Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?

Ne zaman hannibal izlesem canım et, sakatat çekiyor. İnsanın ağzının suyu akıyor o yemekleri gördükçe. Yayından kaldırsalar yeridir, et zaten pahalı biz de gidip adam mı kesek o yemekleri yapmak için

İstemediğin bir şey üzerinde zorla ve inatçı bir şekilde ısrar eden insanlar yok mu dayanılır gibi değil. Bir insan beni kendisinden soğutmayı hatta tiksindirmeyi istiyorsa sadece ısrar etmesi yeterli.

İş yok lan çok sıkıldım ne kutlamaymış bitmedi gitti...

Azcık üzgünüm galiba, birazcık da şaşkın, birazcık sinirli, az buçuk da gergin... Hepsinin toplamı bir diş kaşıntısı, sonracığıma ortalığa tekmeler atma isteği, sonra da uzanıp uyumak... Sabaha cıvıl cıvıl kuş sesleriyle uyanıp, çimlerin kokusuyla tekrar yeni düşlere dalmak istiyorum... : ))

Müstakbel çığlıkların öpsün seni bu gece :*

Okuyorsun kryon, sonra kafayı kırıyon. hihi

yarın boğaziçi caz korosu gelecek mi acaba

Uyandık rüyadan..

Bahar şenliği de bitti. Kampüs çiftlerle doldu taştı. Bana yine alkollü yalnızlıklar kaldı.

Bazen geçmişi o kadar özlüyorumki neredeyse zaman makinasını icat edecem, o derece.

çay sigara medcezir çay sigara medcezir çay sigara gnoxis çay sigara facebook çay sigara beyaz show,çay çay komplo teorisi,atletico real çay kedi mama..(sizce nasılım):wallbash:

Bir gün daha polis kurşunuyla ölmeden hayatta kalabildim. Nasıl cehennem bir ülke bu böyle, ya tımarhanelik olursun ya da hapishanelik!

Şu anda İzmir'de deprem oldu ama dışarı çıkamayacak kadar tembelim:)

Çok bunaldım artık her şeyden. Kepenk kapatmak istiyorum.

uzun bir süre içemeyeceğim için dün çok alkol aldım midem bulanıyor karnım aç hala sarhoşum

Başım ağrıyordu ağrı kesici aldım şimdide midem bulanıyor... Bide hafif klostrofobi var sanırım bende Sırf sorunum ha!!

sırtımda çantam,elimde çekçekli bavulum,boynumda foto makinem,başımda bandana,gözümde yıvırlak gözlükler,ağzımda cigara inicem o esenboğa'ya ankaranın bağlarını söyleye söyleye gardaş dıvıncızdımınzz

Son bir defa konuşmak istiyorum. Ve birde sarılmak.

Ölümü beklerken geçirdiğim bir gün daha. İzmir'de bir internet cafeden yazdığım bu satırlar ben öldükten sonra ya bir süre hatırlanacak ya da hiçliğin ortasında kaybolacak. Biliyorum. Ölüm varken hiçbir kalıcılık hayalinin mümkün olamayacağını ve bizi bekleyen mutlak sonun tüm "sonsuz mutluluk" hayallerimizi sömürdüğünü biliyorum. Sonsuza kadar mutlu yaşayanların sadece peri masallarında olduğunu biliyorum. Bir halt değilim. Üniversitesini uzatmış, yalnız kalmış, sevgilisi tarafından terkedilmiş ve ömrü hayal kırıklığıyla geçmiş bir et ve kemik yığınımı olduğumu biliyorum. Bir halt değilim. Bir halt değiliz. Sadece ölmeyi beklerken oyalanan küçük karıncalarız. İşin kötüsü bu karınca çiftliğinin sadece adını duyduğumuz ama kendisini görmediğimiz bir sahibinin olması. Yani büyük ihtimalle sadece bir uydurma. Tanrı varsa bile tarafımdan gelecek bir kaç küfrü hak ediyor.

Selam!Herkese Selam! Aslında bu duyabileceğiniz en güzel söz olsa gerek.Tanrının selam çakmadığı evrende selam!

He niye böyle diyorum;Requiem for a dream i izledim.

Bakın dostlar Kali Yuga çağında yaşıyormuşuz

Bakın Dharmanın yok oldugu zamanlardaymışız.

Bu durumda en güzeli geçmiş günleri hatırlamaktır dimi.

Bazı durumlarda ahlak ve etik kavramlarını anlamlandıramıyorum. Bilimin önündeki en büyük engelin ise bu kavramlar olduğunu düşünüyorum.

Sanki biri bana çağrı yolluyomuş gibi

ev aramaktan öğğ geldi kusucam artık yeter

Mide bulantısı..

İyidir valla...Yuvarlanıp gidiyoruz işte.