Jump to content

Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?


Deaths_Expulsion

Önerilen Mesajlar

Ah gnoxis! uzun zaman oldu buralara yazmayalı, sıkıntılı ergenlik döneminde az mı yazdım buralara, Boynuzsuz Geyikler'i az mı takip ettim... Toplumun genelinden çok farklı insanlar vardı burada, şimdi nasıl bilmiyorum. Umarım o farklı insanlar bir sabah öylece çekip gitmemişlerdir. Eli öpülesi bu farklı insanların nesli tükendi tükenecek. Affedersin de yar... gibi insanların yönettiği bu toplumda yar... gibi insanların arasında kaybolup gitmek çok kolaylaştı. Umarım güzel insanlarımızın hali vakti yerindedir...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bazen kendimi Megamind gibi hissediyorum, koca şehri kurtardığımı biliyorum.(-S.kt.r lan) Gerçekten Gnoxis bunu yaptım, kimliğimi gizlediğim için kanıtlayamam sana ama bunu yaptım... Şehrin anahtarını verecekler diye valiyi beklerken, ne verdiler biliyor musun?

Hiç.

Koca bir hiç. :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bazen kendimi Megamind gibi hissediyorum, koca şehri kurtardığımı biliyorum.(-S.kt.r lan) Gerçekten Gnoxis bunu yaptım, kimliğimi gizlediğim için kanıtlayamam sana ama bunu yaptım... Şehrin anahtarını verecekler diye valiyi beklerken, ne verdiler biliyor musun?

Hiç.

Koca bir hiç. :D

 

Was this my destiny?

Oh Wait ...

Maybe it was!

Being bad is one thing i good at it

Then its hit me

if i was the bad boy

i was going to baddest boy of them all

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ah gnoxis! uzun zaman oldu buralara yazmayalı, sıkıntılı ergenlik döneminde az mı yazdım buralara, Boynuzsuz Geyikler'i az mı takip ettim... Toplumun genelinden çok farklı insanlar vardı burada, şimdi nasıl bilmiyorum. Umarım o farklı insanlar bir sabah öylece çekip gitmemişlerdir. Eli öpülesi bu farklı insanların nesli tükendi tükenecek. Affedersin de yar... gibi insanların yönettiği bu toplumda yar... gibi insanların arasında kaybolup gitmek çok kolaylaştı. Umarım güzel insanlarımızın hali vakti yerindedir...

 

