felidae Oluşturma zamanı: Eylül 23, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 23, 2007 Dziga Vertov http://www.kameraarkasi.org/sinema/makaleler/dzigavertov.jpg GERÇEĞİ GÖSTERMEK,BASİTLİKTEN ÖTE BİR ŞEYDİR,ÇÜNKÜ GERÇEK BASİTTİR." "Sinema-Göz'ün kuramcısı ve uygulayıcısı Dziga Vertov ülkemizde çok az tanınmaktadır. Bu sinemacının filmleri ve düşünceleri yabancı sinema tarihçileri ve eleştirmenleri tarafından iki ayrı biçimde yorumlanmıştır. Bunların bir kısmına "Kino-Pravda"lar "dolaysız çekimi" gerçekleştirerek "gerçek sinemayı" oluşturmuş ve böylece Vertov, Lumiere'den Rouche'a kadar uzanan "gerçekçi" akımın içinde yer almıştır. Karşıt yorumsa Vertov'un kurgu anlayışından yola çıkarak "biçimci"(formalist) bir yorumla "underground" sinemasının kaçınılmaz uçurumuna yuvarlanmıştır. Her iki yorum da, her ne kadar birbirlerinin karşıtı gibi görünmekteyseler de, aslında, burjuva sanat anlayışının birer ürünüdürler ve gerçekte, Vertov pratiğinin sinema alanına getirdiği katkıları yadsımaktan öte bir anlam taşımazlar. YAŞAMI 2 Ocak 1896'da Polonya'ya bağlı bulunan Bialystok kasabasında doğar. Babası bir kitap dağıtımcısıdır. Bialystok'ta liseye, piyano ve keman çaldığı müzik okuluna başlar. 1915'te Moskova'ya taşınır.1916'da Petrograd'a gider ve Psikonöroloji Enstitüsü''ne dahil olur. İnsan algısına ilgi duyar. Rus hükümetine seslenen Monarşist ideoloji karşıtı bir taşlama yazar. Ses kaydı denemelerini yapacağı "işitme laboratuarı"nı kurar. "Demir El" adlı şimdi kayıp olan bir roman yazar. 1917'de onu sinemayla buluşturacak olan kameraman Alexander Lemberg'le tanışır. 1918 yılında Moskova Film Komitesi'nin Belgesel Bölümü sekreteri olur. 1918-1919 döneminde 'Kino-Nedelya' (Haftalık Sinema) ve 1922-1924 döneminde ise "Kino-Pravda" (Sinema Gerçek) adlı iki dergi film dizisinde çalışan Vertov sinemanın temel ilkesi olarak "devinimi" öngörmüş, bilinçli olarak, dziga (topaç) vertov(fırdöndü) takma adını seçmiştir. Kamera ve sinemacının gözünü birleştiren bir yöntem olan "Sinema-Göz"ünü geliştirir. İlk deneyimi Moskova Film Komitesi'nin ikinci katından ağır çekimle düşüşünü fotoğraflamasıdır. 1919'da Kinoklar Grubu oluşur. Daha sonra "Biz Bir Manifesto Çeşitlemesi”ne dönüşecek olan "Teatral Sinemanın Silahsızlanması Hakkında" adındaki ilk manifestosunu tanımlar. Güneydoğu cephesi Devrimci Ordu Servisi Film Bölümü'nün direktörlüğüne atanır. Lenin'in de katıldığı Sovyetlerin Yedinci Kongresi'nin çekimlerinde süpervizörlük yapar. Ünlü film denemeleri koleksiyonu Cinematography'yi okur, Platon Kerezhentsev'in "Toplumsal Çatışma ve Perde" makalelerini inceler. Ajit-Tren "VTSIK" ile ülkeyi dolaşır. 1921'de Ajit-Tren VTSIK'ı ve Kurtuluş Savaşı Tarihi'ni gerçekleştirir. 1922'de Sinema-Gerçeği'nin (Kino-Pravda) ilk maddesi üzerinde çalışmaya başlar." Biz Bir Manifesto Çeşitlemesi"ni yayınlar. Sonra "Sinema-Göz: Altı Maddede Doğuşu" makalesinin sinopsisini yazar. 1924'te Vertov'un kurgusunu yaptığı bir belgesel olan "Lenin'in Gömülüşü" gösterilir. Yine aynı yıl "Sanatsal Dramatik Gösterim ve Sinema-Göz'e Odaklanmak" çalışmasını tamamlar. "Sinema-Göz-Farkında Olunmayanları Yakalayan Yaşam" gerçekleşir. Einsenstein'le yazdıkları makaleler yoluyla birbirlerini eleştirirler. 