Jump to content

Fizyoloji


Aysun

Önerilen Mesajlar

iri baş ve geniş çehre: Şiddetkâr olmaya, nezaketten mahrumiyete.

öne doğru eğik baş: Hassa-i temyize, iyiyi kötüden ayırabilmeye.

Kafanın arka tarafının yüksekliği: Çocuklara karşı kesreti şefkate, rikkat-i kalbe.

Yüksek kafatası: Zeka ve sürati intikale, her şeyi çabuk kavramaya.

Yassı kafa tası: Lakaydiye, keder ve gam taşımamaya.

Üstü geniş ve büyük kafa tası: İntizama.

Tepesi yamru yumru kafatası: Vesvese ve evhama, emrazı dimağıyye ile maluliyyete.

Kafanın arkasının basık olması: Meyli sirkate.

Küçük baş: Za'fi akle, hafifliğe, su* saklamamaya. \

Mutedil baş: Akıl ve zekanın itidaline.

Mutedil büyük baş: Akıl ve zekanın çokluğuna.

Yanlardan basık baş: Dar canlı olmaya ve çabuk kızmaya.

SACLAR;

Siyah saç: Faaliyete, hatırnazlığa.

Gayet ince ve kara saç: Hassas bir vücuda sıhhati muhakemeye.

Gayet koyu siyah saç: Kıskançlığa.

Koyu kestane renkli saç: Uyuşulması kolay bir tabiata, sadakata.

Bulanık saç: Hafif meşrepliğe, sebatsızlığa, hercailiğe. Soluk ve yıkanmış gibi görünen siyah ve san saçlar: Ruhen ve cismen zafiyete, alaycılığa.

Uzun düz, san ve ince saçlar: Azimsizliğe.

San saç: Kibir ve gurura, gazab ve hiddete, entrikacılığa,

Açık san saç: Hülyaperestliğe.

Altın şansı saç: Mülayim bir tabiata, korkaklığa.

İnce saç: Hassas bir kalbe.

Sen saç: Sen ve inatçı bir tabiata.

 

Yumuşak saç: Yılışıklığa, cesaretsizliğe.

Erkeklerde uzun ve seyrek saç: İyi yiyip içerek bedenine iyi bakmaya ve rahatım her şeye tercih eden bir mizaca.

Çok ve sert saç: Otoriter ve sert bir tabiata.

Dik ve sert saç: Azamete.

Çok ve sık saç: Bir şeyi geç kavramaya.

Çok kıvırcık saç: Koyun gibi muti olmaya.

Kıvırcıkları büyük olan saçlar: İnada.

Gayri muntazam sağa ve sola yatabilen saçlar; Sebatsız ve hercai bir mizaca.

Dökülmemiş * ve seyrek saçlar: Zihin meşguliyetinin çokluğuna, sahibinin ilim erbabından olmadığına göre, bedeni bir rahatsızlığa maddî zevklere fazla düşkünlüğe.

Saçlar hakkında yazılmış olan şeyler ancak orijinal saçlar içindir.

ALIN:

Geniş bir alın: Mütefekkir ve hasislerde ve mütekidlerde bulunur. Alnın üst kısmının kabarık olması: Kuvve-i hafizaya, orta kısmının kabarık olması: Kuvve-i muhakemeye, alt kısmmın kabarık olması: Sürat-i intikale, becerikliğe, meslek ve sanatta ihtisasa.

Arzen geniş bir alın: Kerem ve sahavete, çabuk kızan bir tabiata.

Gayet ufak bir alın: Akıl noksanlığına.

Yumru ve yüksek bir alın: Emanete, zekaya, anlayışlı olmaya.

Yassı ve düz bir alın: Fena bir tabiata, sık sık hastalığa tutulmaya.

Mutedil bir alın: Akl-ı selim ve itidali efale.

Arzen ve tulen geniş bir alın: Anlayış ve kavrayış kabiliyetinin çokluğuna.

Ortası çukuriaşmış bir alın: Tamahkârlığa, kendini beğenmişliğe.

 

Dar ve basık bir alın: İnada, düşünmemezliğe.

Dar, alçak ve çıkıntılı bir alın: Ulu orta atılganlığa.

Tûlen uzun bir çukuru olan bir alın: Fena ahlaka, fikir noksanlığına.

Gayet uzun gayet düz bir alın: Vesveseli olmaya, müşkülpesentliğe, kindarlığa.

Mücella gayet açık ve üst tarafına doğru yuvarlak bir şekil alanlar: Dehaya, iyilikseverliğe.

Dar ve sert bir alın: Azim ve metanete,

Şakulî ve üstü çıkıntılı biralın: Uzakgörüşlüğe, ciddiyete, terbiyeli olmaya.

Haddinden ziyade büyük ve gayri mütenasip bir alın: İzansızlığa, kalın kafalılığa.

Arkaya mütemayil bir alın: Hayal kurmaya ve hayvani hislere düşkünlüğe.

Daima buruşuk bir alın: İlim adamlarında, kemale, çok düşünür bir mizaca.

Etli bir alın: Cesaret ve hiddet-i mizaca.

Arızalı ve kabarık alınlar: Hilekarlığa, dessaslığa,

Genç yaşta alında hasıl olan ince çizgiler: İnkibaza işarettir.

Hem geniş, hem yüksek bir alın: Vasat bir zekaya, sekalete.

Alçak ve fazlaca ileri taşmış bir alın: Şahsî teşebbüsten mahrum insanlardan olur.

KASLAR;

Koyu siyah kaş: Ekseriya iyi ahlaka.

Sık kaş: İyilikseverliğe, cimriliğe.

Ufkî, dolgun, düz ve inhinası az olan kaşlar: Halim bir tabiata, hoş görürlüğe, soğuk kanlılığa.

Yumuşak ve seyrek kaş: Hayalperestliğe.

İnce kaş: Zaafı kalbe, kibir ve gurura.

Ufkî, kalın ve birbirinden iyice ayrılmış kaşlar: Zeka ve metanet-i kalbe.

Yay gibi kaşlar: Saffet ve nezaheti kalbe.

 

Kalın ve gayri muntazam kaşlar: Şiddet ve öfkeli bir tabiata, kötü huy ve ahlaka, gam ve kederli geçecek bir ömre.

Sık ve yumuşak kaşlar: Akl-ı selime, kuvvetli bir muhakemeye, terbiyeli bir seciyeye.

Mutedil, mukavves, yay gibi eğri ve telleri kaim olan kaşlar: Cömertliğe, el açıklığına, son derece iyi ahlaklığa, edep ve hayaya, iyilikseverliğe, akraba canlılığına.

Düz çizgi şeklinde olan bir kaş köşelere doğru eğilirse: Saffeti kalp ve hüsnü ahlaka.

Gözlere çok yakın olan kaşlar: Çok anlayışlı ve kavrayışlı bir zekaya.

Az mutedil surette arası açık olan kaşlar: Doğruluk ve

emanete. «

Kısa ve birbirine karışmış kaşlar: Sır saklamaya, hafızasının

kuvvetli olduğuna.

Birbirinden uzak olup alnı iki kısma ayıran kaşlar: Zekanın

azlığına.

Çatık kaş: Her şeyi kalbinden geçirip zahiren ahmak gibi görünmeye, kıskançlığa, bazı kimselerde hiddet ve şiddete.

Kaşların ortasından nihayete doğru eksikliği: Merhametsizliğe, korkaklığa, kendisinden zayıf olana cevr ve zulmeder olmaya.

Sert ve dik kaşlar: Mertliğe ve cesarete.

Arzen uzun kaş: Münafıklığa, memmamlığa, koğuculuğa.

Uçları aşağı doğru eğilmiş kaşlar: Zaafi kalbe.

Ucu sivri kaş: Mürailiğe nifaka.

Uçlan yukarı kalkık kaşlar: Hafif meşrepliğe, zaafi kalbe.

Sol kaşın başında şakulî bir hat: Ateşli bir tabiata, çabuk kızarlığa.

Sağ kaşın mebdeinde şakulî bir hat: Havai meşrepliğe, içki, zevk, eğlence ve şarkıdan hoşlanan bir tabiata, hercailiğe.

Sol kaşın başında sağa doğru 45 derece meyilli bir hat: Safdilliliğe, çabuk kanarlığa.

 

Sağ kaşın mebdeinde sola doğru 45 derece meyilli bir hat: Bağ, bahçe ve hayvanat yetiştirmek zevk ve merakına, ziraatçiliğe.

Gözün üstünü örtecek kadar göze yakın olan kaşlar: Sahibinin ilim ve irfanına.

Kaşları hilal gibi ince olanlar: Hassas ve ince ruhlu insanlarda bulunur.

GÖZ KAPAKLARI:

Kemerli göz kapağı: Büyüklük taslayan bir tabiata, gözün üst kapağının mesafeli ve açık olması: Sahibinin edepsiz, hayasız, arsız ve oburluğuna.

Gözün alt kapağının hafif şiş olması: Bazı kimselerde erken kalkmaya, bazı kimselerde gulamparalığa, bazı kimselerde albumin veya diğer bazı hastalıklara.

Kısa göz kapakları: İhtirasa, cimriliğe.

KİRPİKLERİ

Gayet muntazam ve düzgün dizili kirpikler: tyi ahlaka, iyilikseverliğe akıl ve zekaya ve anlayışa.

Sert ve gayri muntazam kirpikler: Ekseriya asabı ve hiddetli insanlarda bulunur.

GÖZLER:

Büyük gözler: Zarafeti tabii ve meşrebe, karaciğerin zaafına,

Mutedil gözler: Sevimliliğe, hayırseverliğe.

Küçük gözler: Hiffeti tabii ve meşrebe.

Siyah gözler: Hay ıra, söz dinler bir tabiata.

Elâ gözler: Hilm ve ciddiyete, sabıra, edep ve terbiyeye, sıdk ve sadakata, haya ve sehavete.

Kumral gözler: Şecaat ve cesarete.

Gayet açık ela göz: Fikirdeki nezaket ve inceliğe, şetareti taba.

Mavi göz: Şekavete, hissizliğe, merhametsizliğe, lakaydiye.

 

Yeşil gözler: Melanet ve yezidliğe, şekaveti ezeliyeye.

Gayet açık mavi gözler: Sanata meyyal bir tabiata, hayalperestliğe, çabuk kanarhğa.

Parlak gözler: Zekavete.

Güzel, gayet iri, parlak gözler: Zeka ve istidada, edep ve terbiyeye.

Gayet iri ve şeffaf gözler: Müvesvislik ve hırçınlığa, hasede.

Küçük ve keskin gözler: Faaliyet ve şiddete, hodgamlığa.

Güler gözler: Fevkalade hayırhğa.

Bebeği gülen gözler: Oynaklığa.

Baygın göz: Kalp ve yürek hırsızlığına

Süzgün bakışlı gözler: Zekavete ve şehvete.

Yuvarlak gözler: Zaafı kalp ve dimağa.

Çukur gözler: Taazzum ve tekebbüre.

İçine gömülmüş gözler: İnat ve sebata.

Yumru gözler: Fevkalade hasut olmaya.

Noktalı gözler: Müessir olup, çok isabet etmesine.

Tek göz: Muzur ve fitnekâr olmaya, hasede.

Şaşı göz: Uğursuzluğa, eli eğriliğe.

Kırpık gözler: Uğursuzluğa.

Fırlak gözler: Cinnete, müsrifliğe, inada, ihtirasatı hayvaniyyeye.

İri açılmış ve dışarı firlamış müphem ve muzlim görünen gözler. İnada, bozdow hastalığına.

Yere bakan gözler: Yürek yakıcılığa.

Sabit bakışlı gözler: İnada, hasede, fenalığa.

Aşağı bakan ve dalgın olan gözler. Hayalperestliğe.

Kırmızı ve kanlı gözler: Hiddet ve şiddete.

Yukarı bakan gözler: Müstehzi bir tabiata.

Sönük gözler: Korkaklığa.

Yan kapalı, karanlık görünüşlü gözler: Hüzün ve kedere.

Gözün karasının büyük olması: Cesarete.

 

Alt kısmı ziyadesiyle çukur ve gölgeli gözler: Genç erkeklerde istimnaya, genç kızlarda istihşaya delalet eder. Uykusuz ve kederli geçen gecelere de işarettir.

KULAKLAR:

Büyük kulaklar: Cehalet ve tenperverliğe.

Mutedil kulaklar: Doğruluğa, metaneti taba.

Küçük kulaklar: Mal ve esrar sarikliğine, hassas bir ruha.

Muntazam ve iyice kıvrılmış kulaklar: Büyük bir zekaya sağlam bir muhakemeye.

Kenarları gayri muntazam kulaklar: Düşünce ve muhakeme azlığına.

