Jump to content

Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?


Deaths_Expulsion

Önerilen Mesajlar

Yakın bir tarihe kadar, odaya girmiş olmama rağmen hiç kimse yokmuş gibi geliyordu. Hatta 'ben yokken böyle oluyor demek ki' düşüncesine kapılıyordum. Bir kaç gündür odaya giriyor ve sesli bir şekilde 'selam' veriyorum. Benden başka kimse yok, ben de daha yeni gelmişim zaten.

Kafayı mı sıyırıyorum?

Ekmekle falan sıyırsam bari kalmasın dibi.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Her şey mükemmel ilerlerken, en mutlu anında gelen o boşluk, hiçbir şeyin işe yaramayacağı, boşa çabaladığın hissi ile her şeyi berbat etmeye başlamak. Hoş, mükemmel ilerleyen kısım hayatımın bir kesimi için geçerliydi bu sefer. Geri kalan her şey her zaman olduğu gibi kötüydü.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

tarifi yok. açıp bakamam. google'da aratamam. kimseye soramam. kimse ile paylaşamam. ne kadar detaylandırsam da kimse anlayamaz. uç bir örneğim. doktor da öyle dedi. uçsun sen dedi. aynı anda hem bu kadar başarılı hem bu kadar başarısız nasıl olabilirsin? aynı anda hem bu kadar melankolik hem bu kadar acımasız? id. tek sorun id. tek çare id. id bende ön planda demek ki. insan aklı olan bir hayvan sadece. memeli bir hayvan. sosyal bir hayvan. ben bu gerçeğin farkındayım. hayvanız biz. hayvanlar gibi içer, hayvanlar gibi sevişir, hayvanlar gibi avlanırız, gerek duygusal olarak gerek şiddet göstererek. Lf09 otobüsüne bindiğimde MarkAntalya avm'den sonraki durak, orda bir mezarlık var, ordan ne zaman geçsem rahatlarım,bakış açım değişir, gözümdeki perdenin indiğini hissederim, senkronize şahlanır bazı cümleler beynimde, "biz mezar taşından ibaret kalacağız", " en zengin ol en fakir ol gideceğin yer yine toğrağın 5 metre altı". yine de anlamsızlaştıramam. Albert Camus aşkımın dediği gibi, buraya gelmemizin çok da bir anlamı yok, her şey bitecek ama yine de iyi yaşayalım. Depresyondan beni çıkaran sendin Albert. O keskin tasvirlerin, o bıçkın çok bilmiş ukala karakterlerin, özellikle Meursault, bu kadar doğru dolaylama, bu kadar net olmak. Cebinde tren bileti varken arabaya binmeyi tercih edip öldün ya Albert, ne diyeyim, keşke bu çağda yaşasaydın. En azından Edgar Allen Poe gibi ölmedin, yapayalnız, köhne bir barda, Edgar çok başka bir adamdı gerçi, gotik edebiyatın en gotik adamı yüz hatlarından bile akar, trajik bir hayata trajik bir son yakışır. Hiç şaşırmadım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hatırlıyor musun? Ağlayamadığımı söylemiştim. Dram filmleri bir yana ölümler, kayıplar, başarısızlıklar hiçbiri beni ağlatamazdı. Hatta bu nedenle ailem tarafından bile taş kalpli olarak nitelendirildiğim olmuştu. Hala ağlayamıyorum, ama ben de bir şeyler değişti. En basit filmleri dahi izlerken içimi bir ürperti kaplıyor, bazen gözüm doluyor. Yaşayamadığım bir hayat için acıyor içim. Ama o göz yaşı damlası asla gözümden aşağı süzülmüyor. Onun düşmesine izin verirsem ben de düşerim. Hoş, şu anda ayakta mıyım ki? Dimdik duruyor muyum? Savaşıyor muyum? Hayır. Ama dizlerimin üstüne çökmedim, düşmedim. Onlarca hayatta geçse asla dizlerimin üzerine çökmeyeceğim. Ölüm beni ayaktayken yakalayacak.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Birbirleri ile konuşmaya cesareti olmayan o ayrılan insanların, Üstü kapalı mesaj vermelerine bayılıyorum. Ne dram ama değil mi ? Her şey yolunda giderken birden bozuluyor ve boşluk .. Bence böyle durumlarda neyin bedelini ödediğini düşünmeli o kişiler, Bazen bir kişinin yaptığı diğerini de yakıyor ne de olsa ..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

iki saat önce yattım. uyuyamadım. şimdi kalktım oturdum bilgisayarın başına. büyük ihtimal ile de birazdan twin peaks izlerim.

 

yardım istemekten, bağırmaktan çok yoruldum. herkes kendince bir şeyler önerdi. birisi spor yap, yogaya başla, tatile çık derken diğeri ailenle konuş, benimle ya da başka biri ile konuş dedi. bir şey söylemeyenler de sessizce görmezden geldiler.

 

konuşunca geçmiyormuş onu anladım. tek çare olarak bir psikoloğa gidip onun ilaç yazmasını beklemek kaldı. uyuşmak istiyor muyum? bir düşüncem yok bunun hakkında. şu an üzerimde deney yapsalar dahi bir şey demeyecek kadar boşlukta hissediyorum. sanırım buna alıştım. alışmaktan öte bağımlı bile olmuş olabilirim. garibime gidiyor. uyuşturucu, sigara, alkol bağımlılığı, vs. şimdi de karşınızda depresyon bağımlılığı. belki bunun bir adı vardır. varsa da ben bilmiyorum.

