adEda Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2018 Geceleri sıkıntı oluyor gündüz bişey yok da gece olup yatağa yatınca vücudumun her yerini hisediyorum bacağımda,kolumda kafamdaymis hissi geliyor sürekli tuylerimi hisediyorum. Hayvan akkilli ısırdığı yeri bı çeşit uyusturuyormus hisettirmiyormus sonra ısırdığı yer curuyormus aklımdaki problem ısırması değil ısırıp da haberimin olmaması. 2 tane dişı var hayvanın nasıl bir yeme şekli var bı gorsen araştırdıkça tirsiyorum yemin ederim bak akrep, yılan filan hikaye tek gerçek bu hayvan Duyduklarım, gördüklerim yetti. Teşekkür ediyorum. Ben çekiliyorum. : (( Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BaySadist Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2018 https://m.haberler.com/kopegin-cinsel-organi-genc-kadinin-cinsel-11014158-haberi/ Hayvanları ve doğayı sevin koruyun dedim ama bu sevmek değil dünyanın her yerinde hayvanlar ızdırap çekiyor arkadaş ulan ben görüp altıma s....ğım örümceği öldürmeye kıyamıyorum yolumu degistiyirorum orta doğu başka uzak doğu başka rahat bırakın şu hayvanları doğası ile oynamayin !! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Anafiel girl Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2018 Bana sırtını dönüp uyuyan kedi, hapşıracağında yüzüme dönüp yüzüme hapşırıyor yahu. Sonra tekrar sırtını dönüp uyuyor. Bana ne olacağı umurunda değil Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Temmuz 4, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 4, 2018 Şimdi geçmişe gidebildiğinizi hayal edin. Zamanda yolculuk yapabileceğiniz bir cihazınız var. Gitmiş olduğunuz geçmişin de farklı bir olasılık çizgisinde olduğunu düşünün ki ''büyük baba paradoksu'' olayına takılmayalım. Şimdi bu noktada bulunduğunuz zaman çizgisinde iki farklı siz olacağından dolayı evren bu duruma nasıl bir tepki verirdi? Her iki olasılığı da yok mu ederdi? yoksa yazı tura atarak herhangi bir sizi mi yok ederdi? İki farklı sizin yaratacağı paradoksa izin vermesi olasılığı çok düşük. Mevcut evrende boşluk olmadığını var sayarsak, bu fazladan kütleyi yok etmesi gerekir bir şekilde. Ancak bu noktada da geçmişteki siz ve gelecekteki siz arasındaki kütle fakından dolayı; geçmişteki sizi yok ettiğini var sayalım. Bu durumda kalan fazla ve yok olması gereken kütle sizden, örneğin kolunuz ya da bacağınız olarak mı yok olur? Yoksa herhangi en yakında bulunan bir cismin ya da canlının kütlesi mi olurdu? Bu soru gerçekten zihnimi yoruyor. Sanırım geçmiş, ışığın taşıdığı kütlesiz bir görüntüden ibaret olurdu. Bir yaşanmışlığın fosil hâli... Bir rüyanın kütlesi ne kadar olursa artık... Aslında şöyle düşünüyorum, 8 gb'lik bir flash belleğin boş hâli mi daha ağırdır yoksa dolu hâli mi? İşte evren, ürettiklerinin hayalini barındırırken, yaşanmışlıklar, ağırlığı olmayan sayısal bir veri, bir görüntü olarak ışık tarafından hep yaşatılıyor sanırım... Kütlesiz bir arşivleme... https://www.youtube.com/watch?v=jxHkZFU7sJ4 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tusit Yanıtlama zamanı: Temmuz 4, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 4, 2018 Biriniz de çıkıp sarı kız orumcegini anlatmıyor şu forumda ne diyim EYVALLAH Bu örümceği beş yaşından beri tanırım.Daha korkunç ve sevimsiz görünen örümcekler de gördüm.Özellikle yaşadığı bölgeye uyum sağlamış yeşil tonlarına daha yakın ,kocaman örümcek türleri beni daha çok rahatsız eder.