1925'te Lenin'in Sinema Gerçeği'ne ek olarak, "Köylülerin Kalplerinde Lenin Yaşıyor" gerçekleştirilir. "Leninist Oran" bağlamının tartışıldığı "Sinema-Gerçeği ve Radyo-Gerçeği" makalesi yayınlanır."Sovyet,İleri"yi gerçekleştirir. Eisenstein'in "Potemkin Zırhlısı"nda Sinema-Göz 'ü kullandığını belirttiği "Gerçekler Fabrikası" makalesini yayınlar. "Dünyanın Altıda Biri"ni gerçekleştirir. Paris'te Dünya Gösterimi'nde bu filmle bir ödül kazanır. Eisenstein'ın göz önünde olan filmlerini , Esther Shube'un da taklit filmlerini eleştirdiği, "Oyunsuz Sinemanın Tüm İşçilerine" adlı makalesini yazar. 8 Ocak 1928'de "Kameralı Adam " Kiev'de gösterilir. 1931 yılında Coşku'yu " şimdiye dek işittiğim en ilginç senfonilerden biri" diye öven Charles Chaplin'le tanışır. Lenin Üzerine Üç Türkü" adlı filmi Avrupa'da birçok ülkede ve Amerika'da başarı kazanır. 1937 yılında Ekim Devrimi'nin 20. yıl kutlamaları şerefine "Lullaby" Moskova'da gösterilir. Dokümanter Film Merkez Stüdyosu yapımı bir belgesel olan "Günün Haberleri" için çalışır. 1954'te Moskova'da yaşamını yitirir. http://www.counterpunch.org/vertov.gif Hayatının büyük bir bölümünü kurgu masasında geçirmiş olan Dziga Vertov için belgesel sinemacı demek en doğrusu. Rusya'da 1918 ekim devrimi sonrasında sinemayla tanışan Vertov, gerçeğin sorgulanması ve ortaya çıkarılması gerektiği karmaşasında, dönemi kuşatan "büyüleyici" kurgu sinemasına bir karşı tepki olarak, gerçeği arayışın serüveni; kendini Sinema-Göz kuramında bulmuş. "Sıradan kurgu filmleri, burjuvazinin kullandığı bir alet olarak, burjuva dünya görüşünü yansıtmakta, izleyenleri büyüleyerek, hayallerini kışkırtmaktadır." Dziga Vertov, bu film anlayışını bir virüs olarak görmüş, dekoru, kostümü oyuncularıyla, senaryolu filmlerin müptelalığını tütün kullanan birindeki puro veya sigara ihtiyacına benzetmiştir. "Sinema-nikotinle sarhoş olan seyirci, beyaz perdeden, sinirlerini yatıştıran maddeyi içine çeker. Sarhoş olup düşüncelere dalmak (kurgu filmin temel yöntemi) seyirciyi dinsel bir etkiye sokar ve belirli bir süre sonra sürekli olarak aşırı heyecanlı bir bilinçsizlik durumunda tutmaya başlar..." Bilinçsiz duruma gelen seyircinin gerçeğin çarpıtılmış biçimini kabul etmesi kolaylaşacaktır. (Genelleme yapacak olursak günümüzün tecimsel "Amerikan filmleri" bu yöntemin kullanımına iyi bir örnektir.) Matisse'in dediği gibi "Güpegündüz hepimizin görebildiği şeyleri adlandırmaktan kaçınıyorlar. Bu bir pipo değildir diyorlar." http://www.thanitart.com/dzigavertov/kinoeye.jpg Hem bilinçsiz duruma getirilen hem de büyülenmeye müsait seyirci ile büyüleyici yönetmen arasındaki danışıklı dövüşe isyandır Vertov'un isyanı. Bu isyan Vertov'un (Sessiz sinema dönemlerinde) elindeki kamerasıyla şekil bulacak, tüm yaşamı boyunca sosyalist bir sinema anlayışının oluşturulması için çaba sarf edecektir. Milyonlarca seyirci kitlesi tarafından anlaşılabilecek, "Sovyet halkı ile tüm dünya halkları arasında varolan gerçeğin devrimci çözümlenmesi platformunda, sinema bağlantısının oluşturulması" olacaktır amacı. Kâr sağlayan ve eğlendirici filmlerin üretime el koyması karşısında, amacı uğruna savaşmayı göze alarak işe başladı Vertov. Her sanatın kendine özgü bir gereci ve bu gereci söz konusu sanata