Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?

Içimdekileri kusayım diye girdim, sonra baktım öyle bir depresifim ki burayı da kana bulamak istemedim. Vazgeçtim.

Bi başım dönüyooorrrr ama iyiyim sanırım

İkiyüzlülük ikiyüzlülük ikiyüzlülük... dayanamıyorum. Çelişkileri hoş karşılayabiliyorum ama ikiyüzlülüğe dayanamıyorum. İncecik, ipincecik bir ayrım var.

İkiyüzlülük ikiyüzlülük ikiyüzlülük... dayanamıyorum. Çelişkileri hoş karşılayabiliyorum ama ikiyüzlülüğe dayanamıyorum. İncecik, ipincecik bir ayrım var.

Eda'nın yazdıklarına çizgi film paylaşma olayın nereden geliyor? Paranormal fikirde 'de aynı olayı gördüm, ben rahatsız oldum kafasını,gönlünü meşgul eden konularda ciddi derecede bir şeyler yazıyor, anlatmaya çalışıyor adam altına alakasız şekilde çizgi film videosu atıyor.Kendi olabilecek insanları apatiye ve yabancılaşmaya zorluyorsunuz sadece toplumda kendi gibi insanlar olabilme ihtimaline değil , direk olarak kendisine.

İçerleyecek bi şey yok. Patates gibi telaşsız olalım.

Benim öyle bir çabam mı kalmış, bazı yerler ve zamanlar sırf devrilip döküleyim diye.

----

Hemen haftasonunu nasıl su gibi içmem diye düşünmeliyim.

Eda'yla olan iletişimimin kendisi farkında, nasıl bir frekanstan yaklaştığım gayet açık. Düne kadar saldırgan bi tarza sahipken, bugün 'beni işin içine katarak' oluşturduğun manasız anlayışını sorgula bence.

Eda'nın yazdıklarına çizgi film paylaşma olayın nereden geliyor? Paranormal fikirde 'de aynı olayı gördüm, ben rahatsız oldum kafasını,gönlünü meşgul eden konularda ciddi derecede bir şeyler yazıyor, anlatmaya çalışıyor adam altına alakasız şekilde çizgi film videosu atıyor.Kendi olabilecek insanları apatiye ve yabancılaşmaya zorluyorsunuz sadece toplumda kendi gibi insanlar olabilme ihtimaline değil , direk olarak kendisine.

Yüzünde gülümseme oluşsun diye attım onu eda sürekli mutsuz şeyler yazıyor belki motive edebilir dedim. Geçen sanada penguen attım valla hiç şikayet etmedin bişide demedin.

Bu kadarda boğmayın beni a...

Konu eda'nın alnması değildi takmayacağını , benden ve forumdaki coğu insandan olgun olduğunu biliyorum bu yüzden davranış beni rahatsız etti bunu böyle anlamam ve rahatsızlığımı dile getirmem normal.

Yanlış anlamışım , özür dilerim.

-

El ve göz kordinsyonum berbat , milyon yıl bu özelliği ile evrimleşen bir ırktan olduğuma inanamıyorum.

-----------------

----------------

Ben gerçekten anlamıyorum ya.Adam milletvekili ayaklarının masada olduğu ve önünde el bağlayıp baş eğmiş adamlar olduğu. bir fotoğrafı paylaşıyor.Milletvekili diyorum bak.Ergenlikten çıkamamış adamlar bizim adımıza memleket meselelerini tartışıyor bir çok insanı etkileyen kararları oyluyor... Gerçekten yazık bize.

Denizfeneri'nin değindiği konuyu hiç bir zaman anlamamışımdır. Çocukluğumdan beri asla anlam veremedim biat etmeye, birinin önünde el pençe divan durmaya, lider olduğu düşünülen birinin her dediğini koşulsuz doğru kabul etmeye. Ben nasıl etten kemikten bir insan isem istediği kadar bilge olsun, zeki olsun veya hayatta benden fazla tecrübesi olsun o da bir insan ve benim ona göstereceğim saygı sokakta herhangi bir insana gösterdiğim saygıdan farksız olur. G.tü boklu insan işte, ne yapayım yani o makama geldiyse, o parayı kazandıysa, o okuldan dereceyle mezun olduysa. Geldiği makamlara bileğinin hakkıyla geldiyse tebrik ederim ve insanlığa katkısı olacağı için mutlu olurum. Hele bir de mütevazi, saygılı, kibar ve nezaketten anlayan bir insan ise ona çok tatlı bir şekilde iltifat ederim. Ama Denizfeneri'nin bahsettiği bir insana kafama silah dayanmadığı sürece dönüp bakmam bile, benim işimi halledecek bir insan ise en ufak tersliğinde tepkimi gösteririm, işim kalırsa kalsın. Gözümde canlandı o yazıdaki manzara, midem bulandı. Bürokrasiyi de bu yüzden sevmiyorum zaten. Zamanında az azar işitmedik gözümüzün üstünde kaşımız var diye beş para etmez insanlardan...

