KATA Oluşturma zamanı: Ekim 4, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 4, 2007 Emily Dickinson (1830-1886) 255 Bir anda olur biter -Ölmek Hiç canın yanmaz diyorlar Solmaktır aşama aşama Sonra gözden tamamen yitmek Kara bir Şerit –günün üzerinde Şapkanın üzerinde bir tül Derken günün hoş ışıkları gelir Yardımcı olur unutmamıza Yoktur O –gizemli varlık İçi bizim zekamızla dolu Çekildi derin bir uykuya Artık kalmadı yorgunluğu. (Çev.:Tozan Alkan) ACI ÇEKMEK/ Emily Dickinson Acının bir öğesi boşluktur, Hatırlayamaz Ne zaman başladığını, veya varmıydı birgün Olmadığı. Geleceği yoktur kendisinden başka, Sonsuz diyarlarında var olan Geçmişi, aydınlatılmış kavramak için Acının yeni dönemlerini. HİÇBİRZAMAN KAYBETMEDİM DAHA FAZLA/ Emily Dickinson Hiçbirzaman kaybetmedim daha fazla iki kezden, Ve o da içindeydi mezarın. İki kez bir dilenci gibi durdum ayakta Tanrının kapısı huzurunda! İki kez yere inen melekler, Dükkanımın parasını geri verdiler. Soyguncu, bankacı, baba, Yoksulum bir kez daha! Çeviren: Vehbi Taşar Not: Ömrünün büyük bir kısmında despot bir babanın gölgesi altında yaşamış olan Emily Dickinson’un babasının mesleği avukatlık ve politikacılıktı. Belki bankerlikte de bir payı vardı. Çünkü Emily’nin çok zengin olan büyükbabası Amherst Kolejinin kurucularındandır. Boston’un batısında Amherst Koleji halen Amerika’nın İngiliz edebiyatı konusunda en iyi okullarından biridir. Emily’nin kendisi de orada okula gitmiştir. Kaybettiği iki kişi muhtemelen annesi ve babası olsa gerek. Aslında çimen demek olan “sod” sözcüğünü mezar diye çevirdim. Çünkü çimenin içinde diyerek mezarın içinde demek istiyor. “Under the sod” mezarın içinde demektir. Bundan sonraki 4 mısra muhtemelen iki kez intihar etmeye kalkışmasıyla açıklanabilir. Eğer öyleyse, muhtemelen iflas etmekle kendini öldürmek arasında bir ilişki kuruyor bu şiirde. En son iki mısranın ne demek olduğundan çok emin değilim. Fakat sanırım soyguncu, bankacı ve baba diyerek hep kendi babasından bahsediyor ve bu şiiri babasının ölümünden sonra yazdı. Bir kez daha yoksul olmasını başka türlü nasıl açıklayabilirim bilmiyorum. BÖYLE AYRI DURMALIYIZ/ Emily Dickinson Böyle ayrı durmalıyız, Sen orada, ben burada, Kapı azıcık aralık Ki okyanuslar var, Ve dua, Ve o, soluk gıda, Ümitsizlik! KÜÇÜK ŞEYLER/ Emily Dickinson Öyle küçük bir şeydir ağlamak, İç çekmek o kadar kısa bir şey; Ve yine de bu ölçüde değiş tokuşlarla Ölürüz biz erkekler ve kadınlar! HUZUR/ Emily Dickinson Bir çok kereler huzurun geldiğini sandım, Huzur çok uzaktayken; Karayı görüşü gibi gemisi batmış adamların Denizin ortasındayken, Ve çırpındım daha tembelce, yine de kanıtlamak için, Ne kadar umutsuz olsamda ben, Varlığını kaç tane sahilin Yatan limana gelmeden. BİRAZ DELİLİK BAHARDA/ Emily Dickinson -Biraz Delilik Baharda Sağlıklıdır Krala dahi, Fakat Tanrı olsa gerek Soytarıyla – Enine boyuna düşünen bu kocaman sahneyi – Bütün bu Yeşil Deneyimini – Sanki kendisininmiş gibi! Çeviren: Vehbi Taşar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ensiferum13 Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2007 babası remen hayatını calmış..bu kadar baskı altındayken çok güzel şeyler üretmiş..şiirlerinde büyük bir buhran var... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2007 ewt...ne yazık kı ve ıyı kı ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2008 ...? Anlatmayı beceremeyenler s u s a r l a r. Anlatmaktan vazgeçenler s u s a r l a r. Anlaşılmayacağına karar vermiş olanlar s u s a r l a r. Diğerlerinden ümidi kesmiş olanlar s u s a r l a r. Hata yapmaktan korkanlar s u s a r l a r. Kendilerini açığa çıkarmaktan korkanlar s u s a r l a r. Zannettikleri kişi olmadıkları, zannettikleri dünyada yaşamadıkları gerçeğini hazmedemeyecek kadar güçsüz olanlar s u s a r l a r. Olaylar ve olgular dünyasıyla baş edemeyenler s u s a r l a r. Herşeyi gördüğünü, tüm olasılıkları yaşadığını düşünenler s u s a r l a r. Güçlü olarak görülmeye ölesiye ihtiyaç duyacak kadar güçsüz olanlar s u s a r l a r. ŞŞŞşşşş! ... Sessizlik! Sonsuza dek konuşabilecek olanlar en çabuk susanlardır genelde. Sonra kadınlar gelir ki onlarda bu kategoridedirler çoğunlukla. Sonra şairler... En son ölüler susar! Emily DICKINSON Tuhaf Bir Yaratıktır Geçmiş Tuhaf bir yaratıktır geçmiş, Yüzleşmek onunla Bir esrimeyle ödüllendirilir, Ya da bir utançla Silahsız çıkan varsa karşısına Emrederim ona, kaç! Küflü cephanesi hâlâ Karşılık verebilir! Emily DICKINSON Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 3, 2008 Hiçkimse / ler Ben hiçkimseyim peki ya sen, Sen de hiçkimse misin ? Öyleyese ikimizden bir çift eder Sakın konuşma ! Bilirsin; İkimizi de sürerler... Birisi olmak ne kadar da sıkıcı zaten Nasıl da sıradan Bir kurbağa misali Bütün gün, bataklığa söylemek ismini Hayran hayran ! Emily Dickinson Çeviren: Remzi Şanlı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2009 Hiç Bu Kadar Kaybetmedim İki kereden fazla hiç kaybetmedim, Çimin altındaydı bu. İki kere durdum dilenci gibi Tanrı’nın kapısında! İki kere gökten inen melekler Ödediler parasını dükkanımın. Hırsız, banker, baba, Yoksulum bir kere daha! Emily Dickinson Çeviren: İsmail Haydar Aksoy Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.