uygulamak için bir düzenleme yöntemi vardır. Sinemanın gereci film parçalarıdır, onları yaratıcı biçimde bir araya getirmek de bu sanatın yöntemidir. "Sinema sanatı çeşitli sahneler çekildiğinde değil, bu sahneler birleştirildiğinde ortaya çıkar. Tiyatro yönetmeni gerçek süreçlerle çalışmak zorundadır. Film yönetmeni ise bu süreçlerin değişik çekimlerle, kaydedildiği selüloit parçalarıyla çalışır, dilerse ara noktaları atar, montajla değişik anlamlar yaratır." Bu ilk sinema-tiyatro ayrımıdır ve pek çok sinema göstergebilimcisi dünyada sinemayı bir dil olarak ilk defa inceleyen kişinin KULEŞOV olduğuna inanır. Kuleşov filmin biçimsel ve yapısal sorunlarına değinir. "Sinema göstergebilim ilişkisi son dönemde kurulduysa da sinemanın bir dil olduğu kavramı hep vardı." Kuleşov, Pudovkin, gibi yönetmenler çekimin sözcükle, ayrımın tümceyle eşdeğer olduğunu, çekimleri montajla birleştirmenin bir tür söz dizim olduğunu vurgularlar. Dünya yeni bir sinema dilinin yaratıldığına 1926'da Ayzenştayn'ın “Potemkin”i, Pudovkin'in “Ana”yı çekmesiyle tanık oldu. Bu tarafta senaryolu filmlere, devrimcilerin yeni bakış getirmesinin, Vertov'un sinema anlayışından bağımsız geliştiğini söyleyemeyiz. Sinema dilini inceleyen bir takım kaynaklarda Vertov'un adının geçmemesi onun belgesel sinema dalında değerlendirilmesinin bir sonucu olsa gerek. Nitekim bazı kaynaklarda Eisenstein'in ve Pudovkin'in, Vertov'un izinden gittiğini söyleyerek, bu akımın ürünü olarak, Potemkin Zırhlısı'nın, Genel Çizgi ve Toprak filmlerinin doğduğunu söylerler. Sovyet sinemasını dünyaya tanıtan bu eserlerin geri planında kalan Vertov, kuramını devrimin propagandasını yaparak kullanmış, devrim sürecinde gerçekleşen olayları kaydedip, montaj konusunda da ustalaşınca, belgesel kuramda ve sinema anlayışında devrim yapmıştır. http://www.bariloche2000.com/images/articles/20070503234317587_1.jpg VERTOV VE KONSTRÜKTİVİST GELENEK Görüşleriyle Sovyet avant-garde'ının en ayırt edici beklentisini temsil eden konstrüktivistler, sanatçıyı, aktif olarak yeni bir toplumun inşasına katılırken, tıpkı bir fabrika işçisi gibi, ödevi "yararlı nesneler" yapmak olan bir mühendis gibi gördüler. Sanatsal üretimin daha yararlı anlamlarından biri ise, sıradan izleyicilere mesajları aktarma ve doğal hareketin tüm bileşenlerini yeniden inşa etme yeteneği veren, konstrüktivist sanatçılara çok çekici gelen bir sanat biçimi olan filmin göreceli yeni araçlarıydı: Onlar bu anlama, insanları eğitmeye yarayacak en güçlü araç olarak bağlanmışlardı. Bu açıdan film ikili bir amaca hizmet etmeliydi: Sosyalist bilinci, burjuva mantığıyla değiştirme yoluyla, teknolojik devrim ve bu topyekün dönüşüme yardımcı olmak ve çalışan sınıfın acil sorumlulukları ve gereksinimlerine odaklanarak sanatı özgürleştirmek. Konstrüktivizmin en üst tanımı belki de Naum Gabo ve Antonin Pevsner kardeşler tarafından oluşturulan ünlü “Gerçekçi Manifesto”da (1922) dışa vurulmuştu. Bu hareketin daha estetik kanadını temsil eden kardeşler “sanat bizim uzamsal algımızın dünyasının gerçekleştirilişidir” ve bunun sanatçısı “köprülerin inşasında bir mühendis gibi işini yapar ve yörüngelerin formülünü matematikçi gibi kurar.” (Gabo N. Pevsner A.