Muntazam surette kıvrılmış ve iyi çizilmiş, pembe renkli kulaklar: Şahsın haline nazaran hitabet ve belagata olan istidadına.

Büyük yassı, ince, kıvnmsız kulaklar: Zeka noksanlığına, kabalığa, cimriliğe.

Gayri muntazam şekilli, rengi soluk kulaklar: Orta bir sıhhate, vasattan aşağı bir zekaya.

Kıvnmsız ve son derece yassı kulaklar: Herkesin fenalığından zevk alan bir tabiata, iktidarsızlığa, fikirsizliğe.

Etrafı gayri muntazam yuvarlak kulaklar: Beceriksizliğe, akıl azlığına.

Kabarık gibi duran kulaklar: Düşüncesizliğe, kulağın ucunun kıvrık olması oburluğa, kabalığa, çok açık olan kulaklar: Musikî meylanına.

İnce ve muntazam kıvrığı olan yuvarlak ve dolgun kulaklar: Orta bir zekaya işarettir.

Küçük, çok pembe, kıvrımı ziyade ve kafa kemiklerinden hafifçe ayrılmış olan kulaklara, sahip kadınlar Vefasız, şeytan gibi zeki ve hilekar olurlar.

Kafatasından çok ayrılmış kulaklar: Gevezeliğe, hilekarlığa, desise ve hıyanete, sadakatsızlığa.

Kulak memesinin bitişik olması: Nemmamlığa.

 

Toparlak ve etli kulakJar: Adiliğe.

Kulağın yüksekliği: Lakaytlığa, hayasızlığa.

Uzun, etli kulaklar: Tembelliğe, kibir ve gurura, küstahlığa.

BURUN:

Büyük burun: Vesvese ve evhama, korkaklığa.

Kasa burun: Çok korkaklığa.

Uzun burun: Az anlayışlı olmaya, ihtiyatkarlığa, iyilikseverliğe.

Burun ucunun ağza yakın olması: inat ve İsrara,

Ufak, güzel ve muntazam bir burun: tyi ahlaka» sürati intikale, orta bir hayat yaşamaya.

Yassı ve geniş bir burun: Fartı şehvet, kesreti cimaa.

Gayet yassı ve geniş bir burun: Son derece şiddetli ve isyankar bir tabiata.

Gayet iri ve etli burun: Aç gözlülüğe, hilkaten dilenciliğe, oburluğa*

Burun kemiğinin ortasındaki kabarıklık: Dirayet ve zekavete, vicdana,

Burun ile alın arasında bir basıklığın yokluğu: Seciyesizliğe, cibilliyetsizliğe.

Gaga burun: Fena huy ve ahlaka, Lafazanlığa, cimriliğe, faaliyete.

Burun ucunun irilik ve yuvarlaklığı: İyi ahlaka.

Burun ucunun iri, kırmızımtrak ve topaklığı: Ayyaşlığa, sefahate, eğlenceye düşkünlüğe.

Kırmızı burun: İnatçılığa, budalalığa, kabalığa.

Basık burun: Ekseriyetle az zekaya,

Ucu tamamen yuvarlak burun: Saffeti kalbe, iyilikseverliğe.

Ucu hafifçe yassı ve yanm dörtköşe olan burun: Büyük bir zeka ve icat kabiliyetine,

Ucu yukarı kalkık burun: Boşkafalılığa, hayalperestliğe, gurur ve hasede, bu cins burunlann delikleri geniş olursa son derece zihinsizliğe, arzen dar burun itimatsızlığa, şüpheciliğe.

 

- Bir ucundan diğer ucuna sivri görünen burun: Maharete, hilekarlığa, ince fikre.

Burnun gözler hizasından ziyade basıklığı: Zaafa, gevşekliğe.

Kadınlarda burun kanatlannın açık olması: Velût bir mizaca, zarafeti hisse, bazen kahırlı bir hayata.

Gayet iri burun delikleri: Şehvete düşkünlüğe.

Burun deliklerinin darlığı: Şiddeti taba, göğüs hastalıklarına istidada.

Burun deliklerinin büyüklüğü: Kibir ve hasede.

Burun deliklerinin küçüklüğü: Korkaklığa, ciğerlerin zaafına.

Burun deliklerinden birinin hissolunur derecede dar olması: Müdekkik olmaya, hiffeti mizaca.

Kolaylıkla açılıp kapanan burun delikleri: Şehvetperestliğe.

Kapalı duran burun delikleri: Gurura, yalnızlığa, talihsizliğe.

AĞIZ:

Büyük ağız: Fena ahlaka, alçak tabiata merhametsiz ve şefkatsiz bir seciyeye.

Mutedil, gayet mütenasip bir güzel bir ağız: Mükemmel bir tabiat ve meşrebe.

Küçük ağız: Anlayış ve dirayete, iyi ahlaka, merhametli bir kalbe, ihtiraskar bir mizaca, hoş meşrepliğe, perhizkârlığa.

Mütebessim bir ağız: Neşe ve inşiraha.

Eğri ağız: Uğursuzluğa, tahilsizliğe.

Çökük ağız: Kedere.

Tam bitişmemiş yarım açık ağız: Zihin noksanlığına.

Çok küçük bir ağız: Hiffeti mizaca, yaramazlığa.

Çok geniş ağız: Temayülatı nefsaniyede ifrata.

Büyük ve geniş bir ağız: Oburluğa, lafazanlığa, yalancılığa.

Yarık gibi duran bir ağız: Ağır ve kaba fikirliliğe.

DUDAKLAR:

 

Büyük dudak: Erkeklerde ademi zerafete, ezvakı cismaniyeye düşkünlüğe.

Kalın ve iri dudaklar: Kadınlarda şehvete, ifata, çabuk kanırlığa, tembelliğe, bazen kabalığa.

tnce dudaklar: Söz anlar ve zeki olmaya, sürat ve çalakiye, şeytanete, ketumluğa, ihtiyata, ince fikirliğe.

Çok ince dudaklar: Bedbahtlığa, yani fenalık ister bir tabiata.

Üst dudağın alt dudaktan büyük olması: Sabır ve tahammüle, lütufkârlığa, orta bir zekaya, ağır bir mizaca, kindarlığa.

Her iki dudağın müsavi olması: İtidali hal ve efale.

Alt dudağın büyük olması: Oburluğa, şehvetperestliğe.

Ziyade kalın ve şiş gibi duran dudak: Oburluğa, ezvaki' cismaniye ve huzuzatta hayvanı bir inhimaka.

Üst dudağın alt dudaktan daha içeri olması: Sabırsızlığa, çabuk kızar bîr insan olduğuna.

Üst dudağın alt dudağı hafif surette ileri tecavüz etmesi: İyi ahlaka.

İki dudağın müsavi bir derecede dışarı çıkıklığı: Sıdkve

hulusa yani samimiyete doğruluğa.

İnce ve birbirine bitişik gibi duran dudaklar: Sahibinin inatçı ve kötü niyet erbabından olduğuni

İnce dudak ve geniş ağız: Çok kötü ahlaklı bir kimse olduğuna.

Pek küçük dudaklar: Gösteriş ve alayişe düşkünlüğe, çocukça arzulara temayüle.

Birbirine temas etmeyerek ağzın bazı aksamını örtemeyen dudaklar: Akıl ve zekanın azlığına.

Hatt-ı müstakim şeklinde olup dudak kısmı az görünen dudaklar: Metanete, itidali hale.

Alt dudağın ortasında çatlak veya çukurluk: Hilme, nezakete.

 

Müsavi ve mütenasip olup kolaylıkla ve tabiatıyla kapanan ve mütenasip olan dudaklar: Müdebbir, metin, adil, hakşinas bir insan olmaya işarettir.

PİSLER:

Küçük, kısa ve sağlam dişler: Kendi kuruntularına ve hurafelere itimada, bazen de selameti fikir ve muhakemeye.

Uzun diş: Zaafı kalbe.

Parlak olmayan, az sarımtırak olan düzgün ve sağlam dişler: Teşkilatı bedeniyyenin iyiliğine ve iyi ahlaka.

Üst dudağı geçen dişler: Her işe burnunu sokan, koğucu bir insan olduğuna, menfaat düşkünlüğüne, kusur arayıcı olmaya.

Alt dudağı tecavüz eden dişler: Cimriliğe, kabalıkla karışık hilekarlığa.

Üst dişlerin açıklık ve seyrekliği: Sakın bir mizaca.

Sağlam ve az sivri dişler: Uzun bir ömre, vahşi bir tabiata, zerre kadar bir menfaat uğruna her fenalığı yapar olmaya, oburluğa, hilekarlığa.

Geniş ve kaim dişler: Dünyaya yalnız yemek için geldiğine.

Üst tarafları açık dişler: Soğuk mizaçlı bir tabiata.

Küçük dişler: Zafitab ve meşrebe.

Mutedil diş: Sidik ve iyi ahlaka.

Önde ve üst sırada bulunan iki dişin iri olması: Kıskınçlığa.

Küçük ve sivri dişler: Fena kalbe, zulümkâr bir tabiata.

Birbiri üzerine binmiş dişler: İnat ve ısrara, fena ruha, merhametsizliğe.

Sağlam ve iyi sıralanmış donuk renkli dişler: Çalışkanlığa

Seyrek diş: Saadet ve bahtiyarlığa.

Geniş ve beyaz diş: Açık yürekli olmaya.

Kısa ve birbirinden ayrı dişler: Nezaketi his ve fikre.

İri diş: İnatlığa.

Üst iki dişi aşağı doğru uzamış ve güldüğü zaman çirkin bir manzara gösteren bir ağız: Hile ve desiseye, ifrat derecede şehvetperestliğe delalet eder.

 

DİL:

Kalın ve sert dil: İhtiyatkarlığa.

Ağızda kolay hareket eden bir dil: Zekavete, fikri icada.

Uzun dil: Budalalığa.

Kısa dil: Büyük akıl ve dirayete.

Söz ağızdan çıkmadan sen söze hakimsin.

Söz ağızdan çıktıktan sonra söz hakim unutma.

SES:

Kalın ses: Bazen kuvvete, inhimaka işarete, hiddet-i mizaca.

Zayıf ses: Perhizkârhğa, itirazkar bir mizaca.

Titrek ses: Tembelliğe, hasede.

Tatlı ses: Namuslu ve tedbirli olmaya.

İnce tanınan bir ses: Şehvetperestliğe.

ÇENE:

Dar Çene: İhtirasa.

Çenenin boğaza doğru kaçık olması: Fesad-ı ahlaka.

Sivri çene: Hafif meşrepliğe, hiffeti mizaca.

Geniş ve kalın çene: İnada azim ve iradeye.

YÜZ:

; Büyük yüz: Hamakat ve idraksizliğe.

Küçük yüz: Kibir ve azamete, gurura, cinnete istidada, ihtiyarlıkta, hiffeti mizaca, hilekarlığa.

Yumru yüz: Buhul ve hasede.

Yassı yüz: Sadedil olup çabuk kanarlığa.

Zayıf yüz: Hilekarlığa fakrü sefalete, asabi bir mizaca.

Yumuşak yüz: Hatımazlığa, yumuşak kalpliliğe, merhamete.

Eti bol yüz: Taban ve ahlaken sekalete, başkalarına yük olmaya.

 

Sert yüz: Huşuneti taba, merhametsizliğe, kalp kırıcı ve tok sözlülüğe.

Tulen ve arzen yaygın ve etli yüz: Oburluğa.

Uzun yüz: Lafazanlığa, yalancılığa.

Geniş yüz: Çok sözlerinin acı olduğuna.

Elmacık kemikleri görünen çukur bir yüz: Kansızlığa, mideden ileri gelen bir rahatsızlığa, ahmaklığa, vehme, korkaklığa, zaafı tab'a istimnaya.

Yuvarlak yüz: Sahibinin iyi ahlaklı bir insan olduğuna.

BENİZ:

Beyaz beniz: Sahibinin edip ve terbiyeli bir kimse olduğuna.

Beyaz ve ince beniz: Çok latif ve güzel seciyeli insanlarda olur.

Esmer beniz: Sevimliliğe, letafete ve bazı hallerde de hastalığa istidada işarettir.

San beniz: Hastalığa, fena tegaddiye, hırs ve hasede.

Siyaha mail beniz: Hilekarlığa, şefkatsiz ve merhametsizliğe, sevdavi bir mizaca, fena ahlaka, ihkibaza.

Kırmızı beniz: Demevî bir mizaca, kaynayan coşan bir tabiata.

Solgun beniz: İyi ahlaka ve iyi bir mizaca.

YANAKLAR:

Dolgun yanaklar: Durgun bir mizaca, cinsî soğukluğa, ihtiras ve hasede.

