Jump to content

Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?


Deaths_Expulsion

Önerilen Mesajlar

Öncelikle ben farkında olmadan Bipolar olmuşum. (bknz. ani duygu-durum değişikliği hastalığı) İsmi fiyakalı ama, mutsuzluk ve u/mutluluk hissi arasında durmadan gidip gelmek ve bir türlü ortasını tutturamamak, sabit bir ruh halinde veya sabit bir düşünce sisteminde kalamamak sahiden de yorucu. Sanırım son 1 aydır bu haldeyim belki de daha az. Bir psikolog kadar ruhsal hastalıklar konusunda bilgi sahibi ol ve kendi vaziyetini bu kadar geç farket. İnsan bazen kendisine üçüncü bir gözle bakamıyor. Her ne kadar özeleştiri konusunda bonkör birisi olursan ol kendini bir başkasının gördüğü gözle göremiyorsun. Özlem hanıma Bipolar olduğumu söylemem lazım Pazartesi. Bunu da buraya not alayım. Bu arada 2 gündür fellik fellik doktor reçetesi olmadan alınabilen ''kuvvetli'' bir uyku ilacı arıyorum. Çünkü Cedrina bağımlılık yaptığı için ondan en az 50 mg dayamadan sabahlara kadar gözüme bir damla uyku girmiyor. Bu defa da bad trip yaşayıp ''Bi' bu eksikti tekrar mı insomnia oluyorum ?!'' diyorum. Hiç gerek yok. Aslında burada asıl sorulması gereken soru neden kendi uyku ilaçlarımı almak yerine eczanelerde uyku ilacı aradığım. Ülkemiz Sağlık Bakanlığı'nın Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ile anlaşması gereği, doktorunuzun size verdiği ilaçın kullanma süresi (azami 30 iş günü) dolmadan gidip aynı ilacı yeniden yazdırsanız dahi eczacıdan ''İlacınızın süresi henüz dolmamış falanca günde gelin.'' tepkisini alıyorsunuz. Tabi 30 film tabletlik kutuyu 3'er 5'er kullandığım için vaktinden önce bitirdim. -_-

Sadete gelecek olursak diyeceğim şudur ki; İnsan zihni sabit kalmamaya programlanmış. Bunu farkettim. Zihin ne bir düşüncede ne bir duyguda ne de bir kararda sabit kalamıyor. Belirli etkileyici faktörler olsa da olmasa da zaman içerisinde ''Kararımdan çok eminim.'' dediğiniz bir şeyin kilometrelerce uzağında bulabiliyorsunuz kendinizi. Yani öyleymiş. 2 hafta kadar öncesinde olması için dilekler dilediğim, hatta ve hatta 7 Ocak'taki doğum günümde (Evet ben Oğlak burcuyum.) çok sevgili babacığımın bana yaptırdığı doğum günü pastasının mumlarını üflerken bile dilediğim, İstanbul'u terketme kararımdan çok uzaktayım şimdi. İstanbul'u terketmek ve ''Kesinlikle yaşamak istiyorum'' dediğim o hayatı yaşamak istemediğimi farkettim. Kararımın değişmesinde herhangi bir kişi veya olay da etkili olmadı üstelik. Farklı bir yol çizmeye ve o yolun bana çok daha iyi geleceğine karar verdim. Şaşılası kısım ise, yeni kararımın gerçekleşebilmesi adına ciddi manada çabalıyor oluşum.

''You can't be fixed by the same person who broke you.'' yaşam felsefemin yanına bu sözü de not düştüm. Kendi sosyal ilişkilerimi gözlemlediğimde, geçmişimde kalması gereken hayatımdan çıkarmam gereken insanları bir türlü hayatımdan çıkarmadığımı, dönüp dolaşıp bir şekilde onlarla yolumun tekrar kesiştiğini, veya onları özlediğimi, aralarında çok özel iki kişiye ''Geri dön'' dediğimi görüyorum. En büyük hatalarımdan birisi bu olmuş çünkü katilini affedersen seni tekrar öldürür. Sana bir şekilde zarar vermiş veya yaşamının gidişatını kötü etkilemiş insanları aslında hiç duygusal davranmadan direk ''Mantık jokerimi kullanmak istiyorum!'' diyerek hayatından silip atmalıymış insan bir çırpıda. Bir şey olmayacaksa olmazmış. Zorlayıp oldursan dahi, oldurduğuna pişman olabilirmişsin. ''Keşke olmasaydı be!'' diyebilirmişsin ve en önemlisi ''Af dileyen bir insanı erdemli davranışdan ötürü kucaklayıp 'Pişman olmuş bir daha yapmaz.'' ütopyasına kendini inandırmayacakmışsın. Çünkü neden? Sen havuçlu tarçınlı Issız Adam keki değilsin. Seni fırında yakmış bir insana tekrar seni yakma hakkı veremezsin. Ona duyduğun saygıdan önce kendine duyman gereken bir saygı vermiş. Mutluluğun oluşması için en gerekli şartlardan biri kişinin (megalomana bağlamadan) azami seviyede kendisini sevmesi ve saygı duymasıymış. Kendisini sevmeyen bir insanı karşısındaki insan da sevemezmiş derlerdi, şimdilerde bu sözün ne anlama geldiğini daha iyi kavrar gibiyim, zamanında çok sevilmek karşındakini çok sevmekten geçer sanırdım, yanılmışım. Adem oğlunun öğrenmesi gerekenler Dante gibi ortasında olsan da ömrün, bitmiyor işte.