(1967) A Realist Manifesto) diye belirtiyorlardı. Vertov sinemanın olanaklarını her bağımsız öğenin iç adımı (pace) olduğu kadar, fotoğraflaştırılmış malzemenin özel oranlarına göre tümüyle alınmış ritmik ve estetik bağlamın, uzam içindeki objelerin hareketini tasarlama sanatı (Vertov D. Biz. Bir Manifesto Çeşitlemesi, Articles s:45) olarak çalışmaya çaba harcamıştı. Bu şekilde, temsiliyetçi parçalarıyla ve -siyah ya da saydam kareler dahil- soyut karelerin kesilmesiyle sıkı bir görsel dinamizmin ileri derecesini başaran anahtar sahneleriyle “Kameralı Adam”, film yapımcılığına uygulanan bu konstrüktivist davranışı çok canlı olarak örneklemektedir. Daha sonra belgeleneceği gibi, Vertov’un dinamik ve bilinçaltıyla algılanan montajı, “Kameralı Adam”ın devrimci önemini fark etmeyi gözden kaçıran Sergei Eiseinstein da dahil olmak üzere, çoğu çağdaş eleştirmen ve film yapımcısı tarafından şok edici ve zarar verici olarak nitelendirilmiştir. FİLMOGRAFİ · Film Weekly ( Haftalık Sinema, Kinonedelia) Kırk Beş Bölümlük Dizi (1918 – 1919) · Radonezh’in Sergei’nin Dünyadan Göçüşünden Geri Kalanlar 25 dk. (1919) · Devrimin Yıldönümü 150 dk. (1919) · Tsaritsyn Savaşı 40 dk. (1920) · Mironov Duruşması 12 dk. (1920) · Rehber Gemi, Kızıl Yıldız 25 dk. (1920) · Tüm Rusya’ Nın Büyük Kalinin’ i 25 dk. (1920) · Ajit – Tren VTSK 12 dk. (1921) · XIII. Ordunun Askeri, Yoldaş Kozhevnikov 12 dk. (1921) · Kurtuluş Savaşı Tarihi 175 dk. (1921) · S.R. Davası 40 dk. (1922) · Depo Bölümü 25 dk. (1920) · Sinema Gerçeği, Dizi 23 Parça (1922 – 1925) Ø Dün, Bugün, Yarın Sinema Gerçeği No : 13, 35 dk. (1923) Ø Bahar Sinema-Gerçeği S.G. No : 16, 40 dk. (1923) Ø Karadeniz – Arktik Okyanus Moskova, S.G. No : 20, 12 dk. (1924) Ø Leninist Sinema-Gerçeği S.G. No : 21, 35 dk. (1924) Ø Köylülerin Yüreğinde Lenin Yaşıyor S.G. No : 22, 25 dk. (1925) Ø Radyo Sinema-Gerçeği S.G. No : 23, 12 dk. (1925) · Çatışmanın 5 Yılı Ve Zafer 75 dk. (1923) · Bugün 8 dk. (1923) · Goskino Filmin Takvimi 12 dk. (1923-1925) · Sovyet Oyuncakları 12 dk. (1924) · Humorlar 3 dk. (1924) · Siz Bize Hava Verdiniz 12 dk. (1924) · Sinema-Göz Farkında Olunmayanları Yakalayan Yaşam 82 dk. (1924) · Baltık Filosu Gemisinin Dış Seferi, “Aurora” Seferi Ve Eğitim Gemisi “Komsomolets” 12 dk. (1925) · Sovyet İleri! – Şimdi Geçmişte Ve Gelecekte Moskova Sovyet’i 83 dk. (1926) · On Birinci Sene 87 dk. (1928) · Kameralı Adam (Son Sessiz Filmi) 95 dk. (1929) · Coşku – Don Basin Senfonisi 96 dk. (1930) · Lenin Üzerine 3 Türkü 70 dk. (1934) · Lullaby 60 dk. (1937) · Sergo Ordzhonikidze’ nin Anısına 24 dk. (1937) · Kahraman Sovyet Kadınlarının Zaferi 15 dk. (1938) · Üç Kadın Kahraman 90 dk. (1938) · A Zirvesi Bölgesinde 5 dk. (1941) · Kana Kan – Cana Can SSCB Sınırındaki Alman Faşist Saldırganların Suçları 15 dk. (1941) · Ateş Hattında Belgesel Kameramanları 12 dk. (1941) · Size, Cepheye – Kazakistan’ ın Övgüleri Cepheye 60 dk. (1942) · Ala – Tau Dağlarında 25 dk. (1942) · Gençlik Yemini 40 dk. (1944) · Günün Haberleri, Günlük Film Belgeseli. Her Biri 12 dk. (1944 – 1954) Kameralı Adam (l'Homme à la Caméra/men with a movie camera) filminden kesitler; 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ensiferum13 Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2007 sinemanın 7. sanat kabul edilmesinde müthiş bir rol oynamıştır... videolar cok güzel en kısa zamanda filmlerini de izleyeceğim.