Dar ve zayıf bir yanak: Kanaate, ciddiyete, zühde. * Çok dar bir yanak: Ahmaklığa. Gözlere doğru şişkin yanaklar: Hassasiyete, sehavete. Zayıf ve kuru yanak: Bürudeti tabi ve meşrebe. Kadınlarda düz yanaklar: İstekli ve muhteris bir mizaca.

BENLER:

Göz kapakları üzerinde olan benler: Hassas bir mizaca.

 

Burun üzerinde olan bir ben: Bedensel zevklere düşkünlüğe. Çene üzerinde olan ben: Aşk ve şehvetin zebunu olan bir

mizaca.

Gözlerin alt kapağında olan bir ben: Mütecessis ve vehham

bir tabiata.

Sağ şakak üzerinde olan bir et beni: Kararsızlığa.

Çene ile boyun arasında bulunan ben: Mucizeliğe, zafı ruha,hava-i şeylere düşkünlüğe.

Çeneye yakın bir ben: Şehvani bir mizaca, müfritliğe delalet

eder.

Alında, şakakta veya kulakta olan yassı ve sararmış benler: Sahibinin ikide bir de işini gücünü terk eden mütevelevvin tabiatlı, tembel, hercai meşrep bir insan olduğuna delalet eder.

Alın üzerinde ben: Ben alnın sağ tarafından ise: Aşk oyunları ile meşgul olmayı seven bir kimse olduğuna delalet eder.

Ben alında saçlara yakın ise: Aşk oyunlan ile meşgul olmayı seven bir kimse olduğuna delalet eder.

Alnın sağında olan ben: Sahibinin uzun ömürlü ve sıhhatli olacağına işarettir,

Alnın solunda olan ben: Muvazeneli bir insan olduğuna işarettir.

Burun deliğine yakın ben: Sahibinin aşka düşkün bir mizaçta olduğuna işarettir.

iki kaş arasında ve sağda olan ben: Aşkı seven, ticaretten anlayan hoş sohbet, istikbali parlak ve emin iyi bir izdivaca namzet ve çok seyahat eden bir kimsede olur.

Ben solda ise: Sahibinin daima mantıkla iş gören bir kimse olduğuna delalet eder. Hassas olurlar ve hislerinin zebunudurlar.

Göz etrafında olan bir ben: Sahibinin cana yakın, dost canlısı, sehavetli ve eli açık bir kimse olduğunu gösterir.

Kulak üzerinde olan ben: Sahibinin başına buyruk bir mizaçta olduğunu gösterir. Anne ve kardeşlerine uymaktan hoşlanmazlar, cemiyet içine karışmazlar.

 

Sağ kulağın köşesinde olan ben: Alaycı, iğneleyici bir karakter ifade eder. Bu insanlar her teşebbüs ettikleri işte başarı sağlarlar. Hususiyle herkesin hoşuna gitmeyen işleri başarırlar.

Dudak kenarında ben: İyi yemek, eğlence, iyi yaşamak, rahat ve konfor düşkünü bir mizaca alamettir.

Ben dudağın sağında ise: Sosyal ve mali bakımdan başarı ifade eder.

Ben sol tarafta ise: Serseri, berduş bir hayat sevgisi, bazen başarı, bazen sukut-u hayal ile geçen bir ömre işarettir.

Sağ yanakta ben: Adil, zeki, fikri icada sahip bir mizaç işaretidir. Bu insanlar tuttuklarını koparırlar. Muhteristirler. Elleri biraz sıkıdır. Ticaretten iyi anlarlar.

Sol yanakta ben: Ateşli, ihtiraslı, hissi, eli açık bir insana işarettir. Bu insanlar göründüklerinden daha hassastırlar. Bilhassa evlilikte zor mesut olurlar. Umumiyetle his hayatında bedbahttırlar.

Göğüs üzerinde ben: Parlak ve değişik bir şehveti ifade eder. Umumi kaideler kolaylıkla uymazlar. Yalnızlığı biraz da .macerayı severler. Bu insanlar, sanat, edebiyat ve ilim sahasında da basan sağlarlar. Alelekser mali güçlüklerle karşılaşabilirler.

GÜLMEK:

Çok gülmek: Hayasızlığa, az akla, sır saklamaya alamettir.

Güler yüz: Herkes tarafından sevilmeye.

Dişlerini göstermeden gülmek: Sır saklayan bir tabiata.

Gülerken üst dudağını dişlerini gösterecek kadar açanlar: Geveze bir tabiata, sır saklamaya.

Kadınlarda tanınan, medid ve ince bir kahkaha: Müfrit bir şehvetperestliğe.

SAKAL:

Siyah ve seyrek sakal: Zeka ve ferasete.

San sakal: Cüret ve cesarete.

Değirmi sakal: Sahibinin erbabı kemalden olduğuna.

 

Uzun ve sık sakal: Ahmaklığa, hünersizliğe, boşboğazlığa. Köselik: Cinsî kifayetsizliğe, bazen hileye.

BOYUN:

Uzun ve müteharrik boyun: Azimsizliğe.

Zayıf ve dik boyun: İftira ve isnattan zevk alanlarda bulunur. Alelekser münafıklık alametidir.

Zayıf, sert, damarlan çıkmış boyun: Sahibinin fıkr-i tenkid ve itiraza meyyal ve fena huylarla mütehallik olduğuna, zemmamhğına.

Uzun ve zayıf boyun: Kendini beğenmişlerde bulunur.

Yağlı ve şişman boyun: Şehvet düşkünlüğüne ve azimsizliğe.

Kısa ve geniş boyun: Fena ahlaka, hayvaniyete, kuvvete.

Biraz sağa veya sola meyyal bir boyun: Deliliğe, istidada.

Hem ileri, hem de yana meyyal boyun: Halim ve selim bir tabiata.

Uzun boyun: Az anlayışlı olmaya.

Kısa boyun: Çok hilekârlığa, şefkatsizliğe, merhametsizliğe.

Mutedil boyun: Hayırseverliğe ve hayır işleri düşünürlüğe.

Kaim boyun: Oburluğa, hamakata.

Çok uzun ve kolayca sağa ve sola dönen bir boyun: Mülayim ve kolay idare edilir bir mizaca.

Gayet kısa bir boyun: Çok dikkat ve ihtimama muhtaç bir mizaca.

Kırmızıyı andıran yuvarlak ve hafifçe kabarık boyunlar: Şehvete karşı büyük bir meyil ve incizaba.

Yana mail boyun: Yalancılığa, fena kalpliliğe.

Dik boyun: Gurura.

İçeri kaçık boyun: Korkaklığa.

İnce gerdan: Nadanlığa.

Kalın ense: Ahmaklığa, oburluğa, şehvetperestliğe.

Katmerli ense: Müfrit bir iktidara işarettir.

 

OMUZLAR:

Sivri omuz: Fenalık ve hırsızlığa meyyal bir tabiata, zemmamlığa, müşkülpesentüğe.

Kısa omuz: Alelekser göğüs hastalıkları ile maluliyete.

Eğri omuz: Eğri işler işlemeye.

Düşük omuz: Rezalet ve sefahata inhimaka.

Mutedil omuz: Dirayet, fetanet ve zekaya.

Kalın ve dolgun omuzlar: Kuvvetli bir vücuda, sıhhatli bir bünyeye.

Değirmi omuz: Nehafeti bedene, ince fikirliliğe.

. KOLLAR:

Uzun kollar; Sahibinin iyi ahlaklı bir insan olduğuna. Kısa kollar: Sahibinin ehli serden olduğuna.

ELLER:

Dört türlü el vardır:

Birincisi: Köşeli yani murabba parmaklı el.

İkincisi: Sivri parmaklı eller.

Üçüncüsü: Meblağı parmaklı el yani kaşık biçimi parmaklardır.

Dördüncüsü: Mahrutî parmaklı ellerdir.

Köşeli, yani murabba şeklinde olan parmak uçları: Bu nevi ellerin sahipleri hayata gayet metanet, soğuk kanlılıkla karşı koyan insanlardır. Fikri âlî ve intizam ile mütehallik olduğu için her şeyi ağır ağır, fakat vuzuhla düşünür ve künhüne vasıl olur. Fikirleri öyle süratle tezahür etmez, lakin emin ve esaslı surette zuhura gelerek semeredar olurlar. Eşyanın ciheti ameliyesini fevkalade bir surette idrak ederler ve her şeyi başarabilirler.. İntizamperyerdirler. Tertipten hoşlanırlar. Amelidirler. Hayalât ile pek meşgul olmazlar, hasistirler. Başkalarına pek yedirmekten hoşlanmazlar. Köşeli parmaklı insanlara muhtaç kalınır ve himayelerine ihtiyaç hasıl olursa veya kendilerinden bir şey

 

istenecek olursa, fikir ve maksat her ne ise açık, sarih ve muhtasar bir surette anlatılmalıdır. Aksi takdirde fayda yerine zarar gelir, nefretleri kazanılır ve söylenilen sözlere kulak asmazlar.

Köşeli eller faydalı ellerdir. Fikirlerin icra vasıtasıdırlar. Faal ve çalışkandırlar. Vazifesini ve işini sever, ailenin umur ve hususatını son derece düşünür. Gemisinin kaptanıdır. Zevcesiyle çocukları böyle pederin kendileri için «min ve basiretli bir rehber olduğunu bilmelidirler. Böyle parmaklı çocuklar büyüdükleri zaman adam olur. Köşeli parmaklılara kafa ile yapılacak ve kazanabilecek bir mesleği bedenen çalışarak kazanılacak bir mesleğe tercihan sevk etmek, seçmek daha uygundur. Köşeli parmaklı el sahipleri nezakete, edebe, intizama pek düşkündürler. İntizamı efkar sahibidirler. İdare ve nezarete muktedirler. Kendileri idrak, temyiz ve istidlal hassasına maliktirler. Fikirlerinde müstakil olurlar. Kendilerinden başka amir ve hakim tanımazlar. Köşeli parmaklı el sahibinde el iyice köşeli olmalı, ne çok uzun, ne çok yumuşak ve ne de çok sert olmalıdır.

Sivri parmaklı eller:

Sivri eller, parmaklarının uçları sivri olan ellerdir. Ne çare ki pek güzel olan bu eller, hayat mücadelesi için gereken iyi vasıflara sahip değildirler. Sivri parmaklı insanların tümü seriüt teessür, idrak ve muhakemeden tamamıyla mahrumdurlar. Ahlak, çalışma fikri bunlarda yoktur. Hayat sahasında da pek zorlukla adam olmaya muvaffak olabilirler. Her işe el uzatır, her şeye istidadan var görünürler. Fakat her şeyde nâehil olduklarını

çabucak gösterirler. Son derece hayalperest olurlar. Sivri elliler kalp ile muhakeme ederler. Çok hassas olurlar, lakin teessürler bunların parmaklarının ucundan aynı suretle girer ve çıkarlar.

Köşeli parmaklı bir insan herhangi bir hadisede belki kederinden ölebilir. Fakat sivri parmaklı bir insan aynı mesele üzerinde asla köşeli parmaklı kadar kederlenmez, kahırlanmaz ve ölmez de.

 

Sivri parmaklı bir kadın vefat eden eşi için yeisinden ölmek ister fakat bir sene geçer geçmez tekrar evlenir.

Sivri parmaklı insanlar sebatsız ve mütelevvin olurlar. Esaslı hiçbir fikir ve hisleri yoktur. Kendileri emin kimse değildirler. Orılara bel bağlamak doğru olmaz. Aşk, muhabbet, hıyanet, vefa, minnettarlık hülasa bütün bu hisler onların dillerinde pek ayandır. Çünkü sivri parmaklı insanlar hemen hemen laf ebesidirler, güzel konuşmasını bilirler.

Sivri parmaklılarda sürekli muhabbet olmaz. Çünkü vefasızdırlar, nankördürler, düşünmezler, hatırlamazlar. Yalnız tahayyül ederler. Sivri parmaklılarda hissi zarafet, güzel sanatlara istidat pek fazladır. Onlar her şeyi latif, ahenktar görürler. Kendileri tabiaten şairdirler, hiçbir sivri parmaklı insan yoktur ki, süsü veya giydiğini kendisine yakıştırmasın ve tab-ı selime maliki olmasın. Bunların aldıklan şeyler adi cinsten bile olsa yine de bir zevki selime delalçt eder. Hünerli olurlar. Sivri parmaklı olan bir kıza bulaşık yıkatmak, çamaşır yıkatmak, süfli ev işlerinde kullanmak kendisine yüz değnek vurmaktan daha ağır bir cezadır. Sivri elli bir hükümdar tarafından idare olunan bir millet hiçbir zaman rahat yüzü görmez. Sivri elli bir adam için muhakeme etmek, mülahaza etmek, bir şeye fikir yormak çalışmak, ölmek demektir. Zevk ve sefa hususunda lakayt olduğu gibi hissiyatı saire gibi aşkta dahi sebatı yoktur. Çalışmayı istihfaf eder, bir aile teşkil etmek istemez. Çocuklardan nefret ve ihtiraz eder. Bu el çılgın sevdalıların elidir. Elleri sivri olan bir kadın pek ziyade süse, debdebe ve ihtişama meyilli olur. Pek güzel bir metres olur, fakat afif bir eş, müşfik bir anne olamaz.

