Jump to content

Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?


Deaths_Expulsion

Önerilen Mesajlar

Ben o filme gitmeyeceğim diye inat ettiydim, davet edilince "tamam geliyorum, önyargısızca izlyeceğim" dedim gittim izledim bu akşam. Kendi başına bi film olarak gerçekten hiç fena değildi. Ses, görüntü, oyunculuk şahane. Yine de ben Freddie Mercury'i çok çok daha farklı hayal ediyorum. Quenn'in işleri benim için ifade dolu olmuştur hep ve üstü kapalı olmasını da sevmişimdir, belki bu yüzden fazla naza çekiyorum ama olayların senaryoya dökülürken kazandığı hal beni üzüyor da açıkçası. İnsanların kafasındaki imaja ekliyor bir şeyler sonuçta.

Neyse.

 

Who wants to live foreveeeeeeer? Uu uuuu....

 

Ben de inat ettiğim için yazdım bunu. Bu akşam izlemişiz ikimizde.:D .Efsaneleri bir film ile ne kadar anlatabilirsin ki ? . Sinema alanındaki Queen boşluğunu doldurmak amaçlı çekilmiş bir film olarak da düşünürsek daha iyi . Herkesin beklentilerini tutturamazsın bu konuda , ama Rami Malekin oyunculuğunu beğendim . Sırf bundan dolayı Mr.Robot dizisine de başlayabilirim ..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

sporla başlayan 3. gün.

 

önce yavaş yavaş felsefesini oturtmakla başlayan süreç bebek adımlarıyla ilerliyor. sağlıksız yaşamak ve beden için hiçbir şey yapmamayı, hatta bedene eziyet edecek birçok şey yapmayı pek de matah bulan ruhum, yavaş yavaş evriliyor. madde olmayanı güzelleştirebilir ve sağlıklı kılabilirken, madde olanı boşlamak dengeyi bozuyordu. geç keşfettim belki, ama küçük denemelerle zaman zaman anlamaya çalıştığım bu sistemi yavaş yavaş oturtuyorum. biraz kas ağrısı iyidir :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Küme düşme hattında olan fenerbahçeye büyüden şüphe ediyorlar hocam. Zamanında beşiktaşın kale arkasında , saha çevresinde gömülü çok çivili bebekler , muskalar topladık bizde onlar ancak küçük çaplı maçlar ve goller kaybetmemize sebep olmuştur . Bu olay için farklı bir durum . İlla metafizik bir şeyler arayacaksam eğer ya fenerbahçe yönetiminde bulunmuş birileri ile koç ailesi arasında geçmişte bir hesap defteri var , ya aziz yıldırımın bir antlaşması ve bedeli var , yada kadrodan birileri çok haksızlığa ve dışlanmaya maruz kaldı . Bu üçüncüsü daha akla yatkın . Dünya kupasında koca almanya nasıl grupta kaldı diyorsun ? . Milli takımdaki türk oyunculara karşı ırkçı söylev ve tutumlarda bulundukları için ..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"Tek derdin bu olsun be Yosun" tarzından bir soru sorucam şimdi... Tüm bir yıl boyunca akla gelebilecek her türlü eğlence adıyla tabir edilen olayı yaşama imkanı bulmuş ve yaşamış bir insan düşünün. Işte parti denince akla ne geliyorsa. Artık gına gelmiş. Hatta yıllık seyahat kotasını dahi doldurmuş. Bu insan bir yılbaşı programı yapmak istese ne yapabilir? Ne gibi bir şey hayal edilebilir?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok korkunç hissediyorum İskandinav kızların öldürüldüğü şu videonun ilk saniyelerini izlediğimden beri. Gayri ihtiyari tıkladım ya düşünemedim işte o an. Bu kadar korkunç olmayı nasıl başarabiliyorsunuz anlamıyorum, kafamda canlandıramıyorum bu derece kötü olmayı. Tam olarak ne eksik içinizde? Yetiştirilme tarzı ve çevre faktörleriyle açıklanabilecek bir şey mi bu? Hadi biriniz iğrenç bir psikopattı diğer üçünüz de mi böyleydi? Minicik bir merhamet kırıntısı yok mu içinizde? Benim gibi sevgi dolu, hümanist, optimist bir insanı bile mizantropik ve pesimist yaptınız. Doğulu, batılı, müslüman, gayrimüslim farketmez artık hepinizden nefret ediyorum ve sosyal hayatta insanlara hep şüpheyle yaklaşıyorum. Semavi dinlere zaten çoktandır uzaktım ama artık iyice soğumaya başladım, bu nefrete dönüşüyor zamanla. Tek etken o olmasa da cesareti verenin en başta o olduğunu düşünüyorum.

Ütopik de olsa başka bir dünyanın mümkün olduğuna ve bir gün o dünyaya kavuşacağımıza inanıyorum. O gün gelene kadar bunlara katlanmak zorunda olan şanssız ruhlarız herhalde biz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir şeyleri değiştirmek istiyorum artık . Bu ülkeden kaçıp gitmeyi planlarken şimdi cumhurbaşkanı olduğumu düşünüyorum, neyi değiştireceğimi neleri getireceğimi...

Ama şu milletvekillerini , başkanları görünce midem bulanıyor resmen. Bir insanın söylediği yalana inanması yetmiyormuş gibi bir de bunu bas bas söyleyerek başkalarını inandırmaya çalışması...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bazen asla yaranamıyor insan. ne yaparsa yapsın, her şeye yetişemiyor. bir türlü yetişemiyor. hayat o kadar hızlı akıyor ki, insan hiçbir şeye yetişemiyor.

