kracs Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2018 insanları tanımak denizleri bardak ile boşaltmaktan zordur lafı gerçekten doğru. ben çok fazla şey yaşayıp gördüm, insanların ciğerini bilirim diye ukalalık yaptığında, önüne hiç bilmediğin türde insanlar çıkıyor ve yanıldığını fark ediyorsun. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
arecrateria Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2018 Ne geceydi ama. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
arecrateria Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2018 Tam gaz düşünürken beynim burkulmuş. Düşüncelerim kısıtlanmış. Krem sürüp bandajlasam da mı saklasam? Yoksa savsaklasam da mı saklasam? Yeter bi sus be. Tamam tamam kızma hemen. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2018 efsane diyebileceğim bir üye ban yemiş. yeni farkettim Zaten bu forumda "Isterse düzeni bozsun yeter ki forumu aktif tutsun." mantığı var. Bir takım insanlara bu gözle bakılarak her seferinde geri alındılar. Buna tepki olarak "efsane" diyebileceğimiz birçok vasıflı insan da buradan uzaklaşmayı seçtiler. O yüzden meydan boş kalınca ayaklar baş oldu. O kişiler de kendilerini nimetten sandılar. Ha ama bu forumda yönetimin hatalarını eleştirmek de yasak, forumda bile demokratik değiliz. Bi bakmışsın banlanmışım ben de. (: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tusit Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2018 Teoman'ın Istanbul'da Sonbahar şarkısı sadece bir şarkı olarak kalacak sanırım hafızalarda, sanki bir daha hiç kış gelmeyecekmiş gibi, hiç kar yağmayacakmış gibi bir his var içimde. Doğa yıkımda. Artık hakikaten hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Benim içimdeki iyimser ses ise,"bu senenin aksine gelecek kış bol yağışlı ve sert olacak" diyor.Tabi ki bu,"doğa yıkımda" önermesini yanlışlamaz yine de.Bekleyip göreceğiz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kracs Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2018 Zaten bu forumda "Isterse düzeni bozsun yeter ki forumu aktif tutsun." mantığı var. Bir takım insanlara bu gözle bakılarak her seferinde geri alındılar. Buna tepki olarak "efsane" diyebileceğimiz birçok vasıflı insan da buradan uzaklaşmayı seçtiler. O yüzden meydan boş kalınca ayaklar baş oldu. O kişiler de kendilerini nimetten sandılar. Ha ama bu forumda yönetimin hatalarını eleştirmek de yasak, forumda bile demokratik değiliz. Bi bakmışsın banlanmışım ben de. (: evet senin bahsettiğin durumlar yüzünden gnoxis ömrünü tamamladı. haliyle eski veya yeni kimsede bilgi paylaşımı konusunda istek yok. adminler bile sallamıyor forumu. biz neden düşüyoruz ki derdine? boşver gitsin. banlanırsan ilk demokrasi şehidi sen olursun burada ama hatırlarız seni meraklanma. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Şubat 13, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 13, 2018 Her şeyden nefret ediyorum, iyilik yapmak benim neyime Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Apotheous Yanıtlama zamanı: Şubat 14, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 14, 2018 bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Şubat 15, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 15, 2018 Sen Yokken Sen yokken gittim Korkularımın üstüne Hiç ardıma bakmadım Gümüş şiirler yazdım sen yokken Çok yangın çıktı yüreğimde Küllerini bile savurmadım Irak denizlerin fırtınasıydım Uzak iklimlerin sert rüzgarları Kulaçlarken denizinde gurbeti Kanlı savaşlarım, Belalı sevdalarım olmadı hiç Ama hep sustum, Hep ağladım, hep yandım sen yokken. Bekliyorum dönüşünü yeniden, Bir gelsen, Hayatın önünden alsan beni Bir gelsen, Sellerin önünden alsan beni Bir gelsen, Ölümlü düşlerimden alsan beni. Çok durdum güneşe karşı bir başıma Savrulurdum rüzgarlarında sensizlik denizinin Sen yokken, Az dolaşmadım gönlümün kuytularında Üşüyen karanfilim şimdi buruşuk parmaklarda Bir kırağı ayazıydım gecenin kollarında Zifirlerinde sadece ben üşürdüm. Hiç aldırmadım esen rüzgara Hiç dinlenmiş bir yürekle çıkmadım ortaya Yinede hiç yıkılmadım giden trenlerin ardından Ama bütün yangınlar beni yaktı önce Hep ortasında kaldım vurgunların Vurgun nedir ki? deme Bir babanın serzenişi nasılsa öyle Bayrakları indirilmiş, Bozguna uğramış bir hisardım sen yokken Hep sustum, Hep yandım, hep ağladım sen yokken. Bir gelsen, Yangınlardan alsan beni, Bir gelsen, Dünyalarımdan alsan beni, Bir gelsen, Şafaksız gecelerden alsan beni, Ama ne zaman gelsen, Akşam kızılı gözlerimle bulacaksın beni. - Cahit Külebi - Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PatavatsiZ Yanıtlama zamanı: Şubat 15, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 15, 2018 Yan masada part time takılan lavuk burnunu karıştırırken çaktırmadan telefonu çıkarıp '' Ahmet gülümse '' diye bağırdım. Nasıl olabilirim ki :m Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BaySadist Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2018 Napoli gibi büyuk bir takım İtalya'da laipzige karşı 5 as oyunucunu son dakika aldığı bir karar ile oynatmama kararı alıyor ulan arkadaş sanki 5-0 yendi ilk maci avantajlı da yedeklerle çıkıyor.Dedim ki '' Tamam abi Napoli buyuk takım vardır bir bildikleri işi Almanya'ya birakmaz'' yok abi 1-0 öne gectigi maçı 1-3 kaybediyor kendi evinde ve okadar kötü futbol oynuyor ki Kayseri Erciyesspor bile galip gelebilir o maçta Akşam nasıl uyudugumu hatırlamıyorum delirdim fittirdim arkadaş. İddaa oynayanlara tavsiyeler; Bayern Münih Laipzig Napoli Fenerbahçe Altın Harflerle ROMA Kesinlikle kesinlikle kesinlikle ve kesinlikle oynamayin Danimarka ligine üst deyip geçin Konyaspor Atletico Madrid Ve Fenerbahçe Futbol oynamazlar 1 2 gol attıktan sonra 22 oyuncu dahi gelse o skoru korurlar ve ne atarlar ne yerler. Napoli gibi sevdiğim. Bir takım 100 bahis yapsam 90nda en başta olacak takım dün itibari ile bitmiştir Mackolik yorumcuları degimiyle ''Allah Belanı Versin Napoli'' Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BaySadist Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2018 Heralde rüya görüyorum bu gerçek olamaz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ArpiA Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 16, 2018 bir tatlı huzur almaya geldim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Heretik Yanıtlama zamanı: Şubat 17, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 17, 2018 Yalnızca tanrıların kişisel menkıbeleri olmaz demişti simyacıda. Tarihteki