Sivri bir elin başparmağı uzun olursa sahibinin biraz metin, mukavemetli olduğunu gösterir. Sivri elli bir kadının iyi bir anne olabilmesi için köşeli veya mahrutî parmaklı bir erkekle evlerirrıesi lazımdır. Fakat meblağı parmaklı bir erkekle evlenmesi katiyyen caiz değildir. Çünkü izdivaçtan onbeş gün sonra evde gürültü başlar.

 

Sivri parmaklılar ekseriye teessüratı hariciye tahtı tesirinde hareket ederler, telkine son derece müsaittirler. Yüksek ahlaktan mahrumdurlar, iyi insanlarla bulundukları zaman iyi, kötü insanlarla bulundukları zaman, pek şerir olurlar.

Kısacası sivri elliler su gibidirler. Hangi kalıba dökülürlerse o kalıbın şeklini alırlar. Hayal kurabilme kuvvetleri kendilerini yarı sarhoş gibi yapmıştır.

Sivri parmaklıların evsafi, mümeyyizesi berveçhi âtidir.

Sürati teessür, fikirlerinde devamsızlık ve kararsızlık, hayaller içinde boğulmak, menfaatperestlik, çalışma hayatında nefret, ruhen ve kalben şairlik, hürriyet, aşk, istiklâldir.

Sivri elliler hakperest, adil değildirler. İntizam ve düşünceden nasipleri olmamıştır. Bütün bu noksanlarına karşılık, aralarında gayet iyi artistler yetişir.

Her sahada kabiliyetli olurlar. Akılları zevk ve sefahatle ilgili işlere erer, her sanata elleri yatar.

Meblağı parmaklar:

Tırnaklı kemik parçası adeta geniştir. Bu ellere sevk-i tabiiye delalet eden eller denir. Çünkü meblağı parmaklı kimseler hiçbir şey düşünmez ve araştırmazlar, her işi oluruna bırakırlar. Dünyada şevki tabiiden başka kuvvet bilmezler. Bunlann mahv ü felaketlerine sebep olan şey nefislerine karşı olan sonsuz emniyet ve inançlarıdır. Hiç kimseye muhtaç değildirler, kimseden de yardım beklemezler. Mağrur ve kendilerini beğenmişlerdir ve yine kendilerini çalışkan, işbilir ve becerikli zannederler.

Parmakları meblağı şekilde olan bir sanatkâr kendisini dünyanın en birinci sanatkârı, ustası olduğuna kanidir. Bunlar korku nedir bilmezler. Cesaretli ve atılgan olurlar. Yorulmak bilmezler. Yaya olarak uzun yollar yaparlar, yani yürürler ve yolculuğun her türlü meşakkat ve zahmetlerine şikayetsiz katlanırlar.

 

Halbuki sivri parmaklı kimseler yol yürüyemezler. Biraz zorlanırsa yorgunluktan mecalsiz kalarak yolun üzerine düşer kalırlar.

Köşeli parmaklılar yürüyüşe kemali tevekkül ile sabrederler. Meblağı parmaklılar koşarlar, şen, şatır yürürler, hiç yorulmazlar. Mütemadiyen hareket ve tabiatın güzelliklerini seyrederek neşe ve ferah duyarlar. Cesaret ve fedakarlık meblağı parmaklarda yaratılışlarının icabıdır, ölüm böylelerini asla korkutmaz. Bu hisler parmaklarının kendilerine hediye ettiği büyük bir nefse inanışın neticesidir.

Meblağı parmaklılar kırda yaşayan, kır hayatını seven kimselerdir. Meblağı parmaklı olup da bir dairede memur olan insanlar ne kadar zavallı, ne kadar bedbaht olurlar. Sabahtan akşama kadar oturup da yazı yazmak onlar için ölümden beterdir.

Meblağı parmaklılar evden, seyahatten pek ziyade hoşlanırlar. Hep bunlarla vakit geçirmek isterler.Meblağı parmaklı insanlar pek değerli gemici ve çok çalışkan çiftçi olurlar. Sebatkârdırlar, eğer ayın tesiri altında doğmuşlarsa bu hassaları daha ziyade artar. Daima el işlerinde mahirdirler. Eğer iyi hizmetkârlara sahip olmak isterseniz sert elli ve meblağı parmaklı kimselerden seçiniz. Her işiniz süratle ve istediğinizden âlâ yapılır. Bunlar geç yatar erken kalkarlar, daima çalışmaya ve herşeyi düzeltmeye heveskârdırlar, meblağı parmaklılarda şairlik I yoktur. Zarafet, rahat, kibarlık ve rahat bir hayata nail olmak arzu ve isteği bunlarda hemen bilinmeyen bir şeydir. Obur olurlar ve oburlukları yalnız sevdikleri yemeklere değildir. Her ne olursa olsun yerler. Yçnıekleri az görürlerse hemen canlan sıkılır. Yemeklerin nefis olmasını değil, çok olmasını isterler. Zengin olsalar da derbeder yaşarlar, gösterişi sevmezler. Bir milletin kıymet ve üstünlüğüne binalarının büyüklüğüne bakarak hüküm ederler.

Meblağı parmaklı bir insanın yaptırdığı bina kaba ve zarafetsiz olur. Meblağı parmağı insanların tek arzu ve hevesi

 

özgür ve hür olmaktır. Eğer meblağı parmaklının başparmağı uzun ve enli olursa, ihtilalci olur.

Bu tip parmaklı insanlar, evvela maharet sahibi olur sonra malumat edinirler.

Bir şeyi düşünmek ve hayalinde canlandırmak sivri ellilerde nazariyat ve intizamı sevmek, köşeli ellerde çalışıp meydana getirmek kudreti meblağı ellilerde bulunur. Bunlar hakiki hayat ve maddî menfaatlannı çok iyi bilirler ve kıymet verirler. Zarafetsiz, süssüz, zinetsiz rahat yaşamayı isterler ve severler, mütevekkil olmaktan ziyade azimkar olan meblağı elliler her türlü zorluğu yenmek için mahruti elli kimselerin bilmedikleri kaynaklara maliktirler.

Mahruti elliler çalışmaktan ziyade hayalata meyyal olduklarından, meblağı parmaklı kimselerle herhangi bir işte bağdaşamazlar. Meblağı ellilerde refah, saadet bir maksattır bir ihtiyaç değildir. Hayatı olduğu gibi kabul etmek yaratılışlarının

icabıdır.

Meblağı parmaklı insanların vasıfları şunlardır:

Cesaret, azim, dayanma, çalışkanlık, son derece kendine

güven. Güzel sanatlara karşı alakasızlık, zarafet ve süse kıymet

vermemek, yaratılışına tabi olmak, müsbet ve elle tutulan şeylere

inanmak, sanat, beceriklilik ve ustalıktır.

MAHRUTİ ELLİ İNSANLAR

Köşeli bir elin sahibinden şairlik, sivri elli bir insandan, çalışkanlık, meblağı elli bir insandan da tembellik ümit edilemez. Bütün bunların hepsinde cinslerinden ileri gelen ve yok edilmesi de mümkün olmayan istidatların sebat ve devamı görünür. İşte bu sebebe mebni ahlak ve arzular yönünden esas itibariyle mesut ve bahtiyar bir el vardır ki, o da mahruti eldir. Mahruti el, köşeli el ve sivri elin vasıflarının karışımından meydana gelmiş evsafa maliktir. Fikirler sivri ellilerde olduğu gibi süratle nüfuz edemez. Yürüyüşleri orta karardır. Yani ne seri, ne de ağır yürürler.

 

Mahruti elli bir kimse muhakeme eder düşünür. Köşeli el sahibi gibi hareket eder. Yalnız aralarında küçük bir fark vardır, o da mahruti elli harekatında köşeli ellinin harekatına nisbeıle daha az intizam, sebat ve ağırlık görülür.

Mahruti elliler köşeli el sahibinin bütün evsaf ve iyiliklerine maük olmakla beraber onun hata ve noksanlarından beridir Sulh sever, iyilik sever barıştırıcı ve uysaldır. Aldandığını anlamak ve itiraf etmek meziyetini haizdir. Hak ve hakikatin karşısında asla inatçı değildir. Mahruti elin başparmağı uzun ve temas edildiği zaman sağlam ve yumuşak olursa o insan büyük ahlaklı bir insandır. Mahruti elli insanlar güzelliğin ve vücut güzelliğinin ne olduğunu bilirler.

Edebiyat ve şiire istidatları vardır. Hayalleri geniştir. Hürriyete pek ziyade muhtaç ve düşkündürler. Biraz sert olurlar. Çabuk kızarlar fakat hemen Öfkeleri geçer. Mahruti ellileri bağlamak ve esir etmek ancak onların karşısında küçülmek ve tevazu ile mümkün olur. Mahruti elliler: Şen, şefkatli, merhametli ve zeki olurlar. Her şey dikkat nazarlarını çeker, gam ve kasavetlerini dağıtır Neşelerini getirir. Hiç ihtiyarlamazlar. Uzlaşma, anlaşma, barışma, mahruti ellilerde esaslı bir ihtiyaçtır. İki kimseyi barıştırmak için mahruti elli bir kimsenin aracılığına başvurul ursa muvaffakiyet %80-90 nisbetindedir. Mahruti elliler birçok işlerde fikirlerinin doğruluğu ile tanınmış zeki insanlardır.

Mahruti ellilere: İstidatları ile mütenasip bir terbiye ve tahsil

sağlam bir terbiyeyi dimağiyye verilirse emin ve kolay bir tarzda

kavrayış ve zekalarıyla meşhur olabilirler. Yalnız yüksek

riyaziyye müstesna olmak üzere her şeye kabiliyetleri ve

istidatları vardır. Maddi vasıfları akıl ve muhakeme

kabiliyetlerinden aşağı değildir. Bunlar intizamperver olurlar.

Eşyanın ahenk ve intizamını en kolay şekilde kullanılmasını

temin edebilirler. Mahrufi parmaklı bir ev hanımı hizmetçilere

nezaret etmeyi, az masrafla ev idare etmeyi tertip ve intizamı çok

iyi bilir hünerlidir, beceriklidir, elinden dikiş, nakış; ve ev idaresi

gayet iyi gelir.

Köşeli parmaklılar intizama, idraka, itada! ve ağırbaşlılığa, nüfuz ve hakimiyete maliktirler.

Sivri parmaklılar: Hayalata, tembelliğe, çalışmak fikrinden yoksunluğa, hayaller içinde yasamaya delalet eder.

Meblağı parmaklar; Çalışkanlığa, intizamsızlığa, yaşamak arzusuna ve çalışmak isteğine işarettir.

Mahruti parmaklar da iyilikseverliğe, barıştı ne ılığa, müstakil yaşamaya ve bir çok istidada ve kabiliyetlere delalet eder.

ELLER

Mütenasip bir el: Sahibinin bütün işlerinde akıl ve muhakeme ile hareket ettiğine işarettir.

Vücuda nisbetle büyük el: Maharete, hırs ve tamaha, hilekarlığa işarettir.

Kısa el: Fena tabiata meyil ve istidadı gösterir.

Uzun el: Hilekarlığa lüzumlu lüzumsuz herşeye burnunu sokmaya, vesveseye fenalığa işarettir.

Avucu uzun, parmakları kısa ve kalın bir el: Tembelliğe, ihmalciliğe, lakaytlığa.

Çok dar kadın eli: Zor doğum yapmaya.

Tombul ve biçimli eller: tyi bir tabiata, güzel bir sıhhate.

Zayıf ve biçimsiz eller: Fena huy ve tabiata cimriliğe, kavgacılığa, geçimsizliğe, fena sıhhate.

Çirkin ve pürüzsüz bir el: Kendine mahsus bir hayat yaşayan, aleme benzemeyen bir tabiat ve mizaca.

Uzun ince ve kuru eller: Sahibinin uğursuz bir kimse olduğuna delalet eder. Bilhassa damar ve sinirleri görünmüyorsa o insanın cani ve müstebit ruhlu bir insan olduğuna, gaddarlığına, kendini beğenmişliğine işarettir.