keşke dediğim bir yorum. ve ne yazık ki gittiler dostum..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kısa saç dediler. Kestir dediler. Herkes yapıyor sen de yap dediler. Ben de kısa saçın modası geçmişti artık bunu bilemediler. Fiziki değişmenin ilk adımı illa saçını omzunda kestirip, düzleştirip boyatmak değil bana göre. Her bir santim uzadığında da değişim geçirirsin. boyatmak istersen yine boyatırsın, hem bir süre sonra saçın maksimum uzadığı için kendi kulvarına göre, dibinin gelmesi gibi bir ihtimal olmayacaktır. Ben de öyle yaptım. Aylarca çoğu kes makası elime aldım, kuaförlerin önünden geçtim, yalnız bu herkes kestir dedi diye değildi, ben delirmiştim ve her zamankinden daha akıllı bir haldeydim, cinnetimin belli safhalarında omzumda yetim bırakmak istedim saçlarımı, yapamadım. Kısa saç üzgün, acıtılmış bir kadının saçı gibi çünkü. Kadınlar makası eline aldığı zaman, bir tehlike var demektir. Ya ipsiz sapsız bir adam onu üzmüştür, ya hayatında en önem verdiği şeye kavuşamamıştır ya da derince monoton bir hayatı vardır, sıkılmıştır, sebepler bitmez. Kestirmeli miyim dedim. Hayır. Saçın avuç kadar kaldığında sen de minik bir hüzne itiliyorsun, üzüntün sürüyor. Hayatımın dönemlerine şöyle bir baktım, saçımı kestirdigim ve öyle dolandığım zamanlarda, yaşadıklarım karşısında o kadar çaresiz kalmışım ki, sevdiğim adam tarafından aldatıldığımda mesela, o kadar mutsuzdum ki, 19'luk kalbimi, daha yeni heyecanlar yaşayan başkasından sevgi nedir bilmeyen bu bireyi, daha ilk aşkı böyle yüzüstü bıraktıysa geleceğim vahim diye düşünmüştüm. Gerçi bu tek istisnaydı. Ondan sonra saç kestirme cinnetlerim hep başarısızlık yaşadığım zamanlara denk geliyordu. Herkes için küçüktü bu, okulda sıkıntılı zamanlar yaşıyordum lakin insanlarla alakalı değildi. Notlarımın düşük gelmesi beni mahvediyordu. Her şey kötü giderken 2015 Kasım'ında dama çıkıp başarısızsın başarısız diye ağladığımı hatırlıyorum. Çok üzülmüştüm ben güce ve iktidara aşık biriydim sonuçta. Ve hayatımda hep yüksek pozisyonda olmak istiyordum, para falan değildi mevzu, güçlü olmak istiyordum işte, işimde çok yüksek yerlere gelmeyi sözümün ikiletilmemesi benim her zaman en hayvani arzum olmuştu. Bu dürtü ile yürüyordum. İşte o gün verdiğim sözden sonra bir kere çuvalladım ben. Hastalandığım dönemlerde o koridorlarda rezil olurken,kimsem yokken. Ve ben o gün kısa saçı da bıraktım, buna sebep olacak sebepleri de bıraktım. Ve o hastane kokulu günlerin üstünden tam 1 sene geçti. Gerçi olgunlaşmam biraz uzun sürdü. Geçen sene psikolojim epey bir bozuktu ve kendimde değildim. Ancak şimdi, bu 2017 baharında demem o ki, saçlarımı uzatabildiğim kadar uzatacağım, sizin için basit bir saç kestirme olayı olabilir ancak ben hep uzun saçlı ve güçlü bir kadın olarak kalacağım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kısa saç dediler. Kestir dediler. Herkes yapıyor sen de yap dediler. Ben de kısa saçın modası geçmişti artık bunu bilemediler. Fiziki değişmenin ilk adımı illa saçını omzunda kestirip, düzleştirip boyatmak değil bana göre. Her bir santim uzadığında da değişim geçirirsin. boyatmak istersen yine boyatırsın, hem bir süre sonra saçın maksimum uzadığı için kendi kulvarına göre, dibinin gelmesi gibi bir ihtimal olmayacaktır. Ben de öyle yaptım. Aylarca çoğu kes makası elime aldım, kuaförlerin önünden geçtim, yalnız bu herkes kestir dedi diye değildi, ben delirmiştim ve her zamankinden daha akıllı bir haldeydim, cinnetimin belli safhalarında omzumda yetim bırakmak istedim saçlarımı, yapamadım. Kısa saç üzgün, acıtılmış bir kadının saçı gibi çünkü. Kadınlar makası eline aldığı zaman, bir tehlike var demektir. Ya ipsiz sapsız bir adam onu üzmüştür, ya hayatında en önem verdiği şeye kavuşamamıştır ya da derince monoton bir hayatı vardır, sıkılmıştır, sebepler bitmez. Kestirmeli miyim dedim. Hayır. Saçın avuç kadar kaldığında sen de minik bir hüzne itiliyorsun, üzüntün sürüyor. Hayatımın dönemlerine şöyle bir baktım, saçımı kestirdigim ve öyle dolandığım zamanlarda, yaşadıklarım karşısında o kadar çaresiz kalmışım ki, sevdiğim adam tarafından aldatıldığımda mesela, o kadar mutsuzdum ki, 19'luk kalbimi, daha yeni heyecanlar yaşayan başkasından sevgi nedir bilmeyen bu bireyi, daha ilk aşkı böyle yüzüstü bıraktıysa geleceğim vahim diye düşünmüştüm. Gerçi bu tek istisnaydı. Ondan sonra saç kestirme cinnetlerim hep başarısızlık yaşadığım zamanlara denk geliyordu. Herkes için küçüktü bu, okulda sıkıntılı zamanlar yaşıyordum lakin insanlarla alakalı değildi. Notlarımın düşük gelmesi beni mahvediyordu. Her şey kötü giderken 2015 Kasım'ında dama çıkıp başarısızsın başarısız diye ağladığımı hatırlıyorum. Çok üzülmüştüm ben güce ve iktidara aşık biriydim sonuçta. Ve hayatımda hep yüksek pozisyonda olmak istiyordum, para falan değildi mevzu, güçlü olmak istiyordum işte, işimde çok yüksek yerlere gelmeyi sözümün ikiletilmemesi benim her zaman en hayvani arzum olmuştu. Bu dürtü ile yürüyordum. İşte o gün verdiğim sözden sonra bir kere çuvalladım ben. Hastalandığım dönemlerde o koridorlarda rezil olurken,kimsem yokken. Ve ben o gün kısa saçı da bıraktım, buna sebep olacak sebepleri de bıraktım. Ve o hastane kokulu günlerin üstünden tam 1 sene geçti. Gerçi olgunlaşmam biraz uzun sürdü. Geçen sene psikolojim epey bir bozuktu ve kendimde değildim. Ancak şimdi, bu 2017 baharında demem o ki, saçlarımı uzatabildiğim kadar uzatacağım, sizin için basit bir saç kestirme olayı olabilir ancak ben hep uzun saçlı ve güçlü bir kadın olarak kalacağım.

