Jump to content

Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?


Deaths_Expulsion

Önerilen Mesajlar

Bi uyandım semti sel basmış. Gece korkunç gök gürültüsü ve yağmur vardı. Hoş 5 buçukta bayılmışım ben ama yağmur belli ki benden sonra da devam etmiş. Burda yağmur ya tüm öfkesini kusarcasına yağar yada aylarca uğramaz. Yağınca da durmaz. Ne dinlesem şimdi.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu sabah denizin duruluğuna,sakinliğine şaşıp onlu yirmili gruplar halinde gezinen balıkların arasına dalıyordum, şimdi yağmur sonrası susmuş şehrin şu saate kadar dinmeyen trafiğine anlam vermeye çalışıyorum.Abartmak gerekirse sabah beraber yüzdüğümüz o balıklar isteseler şu anda şehrin sokaklarında gezinebilecekleri bir ortama sahipler diye düşünmüyor değilim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Fark etmeden dişlerimi o kadar çok sıkıyorum ki, sakız attım ağzıma. Üzerimde bir hafiflik var. Ağaçların kasvetli havada esen rüzgara kapılıp sallanışını izlerken, istemsizce "dünya ne kadar güzel bir yer" diye geçiyor içimden. Derin derin iç geçiriyorum. Zaman, dünya ve madde akıp gidiyor etrafımdan. Ruhum bedenimi zaptediyor akıp gitmemesi için. Anda kalıyorum. Bir an için bu an çok güzel... Bir sonraki ana herhangi bir şey taşıma gayretinden uzağım. Sadece bu an var. Sadece şu an...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sabah yatağa şlap! diye yapıştırılmış bi sinek gibi uyandım. Sakin, dingin, biraz iç boğan, normal bi gün. Düşündüm de gerçekten sinek gibiyim bugün. Arada kalkıyorum, dolanıyorum, geri gelip sandalyeye konuyorum ve kesinlikle müzik dinlemek dışında bir şey yapmıyorum. Evet evet, tam bir sinek gibi hissediyorum.

 

---

 

Hava o kadar güzel ki...

 

---

 

Bildiğimi sandığım bir şey veya anlamlı bir şey olsa, sayfalarca yazardım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Geçireyim şu ciddiyet ceketimi üzerime, zira buz kestim gülümsemeye çalışmaktan.

 

Kimsenin azımsayamayacağı kadar uzun bir süredir, nefes alıyor olmak sadece hayatta kalıyor olmak anlamına geliyor benim için. Çünkü şu özgürlük denilen baştan çıkarıcı kadını aklımdan ne yaparsam yapayım çıkaramıyorum. Bazıları sınırları aşmayı, farklı kültürlerin gökyüzüne bakmayı tatil olarak görüyor olabilir. Lakin ben kendimi bildim bileli bunu en büyük hayalim olarak görüyor ve çıldırasıya arzuluyorum. Biliyorsunuz şundan bin yıl önce doğsaydım şimdiye kadar dünyanın yarısını dolaşmış yüzlerce kadına binlerce şiir okumuş olurdum. Şans işte günümüzün zift kaplı otlaklarına doğmuş ve taş kaplı şehirlerinde büyümüş biriyim. Ama ne olursa olsun, ruhum ormanlara, nehirlere ve okyanuslara olan aşkından hiç vazgeçmedi.

 

Kan revan halde savaşıyorum hala özgürlüğümü kazanmak için. Paranın ve kariyerin iğrenç ve ikiyüzlü dünyasında bir sağa bir sola çarpıyorum. Ben sistemi ve sorumlulukları kabullenmedikçe, kabullenmiş sevdiklerim benden korkmaya ve hatta beni ayıplamaya başlıyor. Kızgın değilim onlara, sadece üzülüyorum.

 

Çok uzak olmayan bir tarihte nihayet bu savaştan galip çıkacağım ve çantamı alıp dünyada ne kadar canlı türü varsa kendi gözlerimle göreceğim. Mistik şehirlerin tütsü kokulu sokaklarını soluyacak, birbirinden garip öğretileri dinleyecek ve her macerayı tatmış yaşlı, mutlu ve müptezel bir adam olarak öleceğim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...