Kısa ve ince eller: Hasisliğe, gevezeliğe, oburluğa.

Üstü kabank el: Az çalışmakla muvaffak olmak merak ve kabiliyetli, para ve hesap işlerine istidat.

 

Yumuşak, solgun ve esmer eller: Hainliğe.

Soğuk, düz, pürüzsüz hissi el: Kendisinden başkasının düşünmediğine.

Yumuşak, biraz buruşukça bir el: İyiliğe, iyilik yaparlığa hilm ve mülayemete.

Sert ve buruşuk el: Kavgacı bir tabiata.

Beyaz ince parmaklı el: İnce yapılı bir bedene ve zafiyete.

Pembe renkli ve damarları hafifçe şeffaf olan eller: Yüksek bir kalbe, zekaya, iyilik yaparlığa.

Kırmızı eller: Kanlı bir mizaca, fena bir sıhhate.

Ellerin rengi hemen menekşe rengine yakın bir derece koyu kırmızı ise: Fena bir sıhhate, tembelliğe işarettir.

Pek beyaz olmayan az pembe ve sanmtrak bir el: İyi bir sıhhate, zekaya.

Koyu yeşil limon rengine yakın eller: Hiddete, öfkeye, fenalığa işarettir. •

PARMAKLAR

Pek güzel ve mütenasip parmaklar: İyi bir tabiata.

Küçük ve ince parmaklar: Delice hareketler yaparak zevk alan kimselerde olur. Cinnet istidadına da işarettir.

Aralan açık parmaklar: Kendini beğenmişliğe, zekaya, nefse itimada, sır saklayamamaya.

Birbirlerine çok sıkışık parmaklar: Sır saklamaya, dirayete, mutekit olmaya.

Parmaklar arkasına kolaylıkla dönebilirse: Melekeye, maharete, hilekârlığa.

Dipleri ayrı, uçlan bitişik parmaklar: Acze, kusurlu bir tabiate.

Dipleri bitişik parmaklar: Mutekitlik, sır saklayıcı.

Ötekilere doğru eğilmiş başparmak: Hasisliğe, köpekçe yaltaklanan bir tabiata işarettir.

 

Elin içine doğru gömülü bir başparmak: Za'f-ı iradeye, ahmaklığa.

Başparmağa doğru eğik şehadet parmağı: Kendisini düşünen, muhteris bir tabiata delalet eder.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

PARMAKLAR

Şehadet parmağından uzun yüksek parmağı: Düşünememezlik ve pratik istidatsızhk.

Yüzük parmağından uzun şehadet parmağı: İş başarma

kabiliyeti, zevke düşkünlük.

Şehadet parmağına doğru meyilli orta parmak: Zevke ve iyi yaşamaktan başka bir şey düşünmeyen bir mizaca.

Yüzük parmağına doğru meyilli orta parmak: Gösteriş merakı, güzel sanatlara düşkünlük.

Serçe parmağına doğru meyilli yüzük parmağı: İlimle karışık sanatkârlık istidadı.

Hemen orta parmağa müsavi yüzük parmağı: Oyun ve sergüzeşt meraklısı olmak.

Uzun başparmak: Azim ve iradeye, metanet ve sebata.

Kısa başparmak: Za'f-ı iradeye, hercailiğe, acze, çabuk kanarlığa, sebatsızlığa, başkalannm istek ve arzularına kolaylıkla baş eğmeye.

Geniş başparmak: Zekanın fikrin şiddet ve kuvvetine.

Dar başparmak: Maharetten ziyade dessaslıkla muvaffak olan cinfîkirliğe.

TIRNAKLAR

Kendiliğinden pembe tırnaklar: Sebat ve metanete.

Tırnaklar yuvarlak ve büyük iseler: Hürriyet ve istiklâl severliğe, hırs ve tamaha.

Parmaklar cılız ve tırnaklar sivri ve eğik iseler: Şehvetperestliğe, kötülüklerde ifrata, akciğerlerin bozukluğuna.

 

Tırnakların dibindeki beyazlığın yokluğu: Kansızlığa.

Parmak uçlarında incelen tırnaklar: Fena ciğerlere.

Tırnaklar siyah yuvarlak ve solgun iseler: Sahibinin tehlikeli bir insan olduğuna.

Kısa tırnaklar: Mücadeleci bir tabiata, alaycılık, muziplik, muterizlik, tenkitçilik işaretidir. Kısa ve sert tırnaklar: Hiddet ve şiddete.

Küçük ve etle çevrili tırnaklar: Şehvetperestliğe beden temizliği merakına. Bu insanlar evde, işte, mahalde, hasılı her şeyin temiz olmasına çalışır ve yaparlar.

Tırnaklardaki beyazlıklar: Asabiliğe.

Siyah lekeleri olan tırnaklar: Meyus, karamsar bir tabiata ve ruha.

Kolay kınlan tırnaklar: Şüpheli bir sıhhate, kireç azlığına.

Sivri tırnaklar: Tembellik, hayalperestlik, güzel sanatlara merak.

Uçları ince ve dipleri geniş tırnaklar: Gevezeliğe, iyilik ve doğruluğu seven ve beğenen bir tabiata.

Yassı, geniş ve uçları bükümlü tırnaklar: Hilekarlık, sır saklayıcılık.

Boz renkli solgun ve yuvarlak tırnaklar: Tehlikeli bir şahsiyete işarettir.

Yenik tırnaklar: Sinirlik, melankoli.

Serçe parmağındaki tırnak beyazlığı: Kalp zaafına.

Saat camı biçiminde yuvarlak ve kubbeli tırnak: Bronşite istidada.

Kırmızı tırnak: Demevi mizaca orta bir sıhhate.

Esmerimsi pembe tırnaklar: İyi bir sıhhat ve iyi bir ahlak alametidir.

' Uzun tırnak: İhtiyatkarlık,-utangaçlık. j

r

 

ELDEKİ TÜYLER

Tüysüz erkek eli: Sahibinin kadın tabiatlı bir kimse olduğuna.

Normal ve tabii nisbette tüylü erkek eli: İyi istidatlara ve iyi bir mizaca işarettir.

Üstü çok tüylü ve içi nasırlı el: Adi ve hayvani bir ruha.

Yalnız aşağı kısmı tüylü el: Enerjik ve düşünür bir insan.

Çok tüylü el: Sebatsız, her saati bir başka manzara gösteren bir insan, aynı zamanda kuvvete de delalet eder.

Seyrek tüylü el: İntizamsız, dağınık tabiata.

Mafsallarda bilhassa üçüncü mafsalda bulunan tüyler: İyi bir mizaca, iyi ahlaka işarettir.

PARMAKLAR

Parmaklarda tırnağın bulunduğu boğum: Kabiliyetlere, başa, zekaya.

Orta boğum: Zeka kabiliyetin derecesine, göğüse, dimağa, ihtisasata; yani beş hissimizle ruhumuzun duyduğu zevk ve acılara.

El ayasına bitişik olan üçüncü boğum: Şevki tabii kabiliyetlerini küçük beyin ve kanna ait şeylerde bu boğumdan okunur.

Baş parmak: Zühre.

Şehadet parmağı; Müşteri.

Orta parmak: Zühal.

Yüzük parmağı: Güneş.

Serçe parmağı: Utarid.

Serçe parmağının biraz alt kısmı: Mirrih.

Mirrihin altında ve bileğe bitişik saha: Ayın meydanıdır.

 

Zühre parmağının delalet ettiği manalar:

Birinci boğum uzun ve kuvvetli olursa: Kudretli bir iradeye, gurur ve inada.

Birinci boğum kısa olursa: Kararsızlık, itimadsızlık, zaafı irade.

Birinci boğum çok kısa olursa: Münferit bir mizaç, başkalarına mutavaat eden bir tabiata.

Birinci boğum bile şeklinde veya şişkin: İnad ve kabalığa.

Birinci boğum sivri uçlu: Şairane hassasiyet.

Birinci boğum yuvarlak veya mahruti şekilde: Mütenevvi fakat zayıf meharetler.

Birinci boğum murabba: Pratik ve muhakemeli idare.

Birinci boğum ucu geniş ve yassı: Hissiyatına tabi idare.

ikinci boğum uzun ve kuvvetli olursa: Hakseverlik, vuzuh mantıkî ve makul bir mizaca işarettir. ,

İkinci boğum kısa: Zatı tabi, münfeiliyyet.

İlk iki boğum muvasi olursa: İyi bir muvazene, mutedil bir mizaç.

Birinci boğum kısa, kinci boğum uzun olursa: İradeden fazla mantık ifade eder. Ekseriya nazariyata saplanan insanların parmakları böyle olur.

Ayyaşların, fahişelerin homoseksüellerin, umumiyetle başparmaklarının dip üçüncü boğumlan daha büyük, diğer ikisi kısa olur.

İkinci başparmak: Uzviyette zafiyet, hile ile muvaffak olan cin fikirlilik.

Başparmağını ekseriya avucunun içinde saklayan insanlar: İradesiz, mütelevvin, münfeil insanlardır.

Eğer birinci kemik kısmı yuvarlak ve yumru ise: Gaddarlığa, zalimane bir inada, son derece hiddetli ve şiddetli bir tabiata, sadistliğe, her hal ve harekatında ifrat ve şiddete delalet eder. Bu çeşit parmağa sahip olan bir insan bazen her şeyi kanlı görür.

 

.,-

 

*

İşaret veya Sehadet parmağı

Sivri işaret parmağı: Hayalperverlik.

Mahruti işaret parmağı: Mütalaa merakı, mülayim bir mizaç,

iyi kalplilik.

Muraba' şehadet parmağı: tntizam, kaide, nizamperverlik.

Kısa şehadet parmağı: Mutedil ihtiras.

Uzun şehadet parmağı: Şiddetli ihtiras.

Birinci boğum uzun: Dindarlık, ilhamlı düşünce.

Birinci boğum kısa: Dinsizlik, reybilik, kararsızlık (bilhassa murabba olursa).

Birinci boğum etli: Şehvani zevklere düşkünlük.

Birinci boğum kuru: Taassub-u diniyye.

Kubbeli tırnaklar: Göğüs ve sıraca hastalıklarına istidat.

İkinci boğum uzun: Mutlaka tatmin edilmek iztırannda olan bir ihtiras.

İkinci boğum kısa: Tembellik, uyuşukluk.

İkinci boğum kuru: Şan ve şöhret arzusu.

Üçüncü boğum kısa: Silik şahsiyet.

Üçüncü boğum kuru: Zühd ve takva, sofuluk.

Orta parmak: Zühal parmaSı

Sivri orta parmak: Sürati intikale. Murana' orta parmak: Şiddet, müsamahasızlık, disiplin. Ucu geniş, basık, şişkin orta parmak: Ağırlık, vekar. Uzun orta parmak: Nefse itimatsızlık, şüphe, mağmum bir mizaç tevekkül.

Geniş orta parmak: Maddiyet perestlik. Tırnak boğumu uzun ve geniş olan orta parmak: İhtiyatkârlık.

Kısa tırnak boğumu: Halim, sakin ve mütevekkil bir insan.

 

Tırnak boğumu ince kuru: Mütereddid, şüpheci bir mizaç, mağmum bir sadelik.

İkinci boğum uzun: Ziraat merakı.

İkinci boğum kısa: Hayat tecrübelerinden istifade edememek.

Üçüncü boğum uzun: Hasislik, nefse karşı riyazet.

Üçüncü boğum kısa: Yerine masruf muktesitlik.

Yüzük, yani Güneş parmağı

Sivri yüzük parmağı: Çok güzel ve bedii bir kabiliyet.

Mahruti yüzük parmağı: Ticarete kabiliyet istidadı.

Murabba yüzük parmağı: Servete aşkı, sanayi-i nefise merakı.

Kısa yüzük parmağı: Adi şevki tabiiler.

Uzun yüzük parmağı: Gösteriş, israf, şöhret düşkünlüğü.

Biçimsiz bir yüzük parmağı: Mürayiliğe, kıskançlığa.

Birinci boğum uzun: Asil bir sanayi-i nefise zevki.

Birinci boğum kısa: Sanayi-i nefıseye değer ve kıymet vermemek.

Birinci boğum etli: Güzelliğin sathi ve şehvanî düşkünlüğü.

Birinci boğum uzun: Sanatta akıl ve muhakeme taraftarlığı istidat, kabiliyet.

İkinci boğum kısa: Eser verme iktidarsızlığı.

Üçüncü boğumun uzunluk veya kısalığı: Sanayi-i nefise sahasındaki muvaffakiyet derecesini gösterir.

Serçe parmak: Utarid parmağı

Sivri veya mahruti serçe parmak: Tabiaten natukluk, nüfuza nazar.

