlu Podalirios ve Machaon, Trojalılar tarafından yaralanmış olan askerlerin  yaralarını iyi ederken tasvir edilmektedir. Odysseia’da Helena, Grek askerlerinin kadehlerine  onların uzun süren evden ayrılıklarını unutturan bir bitki özütü doldurmaktadır. Bu bitki bir  cins haşhaş olabilir. Girit uygarlığının haşhaş kullanımı pişmiş toprak kaplar üzerindeki  figürlerden bilinmektedir 

Bu kaplarda haşhaş kapsülleri aynı günümüzde olduğu gibi  çizilmektedir ve uyuşturucu etki bundan sonra ortaya çıkmaktadır. Ancak Odysseia’da  bahsedilen bitkilerin gösterdikleri etkilerin tümü hayali olabilir. Mesela molu ve lotus bitkileri  hakkında söz edilen durumlar gerçekçi değildir. Söz gelimi lotus yenildiğinde kişi ülkesini unutmaktaydı, molu yendiğinde ise Odysseus Circe’nin büyülerine karşı koyabiliyordu 


Tragedya ve komedyalarda da bitkilerin etkilerinden bahsedilmiştir. Nitekim Sophokles’in  (M.Ö. 496-406) bugün elimize ulaşamamış olan “Kök Sökücüler” tragedyasında Medea’nın  ölümcül derecede zehirli bir bitki olan Thapsia Garganica içmesi anlatılmaktadır 


Aristophanes (M.Ö. 437-385) ise bir komedyasında doğum kontrolünden bahsederek bunu  mizahına yansıtmıştır. Sedefotu (Ruta Graveolens) bu amaçla kullanılmıştır ve bu bitkinin  kaynatılarak içilmesi adet görmeyi (dekoksiyon) takiben hem hamileliği engellemekte hem de  bir hamilelik söz konusu olmuşsa düşük yapmayı mümkün kılmaktaydı 

Antik Dönem’de bazı bitkiler biyolojik silah (zehirleyerek öldürme) ya da panzehir  (antidot) amacıyla da kullanılmıştır. Plinus’un tedavilerde anlattığı “theriac” bir zehir antidotu  idi. Bu isim Trajan zamanında Pontus Kralı Mithridates Eupator’un (M.Ö. 135-63)  panzehirine verilen isimdi. Mithridates Eupator toksikolojinin en iyi bilinen kişileri  arasındadır. Kendisine giderek artan dozlarda zehir vererek sonunda zehirlere karşı etkisiz bir  hale geldiğine inanılmaktadır. Pergamon kralı III. Attalus (M.Ö. 170 133), baldıran ve noel  gülü (helleborus) gibi zehirli bitkileri, arkadaşlarını ortadan kaldırmak için kullandı. Roma İmparatoru Hadrian (117-138) da aynı şekilde bu zehirli bitkileri düşmanlarına karşı  kullanmıştı 

 
Grek dünyasında Kök Sökücüler (rhizomatistler) adı verilen bir grup insan, bitki  köklerinin bazılarını (öksürükotu kökü) gün doğumunda, bazılarını (ban otu) ay ışığında  belirli ritüeller eşliğinde toplardı. Grek hekimler, Kök Sökücüler tarafından yıllar boyu  toplanan bitkileri ilaç olarak kullanmaktaydı. Bu bitki ve kökleri tıpta olduğu kadar  büyücülükte de kullanmak için toplamışlar ve bir müddet sonra bunları n etkileri hakkında  zengin bilgi sahibi olmuşlardı 

Sonraki yıllarda Aristo’nun öğrencisi ve ilk botanik bilimci  olan Theophrastus (M.Ö. 371-287), insanlık tarihinde ilk kez çiçekli ve çiçeksiz bitkileri  birbirlerinden ayırmıştır. Theophrastus, her bitkinin bazı kendine has özellikleri olduğunu  aktarmış ve bu bilgiler daha sonraki bitkisel tedavilerin (herballerin) oluşturulmasında temel  olmuştur 

Bitkisel ilaçları hastalarının tedavisinde kullanan Mantias (M.Ö. 165-90), her ne  kadar bitkisel tedaviler uygulasa da ‘’Tedavi, tanrının eliyle gerçekleşmektedir’’ diyerek  bitkisel tedavinin arkasında tanrının gücünün etkili olduğunu ifade etmiştir 
 

Klasik Grek-Roma dönemlerinde hastalıkların tedavisinde ve sağlık alanında  kullanılan bitkilere bakıldığında genel olarak; jensiyen otu, karakafes otu, hint yağı, rezene,  keten tohumu, şeytan otu, ardıç, safran, silphium, defne, acıpelin otu ve ebe gümeci gibi  bitkilerin kullanıldığı görülmüştür. Jensiyen otu, yengeç külü ve bir esansla karıştırılarak  kuduz köpek ısırığının tedavisinde; Karakafes otu bronşiyal hastalıkların tedavisinde; zehirli  bir bitki olan Hint yağı ise uygun dozlarda kullanıldığında bağırsak gevşetici (laktasif) ve  bağırsak temizleyici (pürgatif) olarak kullanılmaktaydı. Rezenenin sapları gıda olarak  kullanılırken tohumları ise mide ve bağırsak gazlarını giderme tedavisinde kullanılmaktaydı. 

Keten tohumu bağırsak gevşetici, öksürük kesici ve balgam söktürücü olarak kullanılırken  aynı zamanda yanıklarda lapa yapımında da kullanılmıştır. Şeytanotunun köklerinden bir  zamk elde edilmekte; spazm çözücü, balgam söktürücü ve bağırsak gazlarını gidermede  kullanılmakta; histeriyi çözmekte, besin alerjisinde ve adet öncesi sıkıntıları gidermekte  kullanılmaktaydı. Ardıç meyveleri antiseptik amaçlı, bağırsak gazlarını gidermede ve iltihap  engelleyici olarak kullanılmaktaydı. Safran bitkisinin dişi organlarından boya elde edilmekte;  bağırsak gazlarını giderici, kan dolaşımını arttırıcı amaçlı kullanılmaktaydı. Acıpelinotu iç kanamaları durdurmak için kullanılırken, ebegümeci göğüs yumuşatıcı amaçlı ve gargara  yapmak için kullanılmaktaydı 
 

Silphium bitkisi, Kyrene (Shattah/Libya) kentinde M.Ö. 6. yüzyılın yarısından sonraki  dönemlerde basılan sikkelerde ön yüzde kullanılmış ve bir kent sembolü olmuştur .  Küçük yaprak ve sarı çiçeklerden oluşan bu bitki tat verici olarak mutfakta kullanılmakla  birlikte soğuk algınlığında, boğaz yumuşatıcı ve öksürük tedavilerinde kullanılmaktaydı 
 
Siphium bitkisinin, Theoprastus’un belirttiği gibi doğum kontrolünde de kullanıldığı  bilinmektedir 


Lokman BAĞCIVAN

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...