Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?

Ama sen hiç gitmiyorsun, hep ordasın. Bir yük gibi içimde, zincir gibi mahkum bileklerimde; öyle ağır, öyle büyüksün ki içimde, bana bıraktığın o boşluğun en dibine çekiyorsun beni son defaymışçasına ama her seferinde.

- Bana biraz O'nu özledin gibi geldi.

- O'nu mütemadiyen özlüyorum, o zaten artık asla değişmeyecek bir şey. Allah'ın emri kabullendik zaten.

- Bana biraz O'nu özledin gibi geldi.

- O'nu mütemadiyen özlüyorum, o zaten artık asla değişmeyecek bir şey. Allah'ın emri kabullendik zaten.

Yok la dün gece bana sinirlendi ondan yazdı onu neyse ki sorun kalmadı.Bu arada ben de O'nu özlüyorum

Yok la dün gece bana sinirlendi ondan yazdı onu neyse ki sorun kalmadı.Bu arada ben de O'nu özlüyorum

Daha önce de yazıyordum böyle şeyler. Bunu da dün yazmadım zaten, buraya dün yazdım.

Bundan sonra kimseyi umursamayacağım yemin ederim .Dışardada öyle olucak bu sitede de.Herkes kendi değerini bilsin bundan sonra ben değer meğer bilemiyorum çünki üzgünüm ..

Geçmiyor *mna kodumun dünyasında

Bi s*kim geçmiyor

https://www.youtube.com/watch?v=a2WxHkfBEvk

Karanlık, heryer ve herşey karanlık. Çekiliyorum.

Yeniden başlıyoruz ...

La olum noluyo elektrik faturası =150 tl su faturası =120 tl s.çtk ayıptır söylemesi... Hep bu sıcaklardan ama sürekli vantilatör,klima çalısıyor.Hayvan gibi su kullanıyoz bide... böyle giderse . . . .. . . . .:Dartık kaçak su ve elektrik kullanmayı düşünüyorum.aranızdan ihbar eden olursa vay haline uyarmadı demeyin:rofl:

Kimin moderatör olduğunu kimin olmadığını açıklasalar da içimdeki şu heyecandan kurtulsam.

Kimin moderatör olduğunu kimin olmadığını açıklasalar da içimdeki şu heyecandan kurtulsam.

Sanırım 16 Ağustostan sonra açıklanacak o tarihe kadar basvuru cünkü,biliyosundur zaten.Ah be keşke ben de olabilsem lakin .... off

Bu gece gerçekleşek mavi ay ı merak efiyorum ve başım ağrıyor

yine depresif bi havaya girdim isallah cıkmam:D:blink:

Balkon, teras ne varsa dolaşıyorum, henüz ayı görebilmiş değilim. Azimli bir arayış içerisindeyim.

bu ay beni ters etkiliyo sanırım bu yıl. bi ağlıyorum bi gülüyorum bi melankolik haller

Ağlanacak haline gülmek deyimini tam olarak yaşadım. Kağızman yolunu yine teröristler kesmiş yolcuları rehin almış ve belediyeye ait otobüsü yakmışlar. Burda gülünecek ne var dediğinizi duyar gibiyim. Olay şu ki belediyenin zaten bir tane yolcu otobüsü vardı . O da Erzurum devlet hastahanesine her sabah hasta götürüp akşam geri getiriyordu. Neyse bundan sonra atla eşekle falan giderler sağlık olsun

Menekşeler Ormanı'ndayım, uğruna yaktığım ''ATEŞ'' huzur veren acı bir hüzün tadındadır ! Ben sözüme amadeyim abdal olana bu yakışır !

abdal nedir ?

Dünyanın sonunda ezilen bir soytarı gibiyim. Böyle hissediyorum. Keşke sadece biraz daha bira olsaydı. Geri kalan hiçbir şeyin önemi yok.

abdal nedir ?

TDK şart bazen

Acayip derecede iyiyim. Sonsuz kederlerle örülü bu soytarılık düzeninde bir hiç uğruna ağzından kanlar akıtma pahasına gülüyorum. Bir hiçim, gülen bir hiç, ama yine de halimden memnunum, ve eğer kalbini kırdığım kim varsa, canınız cehenneme.

Hiç uykum yok.aslında şöyle bir gerçek de var.hiçbir şeyim yok.gerçekten benim hiçbirşeyim yok.iyiyim.herkese iyi geceler:blink:

Bak abi, şuan edebi paragrafların hiç bir anlamı yok! Basit yargılara kapılıp karamsarlığa sürüklenip ''-Lanet olsun ölü gibiyim! -Hissedemiyorum!" gibi afili cümlelerle hayata tutunma çabası kalpazanlıktan ibaret. Yaşamanın hiç bir anlamı kalmadığında, tutunmaya çalışmaz, hayatın boyunca hiç karşılaşmadığın istek ve arzuyla gayret göstermeyi bırakırsın. Evet, hiç bir umut kalmadığında gerçekleşmesi gereken durumdur bu.

