Jump to content

Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?


Deaths_Expulsion

Önerilen Mesajlar

Hep söylediğim bir şey, yine söylüyorum. İçinde bulunduğum nesile baktığımda önem teşkil eden hiç bir şeyi ciddiye alamadığımızı görüyorum. Siyaseti güle güle geçiyoruz. Haklıyı haksızı makaraya alıyoruz. Kurallar, cezalar, azarlar... Her biri çoğu zaman eğlence unsuru olmaktan öteye geçemiyor. Söylenen doğrunun dikkate değer kabul edildiği neredeyse yok. Bence bu bir yönüyle tuttuğumuz her şeyin de elimizde kaldığının göstergesi. Espri anlayışımız değişti. Hayat hepimize bir yönüyle 'saçma', 'komik' geliyor demektir ki onu ciddiye almaz olduk. Bu yüzden artık kural kural değil, ceza ceza değil, azar azar değil, düzen düzen değil, insan insan değil...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Teknolojiye olan sevgim, insanlara olan ile yarışır herhalde. Bir şeyleri durmadan geliştirip iyi haltlar yaptıklarını sanıyorlar, nasıl oluyor da hazırladıklarının bir son olduğunu fark etmiyorlar ilginç. Robotlardan bir genel ev oluşturmak, olabilecekleri göstermeye yetiyor da artıyor bile. Daha da kötüsü yasal bir şekilde olması. Hizmet etsin diye yaratılan robotlar, insanların kemiklerini kırmaya başlayınca göreceğiz. Yapay bir zeka yaratmak yeterince kötüyken, onun daha fazla geliştirilmesi bir ırkın oluşumuna kadar gidebilir.

 

Nerede Viktorya dönemi, nerede o eski yıllar. Lanet olası reenkarnasyon sürecim tamamlansın ve viktorya gibi bir dönemde tekrar hayat bulayım isteğini hep taşıyorum. Nefret edilecek şeyler gittikçe çoğalıyor. Ben bu aptal devrin kadını olmadım zaten hiçbir zaman.

Doğrusu robotların yapabileceklerinden korktuğumuz şey sadece bize benzemeleri. Bir şeyin sürekli iyi eylemler - kime göre neye göre - doğrultusunda kullanılmayacak olması yine bizim doğamızın gereği.

 

Onun dışında yapay zekadan çok, yapay bilinç yaratılabilir olması varoluşsal olarak beni düşündürür. Kendi yaptığımız şey bizden bağımsız hareket etmeye başladığında belki bizde tanrı olmanın ne demek olduğunu birazcık anlarız :D .

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bilgisayarı kapatıp oturduğum koltuktan kalkıyorum. Pencereleri kapadıktan sonra kulak tıkaçlarımı takıyorum. Işığı kapatmadan önce yatağa son bir kez göz atıyorum. Yerini hafızamda tutarak görüyormuşçasına ilerleyip uzanıyorum. Bir yastığa sarılıp, yorganla bacaklarımı sarmalıyorum. Bir yanımın üzerine yatıyorum sonra. Düşünceler hiç bitmiyor. Beni rahatsız ettiklerini düşündüğümde onları oracıkta bırakıp diğer yanıma dönüyorum. Yine düşüncelerim beni rahatsız edecek seviyeye ulaştığında, yine arkamı dönüyorum. Öncekilerin çoğu gitmiş oluyor, kimisi hala beni bekliyor oluyor. gecenin ilerleyen saatlerine dek bu macera sürüyor. Ben düşüncelerimi kovalıyorum, diğer yanımdakiler beni bekliyor. Bu böyle sürüp gidiyor, hem de her gece.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Doğrusu robotların yapabileceklerinden korktuğumuz şey sadece bize benzemeleri. Bir şeyin sürekli iyi eylemler - kime göre neye göre - doğrultusunda kullanılmayacak olması yine bizim doğamızın gereği.

 

Onun dışında yapay zekadan çok, yapay bilinç yaratılabilir olması varoluşsal olarak beni düşündürür. Kendi yaptığımız şey bizden bağımsız hareket etmeye başladığında belki bizde tanrı olmanın ne demek olduğunu birazcık anlarız :D .

Tanrısallık .. Bu kavramı yaşamak, bir kaç metal veya bilmem ne parçası ile olabilecek bir şey değil bence. Teknoloji ve bilimin ilerleyip, bir tür zeka kuramı yaratması demek, bir birey demektir. İnsanın yönettğinden farklı bir şey çıkar ortaya. Yönetelim derken, yönetilen olmayalım da.