Murabba veya uçları geniş serçe parmak: Pratik ve muhakemeli ilimler.

 

Kısa serçe parmak: Kolaylıkla hissiyatını gizleyebilmek istidadı.

Uzun serçe parmak: Teemmül, mülahaza yapacağım bilen bir tabiat.

Düğümlü serçe parmak: Dilbazlık, tezgahtarlık.

Biçimsiz serçe parmak: Fena ruh, fena insan alameti.

İlk boğum uzun: Çalışkan, dikkatli.

ilk boğum kısa: Zihni tembellik.

İkinci boğumun uzunluk veya kısalığı: Hava oyunlarına kabiliyet.

Üçüncü boğumun uzunluk veya kısalığı: Hilekarlık ve sadeliğin miyarıdır.

AVUCUNİCİ

Başparmağın dibindeki küçük kabarık: Zühre tepesi.

Şehadet parmağının dibindeki küçük kabarık: Müşteri tepesi.

Orta parmağın dibindeki tepe: Zühal tepesi.

Yüzük parmağının altındaki tepe: Güneş tepesi.

Serçe parmağının dibindeki tepe: Utarid tepesi.

Utarid dağının dibindeki tepe: Mirrih tepesi.

Mirrih dağının altındaki tepe: Kamer tepesidir.

Bu yedi dağın arasındaki boşluğa da Mirrih yaylası tabir olunur. ■

Zühre Dağı:

Bu dağ başparmağın altındaki tepe olup avuç içindeki hayat çizgisiyle yarım daire olarak ihata olunmuştur. Hayatiyetin cevheri olan aşkın, muhabbet ve cazibenin, haz ve şehvete doğru incizapların merkezidir. Eğer zühre dağı ahenktar ve mütenasip ise ve normal şekilde sıkı etli ise, şehvani nazlara olduğu kadar, fikrî nazlara, musikiye, dansa, güzelliğe, normal derece mecburiyet ve kabiliyeti gösterir.

 

Zayıf ve yekpare ise: Şehvanî kabiliyet ve iştihanın zayıflığına delalet eder.

Mübalağalı büyüklükte, çizgili teşekkül etmiş ise bilhassa geniş ve sert olursa, şiddetli ve felaketli şehvanî bir hırsa delalet eder.

Alelekser fahişelerde başparmak kısa ve birinci boğumda kısa olur. Zühre dağı çok tebellür etmiş, üzeri çok çizgilidir. Eğer Zühre dağım çerçeveleyen hayat çizgisi iki çizgiden müteşekkil olursa bu hemen sahibinin mutlak surette şehvetinin kurbanı olduğuna alamettir. Zühre dağının kabarıklığı hayat çizgisinin hangi yaşından başlıyorsa sahibinin o yaşlarda esiri aşk ve şehvet olacağına dairdir. Elinde Venüs yüzüğü bulunan ve şehadet parmağı sivri olan insanlar mutlaka bir şey sevmek ıztırarmdadırlar. Venüs dağı üzerinde bir müselles yani tirigon bulunursa bu sahibinin aşkta alçak ve adi hesaplara bağlı olduğunu gösterir. Zühre dağında bir haç olursa bu bedbaht bir aşka işarettir. Şayet Müşteri dağı üzerinde de bir haç bulunursa o zaman bedbaht bir aşk istidadı ortadan kalkar. Zühre dağı üzerinde merdiven şekli bulunursa, iffetsizlik, şehvani felaketler ifade eder. Zühre dağı üzerinde bir yıldız bulunursa bedbaht

olunacak aşk ve kabiliyetleri gösterir.

-

Müşteri DaSı:

İşaret parmağının dibinde olan Müşteri dağı ihtirası, tahakkümü, şeref ve şehvet kabiliyetlerini gösterir. Mütenasip bir şekilde ise bu kabiliyetlerdeki ahenk ve muvazeneyi, neşeli yaşamak kabiliyetini gösterir. Bu nevi adamlar mesut bir aşk ve izdivaç akdetmek istidadındadırlar. Müfrit bir teşekkülde ise, gurur, parlamak, yükselmek hevesi, emir ve kumanda ihtirası, fartı teheyyüç kabiliyeti, hurafelere inanmak istidadı gösterir. Silik olursa, liyakatsizlik, adi meylanlara işarettir. Zühal dağına doğru meyilli olursa, dini ilhamatı, eğer Zühal dağını da bel ediyorsa her şey pahasına muvaffak olmak azim ve gayretinde bir tabiata işarettir.

 

Ortasında çizgiler olursa: Aile düşkünlüğü.

Ortasında noktalar olursa: İhtiraslarına asıl olmada aczi

gösterir.

Merdiven şeklindeki çizgiler: Siyasi ilimlerde maharet.

Birkaçı bir arada: Aşk işlerinde mehareti ifade eder.

Yıldız şeklindeki çizgiler: İşaretlerin en makbulüdür.

Muvaffakiyete delalet eder.

Zühal Dağı:

Orta parmağın altında ve onun gösterdiği vasıfları takviye eder mahiyettedir. Zühal dağı parmaklarla bitişik, dolgun ve çizgisiz olursa: Sakin bir tabiata işarettir.

Hepsine galip bir şekilde ise: Ağır, acı, meyus bir tabiata.

Müşteri dağına doğru çevrilmiş ise: İlme, hırsa.

Güneş dağına doğru ise: Melankolik ve mağmum nevide sanayi-i nefise zevkine.

Üzerinde bir veya birkaç nokta bulunması: Menfi kabiliyetlere.

Üzerinde bir müselles olması, gizli ilimlere meraklı ve kabiliyetli olmaya.

Üzerinde bİrhaç bulunması: Gamnâk bir sükutilik işaretidir.

Zühal dağı üzerinde bir yıldız olması: Ağır hastalıklara, felce, ızdıraplı bir ölüme, kati ve cinayet tehdidine işarettir.

*

Güneş Dağı:

Yüzük parmağının altındadır. Şan ve şöhrete meyi, servet aşkı ve sanat istidatlarına delalet eder.

Normal olursa: İyi bir işarettir.

Müfrit olursa: Arzu ve kabiliyetlerin adi derecelere varabileceğine.

Mefkud olursa: Bütün bu istidatların yokluğuna daldır.

Mütevazı ve yekpare olursa: Sakin, derunî şan ve şöhretten

müstağni bir hayat kabiliyeti.

 

Yukarı doğru çizgiler: Bu kabiliyetlerde yüksek dereceye işarettir. İntizamsız çizgiler: Taşkınlık, hoppalık alametidir.

Arzanî çizgiler: Mücadele kabiliyeti.

Üzerinde yıldız bulunması: Bu kabiliyetlerin tehlikeli bir halde bulunmasına.

Bir merdiven şekli bulunması: Tefahür, sahte şöhret, acz ve kudretsizlik işaretidir.

Üzerinde müselles bulunması: Büyük sanat meharetlerine.

Üzerinde çukurlar olması: Damar hastalıklarına istidadı gösterir.

Utarid Dağı:

Serçe parmağın dibindedir. Zeka, maharet, hitabet, tıp, ticaret kabiliyetlerine delalet eder.

Normal olması: İyilik ve muvazene işaretidir.

Gayri tabii bir halde taazzuv etmiş ise: Hırsızlığa, hilekarlığa, yalana suistimale, inatçı bir cehalete, şüpheli kazanç hayatına delalet eder, hitabet ve ilimle imtizacı da gösterir.

Basıklık veya hiç olmaması: Delalet ettiği meziyetlerin yokluğuna işarettir.

Güneş dağına doğru meyilli olursa: Sanatkarlığın hitabet ve ilimle imtizacına işarettir.

Tababet ve ulumu tıbbiyeye müstait kimselerin, hemşirelerin, hastabakıcı kızların Utarid dağındaki çizgilerinin yukarı doğru olduğu görülmüştür. Aynı zamanda Kamer dağı da bariz olursa: Kendilerine çok bakmak merakım gösterir. Bu kimseler evhamlı, kuruntulu olurlar.

Utarid dağı üzerinde bir haç veya merdiven şekli olursa:

Kleptomani yani zevk için hırsızlık yapmak istidat ve kabiliyetini

gösterir. • -

Müselles olursa: Siyaset veya devlet adamı maharetine işarettir.

 

Mirrih Dağı:

Mücadele, sebat ve metanet hislerini gösterir. Normal olursa: Cesaret ve soğuk kanlılığa. Müfrit olursa: Makbuldür. Bilhassa başparmak büyük olursa kuvvetli bir iradeye delildir.

İri ve yekpare olursa: Metanet, ikdam, sebata işarettir. Basıklığı veya hiç olmaması: Korkaklık, kılıbıklık,

seciyesizlik alametidir.

Kamer dağıyla birleşmiş, bir tek kabarık halinde ise: Mütevekkil bir lakaydiyi gösterir.

Mirrih dağı üzerinde çizgiler olması: Şedit ve hiddetli bir mizaca, bronşit hastalığına istidada.

Üzerinde müselles bulunması: Askeri ilimlere kabiliyet ve

istidada delalet eder.

Mirrih Yaylası:

' Mirrih yaylası denilen ve bütün yedi dağın arasında kalan saha ise ekseriya hayat mücadelesi kabiliyetlerimizi gösterir.

Yekpare ve çizgili olursa: Sulhcü bir tabiata işarettir.

Çukur olursa: Hayatta mücadele kabiliyetinden mahrumiyeti gösterir.

Mirrih yaylasında bir haç olursa: Şedit ve kavgacı bir tabiat.

Bu haçın amudî çizgisinin üst taraf ucu kısa olursa: Mecnunane hırslar ifade eder.

Bir müselles olması: Askeri şan ve şeref hırs ve istidadına işarettir.

Kamer DaSı:

Mirrih dağının altındaki kabarıktır.

Normal olursa: Tatlı, melankolik ve şairane bir muhayyileye, tahayyül ve sükutilik meyline, ahenk ve . esrarengizliklere istidat işaretidir.

 

Fazla kabarık olması: Evlerde yalnız oturmaktan doğan bir nevi korku hastalığına istidadı gösterir. Çok yer değiştirmek iptilasına, keder ve kasvete ve baş ağrılarına da işarettir.

Kamer dağında kabarıklığın mefkudiyeti: Güzeli his, vecd ve hülya kabiliyetlerinden mahrumiyetine, soğuk, kuru ve sert bir mizaca delalet eder.

Zayıf ve buruşuklu olursa: Şehvetengiz tecessüs ve meraklara işarettir.

Hamur gibi bir şekilde yumuşacık olursa: Manyaklık, isteri, coşkunluklar ve taşkınlıklar, garabetperestlik alametidir.

Kamer dağında çizgiler: Hissi kablel vukulara, korkulu rüyalara, dalaletli hislere, hayalî hisler ve şekiller görmek istidadına.

Kamer dağında bir adacık: Uykuda gezmek, dini hislere meclubiyet alametidir.

Kamer dağında bir müselles bulunması: Ulumu bahriyeye istidat alametidir.

Kamer dağında merdiven: Kederli ve gamlı bir mizaç. Endişeler ve fartı heyecan işaretidir.

Kamer dağında merdiven kadınlarda olursa: İffetsizlik ve fuhşa alamettir. İstemeyerek teslim-i nefs ederler.

Çapraz çizgiler: Hayalperestliğe, seyahat merakına delalet eder.

Ellerimizdeki Çizgiler:

Ellerimizdeki çizgiler üçtür: Birincisi: Hayat. İkincisi: Baş.

Üçüncüsü: Kalp çizgisidir.

Bunlardan sonra dört detali çizgi denilen çizgiler, vardır ki, onlardan:

Birincisi: Tali' İkincisi: Sıhhat. Üçüncüsü: Hades.

 

Dördüncüsü: Güneş çizgileridir.

Bunlardan sonra da Venüs yüzüğü ve saire gibi müteferri olarak (11) çizgi daha vardır. Sağ el failiyet, sol el de münfailiyet

elidir.

Ana ve tali çizgiler bazen kardeş çizgi denilen ikinci bir çizgi ile çift olarak bulunurlar. O zaman bu çizgilerin delalet ettikleri fena vaziyetleri tadil ederler.

Ancak bu kardeş çizgide, fena bir vasfa işaret ise, öteki çizginin fena vasıflarını büsbütün takviye ederler.

Kardeş çizgide ötekilerde esasen iyi bir vasfın işaretleri iseler o zaman iyiliği takviye ederler.

Ellerdeki çizgilerin rengini de nazar-ı itibara almak lazımdır.

Renkleri solgun veya açık san iseler: Lenfavilik ve sakinlik ehlidir.

