Dolunay Oluşturma zamanı: Eylül 21, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 21, 2007 V a s i y e t “ki en kötüsüdür, ölümden sonra da istemek.” Benden firar eden dünyadan, son isteklerimi taşırken bana, dikkat et; aynı olmasın torbanın rengi, ayağına giydiğin galoşlarla. Şu bizim yan odada, Kürt kaşlı kız çok inledi dün gece, boştu yatağı, bugün iyileşmiş, tahliyesi olmuş, inandıramadılar bana. Bir uçlu sakla da göğsüne, teninin kokusu olsun izmaritinde. Bu yalnızlığı biz yaratmadık, bilakis tütünü bile dost eyledik kendimize. Ya sen, ellerini yıkıyorsun bana her gelişinde, benimle aynı gün ölecek olan alyansında, bir sabun parçası, ne demekse. Yarın belki de son kez, ziyaret saatini özleyeceğim yine, yemek yiyeceğim, tadını tuzunu alıp, öyle veriyorlar yemeği, mercimeğin içindeki böceğin bile hesaplı kalorisi. Giydiğin eteğin yırtmacı ilk defa dokunuyor bana, beni yolcu eden akciğer kediye atsan yemez geç kalmayacak randevusuna. Gidince çürümeyeceğini bilsem, ellerimizi değiştirelim derdim. Ellerimin ellerinde verdiği güzel ve uzun mola, ayrılık Allah’ın emri, ölüm olmasa... özge dirik 29.03.2002 Kuzey Yıldızı edebiyat Dergisi Sayı:5 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.