Jump to content

Bilek Kesenler: Bir Aşk Hikâyesi


Elesis

Önerilen Mesajlar

http://aycu03.webshots.com/image/27082/2003989538206482462_rs.jpg

Tür : Romantik / Fantastik / Dram

Yönetmen : Goran Dukic

Senaryo : Goran Dukic , Etgar Keret

Görüntü Yönetmeni : Vanja Cernjul

Müzik : Bobby Johnston

Yapım : 2006, ABD , 91 dk.

 

 

Oyuncular

 

Patrick Fugit (Zia) , Shannyn Sossamon (Mikal) , Shea Whigham (Eugene) , Tom Waits (Kneller) , Will Arnett (Messiah) , Cameron Bowen (Büyük Kostya) , John Hawkes (Yan) , Leslie Bibb (Desiree)

 

Zia, kız arkadaşı Desiree'den ayrılınca yaşadığı acıya dayanamaz ve intihar eder. Acısını sonlandırmanın yolunu ölümde bulacağını sanırken hiç beklemediği bir şekilde büyük bir yanılgıya düştüğünü anlar. Gözünü, sadece intihar edenlerin var olduğu bir dünyada açar.

 

Ölüm sonrası bir dünyadır burası; tuhaftır, gerçek yaşam kadar acımasızdır; hatta belki de daha fazla... Acılarsa yok olmamıştır. Ama yine de Zia için bir umut vardır. Çünkü ilginç bir şekilde Desiree'nin de intihar ettiğini öğrenmiştir. Tanıştığı bir rock şarkıcısı ve ısrarla bir yanlışlık sonucu orda olduğunu savunan bir otostopçu ile Desiree'nin peşine düşer. Barlarında sadece intihar etmiş elemanları olan Nirvana ve Joy Division gibi grupların şarkılarının çalındığı bu garip dünyanın kasvetli atmosferinde, tuhaf bir yolculuğa çıkarlar.

 

2006 Sundance Film Festivali'nde Jüri Büyük Ödülü'nün sahibi olan bu son derece ilginç film, kara mizah anlayışı ve ilginç karakterleri ile yılın önemli bağımsızlarından...

 

Sanatta ciddi ya da mizahi anlamda "öte dünya" kavramıyla haşır neşir olmak, yaratıcılara ister istemez ayaklarını yerden kesme özgürlüğü veriyor. Bu özgürlük, yerçekiminden kurtulan öyküyü mantıksal olarak sorgulamamızı zorlaştırıyor, hatta imkansız kılabiliyor. Eserin ele aldığı konu özünde dramatikse ve eser bu öze yönelik ironiler barındırıyorsa seyirciyi kavramak çok da zor olmuyor. Alıcısıyla yakın bir duygu birliği kuran film, hele ki sadeliği benimsiyorsa çok daha prim yapıyor. Bu denenmiş izlek, Bilekkesenler: Bir Aşk Hikayesi filmi için de geçerli. Sinema için daima ilgi çekici bir konu olan intiharı romantize eden film, kendine özgü bir dünya yaratıyor ve yarattığı dünyada bizi değişik bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculuk aslında alışılageldiği gibi metaforik anlamda değil, gerçek anlamda bir yolculuk. Zaten bağımsız sinemanın klasik formulünün içeriğini oluşturan noktaların olmazsa olmazlarından biri de yol hikayeleri değil midir?

