Jump to content

Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?


Deaths_Expulsion

Önerilen Mesajlar

Ego dediniz de, egomla çok derin savaşlar içerisine giriyorum bazen. Özellikle bugünlerde. Egomu tatmin etmek adına yaptığım her hareket, girdiğim her kavga, dokunduğum her adam bana ne kadar aciz olduğumu hatırlatıyor. Ruhumdan egomu söküp alabilmeyi, tüm bu acıları söküp alabilmekten daha çok isterdim. Egosuz bir insan var mıdır yeryüzünde bilmiyorum ama, ben bazen çok kötü çatışıyorum egomla. Hepinize oluyor mu bu Aurora?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

O kadar köşelere gitmeye gerek yok. Arzular ve istekleri yönetmeye çalışmak bunun neticesinde acıları azaltmak mümkün tabi :rofl:

 

Evet mümkün ama ortak bilince hizmet etmek gibi bir niyetim yok beni ben yapan şeyler arasında acılarda var mümkün olduğunca tatmin olmalıyım ve acı çekmeliyim. Bırakalım budistler samsara tekerleğini döndürsünler, onlar onu döndürürken başkaları da onları döndürüyor. :rofl: :rofl:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ego dediniz de, egomla çok derin savaşlar içerisine giriyorum bazen. Özellikle bugünlerde. Egomu tatmin etmek adına yaptığım her hareket, girdiğim her kavga, dokunduğum her adam bana ne kadar aciz olduğumu hatırlatıyor. Ruhumdan egomu söküp alabilmeyi, tüm bu acıları söküp alabilmekten daha çok isterdim. Egosuz bir insan var mıdır yeryüzünde bilmiyorum ama, ben bazen çok kötü çatışıyorum egomla. Hepinize oluyor mu bu Aurora?

 

Çekirge, ego küçük bir velet. Onun neye uzanıp neye uzanmayacağını, bilge bir ebeveyn gibi sen yönlendirmelisin. Bunu yaparken de -çok iyi bildiğin üzere- ne yönde ters etki yaparsan aynen tepkiyi alıyorsun. Şımarık velet rezil ediyor sonra insanı toplumun orta yerinde ciyak ciyak bağırarak. Hedonizm güzel bir sistem tabi ama egonun eline her şeyi verdiğinde bu sefer her istediği oyuncağı almış şımarık bir velet oluyor elinde. İşin yoksa bir de onu memnun etmekle uğraş... Bunlar senin kendini dinleyip kendi kendine vereceğin kararlar. Küçük bir yalnızlık inzivası iyi gelebilir ama tatil olur bünyeye?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Evet mümkün ama ortak bilince hizmet etmek gibi bir niyetim yok beni ben yapan şeyler arasında acılarda var mümkün olduğunca tatmin olmalıyım ve acı çekmeliyim. Bırakalım budistler samsara tekerleğini döndürsünler, onlar onu döndürürken başkaları da onları döndürüyor. :rofl: :rofl:

 

Acı çekmeden adam olunmuyor zaten :D Zaten acı çeke çeke -elini sobaya değdiren çocuk gibi- sonunda elini ayağını çekiyorsun istemsizce... Daha tam kontenjanın dolmadıysa demek ki... :rofl:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çekirge, ego küçük bir velet. Onun neye uzanıp neye uzanmayacağını, bilge bir ebeveyn gibi sen yönlendirmelisin. Bunu yaparken de -çok iyi bildiğin üzere- ne yönde ters etki yaparsan aynen tepkiyi alıyorsun. Şımarık velet rezil ediyor sonra insanı toplumun orta yerinde ciyak ciyak bağırarak. Hedonizm güzel bir sistem tabi ama egonun eline her şeyi verdiğinde bu sefer her istediği oyuncağı almış şımarık bir velet oluyor elinde. İşin yoksa bir de onu memnun etmekle uğraş... Bunlar senin kendini dinleyip kendi kendine vereceğin kararlar. Küçük bir yalnızlık inzivası iyi gelebilir ama tatil olur bünyeye?

