doors Oluşturma zamanı: Ekim 1, 2006 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 1, 2006 Torino Kefeni; İsa'nın İtalya'nın Torino kentinde bulunan kefenidir.Bircok bilimadamının yıllarca yaptıgı arastırmalarla elde ettikleri bilgilere gore 1.yy a ait olan bir kefendir. Söz konusu kefen,1978 yılında 40 Amerikalı bilimadamı tarafından cagımızın en gelişmiş cihazları ile incelenmiştir.Üzerinde cesitli testler yapılmıştır. Kefenin fotografları ilk kez 1898 yılında aukat Secundo Pia tarafından cekildi.Filmler banyo edildiginde , filmin negatifinde ,kefende cıplak gozle gorulebilenden cok daha net ve pozitif bir resim cıktıgı goruldu.Yani koyu renkler acık,acık yerler ise koyu cıkmıştı.Kısaca kefenin kendisi bir fotograf negatifi gibiydi.Bu ilginç fotograflar kısa zamanda kefeni dunyaca unlu kılmaya yetti. Bu olay bilimsel arastırmaların baslangıc noktası oldu.Ta ki olumsuz bir karar gibi gorunen C14 testine kadar. Kefen ; boyu 4.36 m. genişligi 1.10 m. olan keten bir bez parcasıdır.Üzerinde yakından bakıldıgında bulanık ve belirsiz gorunen , uzaklaşıldıgında ise netleşen cıplak bir adamın gayet duzgun hatlı sekli bulunmaktadır. En sasırtıcı tespitlerden biri de,kefendeki seklin 3 boyutlu verilere sahip oldugunun bulunmasıdır.John Jackson ve Eric Jumper adlı iki fizikçi,vücut ile bezi ayıran mesafeyle kefendeki bezin parlaklıgı arasında matematiksel bir oran oldugunu fark ettiler.Vucudun beze degmiş oldugu yerlerde kefen daha parlaktı;ornegin burun ,alın, kaslar gibi yerlerde.Dogrudan temas etmeyen yerlerde ise parlaklık daha azdı;ornegin goz yuvaları,avurtlar gibi yerlerde. Bu bulgular kefenin uzerindeki seklin 3 boyutlu bir nesne tarafından ortaya cıkarıldıgını gostermektedir.Kefendeki şekil insan vucudu ile dogrudan temasla ortaya cıkmış olamazdı,çünkü vücudun bezle temas etmedigi yerlerde de seklin devam ettigi goruluyordu.Bu yerlerin parlaklıgı da beze olan uzaklıgına gore degişmekteydi.Vucutla kefen arasındaki oran matematiksel olarak kesin bir biçimde hesaplanabilirdi. VP-8 goruntu cözümleyicisi , uzaydaki yıldızların ve gezegenlerin fotograflarını goruntulemede kullanılmaktadır.Bu araç 2 boyutlu bir fotograftan 3 boyutlu bir goruntu cıkaramamaktadır.Oysa kefenin 2 boyutlu fotografından,3 boyutlu bir goruntu cıkarabilmiştir.Bilginleri hayrete dusuren de budur.Kefendeki seklin 3 boyutlu kopyasının incelenmesinden sonra cok onemli bulgular ortaya cıktı. Kefendeki adamın gözlerinin uzerinde para oldugu farkedildi.1.yy da Yahudiler ölülerinin gozlerinin uzerine para koyarlardı.İzoyogunluk yontemi ile yapılan incelemelerde bu paranın uzerindeki sekil ve yazı belirlendi.Paranın uzerinde bir Romalı başı ve Tiberius Caesar yazısının bulundugu anlaşıldı. Kefendeki adamın elleri bilekten çivilenmişti,ikonalarda gosterildigi gibi avuç içinden değil;öyle çakılmış olsaydı vücut agırlıgı nedeniyle el kaslarının yırtılması söz konusudur.Çivi ancak ''destot bölgesi''denilen yerden çakılırsa bilek kemiklerine zarar vermez.Bu noktanın arlığı anatomistler tarafından 19.yy da bulunmuştur. Kefendeki adamın boyu 1.78'dir. Adam sakallıdır. Adamın vücudunda 90 ila 120 kırbaç yarası vardır.Adam iki farklı kişi tarafından kırbaçlanmıştır. Sakalının bir bölümü yolunmuştur. Bacakları kırılmamıştır. Sakalı ikiye ayrılmış gibidir,bu da cenesini kapatmak için çenebagı kullanıldıgını gostermektedir. Kefen üzerinde 50 çeşit çiçek tozu(polen) bulunmuştur.Bunlardan bazıları sadece Türkiye'de bulunmaktadır. Keten dokusunun arasında pamuga rastlanmıştır,Avrupa'da pamuk yetişmemektedir. Karnı şişmiştir.Bu da adamın haç uzerinde boğularak öldügünü gostermektedir. Ayaklarından da çivilenmiş oldugu görülmektedir. Başına dikenli bir sey gecirildigi , başındaki yara izlerinden belli olmaktadır. Böğrünün sag tarafında ,5. ile 6. kaburga kemikleri arasında 4.5 cm 'ye 1.5 cm'lik oval biçiminde mızrak yarasını andıran bir yara görülmektedir. Dizleri yara bere içindedir. Omzunda zedelenme vardır. Kefen uzerinde kan lekeleri