Jump to content

Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?


Deaths_Expulsion

Önerilen Mesajlar

Bugün DD'nin yazısını okurken aklıma geldi. Eğer yükselen yöneticisi; ani olayları temsil ediyorsa ve bir gezegenin yücelimde olması ani olayları tetikliyorsa bu demektir ki aksi konumlarda, yani gezegenin güçsüz konumunda gezegen oldukça sıradan olaylarda kendisini gösterir. Mesela ki Jüpiter'in güçlü fırtınaları temsil ettiğini düşünürsek, Oğlak da çok yüksek alanları temsil ediyorsa Jüpiter'in etkisiz görünmesi doğaldır; zira Jüpiter oldukça rüzgarlı bir alandadır. Bir konumu güçlü yapan şey aslında o konumda gezegene ait temaların nadiren ortaya çıkmasıdır. Örneğin Oğlak oldukça korkak, zayıf ve geri çekilmeci bir mizaca sahiptir, Mars'ın Oğlak'ta olması Mars'ı baskılayacak; ancak kimi zaman Oğlak burcunun korkak mizacını aşarak aniden çok kuvvetli bir etkiyi gösterecektir. Zira gezegen baskılandığı bir alanda olduğundan dolayı kendi enerjisini biriktirecektir. Oğlak burcu kendi mizacından da dolayı tartışmalı olabilir, bundan dolayı normalde giyinmesini bile bilmez diye hor görülen Venüs Başak'a dönelim. Başak burcu her zaman gösterişli ve girift bir yapıya sahiptir, zira maddenin işlenmesini ele aldığı için maddeye her anlamda estetik katar. İkinci evi Terazi, 9. evi de Boğa'dır. Ancak Venüsyen temaları çok fazla ön plana çıkardığından dolayı Venüsyen estetiği sıradanlaştırır, etkisi anlaşılmaz. Düşük sayılan konumlar Venüs Başak ve Jüpiter Oğlak örneğinde görüldüğü gibi o gezegenin mizacını çok güzel yansıtır, ancak ilgili konum rutininde ilgili temaları içerdiği için gezegenin etkisi o burcun içerisinde kaybolur. Eğer birisi karşı çıkacak olursa, neden aynı elementteki burçlarda bir gezegen yönetici olurken diğer burçta düştüğünü biraz irdeleyebilir. Mesela Ay, Yengeç'ye yönetici iken Akrep'te düşer; Venüs Boğa'da yönetici iken Başak'ta düşer; Mars Akrep'te yönetici iken Yengeç'te düşer vs vs.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bugün DD'nin yazısını okurken aklıma geldi. Eğer yükselen yöneticisi; ani olayları temsil ediyorsa ve bir gezegenin yücelimde olması ani olayları tetikliyorsa bu demektir ki aksi konumlarda, yani gezegenin güçsüz konumunda gezegen oldukça sıradan olaylarda kendisini gösterir. Mesela ki Jüpiter'in güçlü fırtınaları temsil ettiğini düşünürsek, Oğlak da çok yüksek alanları temsil ediyorsa Jüpiter'in etkisiz görünmesi doğaldır; zira Jüpiter oldukça rüzgarlı bir alandadır. Bir konumu güçlü yapan şey aslında o konumda gezegene ait temaların nadiren ortaya çıkmasıdır. Örneğin Oğlak oldukça korkak, zayıf ve geri çekilmeci bir mizaca sahiptir, Mars'ın Oğlak'ta olması Mars'ı baskılayacak; ancak kimi zaman Oğlak burcunun korkak mizacını aşarak aniden çok kuvvetli bir etkiyi gösterecektir. Zira gezegen baskılandığı bir alanda olduğundan dolayı kendi enerjisini biriktirecektir. Oğlak burcu kendi mizacından da dolayı tartışmalı olabilir, bundan dolayı normalde giyinmesini bile bilmez diye hor görülen Venüs Başak'a dönelim. Başak burcu her zaman gösterişli ve girift bir yapıya sahiptir, zira maddenin işlenmesini ele aldığı için maddeye her anlamda estetik katar. İkinci evi Terazi, 9. evi de Boğa'dır. Ancak Venüsyen temaları çok fazla ön plana çıkardığından dolayı Venüsyen estetiği sıradanlaştırır, etkisi anlaşılmaz. Düşük sayılan konumlar Venüs Başak ve Jüpiter Oğlak örneğinde görüldüğü gibi o gezegenin mizacını çok güzel yansıtır, ancak ilgili konum rutininde ilgili temaları içerdiği için gezegenin etkisi o burcun içerisinde kaybolur. Eğer karşı çıkacak olursa, neden aynı elementteki burçlarda bir gezegen yönetici olurken diğer burçta düştüğünü biraz irdeleyebilir. Mesela Ay, Yengeç'ye yönetici iken Akrep'te düşer; Venüs Boğa'da yönetici iken Başak'ta düşer; Mars Akrep'te yönetici iken Yengeç'te düşer vs vs.

 

İşte klasik astrolojiyi bu yüzden seviyorum. ''Modern'' kelimesinin katıldığı zırvalıkların sığlığını açıklıyor..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Klasik astroloji konusunda öner döşer , gufran erkılıç ve hakan kırkoğlu çok sağlam isimler . Ben hala bu isimlerden öğreniyorum . Birde modern astroloji diye bir şey pek yok zaten .En azından ben bu başlığı birinin kullandığını görmedim . Kullanıyorsa eğer zırvalıyordur . He modern deyince illa eskiyi bir tarafa bırakmak algılanmamalı . Modern ve modernizasyon da farklı kavramlar ..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Klasik astroloji konusunda öner döşer , gufran erkılıç ve hakan kırkoğlu çok sağlam isimler . Ben hala bu isimlerden öğreniyorum . Birde modern astroloji diye bir şey pek yok zaten .En azından ben bu başlığı birinin kullandığını görmedim . Kullanıyorsa eğer zırvalıyordur . He modern deyince illa eskiyi bir tarafa bırakmak algılanmamalı . Modern ve modernizasyon da farklı kavramlar ..