Kırmızı iseler: Demevilik alametidir. Kuvvete, ihtirasa, unf ve şiddete delalet ederler.

Sarı iseler: Safravî bir mizacı gösterir. Bedbinlik ve mağmum bir mizaç işaretidir.

Koyu morumtrak ise: Gebelik gibi uzvî bir bozukluğun, intizamsızlığın, kindarlığın miyarıdır. Bilhassa parmaklar da bu kusurları teyit ediyorsa hüküm daha ziyade hedefe isabet etmiş demektir.

El falında: Güzel çizgi, tam, vazıh, kafi derecede geniş ve derin manasını ifham eder. Bu vasıfta olurlarsa: İyi bir niyeti, normal ve muvazeneli bir ruhu ifade eder.

Mükemmel olmayan kusurlu çizgiler ise belirsiz, karışık ve dolaşık olurlar ki garip ve tehlikelerle dolu bir mevcudiyeti haber verirler.

Çok derin ve bariz olurlarsa: Delalet ettikleri vasıflarda ifratı ifade ederler. Şiddet ve kuvvete işaret olurlar.

Çizgiler ince ve çok olursa: Sinirliliği ve cevvaliyeti bildirir.

Geniş, az derin ve az miktarda çizgili ise: Sakinliğin, sebat ve mukavemetin işaretidir.

 

Kırık, kesik çizgiler: Tevakkuf devrelerini, tahavvülü, tehlikeleri, delalet ettikleri vasıfların akıbetlerinin yakın olduğuna işarettir.

Muntazam ve müteaddit olurlarsa: Yüksek bir hayat ve zeka hassasiyet kabiliyetini gösterir.

Hayat Çizgisi:

Hayat çizgisi Zühre dağının kenarını çeviren yarı dairevî çizgidir. Bu çizgi hayatımızın kuvvet ve kudret derecesini, ömrümüzün irsî olan devam kabiliyetini gösterdiği için çok mühimdir. Sıhhati yerinde, sağlam, kadınların meclis ülfetini seven ve aile işlerini memnuniyetle yapan dinç ve canlı olan, her insanda başparmağın köküyle cebel Zühre pek büyük olur ve güzel bir hattı münhani bunu ihata eder. Bu çizginin iyice belli olması, pek çukur olmaması hafifçe pembe renkli olması, ne fasılalı ve ne de işaretli olmaması lazımdır.

Hayat çizgisi uzun ve ince ise: Nehalet mizaca, asabiliğe, uzun ömre delalet eder.

Eğer hayat çizgisi baş ve şehadet parmakları arasında çatal bir hat ile başlarsa: Uzun bir ömre, metin bir vücut dinçliğine, sağlamlığa işarettir.

Fena çizilmiş bir hayat çizgisi: Daima hastalığa müstait bir vücuda delalet eder.

İki parçalı olan bir hayat çizgisi: Nazik, fakat mukavemetli bir sıhhate.

Kısa hayat çizgisi iki elde de aynı ise: Kısa hayata.

Yalnız bir elde iki parça olmuş bir hayat çizgisi: Ani ölüm tehlikesini gösterir.

Çift hayat çizgisi: Büyük bir hayatiyet kudretine: Kadınlarda olursa: Gayri kabili zapt ve hayatiyet ve hırslı, ihtiraslı olduğuna işarettir.

Hayat çizgisinin başında Müşteri dağına doğru bir çizgi bulunursa: İhtirasların tatminine kadir bir hayat.

 

 

 

 

Aşağı kısmında silikleşen hayat çizgisi: Yaş dönümünde zaafıyete.

Hayat çizgisinde fışkırmış canlı çizgiler: Şahsî meziyetlerin kuvvetine.

Venüs dağından dosdoğru hayat çizgisine gelen çizgiler: İşte ve aşkta muvaffakiyet kudretine.

Hayat çizgisinden sarih surette ayrılmış bir baş çizgisi: Hafif meşreplik hayalperver bir şahsiyete işarettir. Böyle adamlar ticarette muvaffak olamazlar.

Hayat çizgisi baş, çizgisine baş ve şehadet parmakları arasında bitişik ise: Bilakis muvazeneli ve hayalperverlikten azade bir şahsiyete işarettir.

Üzerinde noktalar bulunan bir hayat çizgisi: Ölüm tehlikesi olmayan birçok hastalık geçirileceğine.

Bir adayı havi olan hayat çizgisi: Kuvvet ziyama, fakrüddeme, uzun bir devre-i nekahate, sıhhatin fenalığına delalet

eder.

Hayat çizgisinden çıkarak başçizgisine doğru uzanan dallar,

ufak çizgiler: Zenginliğe, muvaffakiyete.

Aşağı doğru inen dallarda: Fakirliğe, ademi muvaffakiyete delalet eder.

Hayat çizgisinden çıkan ve doğruca avuç içindeki müsellese giden bir dal: Zenginliğe delalet eder.

Bafş çizgisi hayat çizgisi ve karaciğer çizgisi iyice belli olurlarsa: Mükemmel bir sıhhatin nişanesidirler.

Bir hac ile başlayan hayat çizgisi: Müşkülattı bir hayata delalet eder.

Eğer hayat çizgisi bir haç ile bitiyorsa: Saadet içinde ölmeye

işarettir.

Alelekser iki hayat çizgisinde tesadüf olunur. Bunlar her iki elde de güzel şekilde iseler: Zenginliğe delalet eder.

Şayet bu iki çizgiden birisi fena mersum diğeri iyi ise: Kemali emniyetle savuşturulacak bir hastalığa işarettir. Bu iki çizgi iyi bir sıhhatin nişanesi olup, büyük bir şehvetperestliğe

 

işarettir. Bu işareti hamil olan kadınlar, aşk uğrunda izzeti nefislerini, seviye-i içtimailerini ayak altına alırlar. Hevesatı nefsaniyelerinden başka bir şey düşünmezler.

Dimağı ve zihni hayatımızı gösteren çizgidir. Başın aldığı yaralar, nevrasteni, cinnet, bütün dimağı hastalıklar, teşebbüs ve muhakeme meziyetleri, kamilen bu çizgiden okunur. Bir elde bu çizginin yokluğu ani bir ölüme işarettir. Zeki, diğerlerini sevk ve idareye ve kendilerine iyi bir hattı hareket tayinine kabiliyetli adamların ellerinin ortasında ve hayat hattının kısmı ulyasmdan başlayarak avcunun harici kabarık kenarına kadar giden bir baş hafif bulunur.

Baş çizgisi, vazıh, uzun dosdoğru, hafifçe yokuşlu olursa: Dimağı melekelerimizin selameti ve salim -bir irade sahipliğine alamettir.

Çok uzun ve elin kenarına kadar uzanmış, dosdoğru, kuru bir baş çizgisi: Muhakemede ifrat, kendini beğenmişlik, maddî ve müspet şeylere fazla ehemmiyet vermek. Her şeyde hesap, mutlaka muvaffak olma ihtirası, kendine fazla kıymet vermek. Bütün işlerini hesap ve kitaba uyduran bir insana işarettir.

Bu şekilde olan baş çizgisinin ucu serçe parmağının dibindeki Utarid dağına doğru eğrilmiş veyahut da bu dağa doğru kendinden biri çizgi uzamış ise: Bu hesap kitabın hilekarlığa, şüpheli işlere matuf olacağına işarettir.

Baş çizgisi çatal şekilde infisaha maruz kalıyor ve bir çizgi Ay dağına doğru gidiyorsa: Duruğu maslahat amiz yalanlar söylemeye delalet eder. Buna alelekser avukatlar, aktörler, işgüzar kadınların ellerinde tesadüf olunur.

Baş çizgisi hafifçe Ay dağına doğru mail olursa: Hayalperverliğe, şiire, edebiyata, kitap yazma kabiliyet ve istidadına işarettir. Daha aşağı iniyorsa, sadelik, ulumu garibeye meyi ve muhabbet, cin ve ervah daveti merakını gösterir.

Zayıf çizgi; Para kazanmak kabiliyetine işarettir.

 

 

 

Baş çizgisi hayat çizgisinin hayli ilerisinden çıkıyorsa: Geç inkişaf etmiş bir zekaya delalet eder.

Hayat çizgisine hiç değmeden başlıyorsa: Sahibinin mülahazasız, cahilane cüret gösteren bir insan olduğuna delildir. Bu gibi kimseler çocuk iken gayet güç terbiye edilirler. İtaatsiz, azgın ve tedbirsiz olurlar. Alelekser kolunu veya bacağını kırarlar veya fıtık olurlar. Çünkü daima şevki tabıileriyle hareket ederler. Mülahaza ve teenniden mahrumdurlar.

Baş çizgisi, orta parmağın alt hizasından başlıyorsa: Zekanın inkişafına mani biri teşekkül olduğuna delalet eder.

Kısa baş çizgisi: Bariz bir seciye sahibi olamamak manasına

gelir.

Orta parmağın hizasında bitiyorsa: Gençlikte ölüm ihtimali.

Yüzük parmağının hizasında bitiyorsa: Kadınlarda hafif meşreplik, şuhluk, erkeklerde sadakatsizlik.

Baş tarafında ortasından ayrılmış ise: Aksamı süfliyede hastalık, yara. Umumiyetle başta düşmekten mütehassıl yaralar.

Bu çizgi kopmuş parçalar halinde olursa: Baş ağrılarına istidat. Hafızada zaafıyet ve hamakat işaretedir.

Baş çizgisi iki kopmuş parça halinde olursa: Ağır yaralara, cinnete, felce.

Bu parçalar orta parmak hizasında Zühal dağının altına isabet ediyorsa: Cinnî istidatlara alamettir.

Baş çizgisi ince ve zayıf olursa: Dermansızlık fütur.

Soluk renkte ve uzun olursa: Zihnî faaliyete kabiliyetsizlik.

Kırmızı baş çizgisi: Enerji alametidir.

Çok kırmızı: Felç ve saraya delalet eder.

Karma karışık, biçimsiz hayat çizgisi: Karaciğer hastalığı, yalancılık. İradede sebatsızlığı, evham, cinnet, hastalıklı, marazı bir ruh işaretidir.

Ucu hayat çizgisine doğru eğilmiş: Şen ve mesut bir tabiat alametidir.

Kalp çizgisine yakın bir baş çizgisi: Kalp çarpıntısına, ihtinakı rahme delalet eder.

 

. Yukarı doğru kalp çizgisi: Zeki başa hakim bir kalp işaretidir.

Baş çizgisinden çıkan ufak bir çizgi, kalp çizgisine doğru gidiyorsa: Kalbe hakim baş.

Çıkan çizgi Müşteri dağına doğru gidiyorsa ve bir yıldız işaretinin üzerinde nihayet buluyorsa: Büyük bir muvaffakiyet kazanmaya kabiliyet gösterir.

Yıldızsız olur ve şehadet parmağının içine doğru çıkarsa: Alelade gurura işarettir.

Baş çizgisi hayat çizgisiyle bir zaviye teşkil etmez ve aralarında bir miktar aralık kalırsa: Herkesten nefret eden akraba ve ahıbbasına karşı kibir ve azamet gösteren bir adama delalet eder. İster ki herkes onun arzusuna baş eğsin. Vefasız, sadakatsiz olur. Hırçın tabiatlı olup tehlikelere karşı kayıtsızdır. Hakikati görmez bir insandır.

Baş çizgisi hayat çizgisinden zaviye-i kaime halinde ne kadar uzaklaşırsa: Mizacın o nisbette sert olduğuna işarettir.

Hayat çizgisiyle birleşmemiş olan bir baş çizgisine, sahip olan insanlar: Hiddetli, kaba, haşin, cüretkâr, hiçbir şeyden korkmaz, kendilerine çok inanmış insanlarda bulunur.

Baş çizgisine bitişik hayat çizgisi: Tevazuu, söz dinlediği, edep ve terbiyeye kabiliyet ve istidadı, muhakemeyi, kuvve-i mümeyyizeyi gösterir. İyi bir baş çizgisi mutlaka baş çizgisine bitişik olur.

Baş çizgisi avuç içinde hafifçe Mirrih dağına doğru inrheli ve serçe parmağının altında bitmelidir. Böyle bir baş çizgisine malik olan elin sahibi kıymetli bir insandır. Müdrik, muhakemeli, istidatlı, kuvvetli, ameli bir dimağa malik, ciddî tabiatlı, fikir ve zeka sahibi, güzel şeylere meyyal bir tabiata, bir seciyeye sahip bir zattır.

Eğer baş çizgisi esnayı meylinde yüzük parmağının altında kalıyorsa: Sebatsızlığa, fikrin devamsızlığına. Kadınlara karşı şuhmeşrepliğe, erkeklere karşı vefasızlığa, samimiyetten ziyade yapmacık hareketler göstermeye meyyal bir tabiata delalet eder.