çok önemli bir konu.teşekkurler:) 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2007 teşekkür ettim ensicim.....doğru bir noktaya değinmişsin...sinemanın 7. sanat dalı olarak kabulünde büyük rolü vardır Vertov'un 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Depressive Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2007 cok kapsamlı araştırma ve yazı olmus.. tebrikler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ensiferum13 Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2007 defalarca izledim kameralı adam videosunu gerçekten çok anlamlı göndermeler var... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2007 aaa ben bu adamı biliorum...bi arkadasım okuldan alıcaktı ve kac defa izlicektik en sonunda almıs...keske haberimiz olsaydı da izleseydik...ellerine saglık felidae cok gusel bi konu... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MALCOLMX Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2007 sağlam konu olmuş eline sağlık. Vertov u biliyorum fakat hiç bir yapıtını izleme gibi bir şansım olmadı... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2007 teşekkürler arkaşlar....Vertov un eserlerini bulmak biraz zor gerçektende...sanırım biraz fazlaca piyasa filmi eğilimimiz olduğu için böyle izlenmesi gereken eserlere pek özen gösteren olmuyor... alıcısı olmayınca doğal oalrak satıcısınıda bulmak zor oluyor:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 aynen bu konuda katılıyorum... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 tabi özellikle sen bizzat tanıksındır:D ne zorluklarla bulduğuma filmleri........ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
losteirosss Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 eline kalbine sağlık şahane olmuş eleştirilerinde haklısın da kabak yine bizim gibi sinema aşıklarının başına patlamakta felidae bana da bul bea benim de aradığım bi sinemacıdır vertov amca:( 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 benim arşivden izlersin:)..... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
losteirosss Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 süpersin:) ben de arşivimime katmak isterim lakin bu nadide sinemacıyı...abi sanat olunca işin içinde gözüm dönüyo iyi mi..ey7allah;) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fcuk the life Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 teşekkürler paylaşım için.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 tabi özellikle sen bizzat tanıksındır:D ne zorluklarla bulduğuma filmleri........ bilmezmiyim o film için resmen savastın...hatta burda verdiin görüntüleri yollayıp izlioduk...olm ne gusel film yapmıs adam fala die... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 bilmezmiyim o film için resmen savastın...hatta burda verdiin görüntüleri yollayıp izlioduk...olm ne gusel film yapmıs adam fala die... valla ben kesitleri izleyip öyle birşey demiyordum:D zaten filmi 40 bin defa izlemiştim okulda...ne derece mükemmel bir film olduğunu öğreneli aradan 3 sene geçmişti:D...lakin sana filmi bulmak için ciddi bir gayret sarf ettiğim tartışma götürmez:D okulda bir kere geldin film izlemeye onda da potemkin zırhlısına denk gelmiştin......senin şanssızlığındı hoca yoktu filmi yine alamamıştım:D...nese telafi edicem sana gaz verip verip filmi bulamadığım günlerdeki hayal kırıklığını....