Hedef Oluşturma zamanı: Eylül 25, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 25, 2007 http://bp1.blogger.com/_j4URz60BBac/RuJSiCchpOI/AAAAAAAAAks/22wRYPTCloI/s400/osmanli.jpg Osmanlı zamanında ordu çeşitli birliklerden oluşurmuş. O birliklerden biride Tokatçı birliğiymiş. Tokatçı denilen askerler devşirmelerden oluşur ve gayet iri yapılı, iri elli kişilermiş. Bunların özel çalışma salonları varmış. Salonlarda mermerden yapılı olan büyükçe kolonlar varmış. Tokatçılar bu mermer kolonları tokatlayarak ellerinde nasırlı bir katman oluşturur ve vuruşlarını kuvvetlendirirlermiş. Savaş sırasında ordunun en arkasında bulunur savaşın sonlarına doğru hızla savaş alanına girer ve bitkin durumda olan düşman askerlerini tek tokat darbesiyle yerle bir ederlermiş.Tokat attıkları kişinin yüzünü içeri çökertir ve beyin kanaması geçirmesine sebep olarak öldürürlermiş. Bu bilgilere yakın zamanda arkeolojik kazılar esnasında ulaşılmıştır.Yapılan araştırmada kafatası içene beyne doğru göçmüş insan iskeletleri bulunmuş ve araştırmaya koyulmuştur.Araştırma sonucunda bu sonuca neden olan unsurun Osmanlı’daki tokatçı birliğinin sebep olduğu öğrenilmiştir.Daha önce Tokatçılar hakkında bilgi sahibi olunmasına karşın bu durum araştırmacıları çok şaşırtmış ve daha derin araştırma yapmaya itmiştir.Araştırma sonucunda ölümün kafatasına yapılan ilk vuruş ve boyna yapılan ikinci vuruş neticesinde geldiği ve bu neticede kafatası ve boynu kırılmış düşman askerlerini bulabildikleri sonucuna ulaşmışlardır. Osmanlı Tokat’ının 4.Murat döneminde ortaya çıktığı tokatı atan ilk kişinin Sadrazam Hafız Paşa olduğu rivayet edilmektedir. -------------------------------------------- Osmanlı tokadının; tokat atıldığı anda insanı etkisiz hale getireceğini biliyordum ama beyin kanaması geçirtecek kadar güçlü olduğunu bilmiyordum 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ensiferum13 Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 evet bu ilginç birlik adını, daha sonraları ekonomik olumsuzluklar dolayısıyla çalıp kaçan kişilere verecekti. osmanlı tokatı bildiğim kadarıyla yüz ve boynuda kapsayarak şah damarının patlamasına yol açıyormuş.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
009 neslihan Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 benimde bildiğim kadarıyla çeneden vurulurmuş ağzı kırılırmış insanın.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vhercle Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Ben de savaş alanına giren atlıların atlarına tokat attıklarını duymuştum ki atı bile deviriyorlarsa insan suratını ne hale getirirler Teşekkürler.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ensiferum13 Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 bende ata tokat attıklarını ilk defa senden duydum vhercle şok oldum:huh: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vhercle Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Tabi tabi atlara vurarak yere düşmelerini sağlıyorlarmış Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
danny Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 tokatcıların kurulus nedenlerı o sıralrda bızanslılar pıyadelerıne zırh gıydırırlerdı kı devrıne gore asırı saglam olan bu zırhlı pıyadelere karsı kurulusmus bır askerı bırlıktır o kadar kalın zırhın altında vurudugu zaman boyunu kıracak tokat atıyorlamıs topkapı tarafındaydı galıba calıstıkları mermelerden bır kacı vurduklara yere artık nası vuruyolarsa ızlerı bellı oluyodu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Zendor Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 atmı dewiriolar:blink: balyoz gibidr o tokat..dehşete düştm:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fcuk the life Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Tabi tabi atlara vurarak yere düşmelerini sağlıyorlarmış çok şaşırdım:blink: sağolun.