 

su kaynadı. kahve yapacağım. ister misiniz?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Allah var ama cumartesi günleri bugün çarşamba , çarşamba günleri odin bakıyor ,

yaşıyor muyum? varlığımı mı kirletiyorum ? Hasta ruhlu yazar attı bizi bok çukuruna sonra da vay anam kirlenmeden gel ,

yaşıyor muyum? nefes mi alıyorum? ya ben ölümsüzüm galiba , belki bilmiyorum kafam karışık

anılara benzer rüyalarım, rüyalara benzer anılarım var geçmişe bakınca başım dönüyor benim hele geleceğe bakınca kusacakmış gibi oluyorum , ama takmamak lazım beni , kes lan kimi takmıyon sen yazı yazıyom mal az bir dur , sokarım yazına dışarıda bekliyorlar , tamam geliyorum

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sevgi. Sana duyduğum katıksız, argo tabirle son derece t....klı bir sevgi. Gördüğüm ilk andan beri seviyorum seni. Bir nedeni yok. Ne acıyıp sevdim, ne de nefret edip. Sana görür görür görmez düştüm ben. Düşkün hale geldim. Inan ki bir sebebi yoktu. Ilk anlaştığım sendin hayatta. Anama babama yaptığımı sana yapmadım. Seni zorlamadim. Sana cektirmedim hiç. Gözümü seninle açtım ben. Ayrimciligimi kisitlayamadim sana karsi.Evet ben seni her zaman kayirdim. Hep en kiymetlim sen oldun. Ben 5 yaşında iken ömrüm derdim sana. 15 iken nefesim oldun, sol kolum oldun,şimdi 22 yaşındayım, ruhum oldun, ruhumun kristali oldun sen. Neden bu kadar kötü bir insan haline geldim biliyor musun? Senin masumlugun yüzünden. Senin için feda ettim kendimi. Sen iyi biri oldukça ben kötü biri olmayı seçtim. Bu kadar temiz biri olmasaydin keske. Belki bencilce ve senin hiçbir suçun yok ama, keşke bana bir kez de olsa dolu dolu kardesim deseydin, arkadaşlarım kim geliyormuş dediğinde, abim ya, Antalya'ya geliyormuş diyebilseydim. Keşke biraz olsun kötü biri olsaydın. Ben seni öyle de severdim. Cehennemde beraber yanardik. Çok bencilim di mi? ABİ. BEN BUNU SENDEN ÖGRENDİM. Ben hickimseyi seni sevdiğim gibi sevmedim. Hiçbir ideale, hiçbir bireye bu kadar düşkün olmadım. Baktığım her yüzde seni aradım. Hala arıyorum. Ya bir gün beni terkedersen? Ya birgün farkinda olmadan kapıyı çekip cikarsan dikkatini çeken bir şey görüp, ya kaybolursan? Ben seni zatenbir kez kaybettim, bir daha kaybedemem. İste bu yuzden kötü olmayı seçtim biliyor musun? Sana karşı sevgim her gün artıyor. Çılgınlar gibi seviyorum seni. Kötüye bir şey olmaz dediler diye kötü olmayı seçiyorum. Ben kötü biri olursam sana da bir şey olmaz diye düşündüğüm için. Çünkü sen eşittir ben. Aynı mezara gömülmek istiyorum seninle, hiç unutma beni istiyorum. Şayet öbür dünya varsa beni hatirla istiyorum, seni kendi canımı verecek kadar seviyorum. Sevgiden geberecek kadar seviyorum seni kıymetlim, şimdi ben kötü olmayayım da ne yapayım? Çatır cutur bir sürü halt yedim. Normalde olsa çok kizacagin şeyler yaptım. Defalarca yalan söyledim cevremdekilere. Mükemmel rolumu oynamaya devam ediyorum. Cunki birinin kötü olmaya ihtiyacı var. Seni kurtarmak için, sadece senin için, ben için sadece sen varsın. Seni çok seviyorum. Çok seviyorum. Çok.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Şuandaki gibi bazen, kendimi tanımlanamaz bir enerji içinde buluyorum.Bu anlarda vaktimi iyi geçirebilirsem günüm güzel geçiyor.Ama eğer bunu olumlu kullanamazsam kendimi soyutlamalar içinde buluyorum.Bu aynen albırtın E=mc2 denklemi gibi nüksediyor bende.Yani ışık hızında hareket ettiğim yani enerjik olduğum anlarda kütlem ile uyumlu olabilirsem eğer enerjimi sabit tutabiliyorum.Yani kütlem , mecazen psikolojim ,kendimi tanımlanamaz hissettiğimde birbiriyle çarpışıyor ve big bang misali nüksediyor bende, ama şimdi bu yazıyı yazarken azaldı, yani kısaca albert 'ın canı cehenneme.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Her şey insanın algılarıyla ilgili. Bu çok kullanışlı olabilirdi elbet. Ama ben ne istediğimi bilmiyorum. Neyi nasıl görmek istediğimi, beni neyin mutlu edeceği ni, neyle karşı karşıya kalsam memnun olurdum hiç bilmiyorum. Zaten bu bana bir çeşit kendini kandırmaca gibi geliyor. Yine de gerçek gerçeğin değiştiği sanırım. Bilmiyorum. Çocuk olmanın en güzel yanı ne istediğini bilmek sanırım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...