Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?

One piece dressrosa savaşı bitti sonunda. Yani dövüş bitti haftaya kuş kafesi kalkacak ve şükür namazı kılasım geldi. Sanki yıllardır sürüyordu.

Ama güzel dövdü ya, az çok beklediğime değdi benim

Youtube'dan nefret ediyorum. Kaz yavrulariyla alakali belgesel izlemek istemistim ben. Cunku evet deli s.kti beni. Bi baktim hayvanlara mezbahalarda yapilan iskenceler cikti, ordan Burger King ciftliginde yapilan iskencelere geldi, ordan horoz dövüşü, dünyanin en buyuk yilani, Fear Factor yarismacisinin yilanlarla imtihani derken sivilce patlatma videolari en son da bagirsak solucanlarinin ameliyatla cikarilmasi videolari filan derken şu an icecek bulanti ilaci ariyorum perisan oldum. O arada biryerde kizin birinin kulagindan kelebek cikti. Yine arada biryerde kil donmesi ameliyatlari vardi. Yahu ben bu olayi bir turlu anlamiyorum arkadas. Bir sey izlemek icin giriyorsun bi bakiyorsun bambaska bir yerdesin. Ne sihirdir ne keramet. Korkunctu igrencti hepsi şu an kusmak kusmak kusmak kusmak istiyorum.

Birine verdirmem gereken bir söz var, bunu farkettim az önce. Aslında kendim için istemiyorum bunu. Onun için istiyorum.

İstediğim şey onu o yapan, onunla ilgili sevdiğim şeyi, onu benim için özel yapanı koruması. Yoksa kendim için mi istiyorum diye düşündüm bu yüzden. Kendim için mi istiyorum, yoksa kendi doğruma göre mi hareket ediyorum...

Yok, evet kendi doğruma göre hareket ediyorum. Çünkü kendime verdiğim, hatırladığım ilk söz " Kimse için değişme, kendin olmaktan vazgeçme..." idi. Karşımdakinden de bunu bekliyorum işte doğal olarak. Değer verdiğim yanlarını kaybetmesini istemiyorum. Buna izin vermek istemiyorum...

Ne olur bu sözü kendi kendine ver. Benim söylememe gerek kalmasın. Nolur vazgeçme... nolursun!

Ama güzel dövdü ya, az çok beklediğime değdi benim

Sen ne diyorsun mingo nun gözlüğü kırıldığı an sonunda bitti diye gözümden yaşlar süzüldü (evet anime izlerken kendimden geçiyorum)

Soyadımı gececi olarak değiştirsem bana tam uyar.

Genellikle yalniz oldugumu hissediyorum. Ama onun yaninda degil.

Sanırım beni bahar çarptı... Bir insanın her yeri ağrır mı? Ense köküm o kadar ağrıyor ki, acıdan midem bulanıyor artık.

Soluk mavi renkli bir şatonun terasındayım, Gökyüzü kara bulutlarla kaplı ve şimşekler çakıyor. Üstümde bordo kadife bir elbise ve parmağımda hilal şeklinde bir yüzük var. Bordo makyaj ve dalgalı saç ekinide unutmamak gerek. Başımda sivri uçları olan bir taç var. Ve küpe .. Havada çürük meyve ve kan kokusu var. İçimde bir korku var, Ya başaramazsam ? Dar bir koridordon geçerek, saraydan çıkıyorum. Tenimi ürperten bir esinti, beni korkutan bir karanlık var. Muhafızlarla şehire yürüyorum. " Yakın, öldürün hepsini. Ne bir hayvan kalsın, ne bir insan. " diye emir veriyorum. Yakıyorlar, yıkıyorlar, yok ediyorlar. Dudaklarım kurumuş, gözlerim dolmuş. Muhafızlarda ölüyor. Gökte karanlık bir silüet beliriyor. Kara saçlı bir kadın. " Bak etrafına. " diyor. Bakıyorum, heryer yanmış, bizimde etrafımız ateşle çevrilmiş. " Sen, sen değilsin artık. " diyerek kayboluyor. Üstümde siyah bir elbise oluşuyor, belimde hançer, tırnaklarım demirden, ve dilim bir yılan dili gibi inceliyor. Saçlarım topuz oldu, yüzüğüm kayboldu. Tacım ise, kararıp daha da uzadı. Gözlerimde ki parlak mavilik, buz gibi bir mavi oldu. Kalbim yok oldu. Bir sandıkta, sandık ise karanlık diyarın en ücra yerinde. İnsanların ruhunu etkilemeye başladım. Herkesin hayal dünyasında boy gösterdim, rüyasına girdim. Kimine korku, kimine tutku verdim. Bu yüzden de kalpsiz damgasını yedim. Ve hala devam ediyorum, ruhları deşmeye. ( Nasıl karardığımın, fantastik şekilde ki, anlatımı Tabi mesajları alana .. )

İstediğim şey onu o yapan, onunla ilgili sevdiğim şeyi, onu benim için özel yapanı koruması. Yoksa kendim için mi istiyorum diye düşündüm bu yüzden. Kendim için mi istiyorum, yoksa kendi doğruma göre mi hareket ediyorum...

