Jump to content

Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?


Deaths_Expulsion

Önerilen Mesajlar

Şahsen, in my great and unmatched wisdom, artık kışın gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde sana söverim Mikail. (I've done before!)

---

 

Hang the DJ de gerçekten güzel bölümdü. Şimdi hatırladım.

 

---

 

Değilim mutlu ya. Değilim işte. Gençliğimin baharında, İstanbul'un huzursuz kucağında ve sevdiğim çoğu şeyden bi şekilde uzaktayım. Şunu söyleyip duruyorum kendi kendime: Ben bu dünyaya kızgınım ve beni meşgul ederek bunu unutmamı sağlayamaz. Yıpratabilir tabi. Ne güzel yıpratır var ya... Offf.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Uzun süre sonra belki de ilk defa yetişkin gibi hissettim yetiskinlikten kastım cocukken yetiskinlere baktıgımda tanımlayamadıgım bir duygu vardı , sanki arkadaslarınla yemege oturmussunda menude sana uygun bir şey yok ve arkadaslarını terk etmemek icin yemek yemis olma gibi, dürtü gitti , doluluk hissi var ama aymı zamanda eksiksin , garip bir his

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Markete gittim. Bir poşet dolusu malzeme aldım. Eve geldim. Google açtım. Önüme çıkan ilk çikolatalı kek tarifini yaptım. Kıyamet alameti. Kendimi nasıl oyalayacağımı, nasıl kandıracağımı şaşırdıysam demek ki. Mutfaktan nefret ederim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gelişin Taksim’in betonlaşması ve çirkinleşmesiyle aynı ana denk geldi. Kimbilir belki de tesadüf diye bir şey yoktu. Ara Güler öldü, ben Ara Cafe’ye defalarca sensiz gittim. İmzalar atıldı, sözler verildi, aşık olundu, sergiler gezildi, binalar dikildi...

 

Dediğim gibi tesadüf diye bir şey yoktu...

Biz de zaten hiç olmamıştık.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İç huzurumu sağlayamıyorum bi türlü. Korkunç bi duygu yoğunluğuyla uykumdan uyandım. İçten içe öfke kusuyorum, kendimle didişiyorum. Ayrıca yapmam gereken bi ton şey varken sorumluluklarımı yerine getirecek kafa sakinliğine ulaşamıyorum. Ne hissettiğimi, ne düşündüğümü idrak edemiyorum bile. İleride bir gün sabrım tükenip de kafam attığında ya da yaşlandığımda falan artık tavrımı ve eylemlerimi bugünkü kadar bile yönetememeye başlayabilirim. İşte o gün çok sağlıksız bir birey olacağım. Bugün de sağlıklı bi birey değilim evet. Ama o zaman çok sağlıksız olacağım. Bu düşünce ödümü kopartıyor benim. İmha edilmem gerek sanki. Sakin ol sakin sakiiiin... Sakin. Hastalıklı bi jenerasyonun hastalıklı uzantısının hastalıklı uzantısı gibi bi şeyim ya da onun da hastalıklı uzantısı, daha ötesinin daha berisi vesaire vesaire... Nasıl yemem kafayı? Hayatıma insan alırken bile ortalığı bulandırma endişesi taşıyorum. Yiyebilirim ya çünkü kafayı. Hatırlatın da bana en azından üremeyeyim. No joking. No exagerration. Ahhhhhh! Boğazımdaki yumru, hay ben senin. Ve son.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ateş Dansı

 

Ateşe düştüğünü gördüm kadının

Dans edişini durduramamıştı yine de

Sularla titreyen sabah rüzgârı iğneleriyle

Parlayıp parlayıp sönüyordu tükenen bir mum gibi

Sonbahar iplikçileriyle dokunmuş giysileri

 

Soluğu alevdi, kızgın kum çığıydı sesi

Sonbahar kızıllığıyla elleri tutuşturuyordu göğü

Cennet kentinden cehennem kentine atılmış köprü-

idi vücudunu saran bir ebemkuşağı kefeni .

Durduramamıştı yine de dans edişini

 

Yazları göç ettiler denize gömmek için

Ateş`ten fırlayan o zehir parçacıklarını

Kışın kentin kayganlığında

Içki bardaklarının ardında

Pürtük televizyon ekranlarında biten

o deniz dibine mahsus anı Yosun'larını

 

Sonbahar acımasız bir ruh gibi gövdelere siner

Dansın ortasında yanmış saçlarından

Bir kehribar rengi lamba aydınlığında notlar alan

Parçalamak için kıyamete ait tabloları

Geceyi tersyüz eden sonsuzluğun boyaları.

 

Beni çıkarmayın karşısına

Dansıyla Ateş`e eren kadının

-ki bakışı yansır güllerde, leylaklarda

Ben mührünü kırıyordum binbir cadının

O, kendisini kendi için yaktığında...

 

Şimdi sizi gözlüyorum,

Gözlüyorum denizin denizi kestiği kristalden

Ne girdaptır göze görünmeyen o yorum

Geleceğe kapanık, geçmişi inkâr eden

O kadını sarkıttığınız Ateş'ten uçurum

 

Ama gün gelir dans dönüşür duaya

Ateş uzun bir samanyolu olur

Onu çeker kendisine her gece bir rüya

Fosfor bir kaynağın başında solur

Kanar her Ateş'i dindiren suya...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...