şu hafta bi geçsin...bi 3 yönetmen 3 film gecesi ayarlicam...... losteirosss kesinlikle arşive girmesi gereken isimlerden zaten....ben senin arşive destek çıkarım:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 valla bilmen ama yaklasık bir seneden beri film ve yönetmen gunleri yapıoz...dimi yani bunuda hor gormemek lasım...içimden bir ses dioki felidae yine yapıcanı yapcak ve yine elimiz bos kalcak dio ama nese...zaten heroes'u da getirmedin halaaa....:thumbsup: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ensiferum13 Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 felidae elinizi boş göndermez ben kefilim:) hepiniz vertov u izleyeceksiniz:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 valla bilmen ama yaklasık bir seneden beri film ve yönetmen gunleri yapıoz...dimi yani bunuda hor gormemek lasım...içimden bir ses dioki felidae yine yapıcanı yapcak ve yine elimiz bos kalcak dio ama nese...zaten heroes'u da getirmedin halaaa....:thumbsup: sen beceriksizsen ben napıyım...ben size daha öncede söyledim organizasyon sizin ...ben gelirim filmleri getiririm soracak sorunuz olursa yanıtını da veririm daha ne yapayım sizin için .....heroes konusuna gelince geldin eve almayada yok arkadaşım alamazsın mı dedim:D ...beni arayacaksın çıkarken heroes diyeceksin bende çantama atıcam...yoksa hayatta aklıma gelmez..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 sen beceriksizsen ben napıyım...ben size daha öncede söyledim organizasyon sizin ...ben gelirim filmleri getiririm soracak sorunuz olursa yanıtını da veririm daha ne yapayım sizin için .....heroes konusuna gelince geldin eve almayada yok arkadaşım alamazsın mı dedim:D ...beni arayacaksın çıkarken heroes diyeceksin bende çantama atıcam...yoksa hayatta aklıma gelmez..... 1 ) kac defa aradım gelirken getir die... 2 )kac defa bakın bu hafta sonu ev var film gunu yapalım die... hatta filmler bile hazırdı...... 3 )ben sizin eve gelicem kapıyı calıcam...evet gusel bi fikir...fobimi yenersem evet olabilir...:whistling: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
losteirosss Yanıtlama zamanı: Eylül 26, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 26, 2007 felidae 3 yönetmen 3 film aççcam diosun kolay gele:) bu olayı arzu ederseniz parliement pazar gecesi sinema olayına dönüştürelim:rofl::rofl: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2007 felidae 3 yönetmen 3 film aççcam diosun kolay gele:) bu olayı arzu ederseniz parliement pazar gecesi sinema olayına dönüştürelim:rofl::rofl: hay hay dönüştürelim...ama mekanları sen ayarlicaksın:D 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
losteirosss Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2007 @felidae tabi zevkle:)örnek mekanlar:mezarlıklar,tapınaklar vs gibi:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2007 @felidae tabi zevkle:)örnek mekanlar:mezarlıklar,tapınaklar vs gibi:) tabi neden olmasın mezarlıklar falan ...hep beraber film şöleni yaparız:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.