Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?

top patlayınca yüreğim ağzıma geliyor hele bir şeye konsantre olmuşsam

Bu aralar inanılmaz hararet sıkıntısı çekiyorum bütün gün klima açık olmasına rağmen yetmiyor yediğim şeyler direkt enerjiye çevriliyor yada plazma desem daha etkili olur sanırım.

Su yok deniz yok nereden geliyor bu nem anlamadım ama bu şehir bu kadar nem hiç görmedi

Huzurluyum bu ara. Her ne kadar sabahın körü uyanıp geç uyuyor olsam da, iç huzurumu destekliyor çevrem. Mutluyum.

Daha once kafama bir karganın konup benimle arkadaş olduğundan hiç bahsetmiş miydim sana?

Metrobüs + minibüs.

Ne zor memleket. İnsanlar her gün bu şekilde nasıl devam edebiliyorlar. Hayret ediyorum.

Metrobüs + minibüs.

Ne zor memleket. İnsanlar her gün bu şekilde nasıl devam edebiliyorlar. Hayret ediyorum.

Ne zor değil mi? Yüzyıllarca güzellikleriyle, hoşluğu ve neşesiyle bahsedilen bir şehir ol; tarih boyunca her insanın yerleşmesi senin hayalin olsun ama geldiğin son nokta insanların kaçmak için yer aradığı berbat bir şehir olsun. Ben İstanbul olsam intihar ederdim.

Ne zor değil mi? Yüzyıllarca güzellikleriyle, hoşluğu ve neşesiyle bahsedilen bir şehir ol; tarih boyunca her insanın yerleşmesi senin hayalin olsun ama geldiğin son nokta insanların kaçmak için yer aradığı berbat bir şehir olsun. Ben İstanbul olsam intihar ederdim.

ulaşım sistemi çok büyük bir sıkıntı çekilecek dert değil

ulaşım sistemi çok büyük bir sıkıntı çekilecek dert değil

Sistemden ziyade macera arayan her tipin İstanbul'da yaşamaya çalışması ve İstanbullular'ın buna şahit olması çekilecek dert değil.

ulaşım sistemi çok büyük bir sıkıntı çekilecek dert değil

Usta ne ulaşımı ne sistemi? Eğer İstanbul bir kadınsa fahişe oldu diyoruz biz, ulaşımı falan geç.

Ulaşım demeyin, düşününce fenalık geliyor. Benim gibi küçük bir kızsanız metrobüs kalabalığından sağ çıkma ihtimaliniz çok düşük. Arka fonda hep eye of the tiger çalıyor hatta. İnanmayan küçülsün, denesin.

---

Sıkıldım, bunaldım. Yorgunluktan öte, o yoğunluğu kontrol edemiyor oluşumdan şikayetçiyim aslında. Biraz ferahlasın ortalık da, yoğunluğu istediğim yönde edineyim istiyorum artık.

Bildiğim şeylerin bilincine daha iyi varıyor gibi hissediyorum yavaş yavaş. Kendim için ve diğerleri için iyilik, kırılıp büzülmekle gelmiyor besbelli. İrade şart. Olması gerektiği gibi davranmak için aklımdakinin, niyetimin doğru anlaşılmasını beklemek beni pasivize etmekten öteye geçmiyor çünkü. Varsın anlamayan anlamasın. Kendimi bu yönde tüketmekten vazgeçmem şart. Harcamamalıyım, kullanmalıyım hayatımı.

Çok basit aslında: Saygı duyduğum şeylere saygı duyuyorum. İlkelerim varsa, vardır. Ötesi değil. Müdahil olunacak bir şey değil.

Düşüncem, inandıklarım, ilkelerim pek değişmedi oysa ki, ancak tavrım değişiyor artık yavaş yavaş. Öğreniyor insan, anca adım adım.

Mükemmel olmanın bir hedef olması için yolun daha çoook başındayım. Bu yüzden, mükemmele koşmak, kendini yırta yırta yardırmak, kendini kandırmaktan, egonu tatmin etme çabasından ötesi değil. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum artık, herkes için en iyisini; ama mükemmel olanı değil.

Sanki gözlerim kapalı ve sessizlik hakim. Rüzgar sarsıcı bir biçimde tenimin üzerinden geçiyor ve yağmur damlaları soğuk birer buz parçası gibi gökyüzünden dökülüyor. Sessiz, soğuk ve harika.

Hislerimin kelime olarak tercümesi, ancak bu şekilde olabilir sanırım.

Siyahta bir renktir Olisya. Yaşamalı insan her şeyi en uçlarda. Yaşamalı ki bir gün bitse bile yaşadım ulan ben diyebilmeli.

I m fucked up I am black and blue

Siyahta bir renktir Olisya. Yaşamalı insan her şeyi en uçlarda. Yaşamalı ki bir gün bitse bile yaşadım ulan ben diyebilmeli.

