pithc Oluşturma zamanı: Eylül 24, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 24, 2007 Dogma Nedir ? Lügat ve Ansiklopedilerde; tartışmadan, eleştirmeden doğruluğu kabul edilen; olduğu gibi kabul edilen görüş; olduğu gibi kabul edilen söz veya düşünce anlamına gelen Yunanca kelime. Gerek paganist (çok tanrılı) dinlerin her birinin akidesi, gerek felsefecilerin düşüncelerinin temelini teşkil eden tartışmasız ve olduğu gibi doğru kabul ettikleri görüşler olarak bilinen bu kelime daha ziyade kavram anlamında kullanıla gelmiştir. Hıristiyan dogması, Budist dogmaları, Decart'ın dogmaları, Kant'ın dogmaları gibi felsefecilerin felsefeleri (düşünceleri) nin ifadesi olarak da kullanılmaktadır. Kısaca üzerinde düşünmeden, algılanıldığı gibisinin doğru kabul edildiği Dünya görüşü ve buna bağlı hayatın veya hayat ötesinin sair alanlarındaki doğruluğu tartışılmaz görüşler manasında kullanılıp duran 'dogma'nın Arapça karşılığı da nas'tır. Dogma, ne ortaya konurken, ne de daha sonra üzerinde tartışma kabul edilmeden kabullenilen, tartışma götürmez görüş anlamındadır. Bu tartışmasızlığı dogmanın gerçekten tartışılsa da doğru çıkacağı gerçeğinden kaynaklanmamakta; tartışılmadan, ölçüp biçmeden, aklın ve eşyanın tabiatının gereği olarak doğru kabul edilen gerçeklerin ifadesi dogma değildir. Doğruluğuna peşinen inanılan, inanıldıktan sonra da eğri mi, doğru mu tartışmasına müsait bulunmayan kabullerin adıdır dogma. Varlığını da ancak bu peşin kabullerine borçludur dogmalar. Dogma sahibi dogmasının doğruluğunu ispat sadedinde herhangi bir gayret sarf etme gereği duymaz. Hattâ buna lüzum dahi hissetmez. Yalnızca dogmasını ortaya koyar o kadar. Bu dogma ya kabul edilecektir, ya edilmeyecektir. Fakat aslâ tartışılmayacaktır. Aslâ üzerinde akıl yürütülmeyecektir. Zaten dogmacı, yani dogma sahibi dogmasını vazederken de böylesi bir gayretin sahibi olmamıştır. Gayret göstermeye ihtiyaç da duymamıştır. Zira ona insanlar dogması ile ilgili şeyler sormayacaklardır. Sorsalar da cevap verilmeyecektir. Dogma 95 Manifestosu 1995 yılında Thomas Vinterberg, Kristian Levring, Soren Kragh Jacobsen ile birlikte Lars Von Trier Dogma 95 Manifestosuna imza atarak manifestoyu oluşturdu. Teknolojik gelişmeler sonucunda sinema kültürüne hakim olan “sinema bir yanılsamadır.” anlayışı başta olmak üzere, burjuva ideolojisine dayalı olan bireysel, auteur ve tür sinemasına, yıldız oyunculara, yapay ışık ve mekan tasarımlarına ve de yüzeysel aksiyon sahnelerine dayalı günümüz sinemasına hakim olan trende bir karşı duruş sergileyen ve bu anlamda anti-Amerikan bir çizgide duran Dogma 95, doğal mekan, doğal ışık ve ses, el kamerası ve 35mm film formatı kullanmak gibi, film yapımıyla ilgili katı kuralları kapsıyor. Manifestodan sonra çektiği filmlerinde kurallara harfiyen uyan Trier, bir anlamda yanılsama ve gerçeklik arasındaki uçurumu ve bu uçurumun gerçek hayatta sebep olduğu kötü sonuçları ele aldığı “Karanlıkta Dans” ile, aslında, kuralları çiğnemekten ziyade, kuralların altında yatan felsefik anlayışa sinemasal bir yorum getirdiği söylenebilir. Fikir babası Avrupa’nın dahi çocuğu Lars von Trier olan Dogma akımının, sinema tarihindeki etkilerini araştırmak için belki henüz erken. 1995 yılında yazılan manifestoya uygun filmlerin çekilmeye başlaması, ancak 3 yıl sonra, 1998 yılında gerçekleşebiliyor. Yine de geçen beş sene içinde dünyanın dört bir yanından 30’un üzerinde Dogma filmin çekildiği düşünülürse, son yirmi yıl içinde etkisi en geniş sinema hareketi ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz. felidae'e tesekkurler... 4 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
