Kinyas Oluşturma zamanı: Eylül 10, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 10, 2007 Sosyal psikologlar yalnızlığı, yalnız olma şeklinde değil, kendini yalnız hissetme anlamında kavramsallaştırmaktadır. Herhangi bir kişinin, yaşamının belirli bir anında ve belirli bir süre isteyerek diğer insanlardan uzaklaşması türündeki soyutlanmalar, bu tanıma dahil değildir. Yalnızlık istenmeyen, fakat acı veren bir sübjektif yaşantıdır. Bu çerçevede iki tür yalnızlık ayırdedilebilir. Birincisi, kişinin, diğer insanlarla çevrelenmiş olmakla birlikte, kendisi ile diğerleri arasında aşılmaz bir uçurum görmesine dayanan 'varoluşsal yalnızlık'tır, bu yalnızlık, ölüm ve yaşam karşısında duyulan derin ve başkaları tarafından yok edilemeyen kaygıyla sıkıdan ilişkili bir yalnızlıktır. Diğeri, kişinin, sosyal ilişkilerini nicelik ve nitelik bakımından yeterli görmemesi halinde hissettiği 'kişilerarası yalnızlık'tır; bu yalnızlık, kişinin belirli bir süre içinde diğerleriyle arzu ettiği düzeyde ilişki kuramamast ve bu bakımdan kendini kapasitesiz, yeteneksiz veya beceriksiz görmesi halinde hissettiği yalnızlıktır. Ayrıca bir kişinin, diğerleriyle özel, mahrem ilişkiler kuramaması halinde hissettiği 'duygusal yalnızlık' ve diğerleri tarafından reddedilme, istenmeme, itilme ve bir gruba ait olmama duygularının eşlik ettiği 'sosyal yalnızlık'tan söz edilebilir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sevgisu Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2007 canım güzel konuya yer vermişsin..... zaten en kötü yalnızlık bu diilmidir binlerce insanın arasında yalnız olmak..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sepia Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2007 Ayrıca bir kişinin, diğerleriyle özel, mahrem ilişkiler kuramaması halinde hissettiği 'duygusal yalnızlık' ve diğerleri tarafından reddedilme, istenmeme, itilme ve bir gruba ait olmama duygularının eşlik ettiği 'sosyal yalnızlık'tan söz edilebilir. sanki biraz beni anlatıyo Ahmet Altan'ın bir sözü geldi aklıma 'Yanımda kimse olmadığından değil,yanlız olduğumu söyleyebileceğim kimse olmadığından yanlızım ben' teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Manje_Loa Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2007 İnsan kendine katlanamadığı sürece bi başınalığın adı yalnızlıktır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
admina Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2007 kendimi cok yalnız hissediyorum bişeyler eksik hayatımda içim sıkılıyor aksam olsun istemiyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon-ex Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2007 Odi profanum vulgus et arceo.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fcuk the life Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2007 İnsan sürüsünden nefret ediyorum ve uzak duruyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2007 malesef yalnız geliyoruz dünyaya ve yalnız göçüyoruz. arada hayatımızdan insanlar ve başka hayatlar geçiyor , şanslı olanlarımız hayatlarının sonunda yalnızlık çekmeden ölüyorlar. büyük çoğunluğumuz ise etrafımızdaki onca insana rağmen kendimizi yalnızlığa hapsedip ölümü bekliyoruz. ve yalnızlığın yukarı da da bahsedilen duygusal boyutu da çok ic acıtıcı. çünkü kendi kendimize yetebilsek de yanımızda birisine ihtiyaç duyuyoruz. sevgisiz kaldığımızda susuz kalmış çiçek gibi yavaş yavaş kurumaya başlıyoruz. içimizden dışımzıa doğru bir kuruma ve çürüme başlıyor. sözün özü ; yalnızlık ömür boyu ama yalnız da olmuyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darklight Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2007 insanoğlu yalnız doğdu yalnız yaşar yalnız ölecek... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
shaks Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2007 Budizm felsefesinde tamamen nötr olmak vardır.. Mutluluk veren şeylere kapılmak sonunda karşıtı olan acıyı getirir. bu konuda sanırım toplumsal yaşamdaki bağımlılıklarımızdan kurtulduğumuz an o esaretlerimizden yani, bağımsızlığa ve evrenle bir bütün de varolmayı yaşarız. yalnızlık düşük bilinç seviyesinde yaşadığımız bi süreçtir ki amacımız o bilinç seviyesinden kurtulmak.. zaten kaldıki o duygu olmasa bazı gerçekleri arama sürecini başlatmayız. İnsanlar hızla akan yaşam nehrinin yanın da kendilerine küçük birer havuz kazarlar ve orada kokuşup yokolmayı seçerler. bir yerde okumuştum ve sanırım yalnızlığımızda bundan olsa gerek. o yaşam nehriyle okyanus a ulaşabilme yetisini gösteremediğimize inanıyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.