Jump to content

Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?


Deaths_Expulsion

Önerilen Mesajlar

İnsan türü, yaşamın sonlu oluşunu kabullenemeyişinden kedere batıyor gibi görünse de, bu türün bireylerinin hayatında yer alan, kendilerine karşı sevgi duyulan tüm omurgalıların fili yaşam süresinin kısalığına dair acı yüklü yorumlarının gizinde, geri planında, belki de temelinde aslında sonluluk fikrinin verdiği karanlık duygular değil de yaşamın sonsuz döngüsünü belki algılayamayışı , belki bunun için harcayacağı çabaların onu sürükleyeceği muhtemel hikayelerin ona zorlu ve katlanılmaz geleceği yanılgısı veya henüz anlayamadığım, adalandıramadığım, tanımlayamadığım veya üstüne düşmediğim diğer sebepler ama ille de sonsuzluk fikrinden ileri gelen sebepler vardır.Aynen öyle.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Şöyle internette hufflepuff ile alakalı dalga geçiyorlar ya hem sinirleniyorum hem de kendime gülüyorum, filmde bir sahnede ron hufflepuff için ezik yeri dedi diye herkesin kafasında öyle geçiyor merhametli ve barışçıl yapıları var genel olarak da belirleyen karakteristikleri o değil kurucusu herkesin gelebilecek bir yeri olsun binalar arası insan ayrımını saçma buluşundan dolayı herkese açıyor kapısını o yüzden bir bakıma o hale geliyor, uyumsuz serisindeki fedakarlar sınıfına benzetiyorum bu konuda fakat asıl karakteristiği diğer sınıflara uygun aşırı bir karakteristiğin olmaması, hırslıysan ırkçıların yanına gidiyorsun, cesursan narsistlerin yanına, ineksen ravenclaw bunların hiç biri değilsen hufflepuff'a gidiyorsun ve çok belirgin bir özelliğin olmadığı için geriye sıkı çalışmak kalıyor bu da onların özelliği oluyor, bir noktada cesaret ve hırsın çok yüksek olabilir ama diğer özelliklerden daha belirgin değilse hufflepuff oluyorsun, bir de adamlar mutfağın dibindeler ve eminki millet birbiriyle kavga ederken bunlar arkada ot dönüyorlar o kadar mutlular ki milletin dalga geçtiğinin farkına varmıyorlar, voldemort okulu bastığında gryffindor zaten kaçma şansı yok diğer binalar yusuf yusuf , hufflepuff adamlar kral gibi savaştı be.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

-- Daha Temmuz bile olmadan ağustos böceği nimflerini işitmeye başladım. Bahçemdeki kedi de benimle aynı kanıda olmalı ki şaşkın şaşkın etrafına bakınıyorken göz göze geldik. Bu yıl kafamız erken şişiecek.

 

-- pamac diye bir çöp yapmışlar.

 

-- Bugünlerde ertelenmiş işlerin arasında boğulup hepsini saldım. Çalışma masam, odam, atölyem aklımın içi gibi karmakarışık. Sıkıntıdan ya film ya kitaba sarıyorum. Az önce "Bir Satanistin Anıları" diye bir kitap bitirdim. Belki okuyanınız olmuştur. Okumayanlar için söyleyeceklerim spoyler içerebilir: Kitapta kısaca, satanist bir gruba katılan kendi halinde bir üniversite öğrencisinin hidayete ermesi alatılıyor. :) Bu kitapta ilk ilgimi çeken başlığıydı. Gerçekten bir anı kitabı olduğunu düşünmüş, yakın tarihimize ışık tutacağını beklemiştim. Yazar, bazı yerlerde meseleleri sakız gibi uzatarak okuru bayıltsa da sürükleyici bir kurguya sahip. Hikayenin tamamen kurgu olduğunu farkettiğimde hikayeye ilgim azalsa da kısa sürede bitirdiğim sayılı kitaplardandır.

 

-- Evime giren böcekleri, hayatlarına kastetmeden dışarı çıkarırım. Ama kimisi major depresyon yaşıyor gibi.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çıkarsam genelde sabah çıkıyorum koşuya bugün akşam saaatlerinde çıktım bundan uzun bir süre öncede yine bir arkşam saatinde koşuya çıkıp ardından bildiğin koşu sahasının içindeki oyun parkında barfiks vs temel haraketler yaptığım zamanlarda 16-17 olduklarını tahmin ettiğim bazı gençler gelip güzel şeyler söylemişti sporcu musun abi, nasıl geliştin vs. bu arada görünüm 77ye 77dedi bir şeyim ortada etkileyici bir şey yok(yazının sonunda burayı tekrar okuyun) harbiden fakat o zaman çok dikkat etmediğim bir şey vardı onlar abi iyisin dedikçe ben tersini söylüyordum hayır sporcu değilim hayır aslında bir şey yok vs. hiç birini kabullennemedim çünkü kafamın içinden bir ses değilsin değilsin diyip duruyordu bugünde aynı şekilde benzer hareketleri yaptıktan sonra bu sefer küçük çocuklar geldi abi çok güçlü görünüyorsun, bunu yapabiliyor musun vs. dediklerinin çoğunu yapabildim bir şeyler söylediler teşekkür ettim 6-7 yaşında bir kız çocuğu geldi renkli gözlü utangaç bir şekilde abi çok yetenklisin dedi teşekkür ettim yine kafamın içindeki ses oradaydı yine hayır değilsin, hayır kötü görünüyorsun falan farklı olan şey artık biliyorum bu sesler bana ait değil yakın çevremizden gelen çirkin karakterli çirkin sesli insanların sesini observe etmişiz legion dizisindeki gibi realite şekillendirme yeteneğimizi kullanan bir yaratık tarafından obsese olmuş gibi bu sese sahip olup da başarılı olan çok insan var ve malesef tamamıyla gittiğine hiç rastlamadıklarını söylüyorlar ama görmezden gelmeyi öğreniyorlar bende görmezden gelmeyi öğreneceğim ve hayır gollum bana çocuk oldukları ve onlara büyük geldikleri için değil seni takdir etme cesaretine sahip olacak tek insan oldukları için bunu söylüyorlar, hayır insanlar senden nefret etmiyor paradoks, insanların beni sevmemesi için hiç bir neden yok, ben sevilmeyi hak ediyorum, ben var olma hakkına koşulsuz bir şeklilde sahibim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Uzun zamandır gerçekten ilk defa bu kadar iyi hissediyorum :) Bir şeyler değişiyor. Yoluna giriyor... Daha güzel olacak. Biliyorum :)