 

dün her şeyin durağanlığı yüzünden ağladım. eve sığamadım. ama evet, yetişemiyorum. neden böyle...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çevremdeki insanlar tarafından yanlış algılanmaktan her ne kadar umursamıyor olsam da nefret ediyorum. Kurduğum her cümlenin sonunda bi kahkaha patlatmıyorum diye yada bol bol gülümsemek kahkahalar atmak içimden gelmiyor diye, "somurtkan" algılanmak çok rahatsiz edici bence. Şimdi benim "komedi" anlayışım, Şahan Gökbakar tarzı değil pek. Insanları tiksindiren şeyleri komik bul"a"mıyorum. Zaten ben genel olarak hayatı öyle çok ciddiye almıyorum. Sosyallikten, kalabaliktan yada dünyevi şeylerin %80'inden hoşlanmıyorum. Buna mecbur oldugumu da zannetmiyorum. Bir şeyin benim nezdimde, benim algımda, benim klasörlerimde ilgi çekici bir tarafı yoksa üzerine konuşmayı bile tercih etmiyorum. Israf, boşa yorgunluk, laklak yapmak gibi geliyor bana diğer türlüsü. Suskunluğun, mutsuzlukla karıştırılması da anlamsız bu bağlamda. Evde yalnızken kendi kendime vakit geçirebiliyor ve dışarıda olup bitenleri merak etmeye değer bulamıyorum diye bu asosyal olduğum anlamına da gelmiyor. Ortam bana göre değil demek ki. Gerçekten zorunda kalmadıkça evden çıkmayı hiç sevmiyorum. Belki mizaç belki suratıma yapışmış bir maske bilemiyorum ama gözlerimin boşluğa sık sık dalıyor olması, illa bir derdim olduğu veya depresif bir dönemden gectigim anlamına da gelmiyor. Herşey tercih meselesi. Benim penceremden insanlar ve insana ait hiçbir şey çekici yada komik değil. Bu yüzden kurduğu her cümlenin sonunda kahkaha atabilen pembe ponpon gözlüklü insanların bana gelip, "Ya sen niye hep böylesin yeaaaaaa" demesi de aptalca. Ulan tut ki bi derdim var, sen kimsin ki sana anlatıcam kodumun toy danası. Ne soruyon?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Nece zaman gecti belki genc olmamdan belki de daha da dogal sebeplerden ayaklarimin uzerinde oldugumu ve etrafimda gercek veya iluzyon bir dunya oldugunu fark edemedim hala da oyle kendimi ve hayati yeterince ciddiye almamak bir yere kadar idare ediyor insanı.Kim nasıl gôrürse gôrsün hayatımdaki en bilge insan benmişim meğer yeteri kadar kulakardı ettim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Neden uyandım ki ben şimdi? Huyum mudur suyum mudur bu saatte? Bazen neden zorlaştığını bilmiyorum. Her şeyi makaraya vurarak devam ederken suratıma bi tokat iniyor sanki. Bu melankoli midir yoksa farkındalık mıdır ayrıdını yapmaya çalışırken kafamın içi katır kutur edip aşınıyor gibi. Bilmiyorum. Yaptığım ne buna değiyor ki?

Bir şeyler hareketi bıraktığı an ortam daralıyor. Gözünü telefona dikmiş birinin sorulan soruya on saniye sonra cevap vermesi benim o on saniye içinde farklı bir ruh haline defalarca girip çıkmam, debelenmem demek. Saati izlemek, beklemek, galiba "görmek"... Korkunç geliyor. Kafamın içinde yarattıklarım beni her şeyden çok ürkütüyor. Korkmaktan korkuyorum her şeyden önce. O yüzden üstüne üstüne gidiyorum ne varsa. Ama sanırım bu kadar çok duyumu bedenim kaldıramıyor bi yerden sonra.

Yapılması gereken çok şey var aslında. Düşünmek için nefes aldırmayacak, kolayca sığınılacak bir sürü şey. Ama gram motivasyon yok cebimde. Ne yaptım mahalle bakkalında falan mı harcadım, sağa sola mı sıkıştırdım... bilmiyorum.

Korku, acı öfke büyütüyor. Yüce bi eylem değil. İstemesem de bu böyle.

Kimseye kızgın değilim yine de. İçim dışım bu kadar karmaşıkken anlaşılmamam kadar doğal bir şey yok ki.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Risk al, risk al, risk al. Kasım ayı ne kadar mükemmel geçtiyse Aralık ayı o kadar berbat geçiyor. O kadar berbat geçiyor ki, nereye sapacağımı şaşırdım. İç sıkıntım çok yanlış kişilere patlamak üzere. Şansım, sabrım çok zorlanıyor. Zirvede artık. Bu kadar ince bir çizgide durduğuma inanamıyorum. Ciddi anlamda kaynama noktasındayım. İlk defa ciddi anlamda pratiğe döküyorum. Bir şeyleri bu noktadan sonra içimde tutabileceğimi sanmıyorum. Şu ayda en çok haksızlığı, adaletsizliği tattım. Kendimden başka hiçkimse yok. Senin de kendinden başka hiçkimsen yok. Tek başına. Ailen dahi bir noktaya kadar. Şu anda mutsuzluğu geçtim, ciddi anlamda öfkeliyim. Kinimi tutamıyorum. Artık bir yerlere taşacak. Neyse, yarın bir adet risk faktörüm var. Erken kalkacağım. Gidip bunu halletmeliyim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...