vardır. Kefen uzerinde , kefene sarılmış cesedin çürüdügünü gösterir en küçük bir ize rastlanmamıştır.Bu da cesedin uzun süre kefende kalmadıgını gösterir. Bilimsel arastırmalar kefendeki şeklin doğrudan vücut temasından ileri gelmedigini göstermiştir.Bilimadamları cesedin kefenden nasıl cıkartıldıgını açıklayamamaktadırlar. Varılan sonuca göre söz konusu bez,gerçek bir kefendir;ayrıca bu kefen işkence görmüş ,haça gerilerek öldürülmüş bir adama aittir.Bu adamın başına gelenlerle İncil'de İsa hakkında anlatılanlar arsında büyük benzerlikler vardır.Amerikalı bilimadamı Stevenson'a göre kefendeki adamın İsa'dan başka biri olma olasılıgı 82.944.000'de 1 'dir. Birçok bilimadamının yıllarca yaptıkları araştırmalar kefenin gerçek oldugunu gösterirken , radyokarboncular sahte oldugunu söylemektedir. Sonuç olarak kefendeki insan şekli 3 boyutludur,kesintisizdir,suya e yüksek ısıya dayanıklıdır.Kefen uzerindeki izler boya ile yapılmamıştır.Kefenin dokularında hemoglobine rastlanmış;işkence görmüş bu adamın kan grubu AB Rh+ 'tir.Son yıllarda keşfedilmiş hemodinamik yasalarına da tamamen uymaktadır. Ve kefen ortaçag'da bilinmeyen bir anatomik mükemmelliği temsil etmektedir. NOT: Kefenin tarihçesi üç İncil yazarının anlatılarıyla başlar. Matta şöyle yazıyor:"Akşama doğru Yusuf adında zengin bir Aramatyalı geldi.İsa'nın cesedini aldı ,temiz keten beze sardı." (Matta 26,57-59) Markos şöyle yazıyor:"Yusuf keten bez satın aldı ,cesedi çarmıhtan indirip beze sardı ve kayadan oyulmuş bir mezara yatırdı." (Markos 15,46) Yuhanna da Petrus ile birlikte mezara nasıl koştuklarını anlatıyor. "Yuhanna Petrus'tan daha hızlı kosarak mezara önde vardı.Eğilip içeri baktı.Ardından Simun Petrus geldi ve mezara girdi.Yerde duran bezleri ve İsa'nın başına bağlanmış olan mendili gördü.Mendil keten bezle birlikte değildi,ayrı bir yerde dürülmüş duruyordu." (Yuhanna 20,1-4-6-7) 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Nora Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2006 Ben bu konu hakkında bir belgesel izlemiştim. Çok çok ilginçti gerçekten. Epey ilgimi çekmişti. Okumakta hoşuma gitti. Teşekkürler doors. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ametist Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2006 çok ilginç ve etkileyici cidden.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
axcd82 Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2006 ALINTI(Ametist @ 2 10 2006, 01:09 ) 15357[/snapback] çok ilginç ve etkileyici cidden.. [/b] +1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
doors Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2006 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2006 Bunlar bu konu ile ilgili arastırmalar olan su anda okudugum bir kitaptan alıntıdır arkadaslar.Benim cok ilgimi cektigi için sizlerlede paylaşmak istedim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Nora Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 1, 2006 Kitabı tavsiye etsene doors Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
doors Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2006 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2006 Kitabın ismi adı uzerinde " İsa'nın Kefeni ".Yazarları Kenneth E. Stevenson ve Gray R. Habermas. Kitap ilerledikce farklı bilgileri isterseniz burada paylaşabilirim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Nora Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2006 Çok teşekkür ederim Edebiyat bölümünde paylaşırsan okudukça ben takip ederim şahsen...hatta ben alayımda okuyayım en iyisi dimi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2006 Verdiğin bilgiler için teşekkür ederiz.doors ben bir şeyi merak ettim bu foto larda okuduğun kitaptanmı? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
doors Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2006 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2006 Evet aynı resimler hatta cok daha ayrıntılı olanları da kitapta arastırmanın safhalarına gore sırayla verilmiş.Fakat bu resimleri internette bu konuyla ilgili daha kucuk capta arastırma yapan bir makaleden aldım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