Bir de artık yarın, ders çalışmaya başlamam lazım. Kendime günlük bir çalışma planı çıkartıp, önümdeki sınavlara odaklanmam lazım. Lana'nın da dediği gibi, ''I've been trying too hard.'' evet evet ! Aynen öyle. Telefon numaramı da değiştirsem fena olmaz sanki di mi Olric ? Küçük İskender ; ''İnsan telefon rehberini temize çekerken dikkat etmeli.'' demiş efendimiz. Eyvaalllaaahh ..

Not: 21 yıllık yaşamımın en yalnız dönemini geçiriyorum, normalde yalnızlıktan korkmayan fakat şuanda yalnızlığın kötü etkilediği biri olarak, kendimi yemek yapmaya ve ev işlerine verdiğim doğrudur. Bu yazının bu kadar uzun ve detaylı olma sebebi ise, ciddi manada Mekke'ye düşmüş bir şeytan kadar yalnız oluşum bu sıralar. Herkes s*tiri çekti bana, ve ego der ki: ''Herkes değil hatun arada birkaç kişiyi de sen harcadın.'' Anlatacak kimsem yokmuşsa demek ki, Gnoxis'i günlük yapmışssam demek ki.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yalnız olmak zorunda değilsin.

 

Yalnızlıktan öğrenilecek çok şey varmış gerçekten AurorA, öğreniyorum ben de, bu dönem yalnız olmam gerekiyormuş ki yaşam adını verdiğim hikayeme yeni notlar düşebileyim. Hem yalnızlığın Tekel 2000 sigarası gibi bir tadı var, eskimiş tütünler gibi kokuyor yalnızlık. Her ne kadar çok aktif ve hareketli geçen günlerin ardından yalnızlığın içine bodoslama düşmüş olmak arada bir eline batmış ama çıkaramadığın küçücük bir kıymık gibi acıtsa da, (Bak çocukluğumu hatırladım şimdi, sürekli kumla çamurla oynadığımdan ve ağaç kazıdığımdan kıymık talaş vs. batardı elime durmadan.) geçeceğini biliyorum, bu evrede öğrendiklerimle çok daha sağlam dostluklara adım atacağımı biliyorum. İlişkilere adım atacağım diyecektim ama, Ateş` kalbime düşmüş bir defa, Rapunzel ondan öte köy bilmez malum... Kıssadan hisse bazen bitmesi gerekenleri bitirmek en doğrusuymuş bu şekilde çıkarabildim hayatımdan bir bir insanları. Pişman değilim. Toparlanacağım. Kendimi olgun ve güçlü bir kadın gibi hissediyorum zorluklarla baş edebildiğim oranda.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Büyük cümleleri salla gitsin... Cümleler, ifade etmeye yarıyor ama bazen hatta çoğu zaman ifade edemiyor içimizdekileri. Benim demek istediğim "İstediğin zaman ara beni" müsait olmazsan mutlaka müsait olduğum anda dönüş yaparım. Ne kadar yalnız kadın triplerine girsek de, aynı doğrultuda yaşanan hayatlarımızda %100 yalnızlık diye bir şey yok. Bilgin olsun ;)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Witch, yazdıklarını okudum uzun uzun yazıp kafa ütülemek istemem, zaten herşeyin farkındasın. Diyeceğim şey; karar alıp karar değiştirmektense bunları hayata geçirmeye bak. Tutar ya da tutmaz ama iyi hissettirir.

 

Okuduğun ve cevap yazma ihtiyacı duyacak kadar duyarlı olduğun için teşekkür ederim Gnoxis'i sevme nedenlerimden biri de bu üyelerin arasındaki ayrım olmaksızın yardımlaşma hissidir işte. Aslında söylediğinde haklısın fakat hayatımla alakalı geri dönüşü olmayan kararlar almıştım. Bunların üzerine uzunca düşündüğüm iyi olmuş zira, sonu felaket olabilirmiş. Gözlerim yeni açılıyor. Yeni plansa, uygulamaya koyuldu bile. (:

 

AurorA, sübliminalini aldım merak etme, seni seviyorum hatun. :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...