Ceylin Özbursa Oluşturma zamanı: Ocak 28 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 28 Bugün sizlere: -parapsikolojinin tanımından -parapsikolojinin neden bilim olarak kabul edilmediği den -bir olayın var olduğunu anlamak için beş duyu organımız kullanmamiz gerekirmi -bir olayın var olduğunu anlamamız için bilimsel verimi gerekir -parapsikoloji hakkında yapılan ve başarılı sonuclanan videolu bir deneyden -parapsikoloji alanında ilerlersek hayatımızda nerelerde kullanabileceğimiz den bahsedicem. Parapsikoloji kelime anlamı itibari ile de psikolojinin yaninda demektir. psikoloji ötesi anlaminada gelen parapsikoloji , mevcut bilimsel veriler ile açıklanamayan olayları örneğin; telepati, gaipten haber verme ,duyu ötesi algı ve telekinezi gibi konuları inceleyen bir bilim dalıdır, demek isterim ama maalesef bir bilim dalı olarak kabul edilmiyor. bilim dalı olarak kabul edilmemesinin nedeni bilindiği üzere bilim tekrarlanabilir bir özellige sahiptir. ancak parapsikoloji olayların tekrarlanmaması hep bir dezavantaj olarak görülmüş ve paranormal olaylarin incelenmesi hep geri planda kalmıştır. ancak şunu unutmamalıyız ki , bir olayın tekrar edilememesi o olayın hiç gerçekleşmediği anlamına gelmez. bu olayların istenildiği yerde ve zamanda tekrarlanilamamasi , onlarin oluş şartlarinin ve kanunlarının tam olarak bilinmemesi den kaynaklidir. Ve şöyle söyleyeyim bir şeyin var olduğunu anlamamız için beş duyu organimizla algılamamiz veya bilimsel verilere dayandırılması gerekmez. örneğin: telefon frekanslarıni beş duyu organimizla algilayamayiz ama bizim bir insanla telefon aracılığıyla görüşme yapmamızı sağlar yani bir olaya inanmamız için o olayın sonuçları olmalı yada tanrının varlığına ya da var olmadigina dair tek bir bilimsel veri bile bulamazsınız ama kainatın müthiş bir düzen içerisinde olması bir yaraticinin olduğunu gösterir. Bide birşeyi hiçbir şekilde araştırma yapmadan tamamen reddetmek veya tamamen kabul etmek açık fikirli olmadığınızı gosterir açık fikirli olmamakta hem bireysel hem de toplumsal olarak gelişimi engelleyen en önemli unsurlardandir. Şimdi de size telekinezi hakkında yapılan bir deneyden bahsedicem: Nina Kulagina, 20. yüzyılda telekinezi alanında dikkat çeken isimlerden biri olmuştur. 1926 yılında Sovyetler Birliği'nde doğan Kulagina, özellikle nesneleri zihinsel odaklanma yoluyla hareket ettirdiğini iddia ettiği gösterileriyle ün kazanmıştır. Çalışmaları ve Deneyleri Nina Kulagina'nın yetenekleri, 1960'larda Sovyet bilim insanları tarafından araştırılmaya başlandı. Çeşitli deneylerde, masanın üzerine yerleştirilmiş küçük nesneleri (kibrit kutuları, cam toplar, pusulalar) dokunmadan hareket ettirdiği gözlemlendi. Bazı deneyler şu şekildeydi: Pusula Deneyi: Kulagina, ellerini pusulanın üzerine yerleştirmeden pusula ibresini döndürdü. Cam Kubbe Testi: Cam bir kubbenin altına yerleştirilen hafif nesneleri hareket ettirdi. Bu, hile yapma olasılığını en aza indirmeyi amaçlıyordu. Organik Maddeler Üzerindeki Etkisi: Bazı deneylerde biyolojik materyaller (örneğin, bir kurbağanın kalbi) üzerinde zihinsel etkilerde bulunduğu iddia edildi. Söylenene göre, odaklanarak bir kurbağa kalbinin atışını hızlandırıp yavaşlatabiliyordu. Telekinezi Mekanizması Kulagina, telekinezi