 

Oh be benim gibi düşünen biri daha. Okudukça katıldım her bir kelimesine. Kötü zamanlarımda saçlarım hep kısaydı, güzel anılar bırakan zamanlarda ise uzun. "Boyun kısa yakışmaz yok uzun saç çok demode bilmemne..." diyenlere inat uzatıyorum ben de. Ve şöyle bir şey var; bende uzun saç cidden iyi duruyor, özgüvenim yerine geliyor, bi tişört bi pantolon geçirsem bile üstüme mükemmel hissediyorum. Denizde güneşte falan rengi açılıyor. 6 yaşına kadar hiç dokunulmayan saçlarımı annem ilkokula başlama gibi kritik bir dönemde tepeye çıkarınca böyle bir garip özgüven problemi oluştu tabi bende de. Ve şimdi gerçekten taşıyabileceğim en uzun boya kadar uzatacağım saçlarımı.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Oh be benim gibi düşünen biri daha. Okudukça katıldım her bir kelimesine. Kötü zamanlarımda saçlarım hep kısaydı, güzel anılar bırakan zamanlarda ise uzun. "Boyun kısa yakışmaz yok uzun saç çok demode bilmemne..." diyenlere inat uzatıyorum ben de. Ve şöyle bir şey var; bende uzun saç cidden iyi duruyor, özgüvenim yerine geliyor, bi tişört bi pantolon geçirsem bile üstüme mükemmel hissediyorum. Denizde güneşte falan rengi açılıyor. 6 yaşına kadar hiç dokunulmayan saçlarımı annem ilkokula başlama gibi kritik bir dönemde tepeye çıkarınca böyle bir garip özgüven problemi oluştu tabi bende de. Ve şimdi gerçekten taşıyabileceğim en uzun boya kadar uzatacağım saçlarımı.

 

Kesinlikle. Hele ki o zamanlarda o güzelim saçlara kıyılınca, insan uzun saça kavuşmak için milim milim can atıyor. Uzun saçın hikayesi başkadır. Kısa saç acı çekmek ise, uzun saç meydan okumaktır, başkaldırmaktır. Hele o denizde rengi açılınca dediğin gibi, o kadar mutlu oluyor ki bir kadın, denizde saçı eline gelince güneşte çarpan rengine aşık oluyor. Düzleştirmek için, kıvır kıvır yapmak için güzel sebepler oluyor. Bakımı daha rahat, saçlarının belini süpürmesi ise bambaşka.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yakışır :D

 

Kesinlikle. Hele ki o zamanlarda o güzelim saçlara kıyılınca, insan uzun saça kavuşmak için milim milim can atıyor. Uzun saçın hikayesi başkadır. Kısa saç acı çekmek ise, uzun saç meydan okumaktır, başkaldırmaktır. Hele o denizde rengi açılınca dediğin gibi, o kadar mutlu oluyor ki bir kadın, denizde saçı eline gelince güneşte çarpan rengine aşık oluyor. Düzleştirmek için, kıvır kıvır yapmak için güzel sebepler oluyor. Bakımı daha rahat, saçlarının belini süpürmesi ise bambaşka.

 

 

Bende eskiden denizin olduğu bir beldede yaşıyordum,ama doğru düzgün saçımın rengi hiç açılmadı :(

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben saçımı uzatmıyorum, çünkü ben zaten Rapunzel'im. Bu arada tumblr ile bozmuş durumdayım. Çünkü hiç kimse anlamıyor, anlamayacak da, bir kisi anladi o da coktan cekip gitti buralardan. Zaten ben de kafamın içindeki birbirinden bağımsız onlarca korkunç hissi ve düşünceyi her zaman mantıklı bir cümle haline getirebilecek kadar mental dengede olmuyorum. Hislerimi fotoğraflarla açıklıyorum. En azından bir dışa vurum şekli oldu 'rapunzelsblog'.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kurtarma sınavında 100 alsam da matematikten geçemiyorum. Demek ki gerçekten kurtarmıyormuş djksjsks :derisive:

 

Uykum var mı, yok mu? Uyumaya çalışsam gelir mi? Yoksa zaten var da olmadığına inanıp uyumaya çalışmadığım için mi mıyışamıyorum? Nolur ki uykusuz kalsam?

Yarın ne yaparım acaba? Hava güzel olur mu acep?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...