boogee Oluşturma zamanı: Eylül 15, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 15, 2007 Tanımı Obsedör obsesyon olayında obsede denilen kişiyi etki altına almış olan bedensiz varlığa klasik spiritüalizmde verilen addır. Fakat günümüzde obsedörlere özgü yöntemlerle çevresine saf, iyiniyetli insanları toplayan kimseler için de kullanılmaktadır. Obsedörlerin Taktikleri Obsedörler avlarını ele geçirmek için her yola başvururlar ve çeşitli taktikler kullanırlar. Bu taktiklerden bazıları şöyle açıklanır: Kendilerini iyi, güzel, erdemli, bilgin gibi göstermeye çalışırlar. Avlarının huylarına göre ifadeler kullanarak telkinlerde bulunurlar. Laf kalabalığı yaparak ve her bilim dalından yalan yanlış söz ederek kendilerini bilgili, deneyimli, uzman olarak kabul ettirmeye çalışırlar. Yüksek sırlardan söz ediyormuş gibi poz yaparak birçok mucizevi olay (levitasyon, fantom, doğrudan ses vb. gibi metapsişik fenomenler) meydana getireceğini vaat ederler. Bilinmeyen veya gelecekteki bazı olayları bildirerek avlarının güvenini kazanmaya çalışırlar. Sorularla sıkıştırıldıklarında daha sonra yanıtlayacaklarını ya da yanıtların bilinmesinin soran için hayırlı olmayacağını söyler veya bu tür kaçamak yollara başvururlar. Karşılarındakileri bilgisizlikle nitelendirerek, her söylediğini rahatlıkla empoze etmeye çalışırlar. Din, tasavvuf, mistisizm ve kutsallıkla ilgili konulara yapışarak, kendilerine çeşitli payeler biçerler (örneğin geçmiş reenkarnasyonunda ünlü veya önemli biri olduğunu bildirme). Obsedörlerin Karakterleri Obsedörlerin genel nitelikleri ise şunlardır: Bağnazlık: Görüşlerini değiştirmekten nefret ederler, görüşlerini, inanç sistemlerini sarsacak herhangi bir düşünceye dayanamazlar, böyle düşüncelerden son derece ürkerler. Bu kararlı halleri de kimi deneyimsiz insanlar üzerinde daha etkili olmalarına neden olur. Sevkedicilik: Herkesi kendi yollarına sürükleme ve kendilerini diğerlerine bir lider gibi gösterme hırsları vardır. Bu amaç uğrunda, öğüt, rica, maddi veya manevi çıkar vaatlerinde bulunur, çevrelerindekilere manevi payeler dağıtırlar, ısrar ederler ve gerekirse tehdit gibi her yola başvururlar. Hükmedicilik: Hükmetme, yönetme, emretme ve kendini üstün gösterme özellikleri vardır. Kurbanı bilgi kaynaklarından uzaklaştırıcılık: Kurbanlarını, uyanmalarını sağlayabilecek her türlü bilgi, fikir ve yayınlardan uzak tutmaya çaba gösterirler. Bunun için bu tür bilgi, fikir ve yayınların değersiz, hatta onlara zararlı olduklarını telkin ederler. Böylece, çevrelerinden yalıttıkları, kendi alemine çekilen obsede ya da obsedeler üzerindeki hakimiyetleri artar. Çünkü obsede, artık yalnızca obsedöründen aldıklarını doğru ve mutlak hakikat olarak kabul etmeye başlayacaktır. Eleştiriden kaçmak: Eleştiriye hiç dayanamazlar. Çünkü kurdukları sistemi sarsabilecek bir öğedir. Eleştiri kavramını kurbanları olan obsedelerde de yok etmek isterler ve bunun için insanın akıl, muhakeme, düşünme, yaratıcı imajinasyon yeteneklerini köreltmeye, yok etmeye büyük çaba gösterirler. Kimi obsedörler bu amaçla müritlerine “ben sizleri hakikatlere akıl yolu ile değil, kalp yolu ile ulaştıracağım, akıl yolu şeytani, kalp yolu rahmanidir” türünden fikirler telkin ederler. Bilgilerinin sınırlı ve belirli oluşu: Obsedörlerin bilgilerinin çok eksik ve sınırlı olmalarına karşılık, bu küçük bilgilerine sıkı sıkıya bağlı olmaları, yapışmaları deneyimsiz kişilerin gözünde o bilgilerin abartılmasını sağlar. Eleştiri de sözkonusu olmayınca obsedörün