 

En azından egomu kontrol edemediğimin bilincindeyim diye şükrediyorum. Kimileri bunun da farkında değil ki çözüm arasınlar. Tavsiyen için teşekkür ederim hatun.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Farkında olmak 1. adım zaten... Gerisi gelir zamanla.

 

Şu farkında olma durumu da beni delirtiyor arkadaş. Neyin farkında olacaksın ki? Hissettiklerini, neyi neden yaptığını, içinde bulunduğun duruma nasıl geldiğini, dürtülerini tanımlayıp kendine kostüm biçmeni, şu dünya da ne b** yediğini anlamdırıp, yönlendirmeye çalışmak için oluşturulmuş algısal kavram olarak gözüküyor. Aslında bundan biraz daha farklı değil mi? Yani bu kadar basit bir tanımı olmaması gerek. "Yaşamın farkında ol!" diye bir cümle var. Soyutsal ve somutsal nedenlerin ardına bakmanı sağlayan kıskanç dürtü. Farkındaysan yokluğu bilirsin.

Dedim ya AurorA ablam, hepsi kalpazanlık, hepsi devam edebilmek için neden.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bazen kendi paylaştığım konuları okumadan paylaştığımı bilmem beni tembelliğe daha çok itiyor.Oysa okumalı insan,bulabildiği her konuyu,ilgisini çeken her konuyu üşenmeden okumalı.Bu sadece sanal ortamda değil ,bir kitap,bir kağıt parçası,alabildiğine okumalı.Gelgelelim çoğu zaman ,bunu başaramıyorum.Uzun bir yazıya denk geldiğimde sanki yazının biran önce bitmesi için okuyorum.İçindeki gizli mesajlara algımı kapatıyorum.Bu tamamen tembel ve okumaktan yoksun bir neslin ürünü.....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Şu farkında olma durumu da beni delirtiyor arkadaş. Neyin farkında olacaksın ki? Hissettiklerini, neyi neden yaptığını, içinde bulunduğun duruma nasıl geldiğini, dürtülerini tanımlayıp kendine kostüm biçmeni, şu dünya da ne b** yediğini anlamdırıp, yönlendirmeye çalışmak için oluşturulmuş algısal kavram olarak gözüküyor. Aslında bundan biraz daha farklı değil mi? Yani bu kadar basit bir tanımı olmaması gerek. "Yaşamın farkında ol!" diye bir cümle var. Soyutsal ve somutsal nedenlerin ardına bakmanı sağlayan kıskanç dürtü. Farkındaysan yokluğu bilirsin.

Dedim ya AurorA ablam, hepsi kalpazanlık, hepsi devam edebilmek için neden.

 

Devam edebilmek gerek çünkü Ivan :) Devam edebilmek bir ihtiyaç. Bıraksan, tutunmasan, tamamen kaybolsan, hiçbir şeyin farkında olmasan... Bir filmi gözün kapalı izlemek gibi. Oysa içindesin, tam ortasındasın. Bütünüyle anlamlandırmaya çalışmak gerek hazır içindeyken. Her an dışına düşebilme ihtimali/riski her zaman mevcut. İçindeyken farkına varmak gerek. En azından muhalif olmak için bile :D Neyse dişim çok ağrıyor saçmalamış da olabilirm ama böyle. Farkında ol, nefes alış verişinin. Oksijenin ve bütün o yan maddelerinin ciğerlerine doğru inişini hisset. Yaşıyorsun. Kirle kutsanmış varlığını kutlamak ve kutsamak zorundasın. Olduğun olabildiğin anca bu kadar çünkü :) Ve bu da güzel aslında (bana göre)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sisifos ve Hadesin persephoneyi kaçırış mitoslarının üzerinde çalışır ve bunları sentezleyebilirseniz , Egosal ve amoral paradoksları aşıp , Hayatın Amor fati bir bireyine dönüşebilirsiniz . Artislik yapmayın lan schopenhaurcu felsefeleriniz ile . :D

 

Neyse arkadaş yarın gece efsane bir final düşünüyorum . Her şey öngörebildiğim gibi yolunda gider İnşş ...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kendi ilişkilenme biçimlerinizi , Size sunulan Hayat Planını , Varmak istediğiniz yoldaki derin uçurumlar ve engebeleri , Sizi yönetmek isteyen kişiliğe , Sosyal maskenize tapınma duygularınızı iyice tanımlamanız ve tanımanız lazım ..

