Jump to content

Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?


Deaths_Expulsion

Önerilen Mesajlar

insanlar cok tuhaf... bazisi ozgurlugune saygi duyuyorum diyerek bu ozgurlugu kanitlamani bekliyor kendisine. oysa zaten mevcut olan hicbir seyin kanitlanmasina gerek yok ki... yani insan kafasinin icindeki ozgurlugu kanitlamak icin neden bir baskasinin menfaatlerini tatmin etmek istesin ki?!? :) cocukca... sacma.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

insanlar cok tuhaf... bazisi ozgurlugune saygi duyuyorum diyerek bu ozgurlugu kanitlamani bekliyor kendisine. oysa zaten mevcut olan hicbir seyin kanitlanmasina gerek yok ki... yani insan kafasinin icindeki ozgurlugu kanitlamak icin neden bir baskasinin menfaatlerini tatmin etmek istesin ki?!? :) cocukca... sacma.

Ateistlerle konuşurken ben :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ne çok rüya gördüm ya türlü türlü rüyalar gördüm hepsini de hatırlıyorum çok ilginç gerçekten :blink: hiç beklemediğim birisini de gördüm kaşarlı tost yicekmiş yanında da ayran yetmedi kendisini de gördüm ne icap ederdi görmem yani niyse artik.acaba gerçekten kaşarlı tostun yanında ayran sever mi sorasım geldi ama sormayacağım.neyseki gördüğüm rüyaların hiçbiri kötü anlama gelmiyormus.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bugün kendimi uzun zamandır hiç hissetmediğim kadar güçlü ve olgun hissediyorum. Bu ilaçların dozunun yükselmesiyle alakalı yapay bir his mi yoksa artık olgun ve mantıklı bir genç kadın gibi davranabiliyor muyum sahiden? İkisinin arasındaki ayrımı yapamıyorum henüz. Bunu sanırım tedavinin bitiminde anlayabileceğim ancak. Tedavi yaşadığım sürece bitmese de olur. Hatta bundan mutluluk duyarım hep böyle kalacaksam, sonsuza dek küçük kapsül meleklerim adını verdiğim o hapları içebilirim. Evet, hala kendimle baş başa kaldığımda içimde bir şeylerin acıdığını hissediyorum. Hatta yaşadığım sürece mütemadiyen o acı hissinin benim ruhumda bir yerlerde kalacağına eminim. Fakat bu hissettiğim acı hissini kontrol altında tutabiliyorum artık. Sabaha dek süren ağlama krizleri, vücuduma bastığım sigaralar, jilet kesikleri, gözlerimin altındaki morluklar, kendimi banyoya kilitleyip orda ağlayarak uyuyakalmalar, 46'lığa oynadığım o korkunç krizlerim... Uzun sayılabilecek bir süredir hiçbiri yok. Bunların yerini; sakin, durgun, kararlı, ve en önemlisi yaşamını DENGEDE tutabilen bir ruh hali aldı. Bunları yazarken kollarıma ve vücuduma göz gezdirdim. En son vücuduma attığım kesik yarası kurumuş, kabuğu düşmüş, derin bir kesik izi haline gelmiş. Yeni yaralar yok... Acıyan fakat acısını hissetmediğim yanık izlerim yok. Korkunç kabuslarım var ama. Bunu da bilinçaltımın içinde sakladığım zihinsel kusmukların, dışa vurumu olarak algılıyorum. Gördüğüm her kabus, bilinçaltıma sakladığım kötü anıları dışa vuruşum gibi sanki. Yarayı sıkıp pis kanı dışarı atmak da denebilir. Kabuslardan sabah uykumu bölmediği sürece şikayetçi değilim bu sebeple. Yeniden geleceğe yönelik kararlar alabilmeye başladım. Artık mantığımla hareket edebilmeyi başarabiliyorum. Çoğu zamansa kalbim ve mantığımın kıyasıya kavga ettiği hissine kapılıyorum. Fakat kalbimi baz alarak verdiğim mantıksız kararlar bana çok büyük hasar, çok ağır kan kayıpları olarak geri dönüyor. Ve ben kan kaybetme limitimi doldurdum. Artık yenilenme zamanı diye fısıldıyor kulağıma Tanrı. Sil baştan yapılacak bir başlangıca sayılı günler kaldı. Yaşama sıfırdan başlamak diye bir şey yoktur, sıfır etkisiz elemandır bir şeyi değiştirmez, evet matematiğim kötü fakat bu kadarını öğrendim en azından. Sil baştan bir başlangıcın ne demek olduğunu biliyorum artık. Daha önce bunu yapmayı denediğimde, önüme çıkan zorluklar karşısında başlangıçlarım hep yarım kaldı veya elleriyle inşa ettiği kalesi yıkıldı Rapunzel'in.Sil baştan başlangıç demek; geçmişi cebine koyup, bugünü verimli değerlendirip, önüne çıkan 'dur' levhalarına aldırış etmeden tam gaz gitmek demek. Çünkü, problemler herkesin hayatında olduğu gibi benim hayatımda da daima olacaktır, sil baştan bir başlangıç problemsiz bir yaşam garantisi vermez insana. Problemlerin karşısında yılmadan yola devam etmen gerektiği kuralını şart koşar. Kuralı öğrendik, sol yanım... Mutluluğu bir kibrit kutusuyla yakarım umrumda olmaz. Hiçbir zaman olmadı. Fakat huzura doğru, birlikte, adım adım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ne yani şimdi iki sınav yapıp benim bu işe gerçekten uygun olup olmadığımı anlayacaklar mı? Hadi ordan :) Hayatım boyunca diğerlerinin başarı kavramıyla bir olmadı benim başarı kavramım... Bu nedenle hiç notları bol yıldızlı, göze çarpan bir öğrenci ya da insanlara ahkam kesen bir avukat olmadım. Her zaman için olması gerektiği kadarını verdim hayata, gerisini kendime sakladım. Övülmek ya da sövülmek umurumda olmadı hiç. Önemli olan yapmak istediğimi yapmaktı her zaman. Şimdi de öyle... Önümde güzel bir yol seçeneği var ve eğer yapmamı istedikleri şeyi yapabilirsem, kendi yapmak istediğim şeyi yapabileceğim. Kendimi altın bir kafese koyup, asosyalliğime mesleği bahane edip insanlardan nispeten uzak ama bir o kadar içinde bir yaşam... Ve kendime ayırabileceğim birçok saat... Bu sınav benim zekamı ya da mesleki bilgimi ölçebilecek bir şey değil. Kazansam da, kazanmasam da üzülmeyeceğim. Hayat devam ediyor, kuşlar uçuyor :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