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Nora Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2007 şaşır şaşır bitmez osmanlı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Elesis Yanıtlama zamanı: Eylül 26, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 26, 2007 Phalanx'a gerek yok o zaman tokat at devir ne boşuna mızrağa para vericen:rofl: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Wahsi Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2007 benim bildigim ellerini hayvan tezegine batırıp kurutup öyle vuruldugu cunku o şekilde ha balyozla vurmussun ha tokatla farketmez ... zaten nasırda baglar zamanla eller Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Amoress Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2007 islak mermeri tokatlayarak calistiklarini biliyorum, bence dogrudur.. saol paylasim icin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
heRnan coRtes Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2007 ne osmanlıymış be :blink: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
monkeybusiness Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Osmanlı tokadı Evet, Osmanlı tokadı namıyla efsane olmuş bir yakın dövüş tekniğinden bahsediyoruz; belki de gelmiş geçmiş en ölümcül dövüş tekniklerinden biridir Osmanlı tokadı. İnternette bu konuyla ilgili efsaneler ile gerçekler birbirine karışmış durumda bu yüzden burada bildiğim bütün Osmanlı tokat tekniği rivayetlerini yazacağım. Yeniçerilerin bu tekniği en iyi kullanan askeri sınıf olduğu ve bu tekniği başarıyla uygulayabilmek için mermer tokatladıkları rivayeti ki bu rivayet gerçeklerden uzak görünmektedir zira yeniçeriler ilk kuruldukları devirlerden itibaren ateşli silahlarla haşır neşir olmuş yakın dövüşte ise yatağan ve palalarını kullanmış bir askeri sınıftır.Silahsız kalmaları durumunda ise arkalarını dönüp kaçtıkları görülmemiş bir şey değildir. Bana göre bu tekniği özel olarak kullanan bir askeri sınıf yoktu bütün askerler arasından bileğine güvenen babayiğitler bu tekniği kullanırlardı ki bu tekniğin müthiş uygulayıcıları olduğu bilinmektedir buna örnek olarak da bir Avrupalı miğferinin üzerinde bulunan 5 parmak izi verilebilir Şimdi tekniğin nasıl uygulandığıyla ilgili çeşitli bilgilere gelelim Osmanlı tokad tekniği tek bir biçimde uygulanmazdı duruma, yere, hasmın zırh yapısına göre ve dövüşün gidişatına göre uygulanan çeşitli teknikleri mevcuttu bunlar; avuç içi tekniği, silme tokad tekniği, elin tersi tekniği, serme tekniği, süvari tokadı tekniği olarak adlandırılabilir. AVUÇ İÇİ TEKNİĞİ: Bu teknikte hasmın yüzünün ortasına burnun ucu tam bilekle el ayasının birleştiği yere denk gelecek şekilde tüm güçle vurulur ve hasmın kırılan burun kemiğinin kafatasının göz çukurları arasında kalan kısmını da kırıp içeriye saplanması sağlanırdı beyne doğrudan saplanan burun kemiği hasmın ani ölümünü sağlardı. En ölümcül tokad tekniği diyebileceğimiz bu teknikte amaç düşmanı en kısa yoldan öldürmekti. Bu tekniği uygulayabilmek için kuvvetli pazulardan başka bu pazuları oldukça hızlı bir şekilde kullanabilecek yeteneğinde geliştirilmiş olması gerekiyordu ancak bunun için özel bir talim yapılmazdı zira kılıç kullanma talimlerinde pazunun güç ve hızı zaten yeterince pekleştirilirdi. Bu tekniğin kullanılabilmesi için düşmanın zırhının yüz kısmının açık ve düşmanın yüzünün tam olarak tokadı atacak olan kişiye dönük olması gerekir.Bu tekniği Osmanlıların süvari askerleri de ellerini tıpkı bir mızrak gibi ama avuç içi hasmın yüzüne dik gelecek şekilde tutarak at üzerine düşmana bodoslamadan dalmak suretiyle kullanabilirlerdi.Tekniğin at üstünde uygulanması zorluğunu kat be kat arttırsa da etkisi de o ölçüde artardı. SİLME TOKAT TEKNİĞİ: Silme tokat tekniğinde ana hedef hasmın kulağının orta noktasından başlayıp dudakları ve tüm yanağı da dahil eden bir bölgedir.Parmaklar birbirlerine bitiştirilmeden,kol bükülmeden,vurma gücü omuzdan alınarak