peygamber figürlerinde vahiyler neden çoğunlukla kutsal kişi yüksek bir dağdayken gelir ? Çünkü ancak insanlığa yüksek ve uzak bir yerden bakınca, dünyevi hırsların nasıl da beyhude, boş ve küçücük önemsiz bir nokta oldukları görülür. Kendini Doğa'nın dikte ettiği güç elde edip üreme döngüsünden nihayet sıyrılmayı başarabilen "yabancılaşmış" ruhaniler, en zorlu görevin elçileridir. Onlar sezgilerinin kendilerine fısıldadıkları "bu dünyaya ait olamama" hissinin ağır yükünü taşıya taşıya ruhani birer savaşçı olacaklardır. Maddeye,bedene, dünyevi hırslara yabancılaşıp, anlamsızlığın sonsuz uzayında kaybolacaklardır. Uzun,zorlu zifiri bir karanlıktan sonra tüm kabukları, savunma duvarları yırtılacaktır. Kendi harabelerinin içinde dans edip şarkı söyleyeceklerdir. O anda Sonsuz ile, Bir olan ile bütünleşmenin tarifsiz hazzı yine onlarla olacaktır. Artık misyonlarını tamamlamış aydınlar olarak dünyevi hazların, hırsların şeytani çukurlarından kendilerini kurtarmanın dayanılmaz hafifliğiyle oradan oraya kelebek gibi uçacaklardır. Ne mutludur ki Dünya'nın,Zaman'ın,Tabiat'ın en cehennemi çukurlarında kaynayıp da aşınmış egolarını hiçliğin uçurumuna atabilenlere, onlar sonsuz mutluluğun kapısını açabilenlerdir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Heretik Yanıtlama zamanı: Şubat 17, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 17, 2018 ve bugün, aradan 5 yıl geçtikten sonra, o terazi, o manyak canımı alasıca unutamadığım yıllardır bana ne dedi peki ? birlikte yaşayalım. tekrar. yine. elim titriyor nefesimi zor toparladım. kafam trilyon şu an Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tusit Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2018 Büyüyü hissediyorum.Sanki her taşın altında,her şeyin evvelinde ve şimdisinde yaşayan,yaratan ve kendini her daim baştan var eden gücü hissediyorum.Akan,yanan,kök salan,filizlenen,konuşan ,dinleyen,var olan,yok olan,yoklukta var olan büyüyü;aslında baştan beri hep buradaymış hissi yaşatan ve aslında gerçekten baştan beri burada olduğunu anladığım;her rengin arkasındaki gizemde ve her duygunun en saf halinde yaşadığını gördüğüm büyüyü hissediyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Apotheous Yanıtlama zamanı: Şubat 20, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 20, 2018 Harika, on numara, süper,mükemmellll Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
arecrateria Yanıtlama zamanı: Şubat 20, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 20, 2018 Aa. Yine mi olmadı? Nasıl olmaz canım o kadar kontrol ettim? Olmamış işte. Nasıl olmamışı mı var? Sizler habire soru sorup durmadan, normal insan gibi konuşamaz mısınız? Gel gel yanaş, anlamaya başlıyorsun değil mi şimdi? Hay aksi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Şubat 21, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 21, 2018 Pata'nın oğlunu görünce çocuk sevgim canlandı. Bağlanma sorunumu ele aldığımda, çocuğum olma ihtimali de epey düşüyor. Bu durum nasıl gelişecek çok merak ediyorum whs Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BaySadist Yanıtlama zamanı: Şubat 22, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 22, 2018 —Satranç çok saçma… Atlar okuma yazma bilmez ki. ... ... —Atların