her saçmalaması eleştirilmemesi gereken büyük hakikatler ve hikmetler olarak kabul edilir. Oysa hakikati gören deneyimli bir kimse o varlığın tüm sözlerini bir araya toplasa, orada herkesin bulup söyleyebileceği basit bir iki fikrin veya dünyada belirli formüllere saplanıp kalmış bazı tarikat talimatının yüzlerce kez tekrarından başka bir değer bulamayacaktır. Araştırmacı sorulardan kaçıcılık: Kişi obsedörün söylediklerinden biraz daha fazla hakikati öğrenmek ister ve söylediklerini biraz kurcalamaya kalkıştığı takdirde, söylediklerinin altında çelişkilerin, garip fikirlerin, anlamsız, hatta tehlikeli telkinlerin bulunduğunu görebilecektir. Obsedör varlıklar böyle sorularla, yani kurcalayıcı, çelişkileri ortaya koyucu sorularla karşılaştıklarında şaşırır, kızar, hatta tehditlerde bulunabilirler. Sonunda müritlerine bu tür sorular sormayı, daha ilerisini araştırmayı men edebilirler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AnDMe Yanıtlama zamanı: Eylül 15, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 15, 2007 Evet güzel açıklamalar gerekliydi gerçekten zor bir olaydır obsesyon yakalanan arkadaşların allah yardımcısı olsun Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ShareThePain Yanıtlama zamanı: Eylül 8, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 8, 2009 tam anlamadım nasıl irtibata geçiyo bu varlıklar insanlarla,rüyada falan mı? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sasuke Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2012 tam anlamadım nasıl irtibata geçiyo bu varlıklar insanlarla,rüyada falan mı? Bülent Kısa büyü sohbetleri sayfa 237'den itibaren oku sonuna kadar..Orda anlatıyor her şeyi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Talen Yanıtlama zamanı: Ocak 5, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 5, 2013 Çok güzel anlatmışsınız. Çocukluğum ne yazık ki bu tip bir vakanın elinde geçti. Gerçi burada bahsedilen sanıyorum ki varlığın kendisi. Benim gözlemlediğim, varlık/varlıklar tarafından ele geçirilmiş olan kişinin de aynı davranışları sergiliyor olduğu. Anlatılanların birebir aynısı. Konuyla ilgili bir örnek vererek ben de katkıda bulunayım. mirza gulam ahmet obsede olmuş kişiler arasında güzel bir örnektir. Gaybden sesler duyması, kendisini mesih sanması, sözlerinde ve hareketlerinde çelişkiler barındırması (anlaşılmaz bir şekilde ingilizleri savunması), keramet göstermesi (hastaları iyi etmesi, ona karşı çıkanların ölmesi), kitleleri peşinde sürüklemesi ve benzeri özellikleriyle gerçek bir obsede gibi görünmektedir kendisi. Konuyla ilgilenenlerin araştırmalarını tavsiye ederim. Yazımı onun konuşmalarından biriyle sonlandırayım; “Bu karanlık devrin nuru benim. Bana itaat edip arkamdan gelen herkes, şeytanın karanlıkta yürüyenler için hazırladığı çukur ve hendeklerden korunacaktır. O, beni gönderdi ki ben barış ve nezaketle insanlara Allah’ın yolunu göstereyim ve İslam’da ahlak güzelliklerini tekrar ortaya çıkarayım. O bana hak arayanların teselli bulmaları için İlâhi mucizeler bile bahşetmiştir." Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darkpaganic Yanıtlama zamanı: Ocak 5, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 5, 2013 Böyleleri günümüzde çoğalmış, artık forumlarda da görür olduk. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ahmet045 Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2013 Anlatılan özelliklerin bir kısmını taşımaktayım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.