atılırdı.Silme tokat denmesinin nedeni darbe vurulduktan sonra elin bilekten ileriye doğru bükülüp hasmın tüm yüzünü yalayıp çenede toplanan bir itme kuvveti daha oluşturmasıdır ki bu itme kuvveti zaten tokadın etkisiyle bütün direncini yitiren düşmanın boynunun rahatlıkla kırılmasını sağlayabilirdi. Bu teknik zırhlı yüzeylere de uygulanabilirdi ama tam etkisi tabii ki çıplak ten üzerinde görülürdü.O ünlü mermer idmanı bu tokat tekniğinin ölümcül surette uygulanabilmesi için yapılırdı ama bu idmanda amaç çoğu forumda yazdıkları gibi ellerin büyümesi için değil ellerin sertleşmesi ve vuruş tekniğinin mükemmelleştirilmesi içindi zaten eski Türklerin elleri gelişme çağında sürekli olarak et suyu,et,hamur işi,tereyağı gibi besinlerle haşır neşir oldukları için ekseriyetle çok büyük olurdu bugün bile Kars,Ardahan gibi doğu illerinde et suyu ile beslenen çocukların ellerinin etli ve büyük oldukları görülebilir. ELİN TERSİ TEKNİĞİ:Dövüş sırasında savunmaya yönelik bir hamle olarak kullanırdı.İlk hamlesi boşa giden savaşçı kendini korumak,düşmanının hamle yapmasını engellmek için bir de elinin tersiyle tokat savurur ilk hamlesinin boşa gitmesiyle oluşan denge kaybını da böylece telafi ederdi.Bu teknikte bütün parmaklar birbirine bitişik olmalıdır aksi takdirde kendi parmağınız kırılabilir ve darbe elin parmaklı kısmıyla değil parmakların elin kalanıyla birleştiği kemikli bölümle gerçekleştirilmelidir.Bu darbe hasmı öldürmez ama sersemlemesini sağlar veOsmanlı askerine de yeni bir hamle etmesi için zaman kazandırırdı. SERME TEKNİĞİ: Silme tokadın parmaklar bitiştirilmek suretiyle atılanına serme tokat denir.Bu tokat tekniğinde ise hedef silme tokada göre daha dar bir alandır kişini burnuna ve ağzının ortasına aşağıdan yukarıya gelecek şekilde kolun gerektiği kadar(ama çok fazla değil) bükülmesiyle yaratılacak savrulma etkisi de kullanılarak vurulması gerekir böylece hasmın ağzı yüzü birbirine karışır,dudağın patlaması,burnun kırılması,darbenin şiddeti sebebiyle havadaki çer çöp ve tozun gözlere dolabilmesi ve acının keskinliği sebebiyle gözlerin yaşarması,görüşün bulanıklaşması söz konusudur. Bayıltmaya yönelik bir tokat tekniğidir saldırıda direk olarak kullanılabildiği gibi bir saldırı karşısında refleksif olarak aşağıdan yukarıya elin savrulmasıyla savunma amaçlı olarak da kullanılabilir her iki durumda da okkalı darbeyi yiyen düşmanın kendisine gelmesi zaman alacak ve bu arada Osmanlı askeri baygın haldeki hasmı arkadan gelenlerin insafına bırakacak yahut bağlayıp üstüne bir not yazarak kenara atacaktır(esirin kıymetine bağlı olarak dandik bir şeyse gebertip kenara atar ama işe yarar bir esirse adamın kıymetini takdir etmede üstad olan atamız esirini bağlar ve Osmanlı toplumunda sadrazamlığa bile yükselebileceği kölelik mevkisine ulaştırır.) SÜvarİ TOKADI TEKNİĞİ: Özellikle at üstünde atılmak üzere geliştirilmiş bir tokat tekniğidir. Bu teknik kaçan düşmana yetişip esir almak için birebirdir.At dörtnala sürülürken üzengi üstünde doğrulunup el eğerden aşağıya sarkıtılır hedef konumundaki zavallıya yaklaşıldığında el bütün güç ve hızla havaya kaldırılır ardından gene bütün güç ve hızla hasma hedef ense olacak şekilde indirilir. El hedefin konumuna göre kimi zaman parmaklar bitişik kimi zamansa parmaklar ayrık olarak vurulur.Burada dörtnaldan kaynaklanan hızın verdiği ivmeyi de hesaba katarsak tüm teknikler içinde en hızlı olarak atılan tokattır.Osmanlı süvarileri içinde özellikle tımarlı sipahiler(Tımar sistemi bozulmadan önceki orjinal Türk atlısı olan ve Orta Asya süvarilik geleneğini sürdüren tımarlı sipahiler)ve akıncılar bu tekniğin başarılı uygulayıcılarıydı.Bu askerlerden biri tarafından göze kestirilen düşmanın hayatının geri kalanı tamamıyla Osmanlı süvarisinin insafına kalmıştı.Süvari elini biraz kuvvetli vurarak öldürebilir daha hafif vurarak felç edebilir biraz daha az kuvvet uygulayarak düşmanı bayıltıp