 

Gufran Erkılıç'ın bazı sebeplerden ötürü bende yeri çok ayrı. Bülent Kısa da haliyle öyle... Onu pek ciddiye almıyorlar lakin ben severim hala kendisini. Astroloji bilgisinden çok Bülent Kısa hakkındaki bilgilerini özellikle. Modern konusundaysa modern kelimesine genel olarak bir gıcıklığım var. Astroloji işin içine girince bu iyice nüksediyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gufran Erkılıç'ın bazı sebeplerden ötürü bende yeri çok ayrı. Bülent Kısa da haliyle öyle... Onu pek ciddiye almıyorlar lakin ben severim hala kendisini. Astroloji bilgisinden çok Bülent Kısa hakkındaki bilgilerini özellikle. Modern konusundaysa modern kelimesine genel olarak bir gıcıklığım var. Astroloji işin içine girince bu iyice nüksediyor.

 

Klasik astrolojinin metodolojisi çok köklü .Onun sunduğu öngörü yöntemleri ve analiz sistemleri harikadır . Öğrenilmesi gerekir . Binayı temelden inşa etmek istiyorsak kaçınılmaz olacaktır . Klaudyos Batlamyus Ptolemy ,Morinos , Guido Bonatti , william lily ,Dr .John dee ve El-biruni gibi isimler hem birbirlerinden etkilenerek hem de babil , Mezopotamya ,helenistik dönem ve antik yunan \mısır kaynaklarını inceleyerek astrolojinin sistematik yapısını ağ gibi örmüşlerdir . Modern psikoloji aslında astro-psikolojinin kuruluş zamanı ile başladı . Hümanistik psikoloji ekolü ile beraber psikoloji alanına spiritüalizm , teozofi ve astroloji gibi öğretilerde girdi . Salt olarak sonuç ve tespit odaklı değil psikolojik süreç ile de odaklı bakış açıları oluşturuldu .Etkiler ve göstergeler değil etkilenen kişinin kendisi merkez olarak alındı . Dane Rudyhar , liz greene ve Carl gustav jung bu ekolün önderleridirler . Hele Dane rudyhar ı okumanızı ve araştırmanızı tavsiye ederim .

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Klasik astrolojinin metodolojisi çok köklü .Onun sunduğu öngörü yöntemleri ve analiz sistemleri harikadır . Öğrenilmesi gerekir . Binayı temelden inşa etmek istiyorsak kaçınılmaz olacaktır . Klaudyos Batlamyus Ptolemy ,Morinos , Guido Bonatti , william lily ,Dr .John dee ve El-biruni gibi isimler hem birbirlerinden etkilenerek hem de babil , Mezopotamya ,helenistik dönem ve antik yunan \mısır kaynaklarını inceleyerek astrolojinin sistematik yapısını ağ gibi örmüşlerdir . Modern psikoloji aslında astro-psikolojinin kuruluş zamanı ile başladı . Hümanistik psikoloji ekolü ile beraber psikoloji alanına spiritüalizm , teozofi ve astroloji gibi öğretilerde girdi . Salt olarak sonuç ve tespit odaklı değil psikolojik süreç ile de odaklı bakış açıları oluşturuldu .Etkiler ve göstergeler değil etkilenen kişinin kendisi merkez olarak alındı . Dane Rudyhar , liz greene ve Carl gustav jung bu ekolün önderleridirler . Hele Dane rudyhar ı okumanızı ve araştırmanızı tavsiye ederim .

 

Zodyak sistemi ve klasik astrolojideki bütün işleyişler felsefi bir öğretiye dayanır. Geometri ve matematik ile yıldız konumları bu zodyak sistemindeki felsefeyi somutlaştıran unsurlar aslında. Klasik astroloji dediğimizde kişinin kendisine, saf bilgeliğe giden yolu gezegen ve burçlara yüklediği manalar - ki bu manalar kişinin kendi doğasında taşıdıklarının birer yansımasından ibaret- ve arketipler aracılığıyla evrendeki ''Ay üstü'' unsurlar ile etkileşimle kendi içlerindekini tanımaya başladılar. Bu yüzden ben klasik astroloji ile uğraşan birisinin sadece astroloji ile ilgilenebileceğine ihtimal vermiyorum. ''Modern'' kelimesi önce insan doğasına sonra da yozlaşan insan doğasından alınan samimiyetsiz onay ile bütün ilim ve bilim dallarına lanse edildi. Her şey kadimliğinden uzaklaştı. Gerçek matrix denen de bu bana göre zaten.

 

Bu ''modern'' psikoloji de benim pek ciddiye alamadığım hümanistik gibi yaklaşımları doğurdu. Zodyak felsefesi zaten kişinin kendini tanımasını ve maksimum potansiyelini ortaya çıkarabilmesini amaç edinir. Kadim öğretilerin hepsi bunu simgelerken biz ''modern'' adı altında psikolojiden bu yaklaşımı ayırıp ayrı bir alan ortaya koymuşuz. Ben bunlara pek samimi bakamıyorum. Kategorileştirmek çoğu zaman işin felsefi kısmına bir ket vuruş olarak karşımıza çıkıyor. Mantık biliminde bile..

 

Ek olarak Batlamyus ve Biruni dışında ismi geçen bütün üstadların Hermetik öğreti tesiriyle ezoterik ve okült konuları öğretilerine lanse etme konusunda eksik kaldığını düşünüyorum. Özellikle Liz Greene ve çok sevsem de Jung...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...