Yok, evet kendi doğruma göre hareket ediyorum. Çünkü kendime verdiğim, hatırladığım ilk söz " Kimse için değişme, kendin olmaktan vazgeçme..." idi. Karşımdakinden de bunu bekliyorum işte doğal olarak. Değer verdiğim yanlarını kaybetmesini istemiyorum. Buna izin vermek istemiyorum...

Ne olur bu sözü kendi kendine ver. Benim söylememe gerek kalmasın. Nolur vazgeçme... nolursun!

Ben de aylardır bunu diliyordum, ama o vazgeçti.

Masalın son paragrafını yazmayı düşünürsem bir gün bu satırı kopyalayacağım olduğu gibi.

İnsan paylaşmayı sevdiği biriyle olmalı, her şeyi konuşmaktan zevk aldığı, önce en yakınım diyebildiği. Yani varsa öyle biri, sanırım hiç bırakmamalı.

Yaşam çok güzel. Sürekli bir sitres sıkıntı hali. Hayal ediyorsun ve olmuyor. Ama yine de hayal etmeye devam ediyorsun. hayır bu aptallık değil. Hayat bu çünkü. Sen yapacaksın ve ahmak kardeşin kumdan kaleni bir anda bozacak , sen yapacaksın o bozacak ama zamanı geldiğinde de sana en çok destek çıkacak kişi yine bu ahmak olacak...

ne vakittir uçmalı rüya görmüyorum. uçsam ya biraz bu gece..

ne vakittir uçmalı rüya görmüyorum. uçsam ya biraz bu gece..

Aynen yere çakılması bi ayrı güzel oluyor

Ben de aylardır bunu diliyordum, ama o vazgeçti.

Masalın son paragrafını yazmayı düşünürsem bir gün bu satırı kopyalayacağım olduğu gibi.

Vazgeçse de, aslında hiç kaybedemez onu o yapan özü. İçinde bi yerlerde hep vardır aslında, sadece hatırlaması gerek. O da bizim görevimiz olsa gerek. O kadar hayransak o öze, onun için savaşmalıyız. Ve o vazgeçse de ben o özden vazgeçmemekte kararlıyım...

Çalışmam lazım ama odaklanamıyorum. Ciddi anlamda odaklanma sorunum var. Hep yorgunum. Bir türlü düzene koyamadım. Hem kızıyorum kendime, hem acıyorum. Çok saçma.

Kimsenin bir şey hissetiği falan yok.

İster medyum olsun...

Madem hissediliyor neden hala böyle... Sadece yalan

Oldukça kötü giden bir gecenin sonunda bari kısmen iyi bir haber aldık. Sarrafı miami keyfi kodeste son bulmuş

irana ambargoyu delmek,karapara aklamak,banka dolandırıcılığından 55 yıl isteniyormuş.

Yeter artık

Yeter artık

Önemi yok. Ne de olsa her gün farklı hislere ev sahipliği yapacaksın.

Filmlerde ki gibi bir aile, sevgili, dost mu istiyorsun? Ayaklan ve yürümeye başla.

Kaybedince ağlayan insanları seviyorum.Onlara selam vermek güzel .Onlarla gülmek ,eğlenmek güzel. Onlarla yaşamak güzel.

Önemi yok. Ne de olsa her gün farklı hislere ev sahipliği yapacaksın.

 

Filmlerde ki gibi bir aile, sevgili, dost mu istiyorsun? Ayaklan ve yürümeye başla.

Mutlaka onları bulursun diye mi devam edecek bu paragraf. Komik. Yürüdüğünle kalırsın. Ne kadar istersen iste ne kadar çabalarsan çabala eğer Tanrı'nın lanetliler klasöründeysen hiçbir şeyi değiştiremiyorsun.

Kaybedince ağlayan insanları seviyorum.Onlara selam vermek güzel .Onlarla gülmek ,eğlenmek güzel. Onlarla yaşamak güzel.

Gözyaşlarını mutluluğa tercih eden insanlardır onlar. İşin aslı kazanmak değil belkide. Defalarca kaybetmek...

Kaybedince ağlayan insanları seviyorum.Onlara selam vermek güzel .Onlarla gülmek ,eğlenmek güzel. Onlarla yaşamak güzel.

I know you love me xoxo

Hala haber sitelerinde face de yok ensar vakfındaki tacizci hoca falan diye başlık atılmasından gına geldi. Suçu bilerek hafifletmeye mi çalışıyorlar anlamıyorum. Birine laf atmak bile taciz sayılır bu adam ise bildiğin 45 çocuğu .....kmiş. Çünkü taciz diye bahsedince bazı kesimler yok canım yapmamıştır öyle şey savunmasına bile geçme imkanı oluyor. Demekki birini öldürseler darp etti diye başlık atacak bunlar.

yine unutmaya karar verdiğim bir gün umarım hiç varolmamışsın gibi hissederim..