Çünkü sarı kız denen hayvanı hiç ağ üzerinde pusu kurmuş görmezsin(veya ben görmedim hiç) ama diğerleri kırda bayırda ,devasal ağlar üzerinde aniden karşına çıkıp aklını alabilirler.Bu sarı kızın sanki artık örümcek olmayı kendine yediremiyormuş gibi bir hali vardır.Daha çok sıkletine uygun avlar peşinde koşuyor.Mesela bir köyde tavukları kovaladığına şahit olmuştum .Yangın çıktığında bunların onlarcası bir anda ortaya çıkıp gezinmeye başlarlar.Duman kokusu panik yaratıyor sanırım.Bir de karanlıkta gezmeyi pek seviyorlar nedense.İnsan kokusundan hoşlanmasalar da evlere girmekte ustalar.Bir de efsane uydurmuşlardı çocukken hatırladığım,bunlar yaralandıkları veya kovalandıkları zaman mutlaka dönüp intikam alıyorlarmış Ama muhtemelen palavradır.Bu noktadan sonra gayrı ciddi yorumlamayı bırakıp gerçeği söyleyeceğim,bu hayvanların kalıcı hasar bıraktığı tek bir kişiye rastlamadım.Doğadaki diğer canlılardan bir farkları yok.Bir mağarada yatmıyorsan,çıplak ayakla yürümüyorsan, kırsalda bulunduğun zamanlarda gereken önlemleri alıyorsan korkacak hiçbir şey yok.Anadolu'daki köylülerin kerpiçten veya taştan evlerinde,damlarda,çatı arasında,çitlerde veya evin kuytu bölgelerinde bu ve benzer hayvanlar yaşarlar.İnsanlar o evde yaşadıkça ,hayvanlar kendilerini göstermezler.Çünkü yaşamaya devam etmelerinin tek yolu gizlenmektir.Köylüler de varlıklarını bilirler ve korkmazlar.Doğayla savaşılmaz,bilirler.Hatta uzlaşırlar. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BaySadist Yanıtlama zamanı: Temmuz 4, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 4, 2018 Bu örümceği beş yaşından beri tanırım.Daha korkunç ve sevimsiz görünen örümcekler de gördüm.Özellikle yaşadığı bölgeye uyum sağlamış yeşil tonlarına daha yakın ,kocaman örümcek türleri beni daha çok rahatsız eder.Çünkü sarı kız denen hayvanı hiç ağ üzerinde pusu kurmuş görmezsin(veya ben görmedim hiç) ama diğerleri kırda bayırda ,devasal ağlar üzerinde aniden karşına çıkıp aklını alabilirler.Bu sarı kızın sanki artık örümcek olmayı kendine yediremiyormuş gibi bir hali vardır.Daha çok sıkletine uygun avlar peşinde koşuyor.Mesela bir köyde tavukları kovaladığına şahit olmuştum .Yangın çıktığında bunların onlarcası bir anda ortaya çıkıp gezinmeye başlarlar.Duman kokusu panik yaratıyor sanırım.Bir de karanlıkta gezmeyi pek seviyorlar nedense.İnsan kokusundan hoşlanmasalar da evlere girmekte ustalar.Bir de efsane uydurmuşlardı çocukken hatırladığım,bunlar yaralandıkları veya kovalandıkları zaman mutlaka dönüp intikam alıyorlarmış Ama muhtemelen palavradır.Bu noktadan sonra gayrı ciddi yorumlamayı bırakıp gerçeği söyleyeceğim,bu hayvanların kalıcı hasar bıraktığı tek bir kişiye rastlamadım.Doğadaki diğer canlılardan bir farkları yok.Bir mağarada yatmıyorsan,çıplak ayakla yürümüyorsan, kırsalda bulunduğun zamanlarda gereken önlemleri alıyorsan korkacak hiçbir şey yok.Anadolu'daki köylülerin kerpiçten veya taştan evlerinde,damlarda,çatı arasında,çitlerde veya evin kuytu bölgelerinde bu ve benzer hayvanlar yaşarlar.İnsanlar o evde yaşadıkça ,hayvanlar kendilerini göstermezler.