okuma yazma bilmesi gerekmiyor, senin bilmen yeterli. —Olur mu hiç, nasıl gidecek L şeklinde? —Kendi mi gidiyor? Sen götürüyorsun. —Olsun gene de saçma. Filler çapraz gider diye kuralı kim koymuş? Tuvalete koşan benden başka kimse çapraz gidemez. —Neden gidemesin? Köpeklere hiç arkadan baktın mı? Onlar da çapraz gider. —Satrançta köpek yok ki. —Evladım, köpek gidiyorsa fil de gider demek istiyorum. —Filler büyük ama. —Haklısın oğlum. Haklısın… Yoruldum. Hamleni yapacak mısın? —Kaleyi oynayayım diye düşünüyorum… Al işte, kalelerin yürüdüğünü de hiç görmedim. —Hayatında kaç kere gerçek bir kale gördün? —Gerçek kaleler yürüyormuş mu? —Yürümüyor. Bu sadece bir oyun. Neden bu kadar uzatıyorsun? —Sadece bir oyunsa doktorculuk oynayalım. Neden satranç oynuyoruz? Sıkıldım satrançtan. —Vallahi satrancın da sana pek güzel duygular beslediğini sanmıyorum. —Ne? —Yok bi şey. Bak, satranç çok eski bir oyundur. Kralların oyunu. Zekâ gelişimine yardımcı olur. Aptal bir çocuk mu olmak istiyorsun? —Monopoly oynasak? —Para oyunu o. Ne gerek var. Bak burada planlayarak, düşünerek oynama var. —Düşünerek mi? Sen hiç düşünmüyorsun ki, hemen vezirimi alıverdin. —Hızlı düşünüyorum. Sen de yap. —Ben yapamıyorum baba. Ben küçüğüm. Evcilik oynayalım mı? —Evciliği kızlar oynar. —Bunu da krallar oynarmış. Biz kral mıyız? —Öfff! Şimdi tablayı fırlatacağım duvara. Oyna, piyonu oyna. —Piyonlar hiçbir işe yaramaz. Boşuna. Bir de yeterince yürüyünce vezir mi oluyordu? Peh! Var mı öyle bir aristokrasi? —Aristokrasi mi?!.. Savaşları askerler kazanır, piyonlar kazanır. —Hangi savaştan bahsediyorsun? Hani kılıç? Hani bomba? Hani Rumsfeld? —Misal verdim oğlum. —Bana misal verme baba, bana… Neyse! —Delirtme beni çocuk. Kaleyi çek oradan bak filim yaklaşıyor. —Yaklaşsın, kale yıkılmaz ki. —Yıkılır. —Yıkılmaz. —Evladım, ben senin iyiliğini düşünüyorum. Hem öğren hem de gerçek bir oyun neymiş gör istiyorum. —Ne kralın karısı var, ne vezirin karısı var. Neresi gerçek? —Oğlum savaş bu. Savaşa kadınlar gitmez. —Kadınlar gitmez ama atlar tek başına… Jokeyler yolda mı düşmüş? —Sus da oyna… Bak fillerini hep aldım. —Filler sarhoş… Hiç de işime yaramaz. Ayrıca kral çok mu şişman, bir türlü gidemiyor… Saçma! —Şah derler ona. —Şah? —Şah. —Bi şey diycem baba. —Ne var? —Şah-mat! 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Şubat 22, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 22, 2018 Bugün kat kat giyindim ve öğleden sonra hava günlük güneşlik oldu. Elbise giysem kesin kar filan yağardı ama. Piştim resmen tüm gün ya whs Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lethal Perfection Yanıtlama zamanı: Şubat 22, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 22, 2018 —Satranç çok saçma… Atlar okuma yazma bilmez ki. ... ... —Atların okuma yazma bilmesi gerekmiyor, senin bilmen yeterli. —Olur mu hiç, nasıl gidecek L şeklinde? —Kendi mi gidiyor? Sen götürüyorsun. —Olsun gene de saçma. Filler çapraz gider diye kuralı kim koymuş? Tuvalete koşan benden başka kimse çapraz gidemez. —Neden gidemesin? Köpeklere hiç arkadan baktın mı? Onlar da çapraz gider. —Satrançta köpek yok ki. —Evladım, köpek gidiyorsa fil de gider demek istiyorum. —Filler büyük ama. —Haklısın oğlum. Haklısın… Yoruldum. Hamleni