doors Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2006 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 2, 2006 Şunu da eklemek istiyorum,ben dinler tarihi ile ilgili konuları arastırmaya baslamadan once İsa'nın carmıha gerilip oradanda gokyuzune yukseldigine inanıldıgını biliyordum.Fakat Hristiyanlar İsa'nın carmıhtan indirilip gomuldugunu kabul ediyorlarmış.Benim gibi yanlış bilgi sahibi olanlar için aktarıym istedim. Bunun en acık ornegi ise baska bir dinden hristiyanlıga gecis esnasında okunan dua. İnanıyorum; Göğün ve yerin Yaratanı, her şeye gücü yeten Baba, Tanrı’ya; ve Kutsal Ruh’tan gebe kalan Bakire Meryem’den doğan, Pontiyus Pilatus zamanında acı çekerek çarmıha gerilen, ölüp gömülerek ölüler diyarına inen, üçüncü gün ölüler arasından dirilen, göğe çıkıp her şeye gücü yeten Baba Tanrı’nın sağında oturan, oradan dirileri ve ölüleri yargılamak için tekrar gelecek olan O’nun biricik oğlu Rabbimiz Mesih İsa’ya. İnanıyorum; Kutsal Ruh’a, kutsal evrensel kiliseye, azizlerin paydaşlığına, günahların affına, ölülerin dirilişine ve sonsuz yaşama. AMİN. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
admina Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2007 güzel bir yazı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
animagus Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2007 emeğine sağlık gerçekten güzel paylaşım olmuş bu konu antonio banderas ın oynadığı bir filme konu olmuştu banderas vatikan tarafından bu konuyu araştırmakla görevli bir rahipti ama gerçi filmde kefden değil ceset bulunuyordu ama tabi ki karbon testinde bunun isa değil olsa olsa işkence gören bir havarisi ya da başka birisi olduğu orataya çıkmıştı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
heRnan coRtes Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2007 güzel konu ilginç bilgiler bu kefene görmek isterdim yakından.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dipp Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2007 konu eski ama ben yeni gördüm.. bir belgeselde Torino kefeni için şöyle bi teori vardı.. torino kefeni leonardo da vinci nin fotoğrafıdır.. leonardo o yıllarda kendi görüntüsünü karanlık bi odada o beze işlemiştir. odanın güneş gören bi duvarına küçük bir delik açarak. denirki o yıllarda sosyetede böyle isanın kefeni furyası varmış.. onlardan biri bu iş için leonardoyla anlaşmış.. dahi olduğunun ve kendi yeteneklerinin fazlasıyla bilincinde olan leonardo da kendini isa gibi resmetmiş ( birazcık egosunu okşamış yani ).. kefenin kumaşının tarihi isa dönemine rastlamamakla beraber leonardonun zamanınada rastlamıyor fakat bilim adamlarına göre o yıllarda bu tür işler için doğudan eski kumaşlar getirtmek mümkünmüş.. velhasıl leonardoyine yapmış yapacağını.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AKHENATON Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2008 olmayan kişinin olmayan kefeni olamaz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blackdream Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2008 teşekkrler paylasım için..bende görmek isterdim kefeni (: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Safira Yanıtlama zamanı: Ekim 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 16, 2008 Okurken çok etkilendim çok merak ettim şimdi şu kefeni Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mezzaluna Yanıtlama zamanı: Ekim 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 16, 2008 Şunu da eklemek istiyorum,ben dinler tarihi ile ilgili konuları arastırmaya baslamadan once İsa'nın carmıha gerilip oradanda gokyuzune yukseldigine inanıldıgını biliyordum.Fakat Hristiyanlar İsa'nın carmıhtan indirilip gomuldugunu kabul ediyorlarmış.Benim gibi yanlış bilgi sahibi olanlar için aktarıym istedim. Bunun en acık ornegi ise baska bir dinden hristiyanlıga