İşlerin ve hayatın robot benzeri bir mahluka devredilmesini mutfak robotu ile aynı kefeye koymamak lazım. İş gücü tamamen onlara geçince, insanlar çalışmamaya başlayacak. Tembellik ve hareketsizlik ile başlayan bir süreç. İnsanların sadece robotlar ile ilişkiye gireceği söyleniyor mesela, bunun olması için insana en yakın şeyi yaratmaları gerekir. Şöyle bir düşününce, o robotlara nasıl yaklaşılacağı da aşikar. Hangi zeka kazanan varlık, başka birisinin köle pozisyonuna girmek ister ? Veya nereye kadar sürer ?

Bunu da geçelim. Şu an çok net hatırlamıyorum ama bir projeden bahsediliyor. Titreşimler aracılığı ile insanlar uykuda farklı durumlar gerçekleştirebilecekler. Astral seyahatın farklı bir versiyonu diyebiliriz bunun için. İnsanların tek veya çoklu kaynaklara bağlı olması demek, yönetilmesi demektir. O kadar çok olay ve iddia var ki, yazmaya çalışsam bir kaç sayfa sürer herhalde.

Tanrı olmayı hak ediyor muyuz ? Tanrısallık robotlar/teknoloji ile gelecek bir şey mi ? Bazı insanlar her bireyin içinde tanrısal bir ışık taşıdığına ve onu ortaya çıkarabileceğine inanır. Tanrısallık için içsellik gerekiyor yani. Atlantis dönemine dair kitapları okumanı tavsiye ederim, bu gidişle tarih tekerrür edecek zaten.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

atarız bi emp bombası bütün robotlar pert sakin olun yaw ama ondan önce suyumuz tükenecek sıcaklar gezegeni yaşanmaz hale getirecek ağacımız kalmayacak canlı türleri zaten yok oluyor dünyaya yaptığımız bu şeyden sonra bence robotların kölesi olmayı bırak fahişesi olmayı bile hak ediyoruz

hem olursa biraz aksiyon olur

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

trees-macro-bench-trees-background-images-nature-hd-for-hd-169-bench-images-l-69a5d6c6c2982079.jpg

Bu tür şeyleri pek beceremiyorum gibi bir cümle ile başlayacaktım ama olayları dramatikleştirmeyi hep sevdim sanırım. Ne yalan söyleyeyim, atılmadan, kendi isteğim ile gittiğim için ayrı bir mutluluk var içimde. Bu kötü bir durum ne de olsa değil mi ? Gnoxisi hep eski viktorya dönemi veya eski londrada ki bir malikane olarak düşündüm. Hani şu 19. yüzyıldakilerden. Pek uyumlu olduğum söylenemese de, özünde benzer insanları barındırıyordu. Hayat amacını arayan, sorunlarından uzaklaşmak isteyen, kendini tanımayan ve farklı oldukları yüzlerine vurulan insanlardan. Belki buraya olan sevgimi gösteremedim, bu sevmediğim anlamına gelmez ama. En çok kavga ettiğim kişiyi bile, dışarıda ki insanlara tercih ederim. Benim yolumda ve ilerleyişimde bir çatal yol oluştu sanırım artık. Beni başka bir hayata sürükleyecek olan çizgi. Bu yüzden son uzun bir yazı bırakmak istedim arkamda. Yazıya çok sevdiğim bir söz ile devam etmek istiyorum;

 

Hayat, tüm acısı ve ızdırabıyla yalnızca bize aittir; başka hiç kimseye değil.

 

Ben bunu unuttum sanırım. Öfkemi ve acılarımı diğer insanlara yaptığım gibi, burada ki insanlardan çıkarmaya çalıştım. Üzgünüm. Kimseyi incitmek istemezdim. Ama hayat zorluyor bazen. Uzun bir yazı dedim ama uzatmamam daha iyi olur.

 

 

Genelde yargılandığımın aksine, rollere bürünen birisi olmadım. Olduğumdan da farklı birini yansıtmadım burada. Her ne yaptıysam, ruhumda olduğu için yaptım. Ama sorun değil, farklılaştırma olayının bir parçası bu da. Hangimiz olduğu gibi kabul edildi ki ?