Ne zaman bu insanlar bu eziklikten, cehaletten kurtulacaklar ve birey olduklarının farkına varacaklar acaba...

Ritmini sevmediğin ama sözlerinde kendinden çok fazla iz bulduğun şarkılar vardır. Işte o şarkıları bazen paylaşıyorum, kimse farketmiyor. Bazen paylaşmaya cesaret edemiyorum. Öyle.

...

Eda çizgi filmleri sever.

İşte yeni yılın ilk hediyesi; mükemmel bir yağmur!

İşte yeni yılın ilk hediyesi; mükemmel bir yağmur!

Ege

Mutlu yıllar... ♡

Yeni yıl bana girmiş asıl.

Şu foruma bir hareket getirin la , üst başlıklar nenem gibi durgun .

son bir ay içinde iki farklı adamdan ''ben sana yetemiyorum/yetemem'' cümlesini duydum. şöyle bir düşünüyorum ne bekledim de veremediler diye. ekstrem bir şey peşinde olduğumu sanmıyorum. hiç birine düzenini boz demedim, ananı babanı benim için bırak demedim, sosyal çevrenden kop demedim, alışkanlıklarından vazgeç demedim, değiş demedim, karakterini değiştir demedim ki demem, benim için her gün bir şey yap demedim, premses muamelesi göster, pohpoh yap falan da demedim. bunlar benden çıkmayacak şeyler zaten.

bu hıyarlardan tek beklediğim, saygıyı bilmeleri, anlayışı ve sağlıklı iletişimi göstermeleri oldu. kırıldım dediğimde iki sözle gönül almayı bilmeleri mesela. ne bileyim, enine boyuna her şeyi konuşabilmeyi falan bekledim. değer verdiklerini hissetmek istedim. sevgililik kavramını bir kenara bırakalım, en başta bir insan olarak biriyle konuşurken varlığına saygı ve değer vererek konuşursun ya... o tür bir değerden söz ediyorum. ama hepsinde gayet fail çıktılar. tam bir epic fail haha.

sonra kendime yüklenmeyi bıraktım, gayet aciz bir adamın söyleyeceği türden bir cümle olduğuna karar verdim. normal değerler bu zamanda ''zor'' diye tanımlanır olmuş çok ilginç. neyse sonra adamlara da yüklenmeyi bıraktım, ben aşık olamıyorum ki ya onu hatırladım hahah. çok yavan geliyor bu hisler. hem senin ne işin var hava burçlarıyla... ikizler, terazi bilmem ne. al birini vur ötekine. kendine gel bir salak dedim kızdım kendime epey. bir kahve yapayım da kafam yerine gelsin, kafa önemli. normal olmayı denedikçe dibe batıyorum özüme döneyim en güzeli.

Şöyle bomboşum artık, ders yok, sınav yok, iş yok diyebileceğim bir vaktim olunca arkeoloji ve mitoloji ile ilgili yazacağım üst başlıklara. Bazen tek bir derste öyle önemli öyle güzel bir şey öğreniyorum ki diğerleri asla anlayamaz önemini. Sizler anlayabilirsiniz ama. Arkeoloji, tarih ve mitoloji çok güzel, şaşırtıcı, merak uyandırıcı bilim dalları. Akademik ortamda objektif ve pozitivist yaklaşırım öğrendiklerime ama burada her yönden ele alabiliriz.

Şu an yeşil elma ile bakışıp sen mi beni ben mi seni yerim tartışması yapıyoruz ama hepsi kafamın içinde

Panik atak biraz daha azıtırsa acile gidip kalp elektrosu cektirecegim.

Ohooo insan 6 ayda kaç kere ölüp dirilir...

"Hissettiklerimi yazıyorsam, hissetmenin ateşini azaltmak için başka çare olmadığından. Kendimde ne bulabilirim? Ne anlatabilirim? Duygularımın korkunç derecede yoğun olduğunu, duygularımın tamamen bilincinde olduğumu.."

F. Pessoa

Bitmiyordu, geçmiyordu.

Eski bir yazar taktiğidir bu aslında, kontrol edemediğin hislerin olduğunu anladığın anlarda onları yönetebilmek için yazmaya başlarsın. Yazdıkça kendi iradenle kontrol edemediğin his ve düşüncelerini her bir yeni cümlede ve hatta her bir yeni noktalama işaretinde kategorileştirir, ayrıştırır, düğümleri çözer ve en sonunda kontrol altına alırsın. Yani kafam güzelken yazıyorum ben. Ana fikir bu. Ama zor tabi dolap kapaklarını kapatmayı bile unutuyorum 3 gündür. Başladığım cümlelerin de devamı gelmiyor. Kendimle ne zorum vardı acaba.