mezuniyet provamız vardı bugün çok duygusala bağladım çok...:(:(ama mutluyum da ...niyeyse aklıma bu şarkı geldi..:thumbsup:

Tüm insanları özlemi olacak yarınlarda

Anam bacım kardeşim

Eşim dostum yandaşım

Daha daha mutluyuz yarınlarda

Ağlamak yok gülmek var

Düşmanlık yok dostluk var ...

Yarınlarda seni sevmek var

Yarınlarda mutlu günler var

Yarınlar benim yarınlar senin

Yarınlar onun yarınlar bizim !

https://www.youtube.com/watch?v=vz0AjOyW9y0

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ne yani şimdi iki sınav yapıp benim bu işe gerçekten uygun olup olmadığımı anlayacaklar mı? Hadi ordan :) Hayatım boyunca diğerlerinin başarı kavramıyla bir olmadı benim başarı kavramım... Bu nedenle hiç notları bol yıldızlı, göze çarpan bir öğrenci ya da insanlara ahkam kesen bir avukat olmadım. Her zaman için olması gerektiği kadarını verdim hayata, gerisini kendime sakladım. Övülmek ya da sövülmek umurumda olmadı hiç. Önemli olan yapmak istediğimi yapmaktı her zaman. Şimdi de öyle... Önümde güzel bir yol seçeneği var ve eğer yapmamı istedikleri şeyi yapabilirsem, kendi yapmak istediğim şeyi yapabileceğim. Kendimi altın bir kafese koyup, asosyalliğime mesleği bahane edip insanlardan nispeten uzak ama bir o kadar içinde bir yaşam... Ve kendime ayırabileceğim birçok saat... Bu sınav benim zekamı ya da mesleki bilgimi ölçebilecek bir şey değil. Kazansam da, kazanmasam da üzülmeyeceğim. Hayat devam ediyor, kuşlar uçuyor :)

 

Önemli bir sınavım yaklaşıyor ve ben de seninle aynı hisler içerisindeyim. Bir de Oğlak kendini öne çıkarmayı övülmeyi takdir edilmeyi sever derler. Hiç de bile. :p Bende de o rahatlık var yalnız, hayat devam ediyor kuşlar uçuyor mantığındayım. Bize bu rahatlık nerden geliyor bir de onu anlasam.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Önemli bir sınavım yaklaşıyor ve ben de seninle aynı hisler içerisindeyim. Bir de Oğlak kendini öne çıkarmayı övülmeyi takdir edilmeyi sever derler. Hiç de bile. :p Bende de o rahatlık var yalnız, hayat devam ediyor kuşlar uçuyor mantığındayım. Bize bu rahatlık nerden geliyor bir de onu anlasam.

 

Oluşan strese ve oluşabilecek hayalkırıklığına karşı bünye kendisini savunmaya alıyor :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gerçekten harika. Okuyorum henüz. Ama müthiş bir şey. İnsanı ezip geçiyor. Kimsenin görmediği öyle bir darbe alıyorsun ki o kitaptan...

 

16 yaşındaydım ilk okuduğumda. O gün bugündür kaç kez okudum sayamadım. Fakat ezbere anlatabilirim kitabı. Ben müthiş olarak görmüyorum, bir atom bombasıyla eşdeğer tutuyorum bu kitabı tam aksine. İnsan zihnini uyuduğu toz pembe rüyalardan uyandıran, etkisi altına alan, ve insanın uyanışından sonra bir daha asla eski tatlı uykularına dalamadığı. Bulaşıcı bir hastalık gibi sanki. Öldürmeyen fakat süründüren. Devamlı nükseden. Bir gün bir alışveriş merkezinin rafında 4-5 adet gördüm. Hepsini aldım. AVM'nin sadece personele açık arka kapısından içeri sızıp dışarı çıktım kitapları çöp konteynırına attım ve yaktım. Bana kalırsa kimse okumasın...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yalnız yaşamasam birinin gizliden gizliye bana ilaç içirdiğini düşünürdüm. Zihnim paramparça yine. Dağınık bir ev, dağınık bir zihin. Unutulmuş eşyalar, unutulmuş anılar. İşte hayatımın özeti. Bir şey hissetmeden, zamanın akışını bile farkedemeden geçen günler. Donuk ve sessiz bir yaşam.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...