 

Kötü ayrılmama konusunda son kez yazdığım kişiler oldu, onlara iyi dilekleri ve samimiyetleri için teşekkür etmek istiyorum tekrar. Yazmadıklarım ya cevap vermeyeceklerini bildiğim kişilerdi, ya da şimdi uzakta olanlar. Umarım onlar da, kötü bağları keserler. Aksi taktirde tekrar karşılaşacağız demek oluyor bu sanırım. :)

 

Şimdi yavaşça eşyalarımı topluyor ve odamı bir daha kullanılmamak üzere mühürlüyorum. Bahçede ki bankı sonsuzluğa teslim ediyorum. Fırtına sesi duyuluyor, eskisi gibi. Gizemin ve bıkkınlığın aroması dolaşıyor yine koridorlarda, eski bir mektubun kokusuymuş gibi adeta. Uzaklaşıyorum yavaşça, siliniyorum rüzgarla. Kayboluyorum zamanla.

 

:

Atın mutlu yıldızlar, aşağıda ki şeyler ile ahenk içinde atın.

Kalbimle birlikte, kimsenin dile getiremeyeceği huzurla atın.

 

Huzurlu ama saklı bir kederin gölgesinde, cezbeder gibi sanki - ama öyle de olmasa keşke;

Güzel olsun her şey, güzel olsun.

 

Hoşçakal Gnoxis.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Altın harflerle yaz mahlasımı halvetim kasvet kem gözlere şişşş

 

Asıl Askerlik Şimdi Başlıyor :D Ve Maalesef Şafak Karanlık evlilik iş güç derken bitmez bu ömür :D

:D sevindim senin adına, darısı başıma

Ayrıca askerlik yerini bilmiyorum ama şöyle bir söz beklerdim örneğin

("Bilecik bir liman olsun bende bir gemi bir daha gelirsem öpsunler beni :D"(!)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Asıl Askerlik Şimdi Başlıyor :D Ve Maalesef Şafak Karanlık evlilik iş güç derken bitmez bu ömür :D

:D sevindim senin adına, darısı başıma

Ayrıca askerlik yerini bilmiyorum ama şöyle bir söz beklerdim örneğin

("Bilecik bir liman olsun bende bir gemi bir daha gelirsem öpsunler beni :D"(!)

 

daha 4 gün var ama tezkere moduna çoktan geçtim. Esas cikinca ne poh yiyecegim o da ayrı bi dert kafamda zaten. Sagol panpa yine de. Konya karapınardayım. Bi daha gelirsem öpmeyi bırak direk miksinler beni :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

daha 4 gün var ama tezkere moduna çoktan geçtim. Esas cikinca ne poh yiyecegim o da ayrı bi dert kafamda zaten. Sagol panpa yine de. Konya karapınardayım. Bi daha gelirsem öpmeyi bırak direk miksinler beni :)

 

Kurtardin işte ne güzel :D benim ara sıra aklıma geliyor uykularim kaçıyor aklımda 3 soru var

Gönüllü gece nöbeti tutabilir miyim

Telefonu nasıl kulanacam

Arada sigara molası verirler mi acaba :D

Bu üçü olursa iyi olurdu :D bakalım

Anadolu'da bir laf vardır

Önce sünnet sonra askerlik :D

Sen Oyunu bitirmissin kardeşim geri kalan hayatında başarılar dilerim

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kurtardin işte ne güzel :D benim ara sıra aklıma geliyor uykularim kaçıyor aklımda 3 soru var

Gönüllü gece nöbeti tutabilir miyim

Telefonu nasıl kulanacam

Arada sigara molası verirler mi acaba :D

Bu üçü olursa iyi olurdu :D bakalım

Anadolu'da bir laf vardır

Önce sünnet sonra askerlik :D

Sen Oyunu bitirmissin kardeşim geri kalan hayatında başarılar dilerim

Zaten yeni gelenler siperli atışı yaptıktan sonra full gece nöbetine gider sonra sonra bi kaç ay gecsin kıdemin biraz arttıkça gündüz nöbetine geçiyorsun ama bence gece gönüllü çok olma gündüz uyukluyorsun bol bol hele sabah uyanamayıp içtimaya geç kalırsan bölüğün önünde sürünüp bi de üstüne tutanak yiyorsun :D telefonu caktırmadan donuna falan sok androidse hele ona dikkat ciddiyim böyle sokabilirsin ancak. Sigara istemedigin kadar iceceksin stresten zaten onu hic dert etme. Sagol kardesim sana da basarılar :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...