esir edebilirdi. Tüm bu teknikler çetin idmanlar, zor oyunları(cirit, çevgen, güreş vb.) ve kanlı savaş meydanlarında pişen savaş erleri için rahatlıkla uygulanabilecek tekniklerdi. Bütün bunlara Türk askerinin bu koşullarda geliştirdiği farklı: fiziki yapısını ki bu yapının başında katı yay germek suretiyle elde edilen çelik misali pazılar, ellerin kılıçla veya kılıçsız olarak hedeflere sürekli savrulmasıyla elde edilen kol uzunluğu ve müthiş kuvvetli omuz, boyun kasları da eklenirse, savaş meydanlarında fırtına misali esen bu askerlerin Avrupayı nasıl korkudan titrettiği biraz daha iyi anlaşılacaktır. Ayrıca Osmanlı tokadı olarak bilinen tokat tekniklerinin daha Türkler Orta Asyadan ayrılmadan icat edilmiş olması mümkündür. O sebeple Osmanlı tokadı yerine Türk tokadı denmesi bence daha uygun olacaktır. Hunlular veya Göktürkler zamanında Osmanlılar yoktu ama bu tokat teknikleri büyük ihtimalle Osmanlıların ataları tarafından biliniyordu ve yaygın olarak kullanılıyordu ama yer cüceleri tarih yazıcılığında ketum ve taraflı davrandığı için Çin kaynakları bize pek bilgi vermiyor. Hun boksu denen dövüş tekniği hakkında biraz daha fazla bilgimiz olduğunda bu tekniğin Türk proto-tokat tekniği olarak görülebileceği de bence ortaya çıkacaktır. Alıntıdır. -------------------- Deli ler savaş meydanında karşı karşıya gelindiğinde,çarpışmadan önce suratlarını kesip bıçağı yalarlarmış.Psikolojik savaş... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tataryoldas Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 harika ya emeğinize sağlık bu arada benim eller de cüsseme göre iri ve büyük (kafam kadar elim var) teknikleri geliştirmem lazım:) ayrıca atlara vurduklarını bende duydum öyle biliyordum.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
CREMATORY Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Gerçektende böyle bir oluşum varmış osmanlıda,Hatta Halk en çok bunlardan korkuyormuş hepsinin parmağında Padişah Turası varmış Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
monkeybusiness Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 rivayetlere göre 4. murat 150 kiloluk top güllesini tek eliyle kaldırıyormuş... Yavuz sultan selimde attığı mızrakla demir kapıyı deliyormuş... Başka bir rivayete göre ise bir yeniçeri isyanını vezirler bastırmış... Koydukları yeniçeriyi deviriyorlarmış... vaka-i vakvakiye olayı galiba bir de üzerinde el izi olan düşman miğferleri varmış görmedim gerçi ama o kaskları ikiye bölüyorlarmış Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Justaphantom Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 rivayetlere göre 4. murat 150 kiloluk top güllesini tek eliyle kaldırıyormuş... Yavuz sultan selimde attığı mızrakla demir kapıyı deliyormuş... Başka bir rivayete göre ise bir yeniçeri isyanını vezirler bastırmış... Koydukları yeniçeriyi deviriyorlarmış... vaka-i vakvakiye olayı galiba bir de üzerinde el izi olan düşman miğferleri varmış görmedim gerçi ama o kaskları ikiye bölüyorlarmış Bir yeniceri isyanini vezirler bastirmasina imkan yoktur. Sayilara dikkat edelim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
monkeybusiness Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 tokatlara da dikkat edelim rivayet kelimesine de dikkat edelim Neyse başka birşey anlatıyım deliler bir savaş meydanında sadrazamın tekini rehin alınmaktan kurtarmışlar... Kırım savaşı sırasında hemde.