 

Bir sonla başlıyor aslında film. Filme, ilerleyen dakikalarında oyunculuğuyla katkıda bulunacak olan Tom Waits, başlangıçta müziğiyle filmi izleyenler üzerinde etki bırakıyor. Hayatın bileğini bükemeyen terkedilmiş kahramanımız, bükemediği bileği kesiyor ve bu romantik açılış sahnesinin ardından, adamımız Zia ile birlikte intihar edenlerin gittiği diyarda açıyoruz gözümüzü. Kurt Cobain (Nirvana), Ian Curtis (Joy Division) gibi intihar eden şarkıcıların dinlendiği bar ve kafeler, kara delikler, soluk renklerle dolu ve şeklen gerçek dünyaya çok benzeyen bir dünya burası. Yolculuk ilerledikçe, dostluğun ve aşkın da ilerleyişine şahit oluyoruz. İşe yaramasa da gerçekleşen mucizelerle birlikte, film masalsı bir havaya bürünüyor iyice.

http://aycu20.webshots.com/image/28699/2003961678441630830_rs.jpg

Bilekkesenler, anlattığı hikayeyle –deyim yerindeyse- çok uçmasına rağmen yere göğe sığdırılabilecek bir film. Her ne kadar masalsı yapısı sizi rahatça içine çekse de, olay dizisinin dümdüz ilerlemesi, ancak yumuşak ivmeler alabilen öyküsü ve önceden kestirilebilen, "keşke böyle yapmasaydınız" dedirten finaliyle karnınızın tam olarak doymamasına yol açıyor. Ama sahici bir karın tokluğu yerine çikolata ve tatlı yemeyi tercih edip mutlu olabilenlerin zevkine çok uygun bir film. Bu da çok anlayışla karşılanabilecek, makul bir tercih elbette.

 

İntihar gibi trajik ve ürkütücü bir konudan böyle bir film çıkarmak, ilk bakışta çok çekici bir fikir gibi geliyor. Zaten filmi izlemeye başladığınız zaman da, zengin bir içeriği olan konu ile ilgili enteresan detaylar ilginizi çekiyor (Örneğin Zia'nın çalıştığı pizzacının isminin Kamikaze olması gibi.) Bir diğer ilgi çekici özellik, tüm ekibin filmi tam bir imece duygusu içerisinde yapmış olduğunu hissetmeniz. Zaten bağımsız sinemanın ruhuna uygun olan bu özellik, filme bu açıdan sempati ile bakmanıza yol açıyor. Mesela Tom Waits'in tüm komünü etrafına toplayıp sohbet ettiği sahnede dinlediğimiz hikayenin, aslında sanatçının yıllar önce anlattığı kendisine ait kişisel bir öykü olduğunu bilmek, bu konudaki tahminlerinizi doğrulamanıza yetebiliyor.

http://aycu27.webshots.com/image/28626/2003953149104432884_rs.jpg

Renkli karakterlerine ve güzel detaylarına karşın, hikayesinin gelişimindeki durgunluk ve içerdiği klişeler, filmin yücelmesini engelliyor. Aslında enteresan bir kimyası var filmin; şöyle ki, her anını keyifle izleyeceğiniz muhakkak. Ama sonrası için algınıza çok bir şey taşımıyor, siliniyor. Bu nedenle filmi izlemek büyük bir ayrıcalık değil ama asla bir kayıp olarak da değerlendirilemez. Filmin festival izleyicisinden aldığı tepkiler genelde olumlu. Oynadığı her seansta biletlerin çok önceden tükenmiş olması da anlaşılır bir şey aslında.

 

Daha önce kısa filmleri ve senaryolarıyla ismini duyurmuş olan yönetmen Goran Dukiç, yaptığı değişik tercihlerle kuşkusuz bu ilk filminin şansını artırmış. Şöhrete İlk Adım'daki performansıyla akıllarda yer etmiş Patrick Fugit, kült müzisyen Tom Waits, Gogol Bordello'nun renkli solisti Eugene Hutz'i model alarak yarattığı ve Shea Whigham'ın canlandırdığı Eugene karakteri, filmi daha izlemeden merak etmemizi sağlıyor. Yine de bu filmi mütevaziliğiyle değerlendirmek ve efsaneleştirmemek gerek. Zira şımartılmaya gelmeyecek bir film. Zaten filmi ilgi çekici kılan bu duruma işaret eden özellikleri: Naiflik, saflık, kaygısızlık…

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...