 

Taş gibi bir iradeye sahip olamazsanız ; Hoşgörü ve sevginiz yalandan ibaret olur ..

 

İstenç ve tutkularınız dengesiz bir şekilde kronikleşirse ; Sembolünüz Yıkılan Kule olur ...

 

Geçmişin karanlığına ışık tutamazsanız ; Ruhunuz balçıktan ibaret olur ..

 

Demek istediğim gençler ;

 

Hayatın Niçinine sahip olursak , Her nasıla katlanabilme yetilerimiz artar . Üzerinize basıldığında bir daha basılma olasılığı azaltmak için kıvranan bir solucan mı olacaksınız . Yoksa göklerin iradesine ve rüzgarın yönüne kendini cesurca bırakabilen bir kartal mı olacaksınız ...

 

203..
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kendi ilişkilenme biçimlerinizi , Size sunulan Hayat Planını , Varmak istediğiniz yoldaki derin uçurumlar ve engebeleri , Sizi yönetmek isteyen kişiliğe , Sosyal maskenize tapınma duygularınızı iyice tanımlamanız ve tanımanız lazım ..

 

Taş gibi bir iradeye sahip olamazsanız ; Hoşgörü ve sevginiz yalandan ibaret olur ..

 

İstenç ve tutkularınız dengesiz bir şekilde kronikleşirse ; Sembolünüz Yıkılan Kule olur ...

 

Geçmişin karanlığına ışık tutamazsanız ; Ruhunuz balçıktan ibaret olur ..

 

Demek istediğim gençler ;

 

Hayatın Niçinine sahip olursak , Her nasıla katlanabilme yetilerimiz artar . Üzerinize basıldığında bir daha basılma olasılığı azaltmak için kıvranan bir solucan mı olacaksınız . Yoksa göklerin iradesine ve rüzgarın yönüne kendini cesurca bırakabilen bir kartal mı olacaksınız ...

 

203..

 

Şu yazdıklarını az daha anlaşılabilir tondan yazsan, azıcık daha halka insen buralar uçar :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Şu yazdıklarını az daha anlaşılabilir tondan yazsan, azıcık daha halka insen buralar uçar :)
.

 

Ben aristokrat bir p.zevengim kendi içimde . Yazılarım Süslü ve Sanatlı olmak zorunda , Serveti-Fünun Edebiyatçıları gibi . :D . Halka indirgersek ki ( Kendimi ileri boyutta soyutladığım ve üstün gördüğüm yok . İnsanların çoğunluğunun güçlü olduğu noktalar , benim zayıf noktalarım ) . Nil gün ve Barış Özkırış gibi yazarlar o işi iyi yapıyor , Az buz bir iki kitaplarına göz atmışlığım vardır . Neyse gerek yok dediğim gibi , Ben kendi içimde aristokrat değerlerden haz alan bir p.zevengim .....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ay teşekkürler Ece

 

Onu kurtaracağımı düşünüyordu. Ama kim kimi kurtarabilmişti şimdiye kadar? Beni kim kurtaracaktı. “Kurtuluş ” dedim. “Ankara’da bir mahalle”. Fazlası değil. Belki bir de Bob Marley’in en iyi şarkısı. Daha fazla düşünmeye gerek yok. Adı her yerde, kendisi yok. Kurtulmaya gelmiyoruz bu dünyaya. Daha da saplanmak için buradayız. Dibine kadar

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...