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Justaphantom Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2009 tokatlara da dikkat edelim rivayet kelimesine de dikkat edelim Neyse başka birşey anlatıyım deliler bir savaş meydanında sadrazamın tekini rehin alınmaktan kurtarmışlar... Kırım savaşı sırasında hemde.. Rivayet kelimesine dikkat ediyorum ama bir yeniceri isyanini bastiran vezirler rivayetten öteye gider.. Yeniceri kiyamlari -bunlarin tarihleri-nedenleri vb konusunda da yeterince bilgi bulunabiliyor. Bu tip iddialar veya rivayetler kanit isterler.Birincil kaynaklara ulasilabiliyorsa birincil kaynaklardan yoksa ikincil kaynaklardan bu yönde kanit gösterelemiyorsa bunun adi sadece "yalan" olur ,daha iyisi geyik olur. Kirimin fethi esnasinda mi bu deliller (veya halk arasinda söylenen sekliyle deliller yani yol acanlar-önden gidenler) acaba sadrazam ki o esnada yanilmiyorsam Gedik Ahmet Pasayi kurtarmislar? Bu konuda ne Kirimin fethi ile alakali yazilanlarda ne de Gedik Ahmet Pasa hakkinda yazilanlarda bir bilgi yok. Ki Fatih döneminin en önemli sadrazamlarindan ki Kirimin fethi esnasinda kendisi Serdar-i ekrem ayni zamanda esir düsebilecekken kurtarilmasi vakanuvisan tarafindan pek kolay atlanicak bir durum degildir. Eger varsa bu bilgiyi nerden aldigini paylasmani beklerim Eger byöle bir paylasim icine girersen seninle detayli bir tartisma icine de girebilirim. Ama sadrazamin biri diye yazmandan saniyorum ki bu anlattigin olay geyik muhabbeti sadece. Piyasada bulunabilecek kaynaklardan alintilar yapmak yerine cok kolay bir link veriyorum bu konuyla alakali http://tr.wikipedia.org/wiki/Deliler Tarihle veya daha genel olarak bilimle alakali muhabbetlerin sadece kulaktan dolma bilgilerle sadece geyik düzeyinde yapilmasi ilerlemenin önündekki engellerden biri oldugunu anlamakta da fayda var. Tokatlara ve rivayetlere dikkat etmek yerine kaynaklara-bilime dikkat etsek nasil olur acaba? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
monkeybusiness Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2009 Verdiğin kaynağı 10 kere okudum... Sen adını yalan koy tamam birşey demiyorum sana... Wikipedia gibi insanların doldurduğu internet kaynaklarına güvenilir ?! diyorsan o yazıyı bir daha oku ... Okumadığın için ben son paragrafı kopyalıyorum bak Bir rivayete göre de ıslatılmış mermer üzerine çıplak elle tokat atarak talim ederlerdi. İri yarı adamların ellerinde sadece bir kalkanla ve dahi kimi zaman o bile olmaksızın üzerlerine saldırdığını gören düşman askeri ne olduğunu anlayamadan, mermere meydan okuyan meşhur Osmanlı tokadıyla karşı karşıya gelir, ve bunun nasıl bir şey olduğunu anladığında ya ölü ya da artık savaşamayacak denli sakat bir asker olurdu. Osmanlı tokadı deyimi buradan çıkmıştır. neymiş bir rivayete göreymiş... Neymiş o zmn senin verdiğin kaynak yalancının daniskasıymıs... ve son olarak neymiş... Rivayetler tarihin "çekici ve eğlenceli" kısmıymış... Bir vuruşta düşmanın kaskını bölen yada onları öldüren bir tokat tekniğe inanıo bnm dediklerime inanmıyo inanma zaten rivayet anlatıyom... İnternetin kirli bilgi kaynağı olduğunu herkes bilir... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Justaphantom Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2009 Tarihini bilmeyen milletler ..................................... Sonu cok degisik sekillerde degisik kisiler tarafindan degisik sekillerde doldurulmustur. Rivayetlerle eglenmeye devam. Rivayetleri tarih sanmaya devam Riayetlerle tarih anlatmaya ve anlamaya devam. Sadece tarih degil hemen bütün bilim dallari icin ayni sekilde rivayetlerle eglenmeye devam. Cok güzel ve eglenceli olmali... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
whopper18 Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2009 süper tokat gerçekten uzun çalışmalar sonucu oluyordur hiçte kolay değil böyle tokat sallamak Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Avataraang Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2009 Aslında yeniçerilerde tokat çalışırdı onlaırn özel taşları oluyordu. 5 yıl bir el 5 yıl diğer el ile çalışıyolardı ve atı devirdikleride doğrudur. Ayrıca Yavuz Sultan Selim ve vs. padişlahla riel ilgili rivayetler doğru olabilir örn 3.Selim i öldürmek için gelen yeniçerilen sayısı yaklaşık 15 idi ve Selim bunların 8-9 unu öldüremeyi başardı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.