 

Oğlak burcunun son tutulması oldu bu sabah. Eger bahsettiğin konular maddiyat ile alakalı ise uçurumun kenarından tak diye yukarı çıktığın şeyler olabilir, veya Mart-Nisan doneminde eksik kalan, yarim kalan, bir turlu çözülemeyen tıkanan işler yoluna girmeye başlamış olabilir. Bazısı bu yoluna girmeler için 3 ay beklemek zorunda kalacakken Oğlak'lara tesiri daha çabuk vuku bulmuş olabilir. Manevi anlamda ise, Sirius yıldızı kaderini yeniden tayin etmiş olabilir dün gece. Senden güzel şeyler duymayı seviyorum... Hep mutlu ol istiyorum ama Oğlak burcusun... Kader...

 

Ben peki şu an nasılım? Dolunay çarpmış gibi.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kötüyüm çok kötü , amcam vefat etti, gözümün nuru gitti aylardır göremiyordum gitti sessizce aniden üstelik giderken de babama kırgın gitti onun ismini sayıklaya sayıklaya gitti... Bu acıyla nasıl baş edilir bilmiyorum. Kime anlatayım kime dert yanayım ey forum...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bugün durduk yere aklıma bu videodan "You did not steal from me - you stole me from mankind!" geldi sonradan öğrendim ki bugün doğum günüymüş.

Bunun gibi vizyoner ve çalışkan bir adamın hayatının özellikle son yıllarını acı içinde yalnız geçirmesi üzücü.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

olumlu şeyler düşünmeye çalışıyorum ama hiçbir şey yolunda değil hayal kırıklığı oluyor....kendimi kötüye hazırlayınca kendini gerçekleştiren kehanet gibi oluyor gerçekleşiyor yine üzülüyorum..neden hiçbir düşünce işe yaramıyor ??:ermm::(insan bir şey düşünmeyi nasıl durdurabilir ki:polling:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Nefes alacak vaktin olmadığı zamanlar... Yaşam, senaryolar, zaman... Suyun hızlı döngülerle huniden akıp geçmesi gibi hızlı bir döngüye girdim. Uzay gemim; bedenim bu telaşa şaşırıyor ancak uzun uzun düşünecek zerre vakit yok. Üzerine düşünülmeden, çoğu zaman içgüdüsel, çoğu zaman deneyimlerin bir özeti olarak verilen tepkilerle devam ettiriyorum yaşamımı. Önemli olan, akşam başımı yastığa koyduğumda huzurlu olabilmem. Geçmiş seneleri, endişelerimi ve üzgünlüklerimi düşünüyorum. Bugünlerin tam zıttı gibiydi. Umut nasıl kaybolur ve neden ortaya çıkar hiçbir fikrim yok. Sadece doğru yolda olduğumu hissediyorum. Yaşam, bütün bereketiyle çiçeklenmeyi bekleyen tomurcuklarını doğurmaya hazırlanıyor adeta. Teşekkür ediyorum, bütün ağırlıkların altında olsam da hala, hiçbiri ağır gelmiyor. Döngüden ve dönüşümden memnunum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu karantina bende genel olarak iyi etki yaptı özellikle başları olmak üzere bayağı gevşeklik ettim fakat farkında olmadan yavaş yavaş daha iyye gittim arada istemediğim günler oluyor olsada aynaya baktığımda zombi filmlerinde apokolipsde gaza gelip karakter gelişimi göstermiş karakter gibi hissediyorum, bir noktada bu karantina sihirli mantar vb. gibi saykodelik bir tecrübe yaşattığını düşünüyorum, eve kapanış ve belirsizliğe dayalı beyin kimyası değişiklikleri insanları kendi dünyalarında farklı tecrüblere zorladı.

Mutluluğu görünce geri dönüş daha zor oluyor fakat istemsizce odaklanamadığım, olumsuz düşündüğüm zamanlara geldiğnde idealist olma fikri cazip geliyor bir noktada insan olmak istemiyorum bu zamanlarda idealist kimlik benimseyerek zayıflık olarak gördüğüm insanı yanlarımı baskılamaya çalışıyorum bu konuda da önceki tecrüblerim aklıma geliyor kendi kusurlarımın hiç farkında olmayışım ve kendimi diğer insanlardan üstün görüşüm, neyse insan ufak kazanclarından kendiyle gurur duymalı saat 5-5.30 da kalkıp spor yapan kronik depresif adam mı olurmuş, hala neredeyse hiç birinin farkında olmasam da çok fazla gereksiz yüküm var o yüzden koşamadığımız zamanlarda yürümek , yürüyemediğimiz zamanlarda sürüklenmemiz lazım, çünkü bu ağırlıkların biz farkında değiliz ve bunlara rağmen haraket edebiliyor olmamız dahi takdire şayan.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...