mystery Oluşturma zamanı: Eylül 28, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 28, 2007 okuyan var mı? halen etkisindeyim.... http://www.haberturk.com/kuturesim/tanrinindogum20061101.jpg Yeryüzünde işler hiç iyi gitmiyordu. Dünya gergin, insanlar mutsuzdu… Artık zamanı gelmişti… Tanrı, imajını değiştirmesi için bir reklam ajansıyla anlaştı. Genç reklamcı ile chat’leşmeye başladılar. Çocuk, “Nasıl olur da Tanrı insanla chat yapar?” diye sordu. “Musa ile çalılıklar arasından konuşmuştum, seninle de internetten yazışıyorum. Şaşılacak bir şey yok” dedi. TANRI'NIN DOĞUM GÜNÜ, böyle başlıyor ve her sayfasında okuyucusunu biraz daha içine alarak kendine hapsediyor. Güzeldünya Kitapları'nın ilk eseri olan bu kitap, saatler süren bir chat'ten sonra müthiş finaliyle kişiyi kucaklıyor, hayata bakışını baştan aşağı değiştiriyor. Kimine göre roman tadında bir araştırma, kimine göre NLP'nin ulaştığı son nokta, kimine göre bir tür tefsir ya da hayat bilgisi kitabı. Adını ne koyarsanız, o. Nereden geldim, nereye gidiyorum? sorusuna bu kadar açık ve yalın cevap veren bir eser yazılmadı. TANRI'NIN DOĞUM GÜNÜ, Burak Özdemir'in üçüncü eseri. Yıl 2102 ve Türklerim Diken Diken Oldu kitaplarını bir solukta okuyan tiryakilerinin bile tüylerini diken diken edecek bir eser, TANRI'NIN DOĞUM GÜNÜ… “Ya sonra?” sorusunun kitabı… *** Kainatın en deneyimli metin kodlayıcısı Tanrı, kitabı Kur’an’a yerleştirdiği kriptoları bu kitapta birer birer deşifre ediyor. 19’un üzerindeki gizem perdesini kaldırıp kader denklemini çözüyor, “cehennem”i açıklıyor: “Cennetten kovulmadığın gibi cehenneme de sürülmeyeceksin. Yer, gök ve ikisi arasındakiler… Tüm bu yatırım, senden bir günahkâr yaratmak için değildi.” *** İlk defa “internete” işaret eden ayet… Hastalıkların ilahi şifa kaynağı… Kur’an’daki Reiki… Başörtüsü ayetinde bugüne kadar fark edilmeyen ayrıntı… İslami terör algısında Üsame bin Ladin denklemi… İsa’dan haberler, “Deccal”in kimliği… Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
luciin Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2007 Din'in, "tabular bütünü" olduğunu düşünenlere yazılmış bir kitap gibi. "Tanrı" kavramını kutsal kitapların dışında düşünen, sezen, hisseden bir bakış açısıyla, yani Tanrı nedir, kimdir sorularının kişisel, insanın iç dünyasındaki soru ve yanıtlarıyla "kişisel olarak" Tanrı sorgulanabilir ancak. Jim Carrey ve Morgan Freeman'ın birlikte oynadığı "Aman Tanrım" filmini hatırlarsınız. O zamanlar, radikal kesimin çok büyük tepkisini almıştı. Ama filmi seyrederken, komedi unsurlarının dışında insanın içinde gizlenen Tanrı'yı tanıma dürtüsünün "yumuşak" çizgilerle ancak bu kadar ifadesinin mümkün olacağını düşünmüştüm. Her insanın içinde, Tanrı'ya yöneltilen bir çok (henüz yanıtlanmamış) sorunun yattığına bakarsanız ve aynı soruların yanıtını karşınızdaki insana yönelttiğinizde, bilgiç bilgiç başını sallayarak, "Herşeyin cevabını biz bilemeyiz, sadece Tanrı bilir" yada kestirme bir yolla "Düşünme böyle şeyleri, Allah kafana taş atar çocuğum" gibi yanıtlar aldığınızı az çok tahmin edebiliyorum. Bu, doğal olarak, siz doğar doğmaz size etiketlenen "dini imaj"ın Tanrı'yı bulmak için yeterli olmadığının göstergesi de sayılmaz mı? Çünkü kimliğinize düşürülen dini ve mezhebi budur mührüyle, sizin aslında Tanrıyı arama ve O'nu tanıma gayretleriniz boşa çıkmış ve önü kesilmiş oluyor. Bu, İslamiyet'in ilk yıllarında, Hz.Muhammed'in Kureyş'lileri tek bir Tanrı inancına çağırırken aldığı o bağnaz yanıtın da aynısı değil mi: "Biz, atalarımızdan böyle gördük. Senin dinine hiç girmeyiz." Dememiş miydi Socrates, "Sorgulanmayan bir hayat, yaşamaya da değmez." diye. Nerde olduğumuzu, doğar doğmaz hangi inancın bir parçası olduğumuzu, aslında kim olduğumuzu, yaratılma nedenimizi aramadığımız sürece, Tanrı'yla olan kişisel serüvenimiz de, nüfus cüzdanımızdaki din hanesinden öteye geçemeyecektir diye düşünüyoum. Çünkü her insanın doğumu, Tanrı ile "kişisel" bir beraberliğine başlama sürecidir. Hele "görücü usulü"nün kalktığı su dönemde, (en basitinden) sevdiğiniz insanı tanıma ve onunla beraber vakit geçirme gayretiniz kadar, "Tanrı'yı da kişisel olarak tanıma ve O'nunla vakit geçirme" arzusunun içimizde uyanmasının da çok önemli olduğuna inanıyorum. Bir zamanlar, insanlara İsa'yı anlatan inançlı bir Hıristiyan olduğumu daha önce de yazmıştım. Öyle ki, beni bu konuda yenmeye kimsenin galip gelemeyeceğini, fikirlerimi çürütebilecek bir insanoğlunun da henüz doğmadığını söyleyebilecek kadar da iddialı ve ukala. Ama büyük konuşmuşum. Kur'an ı okudukça, içindeki çelişkisiz ifadeleri, hem geçmişe hem de geleceğe ışık tuttuğunun idrakine vardıkça o zamanlar ne "büyük laf ettiğimin" de farkına varıyorum şimdi ve gençliğimin bu çocuksu gafına şimdi sadece gülümsüyorum. Evet, Allah, "İnsanları bilinmek" için yarattım diyor Kuran-ı Kerim'de. Adıma insanlar tabular üretsin ve düşünen zihinlere, "Hey, burası yasak bölge kardeeşşş, buradan daha öteye geçemezsin. Yassakk! Günahhh!" sözleriyle set çekebilsin diye değil. Kitaba dönersek, konu başlıkları gerçekten çok güzel ve bir o kadar da ilgi çekici. 