yapacak mısın? —Kaleyi oynayayım diye düşünüyorum… Al işte, kalelerin yürüdüğünü de hiç görmedim. —Hayatında kaç kere gerçek bir kale gördün? —Gerçek kaleler yürüyormuş mu? —Yürümüyor. Bu sadece bir oyun. Neden bu kadar uzatıyorsun? —Sadece bir oyunsa doktorculuk oynayalım. Neden satranç oynuyoruz? Sıkıldım satrançtan. —Vallahi satrancın da sana pek güzel duygular beslediğini sanmıyorum. —Ne? —Yok bi şey. Bak, satranç çok eski bir oyundur. Kralların oyunu. Zekâ gelişimine yardımcı olur. Aptal bir çocuk mu olmak istiyorsun? —Monopoly oynasak? —Para oyunu o. Ne gerek var. Bak burada planlayarak, düşünerek oynama var. —Düşünerek mi? Sen hiç düşünmüyorsun ki, hemen vezirimi alıverdin. —Hızlı düşünüyorum. Sen de yap. —Ben yapamıyorum baba. Ben küçüğüm. Evcilik oynayalım mı? —Evciliği kızlar oynar. —Bunu da krallar oynarmış. Biz kral mıyız? —Öfff! Şimdi tablayı fırlatacağım duvara. Oyna, piyonu oyna. —Piyonlar hiçbir işe yaramaz. Boşuna. Bir de yeterince yürüyünce vezir mi oluyordu? Peh! Var mı öyle bir aristokrasi? —Aristokrasi mi?!.. Savaşları askerler kazanır, piyonlar kazanır. —Hangi savaştan bahsediyorsun? Hani kılıç? Hani bomba? Hani Rumsfeld? —Misal verdim oğlum. —Bana misal verme baba, bana… Neyse! —Delirtme beni çocuk. Kaleyi çek oradan bak filim yaklaşıyor. —Yaklaşsın, kale yıkılmaz ki. —Yıkılır. —Yıkılmaz. —Evladım, ben senin iyiliğini düşünüyorum. Hem öğren hem de gerçek bir oyun neymiş gör istiyorum. —Ne kralın karısı var, ne vezirin karısı var. Neresi gerçek? —Oğlum savaş bu. Savaşa kadınlar gitmez. —Kadınlar gitmez ama atlar tek başına… Jokeyler yolda mı düşmüş? —Sus da oyna… Bak fillerini hep aldım. —Filler sarhoş… Hiç de işime yaramaz. Ayrıca kral çok mu şişman, bir türlü gidemiyor… Saçma! —Şah derler ona. —Şah? —Şah. —Bi şey diycem baba. —Ne var? —Şah-mat! Lafa tutmuş herifi ondan sonra bi şey diycem baba. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2018 Gözüm kapalı ekmeklikten aldığım bir dilim ekmeğin arasına peyniri koydum ve ısırdım. Amaç düşen şekerimi çok az tahammül edilir yüksekliğe getirmekti. Ekmek, kuşlara atarım diye ayırdığım poşettenmiş meğer. Ağzımda lanet bir tat. Iğrenç. Ağır bir koku. Direk lavaboya koşup ağzımı dezenfekte ettiysem de, korkunç bir andı. Ölmek büyük bir mesele degil de zehirler filan. Kim uğraşır hastane koselerinde bu kafayla saat sabah 5'te. -_- Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2018 Aptal bir alerji yüzünden saatlerdir hastaneye kök saldım resmen. Bir insan bademe alerjisi varsa neden ballı bademli kurabiye yer ki ? Ay çocuğun suratı şişip kızarmaya başlayınca epey bir korktum. Gitmiyor gözümün önünden o an D: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tusit Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2018 Temel prensibim,belki de tek prensibim:"Ölüm kalım meselesi olmadığı sürece yalan söyleme-doğruları söyle!" Bu beni daha iyi biri yapmaz.Hatta hiçbir fark yaratmıyor da olabilir hayatımda.Belki kolaya kaçmak için yapıyorumdur bunu hatta.Belki de yalan uyduramayan,bu gerilime dayanamayan bir psikolojik yapım vardır.Belki bir takıntıdır bu eğilim.Deliyimdir hatta ve farkında bile değilimdir.Evet evet.Kesin öyle. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.