losteirosss Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 eline sağlık çok güzel olmuş:)bu arada felidae ya teşekkürler ayrıca:)...teşekkür moduna girdim iyice... anne baba size de teşekkürler:D sigarasızlıktan kıvranırken bana sigara veren tinerci çocuğa da ayrıca teşekkürler:rofl: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 eywallah canlarım:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fcuk the life Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2007 teşekkürler güzel paylaşım.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2008 Trier Dancer İn The Dark ile gönlüme taht kurdu haliyle tüm filmleri başım üstüne oluyor. Dogma akımı izlerken beni zorlasa da yönetmenin en güzel filmlerinden birinin afişini burdan paylaşacağım. http://img126.imageshack.us/img126/6284/dogvilleux7.jpg Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2008 tskler lady... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Topal Kırkayak Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2010 Dogme95 Manifestosu 13 Mart 1995'te Thomas Vinterberg, Kristian Levring, Soren Kragh Jacobsen ile birlikte Lars Von Trier Dogma 95 Manifestosuna imza atarak Manifestoyu oluşturdu. Dogme95 Manifestosu : Sadelik Yemini 1 Çekimler stüdyo dışında yapılmalı (Hikaye özel bir sahne donanımı gerektiriyorsa, stüdyo dışında uygun bir mekan seçilmeli). 2 Ses, kesinlikle görüntülerden ayrı olarak üretilmemeli ya da tersi (Sahne içinde üretiliyor olmadığı sürece müzik kullanılmamalı). 3 Kamera, el kamerası olmalı. El kamerasıyla elde edilecek hareketlilik ya da hareketsizlikler serbesttir (Film, kameranın durduğu yerde çekilmemeli, kamera filmin olduğu yerde olmalı). 4 Film, renkli olmalı. Özel ışıklandırma kullanılamaz (Çekilecek sahnede filmin pozlandırması için çok az ışık varsa, sahne kesilmeli ya da tek bir lamba kullanılmalı). 5 Optik numaralar ve filtreler yasaktır. 6 Film, gelişigüzel aksiyon içermemeli (Öldürme, silahlar, vb. bulunmamalı). 7 Zamansal ve coğrafi yabancılaştırmalar yasaktır (Film, şimdi ve burada geçmelidir). 8 Tür filmleri kabul edilemez. 9 Film formatı 35 mm olmalı. 10 Yönetmen, jenerikte belirtilmemeli. *Ayrıca yönetmen, kişisel adlardan sakınacağına, artık sanatçı olmadığına, anları bütünden daha önemli gördüğü gibi, bir 'iş' yaratmak- tan kaçınacağına, en büyük hedefim karakterlerinden ve ortamdan gerçeği açıkça çıkarmak olacağına ve bunu elinden geldiğince ve iyi tadlarla estetik faktörler pahasına yapacağına and içer. Dogma Akımı Filmleri 1. Festen - Thomas Vinterberg (Danimarka) 2. Idioterne - Lars von Trier (Danimarka) 3. Mifunes Sidste Sang - Søren Kragh-Jacobsen (Danimarka) 4. The King Is Alive - Kristian Levring (Danimarka) 5. Lovers - Jean-Marc Barr (Fransa) 6. Julien Donkey-Boy - Harmony Korine (Amerika) 7. Interview - Daniel H. Byun (Kore) 8. Fuckland - Jose Luis Marques (Arjantin) 9. Babylon - Vladan Zdravkovic (İsveç) 10. Chetzemoka's Curse - Rick Schmidt, Maya Berthoud, Morgan Schmidt-Feng, Dave Nold, Lawrence E. Pado, Marlon Schmidt and Chris Tow. (Amerika) 11. Diapason - Antonio Domenici (İtalya) 12. Italiensk For Begyndere (Yeni Başlayanlar İçin İtalyanca) - Lone Scherfig (Danimarka) 13. Amerikana - James Merendino (Amerika) 14. Joy Ride - Martin Rengel (İsviçre) 15. Camera - Rich Martini (Amerika) 16. Bad Actors - Shaun Monson (Amerika) 17. Reunion - Leif Tilden (Amerika) 18. Et Rigtigt Menneske - Åke Sandgren (Danimarka) 19. Når Nettene Blir Lange - Mona J. Hoel (Norveç) 20. Strass - Vincent Lannoo (Belçika) 21. En Kærlighedshistorie - Ole Christian Madsen (Danimarka) 22. Era Outra Vez - Juan Pinzás (İspanya) 23. Resin - Vladimir Gyorski (Amerika) 24. Security - Andrew Gillis (Amerika) 25. Converging With Angels - Michael Sorenson (Danimarka) 26. The Sparkle Room - Alex McAulay (Amerika) 27. Come Now - (Amerika) 28. Elsker Dig For Evigt - Susanne Bier (Danimarka) 29. The Bread Basket - Matthew Biancniello (Amerika) 30. Dias de Boda - Juan Pinzas (İspanya) 31. El Desenlace - Juan Pinzas (İspanya) 32. Se til venstre, der er en Svensker - Natasha Arthy (Danimarka) 33. Residencia - Artemio Espinosa Mc. (Şili) 34. Forbrydelser - Annette K. Olesen (Danimarka) 35. Cosi x Caso - Cristiano Ceriello (İtalya) 36. Amateur Dramatics - Anja Laumann (İngiltere / Danimarka) 37. Gypo - Jan Dunn (İngiltere) 38. Mere Players - Vaun Monroe (Amerika) 39. El Ultimo Lector - Sergio Marroquin (Meksika) 40. Lazy Sunday Afternoons - Joe Martin (İngiltere) 41. Lonely Child - Pascal Robitaille (Kanada) 42. DarshaN - Travis Pearson (Amerika) 43. 11:09 - Adam Wolf (Amerika) 44. Vince Conway - Matthew Pattison (İngiltere) 45. Regret Regrets (ABD) 46. Perspective (İngiltere) 47. Godinne van die Grondpad (Kuzay Afrika) 48. Giles sucks (Lüksemburg) 49. Michelle, Gilles, Kim (Lüksemburg) 50. autobahne (Türkiye) 51. A Cool Day in August (ABD) 52. Shaolin Warrior (film) (ABD) 53. Chip Off the Ol` Blockbuster (ABD) 54. Et rigtigt menneske (Danimarka) 55. Picnic and a stroll (ABD) 56. To be announced (Avustralya) 57. Bugbusters (Almanya) 58. Carpe Diem (film) (Avusturalya) 59. Colori (İtalya) 60. D. (film) (İtalya) 61. Evoque - Reality Show (İtalya) 62. A Promise (film) (ABD) 63. Abortion (film) (ABD) 64. Water Wine (Kanada) 65. The Smokestack Wager (Kanada) 66. Work all day (Kanada) 67. Premier (film) (Macaristan) 68. DOGumentario ITALIA (İtalya) 69. Tenderete (İspanya) 70. Funerale di Famiglia (İtalya) 71. Beauty and The Hitman (Danimarka) 72. Heaven and... (Danimarka) 73. Does it hurt? (Makedonya) 74. Frankie (film) (İngliltere) 75. The pompoulous adventures of fratases cubilotes (İspanya) 76. Los perritos (Meksika) 77. R.U.M.B.A (Kolombiya) 78. One of These Mornings (İskoçya) 79. l`interprétention (Fransa) 80. A Woman Under the Influence (film) (ABD) 81. Untitled Dogme (ABD) 82. Nobody Wants Your Film (ABD) 83. Türev (film) (Türkiye, 2005) 84. 10?, (ABD, 2006) 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2010 ovvv yeni bir bilgi daha tesekkurler blue... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chesterfield Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2010 kendilerini "dogma kardeşliği" olarak tanımlayan ve ilk 4 dogma filmini çeken lars von trier, thomas vinterberg, soren kragh-jacobsen ve kristian levring dörtlüsü, filmlerinin jeneriklerinde adları geçmemesine rağmen, sağda solda boy göstermekten, röportaj vermekten geri durmamıştır. bu 10 kuralın trier ve vinterberg tarafından, 45 dakika gibi bi sürede kaleme alınması da bi hayli dikkat çekicidir. daha sonrasında bu yönetmenler, dogma kurallarının aslında sembolik olduklarını ve esas önemli olanın konvansiyonel sinemaya karşı farklı bir bakış açısı getirme çabası olduğunu belirtmişlerdir. 9 nolu kural, bu 4 yönetmenin hepsi tarafından çiğnenmiş ve sonrasında, filmler video kamerayla bile çekilebilir, ama dağıtımı 35mm olmalıdır şeklinde çevrilmiştir, tabii bunun nedenlerinden birisi, mali sıkıntılar diğeri ise 35mm kameraları tripodsuz kullanamamalarıdır.. daha sonraki verdikleri röportajlarda, thomas vinterberg, bazı genel çekimlerde kamerayı bir sopanın ucuna takarak kullandığını, soren kragh jacobsen ise hidrolik asansör kullandığını itiraf etmişlerdir. ayrıca, yönetmen olarak kişisel beğenilerden feragat etme kısmı ise açıkça absürdür, sonuçta yönetmen kurgu masasında seçim yaparken bile beğenisi doğrultusunda bir seçim yapmaktadır, ki senaryolar yönetmenler tarafından yapılmakta, oyuncu seçimleri de yönetmen tarafından yapılmakta ve bunların hepsi birer estetik seçim değil midir? bu sert kısıtlamalar yaratıcı çözümler bulmaya itmiştir yönetmenleri, dogma kardeşleri, bu çalışma sürecinin kendilerinin en zevkli ve heyecan verici deneyimleri olduğunu belitmişlerdir, test-audience kullanılmaması ve senaryonun yardımcılar tarafından kontol edilmemesi aksine özgürleştirici bi etki yapmıştır yönetmenler üzerinde, trier, idiots'un senaryosunu 4 gün içerisinde yazmış ve tekrar okuma ihtiyacı bile duymadan yapmıştır bunu. bu 4 yönetmen dogma 95'i, deneysel ve yenilikçi bir sinema arayışı olarak gördükleri için, kendilerini tekrarlamamak ve dogmanın karşı durduğu konvansiyonel ve janr sinemasına dönüşmemesi için yeni ufuklara yelken açmışlardır. dogma95 gecen dönem finaldeki 3 sorudan biriydi.onun yüzünden Türev adlı işgenceyi seyretmek zorunda kaldım ama filmin sonunu getiremedim.sonuç olarak geçtim ama kimseye tavsiye etmiyorum Türevi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2010 Ne saçma bi manifestodur , sanat yapıyorum de ama bir sürü şeyi yasakla . ozaman handycamle falan arkadaş geyigi mahiyetinde cektigimiz filmler de pekala dogma sinemasi ornekleri arasina girebilir. yeter ki, onemli mevkiilerde kilit isimleri taniyor olalim. zira, manifestodaki maddelerin buyuk kismini sagliyor sayiliriz. ornegin, yönetmenin ismi jenerikte geçmemeli, çekimler stüdyo dışında, doğal mekânlarda yapılmalı, film aksiyon içermemeli, silah, tank, top olmamalı.... gibi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
persephone Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2010 anti-christ sarsıcı bir film..kendisini sevdirmemeyi başaracak kadar iyi bence. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.