19 meselesinde ta Eşari ve Mutezile'den beri süre gelen "neydi, ne değildi" polemiği, en son Hulki Cevizoğlu ve Edip Yüksel'le ceviz kabuğunda nüksetmişti. Bunca yıldır süre gelen bu polemiğin, bu kitapta çözüleceğine inanmıyorum da, en azından bu konuya kendi bakışıyla kattığı renk bile, bu konuların meraklıları tarafından ilgi çekici olacağına eminim. En çok da (Benim İlluminati örgütüyle ilgili hep dile getirdğim) Deccal konusunu nasıl işlemiş, onu merak ettim şimdi. Paylaşımda bulunan kardeşime, katkılarından dolayı teşekkür ederim... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Elesis Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 28, 2007 İlgimi çekti açıkçası,almayı düşünüyorum.Sağol paylaşımın için... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sudenaz Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2009 (düzenlendi) Arkadaslar ben de bu konu hakkinda yazmak istiyordum hatta okuyan varsa pyalassin dedim ama nereye nasil mesaj yazilir yani ana baslik olarak bilmiyorum.hep boyle yazi yazan arkadaslara cevap yaziyorum.ben kendi basligimi nereye yazip gonderecegim yaa:(bir turlu bulamadim.lutfen yardim edin.bu arada TANRININ DOGUM GÜNÜ kitabi muthis!!:)okumayanlar cok sey kaciracaklar..ben aylardir hergece defalarca bu kitabi okudum okumaya devam ediyorum.cunku okumaktan hic bikmadim.:)super bi kitap!simdi Burak Özdemir in yeni cikacak TDG sini bekliyorum buyuk bir sabirsizlikla Mayıs 23, 2009 schizophrana tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cheriour Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2009 Alacağım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chris Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2009 sagopanın hep taaruz var şarkısı bu kitabı özetliyormuş(kaynak :ablam ) [o okumuş da ve hala okuyor... :/ ] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nurzeyalt Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Bende burada çok övülen bu kitabı sonunda okudum bende etkisindeyim çok güzelmiş Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eemmree Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 güsel paylaşım saol ! mutlaka okumalıyım etkileyici gözüküyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sAcReDwitCh Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 kitabın ilk başları çok çok çok ilgimi çekmişti ama ortalarına doğru pek ilgilenmedm hala yarım kitap bi boş waktimde bitireym bari :/ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
gaye Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 mystery güzel bi paylaşım teşekkürler luciin sende gerçekten süper bi yazı yazmışsın ellerinize sağlık arkadaşlar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
complex Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 yazarın adını görünce kitaba olan büyün ilgimi kaybettim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
artemiss Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 kapağıçok dikkatiimi çekmişti ve arkasıondan almıştım..amaiçi baydı biraz başlamamıştım..bşlarım artık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
LetITBLeeD Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 mystery güzel bi paylaşım teşekkürler luciin sende gerçekten süper bi yazı yazmışsın ellerinize sağlık arkadaşlar aynen teşşekürler Yanlız yazarın adını görünce kitaba olan büyün ilgimi kaybettim. bu neden bir açarmısın? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GunduzGezen Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 valla bilemiyorum ama ilk gözlemim kanaatim yazarın kendi yorumları doğrultusunda yazıldığı. ama eğer fırsat bulursam araştırıp okuyucam.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 23, 2009 düşününce bulunabilecek şeyler .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.