gecis esnasında okunan dua. İnanıyorum; Göğün ve yerin Yaratanı, her şeye gücü yeten Baba, Tanrı’ya; ve Kutsal Ruh’tan gebe kalan Bakire Meryem’den doğan, Pontiyus Pilatus zamanında acı çekerek çarmıha gerilen, ölüp gömülerek ölüler diyarına inen, üçüncü gün ölüler arasından dirilen, göğe çıkıp her şeye gücü yeten Baba Tanrı’nın sağında oturan, oradan dirileri ve ölüleri yargılamak için tekrar gelecek olan O’nun biricik oğlu Rabbimiz Mesih İsa’ya. İnanıyorum; Kutsal Ruh’a, kutsal evrensel kiliseye, azizlerin paydaşlığına, günahların affına, ölülerin dirilişine ve sonsuz yaşama. AMİN. arkadaşım guzel konu ellerıe saglık zaten hristiyanlıkta baba oğul kutsal ruh kavramı şöyle ki İsa Mesih Rab peygamber olarak tanrının yer yüzüne inmiş hali dolayısıyla gömülen bedeni yükselende ruhudur diye düşünüyorum verilerde anlaşıldığı üzere bizim topraklarımızda vefat ettiği çıkıyor o zaman peki ben bir yeri anlayamadım ölü bedenden kefen nasıl alınmış ve incelenmiş o konu hakkında paylaşımın olursa sevinirim ki zaten kitabı alıp okumakta gerekecek oldukça dikkatimi çekti Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2009 Değişik bir idda! İngiliz bilimadamları, Hz. İsa'nın çarmıhtan indirildikten sonra üzerine örtülen kefen olduğuna inanılan kefenin üzerindeki silüetin, Hz. İsa'ya değil, Leonardo Da Vinci'ye ait olduğunu iddia etti. hatta da Vinci, silüeti, zamanına göre çok büyük bir teknoloji geliştirerek kendisi ortaya çıkardı. Torino Kefeni, Hıristiyanlar için o kadar önemli ki, bugün kiliselerdeki Hz.İsa tasvirlerinin hepsi, kefenin üzerinde silüete dayandırılıyor. İngiltere'de yayınlanan bir belgesele göre, Da Vinci, o zamanlar kullandığı bir teknik ile kefenin üzerinem kendi silüetini bıraktı. Bunun nedeni ise sonsuza dek hatırlanmaktı. Uzmanlara göre Gerçek kefen, 1300'lü yıllarda kayboldu. Sahibi Savoy ailesi ise, halka bunu duyurmak istemedi. Da Vinci'ye başvurarak çözüm istediler. O da kendi silüetini yaptı. Kaynak Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ByShaweling Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2009 Rab İsa Mesih nelere kadir... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mellina Yanıtlama zamanı: Şubat 12, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 12, 2010 isa mesih insanların günahları uğruna ve bizlara olan sevgisi uğruna tüm insanları günahın egemenliğinden kurtarmak için beden alıp dünyaya geldi çarmıha gerildi çarmıhdaki kanı sayesinde günahın egemenliğini ortadan kaldırdı ve ona iman eden herkesi günahın egemenliğinden kurtarıp sonsuz yaşam verdi egemenliğine kabul etti.öldü ve üç gün sonra dirildi ve kıyam günü tekrar gelecektir.ve isa mesih bileklerinden çivilenmedi ellerinden çivilendi bu isadan öncede kutsal yazı metinlerinde böle geçeer ellerinden çivilendiği ve ölede oldu ellerinden çivilendi.elleri yırtılmaz çünki kollarının altından iple tahtaya bağlandı buda allerinin yırtılmasını önler.isa çarmıhtan ölmeden göğe alınmadı çarmıhta öldü.3, gün dirildi ve sonra göğe alındı.bu kefen isa mesihe ait olduğunu sanmıyorum.çünki rabbin sözü değişmez ve kesindir.isanın kefeni olsaydı eğer çivi izleri ellerinde olurdu. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
gosarias Yanıtlama zamanı: Şubat 12, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 12, 2010 @mellina Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mellina Yanıtlama zamanı: Şubat 12, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 12, 2010 bu video hiç bişeyi kanıtı değildir.benim için inandığım incilde ne yazıyosa o geçerlidir.orada ellerinde çivilendiği açıkça belirtiyor.insanları gerçek olandan saptırmak için elbet böle şeyler olacaktır zaten kitabı mukeddesde de böle şeylerden bahseder. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Nisan 17, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 17, 2010 Eğer o habert gerçekse benim inancıma göre de o ceset 13. Havarinin oluyor mellina Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.