 

Eğer tabiatında şehvetperestlik galip olursa: Hayatın yalnız ezvak ve huzuzatı şehvaniyeye münhasır kalmış olur. Tabiaten lakayt ve basiretsiz olur. İstikbali asla düşünülmez.

Kadınlarda baş çizgisinin bu şekli: Hadsiz üzüntülere ve kederlere delalet eder. Erkeklerde ise daima neticesiz bir hayata işarettir.

Müstakim bir baş çizgisi: Tamahkarlığa delalet eder.

Ay dağına kadar inen baş çizgisi: Muvazenesiz bir dimağa emrazı asabiyeye, sinirliliğe alamettir. Eğer bu çizgi bir yıldızla nihayetlenirse: Deliliğe delalet eder.

Eğer baş çizgisi, eğri büğrü, gayri müsavi, renkli ise: Fena ahlaka, ekseriya hırsızlığa istidadı gösterir.

Yukarı doğru çıkmış ve bir münhanî resmetmiş bir baş çizgisi: Felakete işarettir.

İki baş çizgisi: Büyük bir servetin müjdesidir.

Kalp çizgisi yakınında, dört köşe İçinde bir daire: Körlüğe işarettir.

Baş çizgisi üzerinde bir ada: Dimağ yorgunluğuna delalet eder.

Kalp Çizgisi:

Bu çizgi şehadet parmağının altından elin kenarına kadar uzanan ve parmakların altındaki dağların kaidelerinin altını çizen büyük çizgidir.

Bu çizgi, aşk, zevk, muhabbet kabiliyetlerimizin, kalp hastalıklarının çizgisidir. Kalp çizgisi, kadınlarda, erkeklerden daha ziyade ve zengin ifadeli, manidar ve isabetlidir.

Bu çizginin ifade ettiği hususlar Zühre dağının evsafı ve aşağıda vereceğimiz intibaatla küçük irtibat çizgilerinin de bildirdikleri ile birleştirilerek büyük bir katiyetle mana çıkarılır.

Güzel, arızasız, renkli, normal, dosdoğru bir kalp çizgisi: Normal bir aşk hayatı, ciddi muhabbetler, iyilik, mesut bir zevç veya zevcelik kabiliyeti, sağlam dostluk, muvazeneli bir ruh işaretidir.

 

Bu nevi kalp çizgisi erkeklerde: Hakiki ve ateşli hatiplerde, avukatlarda, büyük vaizlerde bulunur.

Çok büyük ve bilhassa iki uçlarından hatlar çıkan bir kalp çizgisi: Müfrit hassasiyet işaretidir.

Solgun renkte: Şiddete kadar giden hassasiyet.

Kırmızı renkte: Daha çok sakinlik.

Hafif, nazik, ince bir kalp çizgisi: Kalp ve aşk hayatında kuruluk.

Çok çukur bir kalp çizgisi: Zalimlik.

Çifte kalp çizgisi: Büyük ve zengin bir inkişaf kabiliyeti.

Büyük kalp çizgisi ve aynı zamanda Kamer dağı basık olursa: Kıskançlığa.

Kalp çizgisi: Şehadet parmağı içinden başlarsa: Hayır adamı.

Müşteri dağı üzerinden başlarsa: Mefkurecilik.

Şehadet parmağı dibinden başlarsa: Bedbahtlık, bedbinlik.

Orta parmağın altından başlarsa: Muzdarip ve gamlı bir hayat. Üzüntülü bir ömür.

Yüzük parmağının altından başlarsa: Kalp ve zeka fikirliği.

Orta parmağın hizasında nihayet bulursa: Kısa ömür tehlikesi.

Yüzük parmağının altında nihayet bulursa: Kendini beğenmişlik, ahmaklık.

Serçe, parmağın altında biten: Aşkta samimiyetten ziyade maharete delalet eder.

Ucu baş çizgisine doğru iniyorsa: Riyakarlık ve kalbe başının hakim olduğuna işarettir.

Karşılık, zincirli kalp çizgisi: Kalp çarpıntısı hastalığma istidat, samimiyette müsriflik.

İki uçları karma karışık kalp çizgisi: Kalp hastalığı.

Parça parça veya diğer çizgiler tarafından kat edilmiş olursa: Sebatsızlığa servete işarettir.

Çatal şeklinde kalp çizgisi: Kan devranının fenalığını gösterir.

 

 

 

 

 

 

 

Baş tarafından Müşteri dağı üzerinde bir hat çıkıyorsa: Jınerjik ve müşfik bir aşk hırsı. İyi bir aile babası olmaya da delalet eder.

Kalp çizgisi baş çizgisi ile karışık ise: Aşkı yıldırım gibi ani hisseden bir şahsiyete işarettir. Şayet birleşme avucun ortasına doğru vuku bulmuş ise aşkta aldanmalara müsait bir tabiatı gösterir.

Kalp çizgisi Utarid dağını elin üst kenarına kadar çeviriyorsa: Sadakatsizliği, vefasızlığı ifade eder.

Kalp çizgisi baş çizgisine doğru iniyorsa: Platonik aşka müsait bir seciye alametidir.

Tali' Çizgisi:

Tali' çizgisi bir insanın kudretini, yani tabiat ve hasletlerinin gösterdiği şeyleri tahakkuk ettirebilmek, fiile çıkarabilmek iktidarını gösterir.

Tali' çizgisi elde hangi dağ istikametinde ise o dağın gösterdiği karakteri tahakkuk ettirme kudretine delalet eder.

Baş tarafı sonundan güzel olursa: İhtiyarlıkta tahakkuk kudretinin zevaline.

Çok çizgili bir elde gayri muntazam olursa: Muvaffakiyet ve tahakkuk kudretinin muhtel olmasını intaç edecek kadar müfrit bir hissiyata işarettir.

Küçük çizgi halinde çift olursa: Maniaları yenecek bir

kudrete işarettir.

Karışık olursa, mütehavvil bir tahakkuk kabiliyeti, heveskârlık.

Küçük çizgilerden müteşekkil olursa: Hastalıklara. Kendinden yukarı bir çok çizgiler çıkıyorsa: Yavaş yavaş tahakkuk ettirme kudretine işarettir.

Tali' çizgisinin başlangıcı bilek tarafıdır.

Tali' çizgisi bilek çizgisinden başlarsa ve sonuna kadar dosdoğru bir hat olarak devam ederse: Sakin bir ömür geçirmek alametidir.

 

Tali' çizgisi hayat çizgisinden başlarsa: Meziyetleriyle saadet elde edilebilecek kudrete, Mirrih dağı üzerinden başlıyorsa: Bütün fena tesadüflere ve manilere mukavemet edecek bir tahkik kudreti işaretidir.

Mirrih yaylasından başlıyorsa: Daha başlangıçta müşkülata mağlup olacak bir kudret, meyusiyet ve derin bir fütur alametidir.

Ay dağından başlıyorsa: Başkalarının yardımıyla muvaffak olabilecek bir kudrete.

Baş çizgisinde nihayet buluyorsa: Beyin hastalıklarına.

Kalp çizgisinde nihayet buluyorsa: Kalp hastalıklarına.

Zühal dağında nihayet buluyorsa: İyi bir ihtiyarlık.

Çatal şeklinde nihayet buluyorsa: Meşakkatli ve zahmetli bir ihtiyarlık.

Zühal dağı üzerinde mail hatlara kat edilmiş ise: Manialara mağlubiyet, hezimetler, bedbahtlıklar.

Orta parmağın içine kadar gidiyorsa: Muvaffakiyet veya muvaffakiyetsizükte ifrat.

Müşteri dağına doğru bir uç gidiyorsa: Kat'i muvaffakiyetler.

Bilek çizgisinde başlayıp hayat çizgisini yararak Utarid dağına doğru uzanıyorsa: İyi bir sıhhat.

Hayat çizgisiyle karışmış ise: Kendi çabasıyla servet kazanmaya müsait şahsiyet.

Güneş çizgisiyle bitişik ise: Sanayi nefısede muvaffakiyetli veya istidatlı bir seciyeye.

Ay dağına doğru mail bir surette başlıyorsa: Tahakkuk ettiremeyeceği hülyaları kuran bir şahsiyet işaretidir.

Ucu Zühre dağında başlıyorsa: Aşk hayatının yegane hadimi olan bir şahsiyet.

Güneş dağına doğru bîr haçla nihayet buluyorsa: Sükutu hayallerle muazzep bir ruh.

Utarid dağından evvel nihayet buluyorsa: Fikirlerinin muvazenesini bozacak kadar ağır Melankolik "istidadında bir şahsiyeti gösterir.

 

Cûnes Çizgisi:

Bu çizgi ekseriya bilek çizgisinden veya baş çizgisinden veyahut da kalp çizgisinden Güneş dağının bulunduğu yüzük parmağı kalbine kadar devam eden çizgidir. Güneş çizgisi diğer insanların nazar-ı dikkatini celbedecek kadar kuvvetli bir şahsiyete malik olduğumuzu gösteren çok iyi bir çizgidir.

Güzel bir Güneş çizgisi olan şöhret sahibi olacağından ümitvar bulunmalıdır. Elinde bu çizgisi olmayan ise muvaffak olamayacağından korkmalıdır.

Hemen bütün güzide ve şöhret bulmuş adamlarda bu çizgi görülmüştür.

Kalp çizgisinden başlayıp da Güneş dağını çizip güneş parmağının çıkıntısına kadar uzayan güzel görünüşlü bir Güneş çizgisi: Büyük istidat, kat'i muvaffakiyet ve ruh necabetini gösterir.

Güneş çizgisi baş çizgisinden başlarsa; Sanayi-i nefise ve

edebiyatta meşhur olmak kabiliyetini gösterir.

İlham çizgisinden başlarsa: Biraz müfrit muhayyileyi fakat iyi evsafa işarettir.

Zühal dağının çizgisinden başlarsa: Şaşalı bir şöhret istidadı.

Ay dağından başlarsa: Şair, artist, komedi aktörlüğüne delalet eder.

Mirrih yaylasından başlarsa: Çalkantı 11, hareketli,

mücadeleli bir muvaffakiyet.

Çift veya üçlü olursa: Büyük şöhrete istidat.

Güneş çizgisi Utarid dağında nihayet buluyorsa: Para ve zevk aşkı.

Küçük amudi çizgilerle kat' edilmiş ise: Manialara mağlubiyet alametidir.

Utarid dağına bitişiyorsa: Müfrit bir muhayyile ile sakatlanmış kabiliyetler, natukluk, hitabet.

Mirrih dağına kadar uzanıyorsa: Hayvanı bediiyat düşkünlüğü.

 

Ay dağına kadar uzanıyorsa: Mistik sanayi-i nefiseye meyi ve istidat.

Hayat çizgisi ile karışıyorsa: Salim, muvazeneli, istifadeli

sanayi-i nefise.

İlham çizgisi:

Bu çizgi hayat, tali' ve güneş çizgilerinden başlayıp Utarid dağı üzerinde nihayet bulan çizgidir. Vazıh, uzun ve muntazam olursa: İyi sıhhat, iyi hafiza, natuk ve ilham istidadı alametidir.

Venüs yüzlüğü:

Orta ve yüzük parmağını birleştiren yarım daire şeklindeki çizgidir. Şiddetli bir ihtiras, şehvetperestlik, vatanperverliğe alamettir.

Kalp çizgisine bitişmiş ise: Mübalağalı bir aşka giriftar olmak kabiliyeti.

Güneş çizgisine bitişiyorsa: Şehvanî sanayii nefiseye istidadı gösterir.

Bilek çizgisi:

Bilekte bir bilezik teşkil eden küçük çizgilerden mürekkep olan çizgiye denir. Bu çizgi bir, iki ve nihayet üç olur. Daha çok olduğu nadirdir. Bilek çizgisi bozuk bir şekilde ve ancak kırık çizgilerden mürekkep olursa: Orta bir sıhhat ve uzun süren hastalıklara işarettir.

Kısa olunca: Sıhhatte hayatı tehlikeye koyacak ani bozukluklara istidat.

Tek olursa: Fena sıhhat ve kısa ömre delildir.

;bhi münharif:

Elde kalp ve baş çizgileri arasındaki şebhi münharif şeklindeki sahadır. Buna el tablası da denir. Muntazam, aralan açık bir şebhi münharif: Tabiatımızda muvazeneyi, nefsimize hakimiyeti, iyilik severliği gösterir.

 

 

Bir elde şebhi münharif bulunmazsa: Fena bir işrettir. Dar olursa: Kararsızlığı, teşebbüs aczini, estiği gibi hareket tabiatını gösterir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...