Çünkü yaşamaya devam etmelerinin tek yolu gizlenmektir.Köylüler de varlıklarını bilirler ve korkmazlar.Doğayla savaşılmaz,bilirler.Hatta uzlaşırlar. Ağa öyle bir anlattın ki alıp elime kafasını okşayasım geldi "çen büyüyünce tarantula mı olcan" Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AbraKadabra Yanıtlama zamanı: Temmuz 4, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 4, 2018 Acayip kahkaha atmaya ihtiyacım var yaa:D:rofl: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sumbul Yanıtlama zamanı: Temmuz 4, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 4, 2018 şu an da bir tuhafım ama darman duman değilim olmamaya çabalıyorum kocam çok ağır durumda ve yapacak her şey bitti kabul et diyorlar. o bneım yoldaşımdı bir tek kocam olsa yine kolaydı . 8 aylık bebeğim hala süt kokuyor . baba gel diyor resimlerini görünce anlamadım ki, kabullen kendini alıştır ne demek bunun içeriği ne ! nasıl alışılır ki kimse bunu söylemiyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tusit Yanıtlama zamanı: Temmuz 5, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 5, 2018 Ağa öyle bir anlattın ki alıp elime kafasını okşayasım geldi "çen büyüyünce tarantula mı olcan" Hah hahah .Aslında iyi fikir.Asimetrik psikolojik taktikler uygula minik ,sevimsiz düşmanlarına karşı.Hatta ,adamdan örümcek oluyor da örümcekten neden adam olmuyor dersen kaçarlar ve seni bir daha rahatsız etmezler.Söz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BaySadist Yanıtlama zamanı: Temmuz 5, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 5, 2018 Hah hahah .Aslında iyi fikir.Asimetrik psikolojik taktikler uygula minik ,sevimsiz düşmanlarına karşı.Hatta ,adamdan örümcek oluyor da örümcekten neden adam olmuyor dersen kaçarlar ve seni bir daha rahatsız etmezler.Söz Ağa zaten hayvan ayrımı yapmadan seviyorum yaşadığım yer ve çalıştığım yer zaten Arizona gibi Ama söz bidahaki karşıma çıkışında elime alıp fotoğrafını çekerim ama kafasını okşamak konusunda söz veremem çünkü mağlum Atik hayvan oksarken ısırır, ısırmaya çalışır yalnislikla zarar veririm durduk yere, keyif için, morelim bozulur Sayende barıştım gerçekten artık korkmuyorum dediğin gibi oda doğasını yaşıyor (korkudan unutmuştum bunu hatırlattın) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tusit Yanıtlama zamanı: Temmuz 5, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 5, 2018 Ağa zaten hayvan ayrımı yapmadan seviyorum yaşadığım yer ve çalıştığım yer zaten Arizona gibi Ama söz bidahaki karşıma çıkışında elime alıp fotoğrafını çekerim ama kafasını okşamak konusunda söz veremem çünkü mağlum Atik hayvan oksarken ısırır, ısırmaya çalışır yalnislikla zarar veririm durduk yere, keyif için, morelim bozulur Sayende barıştım gerçekten artık korkmuyorum dediğin gibi oda doğasını yaşıyor (korkudan unutmuştum bunu hatırlattın) Medeniyetten birazcık uzakta kamp yapanlar bilirler,ilk gün sanki tüm orman ve doğa vahşi yaratıklarla doluymuş,hepsi bizi yok etmek için tetikte bekliyormuş gibi manasız hisler yaşarız.Bu korkunun kaynağının doğanın kendisi olduğunu sanarız.Aslında korkunun kaynağı bir gün önce bıraktığımız şehir hayatıdır.Sanki sırt çantamızla birlikte şehir hayatının olumsuzluklarını da yüklenip gelmişizdir.Bir süre sonra kendini yenilemek için imkan bulamayan korkular sönmeye başlar.Ve sonuçta ikinci gün korku tamamen geçmiştir.Gözlerimizi ormanın bağrında,doğdaki dostlarımızın yuvasında açmışızdır sabah.Bir boz ayı bizim için ne kadar ölümcülse ,biz onun için on kata daha fazla ölümcülüzdür.Korkunun yerini barışçıl bir hassasiyet alır.Bir tavşanı su içerken ürkütmeyeyim,akşamüstü serinliğine çıkmış bir yılana huzursuzluk vermeyeyim diye hassasiyet gösteririz.Çöpleri toplarız.Ve doğanın sevgisini kazanırız böylece. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BaySadist Yanıtlama zamanı: Temmuz 5, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 5, 2018 Medeniyetten birazcık uzakta kamp yapanlar bilirler,ilk gün sanki tüm orman ve doğa vahşi yaratıklarla doluymuş,hepsi bizi yok etmek için tetikte bekliyormuş gibi manasız hisler yaşarız.Bu korkunun kaynağının doğanın kendisi olduğunu sanarız.Aslında korkunun kaynağı bir gün önce bıraktığımız şehir hayatıdır.Sanki sırt çantamızla birlikte şehir hayatının olumsuzluklarını da yüklenip gelmişizdir.Bir süre sonra kendini yenilemek için imkan bulamayan korkular sönmeye başlar.Ve sonuçta ikinci gün korku tamamen geçmiştir.Gözlerimizi ormanın bağrında,doğdaki dostlarımızın yuvasında açmışızdır sabah.Bir boz ayı bizim için ne kadar ölümcülse ,biz onun için on kata daha fazla ölümcülüzdür.Korkunun yerini barışçıl bir hassasiyet alır.Bir tavşanı su içerken ürkütmeyeyim,akşamüstü serinliğine çıkmış bir yılana huzursuzluk vermeyeyim diye hassasiyet gösteririz.Çöpleri toplarız.Ve doğanın sevgisini kazanırız böylece. Toprak ana seni korusun ve kutsasin dostum Dediğim gibi sarı kız örümceği de doğasının gereği olan yaşamı yaşadığını unutmuştum (korkudan) hatirlattigin için sağol dostum eksik olma Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BaySadist Yanıtlama zamanı: Temmuz 6, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 6, 2018 Uruguay- Fransa Maçına 0/1 Brezilya-Belçika Maçına 0/1 Mi Oynasam Yoksa Uruguay- Fransa Maçına 2-1 Uruguay Yener Brezilya-Belçika Maçına 2-0 Brezilya Yener Mi Oynasam Hımmm Yoksa Direk Uruguay ve Brezilya Galibiyetlerine mi Oynasam 300 Lira Borcum Var Nasıl Kapatırım Bu Borcu Akıl Verin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Cronos Yanıtlama zamanı: Temmuz 6, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 6, 2018 Uruguay Fransa ilk yarı 0 olmaz. 2 den 0 olur:D 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BaySadist Yanıtlama zamanı: Temmuz 6, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 6, 2018 Uruguay Fransa ilk yarı 0 olmaz. 2 den 0 olur:D Şimdi mi denir bu 30 dk filan oluyor, oynadım Uruguay 0/1 Brezilya 0/1 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Temmuz 6, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 6, 2018 Gittikçe daha da ağırlaşıp, zorlaşıyor. Gittikçe daha çok zamanımı alıyor ve daha çok zaman istiyor. Sürekli yetişmeye çalışıyorum ve bu sırada yaşamayı unutuyorum. Nefes dahi almadan çalışmak... Sürekli yardım etmeye çalışmak. Acıları toplamak. Acıları yüklenmek. Sürekli mücadele etmek. Zaman zaman başarılı, zaman zaman başarısız olmak. Katlanamıyor insan bazen bu mücadeleye. Bazen çok ağır geliyor. Bazen oturup günlerce yataktan çıkmadan ağlamak istiyor, böyle bir lüksünün olmadığını hatırlıyor. Sanırım tatile ihtiyacım var, ama hayat bana tatil vermiyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Temmuz 7, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 7, 2018 Bazen... Ne yaparsan yap, olmuyor bazen Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Cronos Yanıtlama zamanı: Temmuz 7, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 7, 2018 Eskiden bitches love emoji derdik. Şimdi görüyorum ki bitches love astrology'ye dönmüş iş. Vay arkadaş... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adEda Yanıtlama zamanı: Temmuz 7, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 7, 2018 Beni neyin devirdiğini bile anlayamıyorum; sıcak mı, yoksa kafam mı? 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Temmuz 8, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 8, 2018 Rengi atmış afişler hep hüzünlü gelir... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