yeteneğini kullanabilmesi için derin bir odaklanma ve zihinsel enerji gerektiğini belirtti. Gösteriler sırasında yoğun bir zihinsel çaba sarf ettiği, hatta bazen yorgunluk, baş ağrısı ve vücut ısısında artış gibi fiziksel semptomlar yaşadığı rapor edilmiştir. Parapsikoloji hakkında daha yapılmış yüzlercesi hatta binlercesi deney var ama ben sadece en belirgin olanlarından bir tanesini vermek istedim eğer detaya girmek isterseniz araştırabilirsiniz. Youtubeye Nina kulağına deneyi yazarsanız deneyin videosu çıkar. Parapsikolojinin gelecekteki önemi, hem bilimsel hem de insanlık açısından farklı boyutlarda değerlendirilebilir. İşte bu alanın potansiyel katkılarını ve önemini açıklayan bazı ana noktalar: 1. İnsan Bilincini ve Potansiyelini Anlamak Parapsikoloji, bilincin sınırlarını keşfetmek için eşsiz bir kapı açar. İnsan zihninin telepati, durugörü veya telekinezi gibi potansiyel yeteneklere sahip olabileceği fikri, bilinçle ilgili sorularımızı genişletir. Bu, bireylerin zihinsel kapasitelerini anlamalarını ve geliştirmelerini sağlayabilir. 2. Bilimsel Paradigmaların Genişlemesi Günümüzde bilimin mevcut paradigması, yalnızca fiziksel ve ölçülebilir olgulara dayanır. Parapsikoloji, bu sınırları zorlayarak bilimsel yöntemin daha kapsayıcı olmasını teşvik edebilir. Örneğin: Bilim, elektromanyetik dalgalar gibi daha önce görünmez olan fenomenleri kabul etti. Benzer şekilde, parapsikoloji gelecekte şu an ölçülemeyen olgulara dair yeni teknolojiler geliştirebilir. Bilimsel yöntemlerin genişletilmesi, henüz keşfedilmemiş doğal yasaların bulunmasına yol açabilir. 3. Ruhsal ve Manevi Alanlarda Katkı Parapsikoloji, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal ve manevi yönlere de ışık tutar. İnsanların ölüm ötesi deneyimler, ruhsal bağlantılar ve bilinç ötesi algılar hakkında daha derin bir anlayış geliştirmesine katkıda bulunabilir. Bu, bireylerin hayata ve evrene dair daha bütünsel bir bakış açısı kazanmalarını sağlayabilir. 4. Teknolojik ve Pratik Uygulamalar Parapsikolojik araştırmaların bazı pratik uygulamalara yol açma potansiyeli de vardır: Telepati: İletişim teknolojilerinde devrim yaratabilir. Özellikle internet ve diğer dijital iletişim araçları yerine zihinsel iletişim için bir temel oluşturabilir. Durugörü: Askeri ve stratejik alanlarda kullanılabilir. Nitekim Soğuk Savaş döneminde, ABD ve Sovyetler Birliği bu tür yetenekleri istihbarat toplamak için araştırmıştır (örneğin, Stargate Projesi). Enerji Çalışmaları: Biyoenerji ve şifa yöntemleri gibi uygulamalar, tıbbi tedavilerde tamamlayıcı yöntemler olarak kullanılabilir. 5. Bilimsel ve Toplumsal Önyargıların Kırılması Parapsikoloji, bilimsel ve toplumsal önyargıları sorgulamak için bir araçtır. Bu alanın araştırılması, bilimin yalnızca geleneksel bakış açılarına bağlı kalmaması gerektiğini ve yeniliklere açık olmasının önemini gösterir. Geçmişte reddedilen birçok teori (örneğin, mikroorganizmaların hastalıklara neden olması veya kuantum fiziği) sonradan bilimsel devrimlere yol açmıştır. Ben sadece akıllarda bir soru işareti bırakmak istedim. sizce bir insan olarak daha fazlası değil miyiz eğer böyle yeteneklerimiz varsa neden bunları iyiye kullanmayalimki. 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.