Teorik olarak siyah bir renk değildir sevgili Pia. Siyah ve beyaz, diğer renkleri yaratan bir büyü gibidir. Hangi skalada olacağını seçmek mühim. Bitabii katılıyorum. Ama herşeyin bir ölçüsü olmalı, aksi takdirde rüzgarın yönüne doğru hareket eden bir kukla kalır ortada.

Olisya çok felsefik bu aralar, takdir ediyorum, ben de aptal gibi Schopenhauer okudum yıllarca ulan bak dirisi burda be. Ya bi de bişi söyliycem şu forumun en altındaki online lisesinde neler var biliyor musunuz? Ömrü billah bir araya gelemeyecek aşıkların nickleri yanyana geliyor bazen, bazen düşmanlar ve dostlar bazen 81 ilden 81 acı bi araya geliyor afsgafahag domates reklamı özenle seçtik tat salça için bu domatesleri asfacsbafab Alper belanı sk.

Olisya çok felsefik bu aralar, takdir ediyorum, ben de aptal gibi Schopenhauer okudum yıllarca ulan bak dirisi burda be. Ya bi de bişi söyliycem şu forumun en altındaki online lisesinde neler var biliyor musunuz? Ömrü billah bir araya gelemeyecek aşıkların nickleri yanyana geliyor bazen, bazen düşmanlar ve dostlar bazen 81 ilden 81 acı bi araya geliyor afsgafahag domates reklamı özenle seçtik tat salça için bu domatesleri asfacsbafab Alper belanı sk.

Haydii snsjaja ben neden küfür yedim şimdi ahaha konu erotik domatesten bana nasıl geldi lan ababab

Teorik olarak siyah bir renk değildir sevgili Pia. Siyah ve beyaz, diğer renkleri yaratan bir büyü gibidir. Hangi skalada olacağını seçmek mühim. Bitabii katılıyorum. Ama herşeyin bir ölçüsü olmalı, aksi takdirde rüzgarın yönüne doğru hareket eden bir kukla kalır ortada.

Teorilerin canı cehenneme onları boşver rüzgarları da unut. Kim kukla kim Gebetto onunda bir önemi yok. Bırak düşeceği yere düşsün duygular. Sadece bu şekilde kim olduğumuzu öğrenebiliriz bence. İrade olmadan dizginlenmeden.

Olisya çok felsefik bu aralar, takdir ediyorum, ben de aptal gibi Schopenhauer okudum yıllarca ulan bak dirisi burda be. Ya bi de bişi söyliycem şu forumun en altındaki online lisesinde neler var biliyor musunuz? Ömrü billah bir araya gelemeyecek aşıkların nickleri yanyana geliyor bazen, bazen düşmanlar ve dostlar bazen 81 ilden 81 acı bi araya geliyor afsgafahag domates reklamı özenle seçtik tat salça için bu domatesleri asfacsbafab Alper belanı sk.

Ben de senin çocuklaşmış ruhunu takdir ediyorum. Değişim önemlidir yosun, yeni bir kabuk yaratmanı sağlar. Afacan çocuk perspektifini pek sevmedim ama sana yakıştığı da ayrı bir gerçek. Felsefeden pek hoşlanmam, daha çok yeni bir kişi süreci diyelim.

Bu aralar biraz daha uzun ve dekoltesiz kıyafetler dikkatimi çekiyor. Bol olmasına dayanamam ama biraz daha uzun ve sade şeyler denemek istiyorum. Daha otoriter hissettiriyor sanki.

Tövbe ettik geçen ama kafalar katliam Olisya...

Eğer kendime söz vermeseydim şu an alkol alıyor olurdum. Meditasyon dönemlerinde alkol almak iyi olmuyor, doğasına aykırı zaten hatta.

Anlamıyorlardı...

Tam İstanbul'a gideceğim gün arabanın arızalanmasına kaç puan? 3-4 saat önce gidip havaşa binip saatlerce hava alanında bekleyeceğim şimdi.

Teknolojiye olan sevgim, insanlara olan ile yarışır herhalde. Bir şeyleri durmadan geliştirip iyi haltlar yaptıklarını sanıyorlar, nasıl oluyor da hazırladıklarının bir son olduğunu fark etmiyorlar ilginç. Robotlardan bir genel ev oluşturmak, olabilecekleri göstermeye yetiyor da artıyor bile. Daha da kötüsü yasal bir şekilde olması. Hizmet etsin diye yaratılan robotlar, insanların kemiklerini kırmaya başlayınca göreceğiz. Yapay bir zeka yaratmak yeterince kötüyken, onun daha fazla geliştirilmesi bir ırkın oluşumuna kadar gidebilir.

Nerede Viktorya dönemi, nerede o eski yıllar. Lanet olası reenkarnasyon sürecim tamamlansın ve viktorya gibi bir dönemde tekrar hayat bulayım isteğini hep taşıyorum. Nefret edilecek şeyler gittikçe çoğalıyor. Ben bu aptal devrin kadını olmadım zaten hiçbir zaman.