I like myself Yanıtlama zamanı: Temmuz 9, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 9, 2018 Helikopter, ambulans sesleri birbirine karıştı. Sabah oldu ama haala devam Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BaySadist Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2018 [video=youtube;IY45U-k99TA] 40-50 Yıl Sonra Hayal Ettiğim Hayat Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BaySadist Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2018 8YiWdYk :DADASADAs koskoca adam Konya'lıdan başkasına bastırmam diyor :DASADASADS Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2018 En yakınımdan başlayıp uzak çevreme dek tanıdığım yada hayat hikayesine bir şekilde vâkıf olduğum insanların ne kadar büyük bir "çaresizlik" içinde hâla bir şeylere tutunmaya çalıştığını, umutlu olduklarını yada pozitif kalmaya çabaladıklarını gördükçe kendi şikayetlerimden net biçimde utanıyorum. Geçmişimden tut, bugüne dek her ama her şikayetimden ve sızlanmamdan utanıyorum. Hayatta yaşamak için deli gibi heves ettiğim o "yaşayamadıklarımı, yaşanmamışlıkları" bir hiç uğruna harcamışız, harcamışım diyorum. Geçmişime dönüp baktığımda aslında hiçbir şeyin hesapladığım yada kafamda büyüttüğüm kadar imkansız olmadığını farkediyorum. "Peki neden olmadı?" diye sorduğumda kendime verdiğim cevap daha çok içimi acıtıyor. Acıttıkça da nefrete boğuluyorum. Nefretim Kederimden diye bir şarkı vardı. Onu hatırlıyorum sonra. Tanıştığım herkese artık bir sözün bir dokunuşun hatta bir gülümsemenin bile çift kişilik bedeli olduğunu, aldığımız kararların ve hatta bırak yaptıklarımızı yapmaktan vazgeçtiklermizin bile iki kişiyi birden ilgilendirdiğini söylüyorum. Çünkü en basit şekliyle veripte tutulmayan tek bir söz bile bazen iki kişinin hayatına birden mâl olabiliyor. Geçmişe saplantılı biçimde yaşamaktan bile vazgeçiremiyorum kendimi. Oturup mucize beklemek ne büyük çocukluk ne büyük aptallıkmış diyorum kendi kendime. Belki de korkaklık biraz. Bir başkasının benden cok daha kötü bir hikayesi olması elbette ki benim yaşadıklarımın bana ne kadar ağır geldiği gerçeğini değiştirmiyor. Hiçbir şeyi değiştirmiyor. Fakat tokat gibi de vuruyor insanın yüzüne. Bilmiyorum. Faraziyim bugünlerde. Çok ama çok uzun bir süredir yaşamak istediğim yada uğruna yarına uyanmak istediğim bir sebep bulamıyorum. Ama hâlâ hayattayım. Çok fazla köşeye sıkışıyorum bazen, sonra şehir şehir gidebildiğim kadar uzağa kaçmaya çalışıyorum kendimden, kendi hayatımdan. Insanın ruhu bir kaplumbağanın kabuğu gibi insan nereye gitse peşinden gidiyor halbuki. Var mıyım yok muyum ayırt edemiyorum bazen. Sol kolumu cimcikliyorum hâlâ hayatta mıyım diye kontrol edebilmek için, evet bazı şeyleri fazlasıyla başardım belki... Fakat olmak istediğim yer burası mı yoksa olmayan seçenekler arasında hayatta kalabilmek için en makul olanı mı seçtim, soruişaretisoruisaretisor... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
arecrateria Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2018 Düşünceler odamın duvarı gibi etrafımı sardıklarında, bir kapı hayal etmeye çalışıyorum. Ağır metalden, açması zor, belki de kilitli. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.