Ama, duygu ve dürtüleri yaşamaktan tarifsiz zevkler almakla kalmayıp daha fazlasını ve daha fazlasının umudunu istiyorsun. Düşünsene! Duyguların, umutlarıyla yok olduğunu..

Yaşam döngüsüne karışıp somutlaşmış varlık, zaman denilen kavramın peşine takıp, takip mesafesinde yola devam etmek kalpazanlığın doruk noktası...

Asıl mesele şu, bu sabaha karşı kapı eşiğinde yaktığım sigarayı içen kişi sadece bendim. Evet, tam olarak ben, kavramsız reaksiyonların ürünlerinin yok olduğu bir sabahta var olan ben. Hiç bir duygunun umutla doğmadığı bir sabah, ne acının, ne de mutluluğun..

4-5 gündür sadece 2 saat uyuyabiliyorum gözlerim kan çanağına döndü, mide bulantımı bastırmak için ağzıma attığım iki lokma atıştırmalıktan başka bir şey yiyemiyorum. Yine acil servisle yakın temas içerisine girdiğim bir akşam geçirdim dün. Vücudumda ve bilhassa diş etlerimde uyuşma, kalbimde korkunç bir çarpıntı hissi, göğsümde nefes darlığı, başımda; bastığım yerde sanki halıyı ayaklarımın altından biri çekiyormuş da devrilecekmişim gibi bir şiddetli dönme var. Tüm bunlarla bir şekilde idare edebiliyorum ama, o baş dönmesi olmasa daha iyi olacağım. Yürüyemiyorum. Bacaklarım tutmuyor resmen. İlaçlarımı bıraktım, alkol ve türevleri sadece bir süreliğine bastırabiliyor. Kendimi daha fazla ilaçlarla uyuşturup mutsuzluğumu görmezden gelmenin bana hiçbir yararı olmadığı kanısına vardım. Buna rağmen -tamamen çaresizliğimden- iğrenç kahkahalar atıyorum. Neredeyse her sabah bir başka adamın yanında uyanıyorum. Çok sigara içiyorum. Tırnaklarımın ve saçlarımın kısacık kesilmiş olmasından utanıp ellerimi saklamıyorum. Sabah uyandığımda yine bileğimde bir kesik ve bir adet efsane sigara yanığı vardı. Hissetmiyorum. Yani ''the witch is back, but she is going to kill herself this time!'' Günde en az iki ağlama krizi geçirmezsem ibadetim eksik kalmış gibi hissediyorum. Günün olur olmaz saatlerinde aklıma bir Chuck Palahniuk sözü geliyor. ''Gülüşünde iğrenç bir çaresizlik var.'' Aynen öyle işte ! Dün aylar aylar sonra ilk kez Kinyas ve Kayra'nın ellerini aradım ellerimde. Bir kitapla aynı yatakta uyudum. İflah olmaz bir şizofren değilim fakat hiçkimse &KK'nın gerçek olmayan iki roman karakteri olduğunu iddia edemez bana. Bazen, kendimi yapıştıracak adam arıyorum birilerinin beni tutması gerektiğini düşünüyorum sonra bu fikri çok saçma bulup kendi kendime bela okuyarak kaldığım yerden düşmeye devam ediyorum.

''Ah! Umurunda mı sandın bu dünya...

Ah! Neşesi yeter... ''

Acıların kaynağı arzular, arzu ve istekler terk edilirse acılar sonlandırılır. Budist felsefesine göre acılardan bir ota dönüşerek kurtulunabilir. İnsan arzu ve istekleri o güzel egosunu tatmin etmedikten sonra insan olamaz o başka bir şeydir. Bir insan olarak arzu ve isteklerimi egomu tatmin etmekten asla vazgeçmeyeceğim.

süprayz madafaka .

-budda

Acıların kaynağı arzular, arzu ve istekler terk edilirse acılar sonlandırılır. Budist felsefesine göre acılardan bir ota dönüşerek kurtulunabilir. İnsan arzu ve istekleri o güzel egosunu tatmin etmedikten sonra insan olamaz o başka bir şeydir. Bir insan olarak arzu ve isteklerimi egomu tatmin etmekten asla vazgeçmeyeceğim.

süprayz madafaka .

-budda

O kadar köşelere gitmeye gerek yok. Arzular ve istekleri yönetmeye çalışmak bunun neticesinde acıları azaltmak mümkün tabi